9 Eylül 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

9 Eylül 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ARAŞTIRMA Rus edebiyatında köylü Rus köylüsü, Byron'dan çok önce, “köylünün alınterinin, mal sahibi- nin ismine bedel olduğunu" anlamış- tır. "Halk dostları edebiyatı", "poli- tik bir m hizmeti altın- da", köylüyü lüzumundan fazla ide- alize etmiştir. Fakat XIX. yüzyılın sonundan itibaren köy ve köylü bahsinde rus edebiyatı kesin şekilde değişmiş, ona daha az acıyan, da- ha gerçekçi bir tavır takınmıştır. Bu — tavır ei defa, Anton Çek- hovun "Vadide e "Mujikler" adlı hikâyelerinde görülmüştür. XX. yüzyılın ilk yıllarında, zama- nımızın en iyi rus yazarlarından bi- ri olan İvan Buninin hikâyeleri ya- yınlandı. Onun, "Akşam sohbetleri" ile, dil güzelliği ve katı gerçekçili- ği yönünden ilgiyi çeken bir başka uzun hikâyesi, "Köy",rus köylüsü- ne karşı girişilen bu yeni, tenkitçi davranışın başka örnekleridir. Rusyada, Bunin için, asaleti yü- zünden taraf tuttuğu ve hattâ köy- lüye düşmanlık duygularıyla dolu bulunduğu söylenir. Tabii bu, tama- miyle yanlıştır. Bunin, herşeyden önce, çok iyi bir sanatçıdır ve bü- tün mesele de bundan ibarettir. Fa- kat zamanımızın rus edebiyatında, köyün korkunç cehaleti hakkında daha açık ve belirli, aynı oranda a- cı örnekler bulmak da mümkündür. Buna örnek olarak, Orlow Devleti- nin yetenekli bir köylüsü olan İ- van Volni tarafından yazılan "Genç- lik", moskovalı bir köylü olan Se- men Podyaçevin yazıları ve Sibir- yalı genç yazar Vsevolodun görülme- miş bir güç ve parlaklığa sahip ro- manları gösterilebilir. Bu insanlar- da, kendilerine etleri ve kanlarıyla yakın olan ve halen de ilişkilerini kesmedikleri bir "yer"e karşı Ön- yargılı ve düşmanca duyguların var olduğunu düşünmek, sanırım, müm- kün olmıyacaktır. Bunlar, köylünün hayatını ve duygularını, köyün kaba zevklerini ve acısını, yargı tarzını herkesten iyi bilmektedirler. Çok az neşeli olan bu bölümü bi- tirmeden önce size, 1921 yılında U- rallarda bilimsel bir geziye katılan üyelerden birinin anlattıklarını an- latacağım: Bir köylü, bu bilimsel gezinin ü- AKİS yelerine şu soruyu yöneltmişti: "— Sizler, ey bilim adamları, lüt- fen bana, şu sorunun cevabım verin bakalım: Bir adam, benim ineğimi boğazlamıştı. Onu öldürdüm ve bu defa ben, onun ineğini kaçırdım. Şimdi, bu inek yüzünden ceza gör- mem gerekir mi, gerekmez mi?" Kendisine, ineği kaçırdığı için de- ğil de, adamı öldürdüğü için ceza- landırılmayı bekleyip beklemediği sorulunca o, çok sakin bir şekilde, şu cevabı Mi "— . Bu, hiç de önemli de- gil! simi rsanlar çok ucuzladılar." Bu cevap, çok karakteristiktir ve cinayetin, alelade birşey halini al- dığını göstermektedir. Bu, iç sava- şın ve KE en belirli bir "yan- kı"sıdır Köylü kafası Şimdi de size, köylü kafasının ye- ni fikirleri nasıl karşıladığının bir örneğini vermek isterim. Köylü bir köy Öğretmeni, bana şu mektubu yazmıştı:, "Tanınmış bilim adamı Danvin, Göz alabildiğine uzanan step vs üzerinde, arabası, çadırı, tenceresi ve kayıtsızlığıyla rus köylüsü. Rus ede- biyatına güçlü eserler kazandıran step, ayni zamanda, rus köylüsünün tabiatının oluşumunda da büyük rol Oynamıştır. O, bu uçsuz - bucaksız topraklatın, zor kullanılarak kendisinden gaspedildiğine inanmıştır. İhtilâlin temel sebeplerinden biri de budur. 32 9 Eylül 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: