7 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

7 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Kalkınma Burhan Belge Yıldırlı yazar!.. Bir zoraki iktisatçı ktidarın hali doğrusu bir hayli garipti. İktisadi x"lkınmadan baş. ka mevzuu ağza almak istemiyordu. Gelgelelim, sanki bütün iktisatçılar, iktıdaıa boykot etmışlı-rdı Çaresi çılara baş vurulm lâl Mücadelesi neşriyatı, Kandemire düşüyordu. Zafer'in magşuş başmu- arriri senelerdir İi yazdığı halde iktisadın "i" sinden bi- le bihaberdi ama bu mevzuda sutun- 1 yor ve eğer Türkiyede hayat pahalı olsa, bu kadar turistin memleketimiz- de ne işi var diyordu. Başmuharrir haklı idi- Turistler için Türkiye ucuz- du. Zira memleketlerinin bankaların- da Türk parasını sudan ucuz fiata temin ediyorlardı. 300 Dolar kaza- nan bir Amerikan çavuşunu Türki- yede farz edelim. Mutat Üzere 300 dolarını 14 Türk Lirası üzerinden de- giştirerek ayda 4200 liralık bir geli- re sahip olacaktı. Bu cavuş için Tür- kiye, tabii ki diinyanın en ucuz m leketi idi. $00 dolar, Amerikada en kötü işçinin lâlettâyin bir hizmetçi- nin kazandığı paraydı. Bu az kazanç- h Amerikalı, Türkiyeye geldiği za- mebuslardan da yüksek bir ha- yat seviyesine sahip oluyordu. Mem- 16 İ aürlik Si e leketimizdeki hayat pahalılığı hak- kında fikir edinmek için ecnebi ça- vuşa değil, meslektaşı Türk çavuşu- nun “ahvali perişanına” bakmalıydı. Mağşuş başmuharririn ikinci de- lli her türlü cevaptan varesteydi: Hayat pahalı olsa plajla.r dolup taşar vabı karikawrıstler i, Yalnız zoraki iktisatçı baş- muharrir öğrenmeliydi ki, nerede fi- yatlar hızla yilkselirse orada eğlen- ce yerleri tıklım tıklım dolardı. Ba- sılan bankonotlar elbette ki bir ta- kım insanların cebine giriyordu. El- bette ki cepleri dolu adamlar “hovar- daca” yaşıyorlardı- şuş başmuharririn — delilleri bunlardan ibaret değildi. Hayat pa- halı olsa kasaplar, manavlar malla- rını nasıl satabilirdi? Nasıl olur da boş ev bulunmazdı? İstihsal ıstihlâ- kin peşinde nefes tüketiyor, bir tür- ıu yetişemiyordu. O halde hayat u- uzdu A ilan, zoraki iktisatcçı, hayat pahalılığının ne olduğunu pe sökememişti. Hayat pahalılığını det- lasyonla karıştırıyordu. “Madem yoklar mevcuttur, o halde hayat u- cuzdur.” deyip işin icinden çıkıyordu- Biraz daha iktisat bilseydi “madem- E pahalılanacaktır.” diye! Hayat pahalılığı, yasııyış tarzı, gelir ve fiyatlar arasındaki çatışma- nın neticesi ıdı. Iıtatistik Umum Mü- dürlüğünün 1954 den beri yaptığı ge- çlnme endekslen neşredilmiş olsaydı, nka- yemiyen aıle olduğunu da o zaman öğrenece Yalnız biraz iktisat bnenler şim- baş!i diden mağşuş muharririn cahili olduğu bir n ktayı göz ön e tutu- yorlardı: Tür e 1953 den beri nüfus çoğalması, istihsalden daha hız- h olmuştu. Adam irçok kimsenin yılda 2-300 liraya boyun bükmesi sayesinde olu- yordu. Fiyatların Milli Korunma Ka- nununa rağmen hızla yükselmesi, her geçen gün bir takım vatandaşların zaten az olan rızkını, tüccarların, sa- nayicilerin kasasına — naklediyordu. Ondan sonra da “hayat pahalılığı var diyenin aklına şaşılıyordu.” Zo- raki iktisatçılara, mecburi iktisat dersi vermekten başka bir çare yok- u. Piyasa Şu Migros... Hanî, şu hayatı ucuzlatacak olan meşhur Migros, bu hafta gene ga- ülgmı kurucularından — ikisi “Kabahati gelin etmişler de,.” AKİS, 7 EYLÜL 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: