16 Şubat 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

16 Şubat 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAŞBAKAN TAMAMİLE HAKLI OLABİLİRDİ, EĞER...(*) Başbakan Adnan Menderes, Asso- ted Press ajansının tabiriyle gazetecılerle yaptığı "ahbapça çe- ne çalma" sırasında bazı fikirlerini söyledi. Meselelerimizin anlaşılma- sı bakımından aydınlatıcı bir kıy met taşıyan bu Fkirlerden her bı- rine "ahbapça çene çalma"nın ılık havası içinde iştirak etmemek h sızlık olurda. Nitekim orada bulu— nan kıy etli meslekdaşlarımız çok -ittifak değil- 4 Bil- ap yı ta- günlerde başmulıarrırlerı- fıkra muharrırlerımızın tahlilleri hep ilık hav:, ı mahiyetindeydi. Başba- kanın, fikirlerinin her birinde çok haklı olması elbette bu tutumun belli başlı sebebidir! Ama kıymetli meslekdaşlarımız dinledikleri lâfla- rın üzerine biraz eğilmek zahmı ıhtıyar etselerdı haklı Başba- mizin ve tefsirleri, nın deva tını kan ta iyle haklı olmadığını kolaylıkla gorebılırlerd opla ntının en alâka çekici su- ali, hıç şüphesiz, Menderes IV. Ka- t ve vaadlerin ne oldu- ğa sualiydi. Başbakanın cevabı, bir An cabıdır yoksa aslında D.P.nin den beri takip ettiği, kendi mıdır; vaadler ge çekleştırılemedı ise, bu D. nin arzusu geri gınce- h Kabineyi dü- ıtımatsızlık beyan edebi- ir; öyle bir vaziyet yoktur, o halde vaadlerin bır tara- fa bırakıl asından memnundur ve istediği odur, bunun benımle ne alâkası var? Hakikaten doğru. Eğer D.P. Men- deres IV. Kabinesinin programın- daki vaadlerin gerçekleştırılmesını isteseydi hükümeti buna icbar eder di. Elinde, hukuken bütün lar vardır Menderes IV. Hüküm o vaadleri gerçekleştırmek ya da çekilmek — şıkları arasında tercih yapmak vazıyetınde bırakıl- k ir; Grup şürebilir, li madem ımkan- mıştır da, hem o ma hem d çekilmemekto ay ak dire- miştir? Hayır! O halde.. Başbakan haklıdır. Ama tamamiyle değil. Ba- kınız neden: Hükümeti D.P. adına murakabe edenler Demokrat mılletvekıllerıdır Demokrat milletvekilleri Mende- res IV. Kabinesi programının tat- bıkı ıçın harekete geçmek isteseler, arlar? Kendi gruplarına bir akrır verirler. akrir görüşülür, rubunun temayülü ortaya çı kar, Başbakan d re vaziye- letvekili bu sule başvurmamış ols Menderes tamamiyle haklı olurdu. Ancak vaziyet bu değildir. AKİS, 16 ŞUBAT 1957 Böyle bir takrir verılmış ve Başba- enderesin Aarzusuyla, Başbakan Menderes hakkında takrir veren E- dirne milletvekili Cemal Köprülü partiden ıhraç edılmış, boylece tak- rırı de düşmüştür. rzu izhar edecek mılletvekıllerının akı- b ti hakkında bir işaret midir, de- ğil midir? D.P. grubu ıçındekı fiili vaziyet bud ü Başbakanın alâka çekici ikinci bir fikri şudur: Vaadler meselesi Mecliste goruşulmuştur Muhalefet meseleyi yeniden bir sözlü ya ıstızah ırnıedıgme g öre demek ki tatmin olmuş . Bu fikre de hak vermemek ımkansızdır Ha- kikaten Ziya Termenin sorusundan sonra Muhalefet meseleyı bir defa daha ele almış, mesela bir istizah midir? takriri ile Meclis gelmiş Hayır, böyle bırşey yoktur. O halde Başbakana niçin kusur bulunuyor? Menderes haklıdır. Ama bunda da tamamiyle haklı değildir. Bakınız neden: D.P. Grubu -ki, Grup içindeki fi- -li durum, yukardaki durumdur, şimdiye kadar Muhale! fetın istizah takrırlerını kabul etmiş midir? a- yır! Bö u neviden takrırle- ri fırsatı asla veril- n görüşül ı memiştir. Hatta takrirler Başkan- lık divanı tarafından günlerce, haf- talarca gündeme alınmamış olduğu için Muha lefetın devamlı şikâyeti- ne yol açmıştır. Bakınız, İngiltere- e Muhalefet hükümete iki mesele hakkında ademi i verilmesini teklif ediyor; takrir derhal ve oto- matik olarak muzakere edılıyor, re- ye başvuruluyo E mkân bızde olsaydı ve Muhalefet bundan fa dalanmamış bulun ende- res tamamiyle haklı sayılırdı Şim- di, fiili vazıyet karşısında "Muha- lefet istizahla gelmediğine göre demek ki tatmin olmuştur" demek, kusura bakılmasın, alay değil de ne- dir Bır başka alâka uyandırıcı fikir, Basın mevzuunda ortaya atılmıştır. Başbakan "basın toplantısı" adını verdiği temasların faydasını ispat için gazetelerimizin halini, neşriya- tını bahis vzuu etmiş, memnuni- yetini belirtmiştir. Kıymetli gaze- tecılerımızın mu teber yazılarımna bak Menderese hak meğe kaiîdır Toplantıdan bir gün sonra, bunların en mümtaz iki üç tanesin- den biri Başbakanla Basın arasın- daki soğukluğun "el sıkışmak" su- retıyle ızale edılmesınden dola, iniyor, hayırlı bir başlangıç addedıyordu. Demek ki Basının Başbakana bulduğu kabahat, kendi- (*1Metin Toker bu yazıyı ü Metin TOKER sini boyle 'ahbapça çene çalmakla- ra davet etmemesiymiş. Demek ki başmakale yazmamak, "Mizanpaj muhalefeti" yapmak, Menderesin resmini koymamak gıb ek k badayıca kafa tutma hep la bu yüzdenmiş. O halde, Başbakan hak- h değil midir? Gazetelerimizin ha- vası hakikaten değişm emış mıdır Menderes haklıdır, ama gene tama- miyle değil.. Bakınız neden: Basın görülmemiş baskılar altın- da degıl midir? Basın serbesttir de nkit yapmıyor? Birçok gazete kagıtsızlıktan kıvranmamakta dır? Savcılar bazı gazeteleri eroın— ci gıbı takıp etme ekte mii gazeteler edilen müsadere toplattırılma- makta mıdır? Bizzat aşb ğ 1954'den beri kendisine hakaret et- tikleri, küçük düşürdükleri, hakkın- da istihfaf veya ıstılık lı İissi uyan- dırdıkları ıddıasıy ateci hakkında, efa dava açtırttıgı— nı soylıyebılır mi ve bilir misiniz ki Adnan Menderes şu anda Turkıye Cumhurıyetı tarıhının en çok gaz teci dâva eden Başbakanı olmuştur" Bütün Cumhuriyet tarihinde onun kadar gazeteci dâva etmiş bir Baş- bakan dalıa yoktur Vaziyet bu o0- nın havasının ıluzelmış bulunduguna iyilik alâmeti saymak tamamiyle haklı ;nı davranmaktır" keresteye tatbık r noktada, Adnan Mende- kalbimizin bütün samimi- yetıyle hak veriyoruz. Adnan Men- derese kızmak ne oluyor? D.P. Gru- bunun azalarından Muhalefete, Mu- halefetten Basına şikâyetçi olanlar bugün dahi mevcut imkânları so- nuna kadar kullanmakta mıdırlar ki soylenıyorlar" Adnan Menderi sin bu imkânları son derece kısm ş oldugu ortadadır. Ama insaf edilsin, rD.P. Grubu çekleşmesını tekeffül ettiği Mend IV. Kabi- nesinin vaadlerını, ıstese gerçekleş- tirilemez Genel İdare Kurulu bir Kopruluyu, iki Köprü l üyü parti- den attırır; karşısında üç Köprülü bulunca biraz düşünür, — Köprülüler dörtleşince durur, beş Köprülü olun- ca vaadler gerçekleşir. . Muhalefeti bir istizah takriri yerine yüz bir isti- zah takrırı vermekten alakoyanı lüt- fen söyler Muhalefetin kendisinden beklenenı hatta bek- lenilenin onda birini ğına bu mlekette kani kaç vardır" Basına pelince.. Bas isterseniz, o mevzuda, başımızı sa- dece önümüze eğelim tevkif edil- mezden önce yazmı: manın ya- zı işleri müdürüne vermıştır

Bu sayıdan diğer sayfalar: