9 Ağustos 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

9 Ağustos 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lar hazırlanmasına ön ayak olmak- tadır Türkiye kitapçılığının ölü mevsi- mi olan yaz aylarında dahı başında Vedat Nedimin — bulunduğ Doğan Kardeş yayınları peş peşıne neşredil- miş ve çocuklarımız içlin cidden eşi az bulunur nadide kitaplar hazırla— mıştır. Muhtevalarının dikkatle ha- zırlanması — kadar, askılarının ve tertiplenmelerinin — gerçekten büyük bir itinayla yapıldıgı bu kıtaplardan son olarak çıkartılanlar şunlardır: 1 — Grimm Kardeşlerden masal- lar. Bu isim altında şimdiye kadar küçük boyda sekiz kitapçık yayın- lanmıştır. Dünya çocuk edebiyatının en gözde eserlerinden biri olan Grımm Masallarının oniki tanesini ihtiva eden ve resimlerle de süslenen bu kitaplar birer lira fiyatla satıl- maktadır. — Dünyanın çehresini değişti- ren 12 a Gene Doğan Kardeş yayınları arasında yer alan 251 say- falık bu kitapta T. Edison, R. Dıesel J. Dunlop. H. Ford, J. Baırd Ruther— ford. Watson Wat, Marconi, O. W. Wright, F. Whittle, E. Abbe, Bell'in hayatları anlatılmaktadır. Gu— zel bir cilt içende ve gene resimli ola- rak yayınlanan bu kitap da 10 lira- dır. piyasaya 3 — Masal Bahçesi. Dünya mil- letlerinin meşhur masalları ile Oscar Wilde, George Sand gibi meşhur ba- zı ediplerin yazdığı 24 masalı içine alan 205 sayfalık bu kitap da gene on İlira fiyatla satılmaktadır 4 — Hayvan Hikâyeleri. Hikayeleri ondokuz almaktadır. Dünyanın meşhur bazı yazarları tarafından — yazılmış olan bu hikâyeler de 198 sayfalık bir ki- tapta toplanmıştır. Renkli resimler- le süslenmiş olan bu kitap ta on lira fiyatla satılmakta 5— Eflâtun , Cem Güneyin Dede Korkut masalları. Türk edebiyatının ilk eserlerinden biri olan Dede Kor- kut masalları, Eflâtğun Cem Güneyin kalemiyle yeni baştan islenerek 175 yfahk bir cilt haline getirilmiş. Do- kuz masalı ihtiva eden bu kitabın da fiyatı on İliradır. — Şiir Bahçesi. Gocuklara şi- irin de en iyisini vermek iddiası ile yayınlanan kitapta yuzlerce şiir yer almaktadır. — Atatürk" şiirleri, nmem leket şiirleri, tabiat şıırlerı "aile şi- irleri, diğer şiirler diye sınıflandırıl- mış olan ve cidden zevkle hazırlan- mış bir antoloji mahıyetını taşıyan bu kitapta eski ve yeni şiirin en gü- zel örnekleri bir araya getirilmiştir. 160 sayfalık bu kitap da üç 1lira fi- yatla satılmaktadır. Halihazırda, memleketimizdeki en nefis ve nezih çocuk kitaplarım hazırlayan oğan Kardeş Yayınevi- nin hemen bütün kitapları son dere- ce itınalı cıltler içinde yayınlanmak- tadır. Her velinin çocuklarına kork- madan, çekinmeden okutabileceği bu kitapların tek mahzuru fiyatlarının lğiâaz pahalı olmasıdır. Hayvan hikâyeyi içine K A D Sosyal Hayat Genç kız gözüyle G kız, güneş ışıkları pırıl pırıl yanan denize bir iştiyakla baktı. altında büyük Sonra kollarını uzattı, güzel bir stille atladı, yüzme- e ba mründe içbir zaman tatili, güneşi, hayatı bu kadar sev- diğini hatırlamıyordu. Bütün kış ha- kikaten sıkı çalışmış, çok yorulmuş- tu. Belki bunun için herşey ona, herzamandan güzel geliyordu. Tati- lini iyice haketmişti. Genç kız -ismi Duygu Uyguraydı-, Ankarada Fen- men Bale Okulunun sekreteri idi. Bilhassa müsamere ayı — fevkalâde yüklü geçmiş, okulun idari işlerinin Duygu Uyguray Hayat bir mücadeledir! üstesinden gelmek bir hayli zor ol- muştu. Ama işte denize girerken bu yirmi yaşındaki genç kızı en çok me- eden şey zorlukların üstesinden gelebılmek hayata atılmış olmak de- ğil miydi?, Hayat müşterek olunca uygu Uyguray "hayata atılmak benim için bakkala gidip 'bir kib- rit almakla — başlamıştır" demekte- dir. "Küçücüktüm, — büyüklerin beni ciddiye alıp, almıyacaklarını merak ediyordum, korkuyordum. Sesim çı- kacak mıydı? Sesim çıkmıştı, kib- riti alıp anneme getirmiştim. Mesut- tum". Duygu Uyguraya göre, her genç kız muhakkak, tıpkı erkek ço- cuk gibi hayata atılmak üzere ha- zırlanmalıdır. Bakkalda, — sokakta, IN mektep sıralarında bir çocuk'ilk ha- yata atılma tecrübeleri ile karşı kar- şıya kalmakla, muhakkak ki çok şeyler ogrenmektedı Fakat bir genç kız için hayata a- tılmak meselesi, asıl tahsil devresi kapandıktan sonra başlar. Çünkü bundan sonra, erkek daima hayatım kazanmakla mükellef tutulduğu için, tahsil derecesi ne olursa olsun çalış- mak zorunda olduğunu bilir. Taştan da olsa ekmeğini çıkarır ama, gen kız ekseri evine kapanıp bekler. İş- te bu bekleme devresi bir genç kız için hiç te cazip değildir. Evine ka- panan genç kız, yavaş yavaş realite- lerden — uzaklaşarak i kaprisleri ile başbaşa genç kız daima kımselerle aile efradı ve diğer insanlarla münasebet tan- zimini lâyıkı ile öğrenemez, kabuğu içine büzülür kalır. Bu şekilde uzun seneler geçiren bir genç kızın, ev- lenip başka bir aileye intisab eder- ken gösterebileceği intibaksızlıkları anlamak lazımdır. Gene böyle ana baba kuzusu olarak yetişen bır genç kızın, birgün annesiz ve babasız ka- lacagının mukadder olduğunu duşun— mek genç kızları eve kapamanın yanlış bir düşünce ' olduğunu ispata kâfi değil midir? Ana kuzuları mumiyetle, bizde — meslek sahibi olmıyan genç kızlar çalışma ha- yatına atılmaktan çekinmektedirler. Bunda elbette ki imkânsızlıkların da rolü büyüktür. — Sekreterlik gibi birçok büro işlerine genç kızları ha- zırlıyabilecek ciddi müesseselere, urslara hakikaten — ihtiyaç vardır. Sanat mekteplerinin enstitülerin de daha pratik, daha çabuk ve daha kolay metodlarla el işçileri yetiştir- mesi, bunlar. çalışma sahaları ha- zırlanması duşunul ebilir. Duygu Uyguraya gore her genç kız, ailenin maddi durumu ne olursa olsun muhakkak çalışma hayatına atılmalıdır. Çünkü genç kız, yalnız para kazanmakla kalmayacak böy- lece hayat tecrübesini arttıracak. kendi kendisine ve hayata güvenle bakmasını, insanlarla geçinmesini, onları idare etmesini, kısacası yaşa- mayı Öğrenecektir. Bir genç kızın paraya ihtiyacı ol- masa da, mesut olmaya, ihtiyacı var- dır. Çalışma hayâtına atılması ona mesut olmasını öğretecek, saadetin yalnızca tesadüflere bağlanamıyaca- gını bilgi ve arzu ile elde edilebilece- ğini gösterecektir. Çalışmak hayat fırtınalarına karşı mukavemeti art- tırmak bakımından da gayet mühim- dir. Ailenin rolü Tabii bunda en büyük rolü aile oy- nıyacaktır. Aile, küçük yaştan çocuğu mesuliyet hissi duymaya alış- AKİS, 9 AĞUSTOS 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: