10 Ağustos 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

10 Ağustos 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

fesini kaybetmiş olan bu işçiler şimdi 199 un nurlu günlerine çıkıp çıkama- yacaklarını düşünmektedirler. Sümer- bankın bu mahirane puanlama siste- mi neticesinde işçilerine verdiği 5 ku- ruşluk “liyakat zammı” ndın fayda- Jananların sayısı da pek azdır. Mese- la Hereke fabrikasında 1200 işçiden sadece 200 işçi bu görülmemiş zam- dan faydalanmaktadırlar. Diğerlelxi ekseri &kord sistemine (parça, kilo, metre başına) göre Ücret aldıkların- dan bu liyakat zamlarından faydala- namamaktadır. Bu derece karışık, gerçekleşmesi Zor şartlara bağlı ve sonunda hiçbir zam sağlamayan bir puanlama ve iş değerlendirme sistemi Sümerbank fabrikalarındaki işçiler arasında hak- h olarak ilzüntü yaratmakta ve çalış- arzularını kırmaktadr Bu se- beple puırn stemi işçiler tara- fından tenkit edllmektedır Vakın, puanlama ve işi değerlendirme sis- temleri dünyanın her yerinde vardır. Fakat bu sistemler herşeyden önce e- sas olarak hayat pahalılığını ele al- akta, normal bir asgari Ücret tesbit etmekte ve ondan sonra da hayat pa- halılığında vuku bulan artışlara göre 11cretlerln muntazam ve otomatik o- arak yükselmesine imkân vermekte- dır. Puanlama ve liyakat zamları ise hayat pahalılığına göre kendiliğinden yı.pılın ayarlamaların dışında olarak ye ödenmektedir. Bir kilo fasulyenin 500 ve bir kilo nin 550 kuruşa satıldığı, peyni- rm bulunmadığı ve ekmeğin. ev ki- ralarının. giyecek eşyasının birbirile yarış edercesine pıh alılaştığı bir de- virde günde 380 kuruşla geçinerek nurlu yılları beklemek her babayiği- tin harcı olmasa gerektir. Yurdun dört bucağına — dağılmış Sümerbank fabrikalarında çalışan 40 bine yakın tekstil işçisinin bugünk hayat seviyesi işte bu ölçülere du- yanmak VO D e OÖnbeş günlük TFikir ve senet dergisi YILLIK ABONELERİNE 15 LİRALIKR KİTAP ARMAĞAN EDİYOR, Bayısı S0 Krs. Yıllık ebonedei 12 liradır. Müracaat gdresi © P. K. 914 - İSTANBUL DÜNYADA OLUP BİTENLER Â B. D. Garip bir intikam G eçen haftanın başında Washing- a dünyanın belki en garip imtihanı yapılıyordu. İmtihan edilen adamın adı Maxwell Gluck idi ve bü- yük bir zincir fabrikasının s:$ hibiy- di; bir sıfatı daha vardı ki sigaya çekilmesinin asıl sebebi buydu: Mr. Gluck, State Departement tarafın- dan, Başkan Bisenhower'in tavsiye- siyle, Amerikanın Seylan elçiliğine tayin edilmişti. Garip imtihanın milmeşyiz mev- kiinde meşhur Demokrat — Senatör Fulbright'ın başkanlığındaki Armeri- kan Senatosu Dış İşleri Komisyonu Üyeleri vardı. Dış işleri Kamisyonu Amerikayı hariçte temsille vazifelen- dirilen bu elçinin bilgisini şöyle bir gözden geçirmenin lüzumlu olduğu Fulbright Borgucu melek kanaatına varmış ve Mr. Gluck'u siİ- bir sürü iş adamının elçilikler ihsan edilmek suretiyle fedakâ.rlıklarını'ı dedikoduya yol açmıştı. Amerika Bir- leşik Devletlerini hariçte temsil etme. ye ehliyeti olmıyan bir takım iş a- damlarının sırt seçimde yaptıkları pa- ra fedakârlıklarının bu yoldan öden- meye kalkışılması birçok çevrelerde “rezalet” diye vasıflandırılıyordu. Mr. Glinek'u imtıihana tabi tutan heyet rivayetlerin ne dereceve kadar doğru olduğunu öğrenmek maksadını güdü- yordu Zlnclr tüccarı elçi adayı, dış iş- eri | önüne dikildiği za- man komisyon başkanı Fulbright ile aralarında şöyle bir konuşma cereyan etti: “Fulbright — Seylan başbakanı- nın kimolduğunu biliyor musunuz?” uck — İsmini derhal çıkaramı- yacağım Durun bakalım neydi?... Havır hatırlıyamıyacağım.'” “F — Hindistan başbakanının kim oldugunu bılıyor musunuz ?” . Fakat ismini telaffuz edemıyomm — Birleşmiş Milletlerin Maca- nstana gönderdiği tahkikat komisyo- nunun raporuna dikkat ettiniz mi?” Hiç haberim yok. doğrusu. Demek Birleşmiş Milletler Macaris- tana bır tahkik t komisyonu gönder- miş, Ö “F — 1952 ve 1954 seçimlerinde Cumhuriyetçi Partiye para yardımı yaptınız mı ve ne kadar para ver- diniz ?” “G — O00! Doğrusu çok para ver- dim.” “F — kadar? “G — Işte çok dedık ya.” “F — Çok ama ne kadar?” Israrlardan sonra anlaşıldı ki zin- cir fabrikatörlüi Maxwell Gluck gerek 1952, gerek 1971 seçiimlerinde Cumhu- riyetçi Partiye Üzerinde dört haneli rakkamlar yazılı müteaddit çekler göndermekten büyük bir zevk duy- muştu. Şimdi bu fedakârlığı kendi- sine ödeniyordu. Eee, bunca külfetin elbette bu ka.darlık nimeti olurdu. Aklar ve karalar T ekstil mühendisliği tahsilini — ta- mamladıktan sonra, bilgisini art- tırmak için giden bir Türk genci, birkaç gün kaldığı ufak bir Texas basında saçını kestir- mek istemişti. Genç mühendis Ba'ı yen bir kimsenm yapacağı tek şey ; e gitmek.. Texas'taki kı. vırcık saçlı, esmer tenli Türk miülhen- disi de öyle yaptı ve önüne ilk çıkan berber dükkânına daldı., sıranın ken- i lem Üüzere bir yaklaşarak kendisine zencilerle yerlılor burada traş ola- maz” demeseydi., Allah bilir, sıranın kendisine gelmesi için daha ne kadar bekliyecekti. Texas' h berber Türk zencilerle yerlilere mahsus bir berber dükkânı aramaktan başka ça- re kalmıyordu. Bu hâdise bundan iki sene kadar önce cereyan ediyordu ve Anıerikada- AKİS,10 AĞUSTOS 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: