3 Mayıs 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

3 Mayıs 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Mayıs 1929 Akşam Yedi günlük siyasi haberlere bakış Tamirat meselesinin son safhası -İranda ingiliz - rus mücadelesi - Çanakkale harbinin yıl dönümü Harbi umumi “yadigarı - olan bütün —dünya efkârını en zi- yade heyecana M. Şaht düşüren mese- lesidir. * Tamirat, tazminati harbiye- nin yeni ismidir. Eskiden beri harplerin en korkunç adetlerinden biri harp tazminatıdır. Harp tazminatı Galip taraf mağlup tarafı askerlik cihetinden mahvettiği gibi mali cihetten de mahvetmek isterse maglup tarafın tediye kabiliyeti fevkinde para ister. Tazminatı harbiyeyi tahsil için harp mesuliyeti gibi behaneler de icat olunur. yanAlmanyadan. - simdiye | kadar lman milyonlarca paralar hep Taxminali. Harbiyeden. başka bür şey değildir. Versay muahedesinde - tamirat için —muayyen bir miktar ve bât / konulmamış — olması — galip devletlere ve — bilhassa — Fran- sanın eline Almanyayı tam mana- siyle mali cihetten ezmek için mükemmel bir silâh vermişti. Fransa ara sıra bu silâhı şiddetli surette kullandığından Avrupanın astikran teahhura oğrayor. Yalnız tamiratta diger devletlerin de . hissesi oldugundan ,bunların müda-| halesiyle mes'elenin vahim netice- ler vermesine meydan bırakılıyor. Fransa - Almanyanın — iktisadi cihetten kalbi olan (Rur) havza- Şını işgal ettiği zaman en ziyade İngilterenin — müdabalesiyle — ve sabık Amerika Reisicumhur vekili Daves vasıtasıle. bi tayin edilerek — muvakkat bir sureti tesviye bulunmus idi. Fakat tamiratın hakiki miktarı edilmedikten - başka - bir müddeti — muayyene — geçtik- ten sonra - trksitlerin — miktarı Almanların tediye kabiliyetine göre değişecek idi. Bu senc ; Daves plamı n bince Almanyaya tediye kal yeti arttığma dair tamirat nmumi ajanı Gilbeerk Parkerin raporu üzerine son derecede arttırılmak lâzım gelmiştir. Almanlar buna şiddetle muarızdır. Almanlar son taksiti tediye için kâfi miktarda ecnebi parası bul- mak için Alman devlet bantası teminat altınve kambiyolarından otuz milyon İngiliz lirası kaybel Miş ve babal Alaaöyaler Hai kredilerinin külliyetli - miktarda çekilmesine bais olmuştur. Reihs- bank ıskontosunu yüzde 6,5 dan 7,5 miktarına çıkarmıştır. Markın eski sukutu her kesin hatırasında dehşetli bir iz bırak- tığımdan Almanyanm dahilinde ve haricinde yeni bir buhran bi kat'i miktarını tayin için Parista toplanan komitede itilâf hasıl olmaması bu buhran- da büyük bir amil olmuştur. Ko de Alman müürahhası Dr. Şaht Almanyanın tediye 'ka- biliyetine istinaden muayyen bir rakam teklif etmiş ise de mütte- fikletin talep eylediği miktarla bir sülüs nisbetinde fark olması üzerine kabul edilmemiştir. M. Puankare - tarafından — irat olunan son bir nutukta beyan edildiği - vecihle Fransa Alman- yanın tediye — kabiliyetini değil Almanyanın vereceği paranın Çanakkale muharebi Londrada harp maktui Fransanın harp borçlarına takabül eyledikten başka hrp tahribatının tamirine kâfi olmasını istiyor. Aksi takdirde Davas planına avdeti tercih edeceğini ima ediyor. Halbuki Almanlar Daves tarzı tediyatıı da — gayri — mümkin görüyorlar. Bu suretle bu nazik mesele son derecede nazik bir şekil almıştır. Maahaza müzakerat kapısı kapanmamıştır. Dr, Şaht ikinci defa Berline dönmüştür . Parise avdetinde diger devletlerin, men- faatları müteessir olmasından dolayı vukuu mudahalesiyle mes- elenin hallolunaca; Osamıştar — — —— Terki teslihat Bahri ve Berri terki tes- lihat cihan ah- valinin istikra- m ve — sulhü müsalemetin kuvvetlenmesi cihetinden ta- mirat mes'ele- sinin aldığı şe- kil nekadar şayanı tecssüf ise terki - teslihat istihzarı komisyonunda Amerika- 'nın envali bahri va bir az sonra berri terki teslihat hakkında öne- sürdüğü teklifler o nisbette şaya- mı dikkattır. Amerika mürahası Mr. Hug Gibson Amerikanın her türlü 'sınıf harp sefainine şamil olmak üzere barp gemilerinin muayyen bir nisbetinde yalnız tahdit değil bel- tankise taraftar olduğunun beyan etmiş ve tenkisat nisbetini umu- mi yekün değişmemek - şartıyle sınıflar arsında değişebileceğini haber vermiştir. Bir kaç gün sonra Mr. Gibson berri terki teslihat mesele: kında mükellfiyeti — askeriyenin ümidi kaybol- M. Sitim son edecek bir teklifte bulunmuştur: Talim görmüş, ihtiyat efradı bir devletin hazari mevcudunun he- sabma ithal olunmıyacaktır. M. Gibson birim teklifinde İngilterenin bahri terki teslihata ait itirazlarını berteraf ettiği gibi ikinci teklifiyle de Fransanın berri terki teslihata ait kuvvetli itirazlarını çürütmüştür. Bu suretle bu defaki içtima- inda iflâs edeceği zannolunan ihzari terki teslihat komisyonun- de hakiki terki teslihata doğru yol açılmıştır. Sulhü müsalemetin en büyük zamanı olan terki tes- lihat meselesinin bu terekkisinde Amerika yeni Reisicumhuru Mr. Huverin - ve hariciye nazırı Mr. in senei devriyesi münasebetiyle olduğu hükümetleri memnun | abidesine çelenk takılırken.. Stumsonun büyük tesiri olmuştur. Bu iki zat sabık hariciye nazırı Mr. Kelloğun malüm misakiyle kurmuş olduğu müsalemet temeli yani teklifleri ile takviye olun- muştur. iranda ingiliz - Rus mücadelesi Vasati Asya- da ötedenberi İngilizler ile lesi daima gö- rüliyor. Yakın —zamana kadar İranda Rus nüfuzu daha bakim idi. İraniler yeni İngiliz ticari teşebbüslerine mani oluyorlar idi İngilizlerin cenubi İran üzerin- den Hindistana bir havai tarik tesis etmelerine muvafakat etmi- yorlar idi. Ş Son zamanlarda bu vaziyet değismiştir. Sovyet hükümetinin İranilerin — Afganistana — taarruz ihtimaline karşı ihtaratta bulun- mak için Tahran hükümetine ver- diği gayet şiddetli bir nota İranda fena bir tesir bırakmıştır. Bu istifade eden sefiri Sir Clive bir çok meseleleri hafletmiştir . Bunlardan en mühimmi İngiliz mandası altında bulunan İrak hükümetinin Şah hükümeti tara- fından tasdik edilmiş olmasıdır . Çanakkale harbinin yıl dönümü İngiliz İmperatorluğunu zaif ra- bitalarının takviyesi için İngilizler | her fırsattan istifade ediyorlar. Bunlardan biri de harbı umu- mide İngilizler ile Avusturalya ve yeni Zellanda kıtaatının Gelibolu yarım adasında karaya - çıktıkları | | günün 25 nisana müsadif olan yıl dönümüdür. Bu sene Londradakı harp mak- tülleri abidesinde fevkalâde mera- sim yapılmış ve Geliboluda mak- tul olanların Hamına çelenkler konulmuştur. (Sidney)de 30,000 açık havada ayini ruhanı icra eylemiştir. Melborn da Geli- bolu harbine iştirak eden 25,000 sabık asker yapmıştır. Küyük tezahürdi yapılmıştır. 'nümayişlerin gayesi, İngiliz İmpra- torluğu — eczasının — Tabıtalarını | kuvvetlendirmektir. | Gazetelerde de, buna dair başma-, | bir k: istanbul Vilâyetinden: 928 senesi yol mükellefiyetini bedenen ifa edecek olanlar meclisi umumü vilâyetçe mevsimi inşaat olan Nisan ve Mayıs aylarında Beykoz Son zamanlarda hayatın paha- landığını - hissetmiyen — yoktur. kaleler, statistikler, halkı yutan ejder şeklinde karikatürler intişar etti. Bazıları, bir tedbir olarak, “Kooperatif teşkil eylemeyi,, ileri sürdüler... Hayat pahalılığına karşı operatifa P. , Aramızda, bu - tedbiri istib- faf etmiyecek, bunu duyunca dudak büküp gülmiyecek kimse- ler nadirdir; enderdir. Zira şimdi- ye kadar yapılan ufak tefek kö- tecrübeler neicesi, kooperatif 1ce, çoğumuzun aklına, tavanında | örümcek ağlı iki süpürge asılı, köşe-) sinde tozlu üç beş sandık dayalı, tezgâhında sinek avlanılan müflis bir bakkal dükkânı gelir. Yahut bir rakı markası ! Halbuki, koopratif, müflis bir bakkal dükkânı değildir. Kooperatif, sinesine, bugünki Avrupa halkının 3te 2sini alan, âlemşumul bir müessesedir. Bunun, muhtelif içtimai sınıflara tekabül eden muhtelif vazifeli, muhtelif şekilleri vardır. Her biri, müstah- sılla müstehlik arasındaki- ihtikâr zincirinin ayrı bir halkasını par- çalamayı istihdaf eder. Şayet şimdi buraya her nev'in adını ayrı ayrı yazmağa kalkışsak bir sütundan fazla yer dolar. Biz bu yazımızda, ancak * istihlâk cemiyeti ,, deni: len kooperatiften bahsedeceğiz. H—Ba nevi, sen fazla muvaffalıyet göstermiş olan nevidir; memle- ketimizde tatbiki hem kolaydır; hem de pek büyük faide getire- bilir. İlk gayeleri, “toptancı tacir,, ile müstehlik arasındaki mütevas- sıtı kaldırmaktır. İstihlâk cemiyetlerinin - yalnız İngilteredeki devâsâ muvaffakiye- tini göstermek için şu ihsai malü- matı verelim: 1917 de İstihlâk cemiyetleri birliğinin 2750633 azası, senevi 12 milyon ingiliz lirası hasılatı safi-| yesi vardı. Birlik 43 fabrika, 4 arzıye, 4 vapur, 1 çay mezreası, 2 çiftlik, işletiyordu. Ayrıca da 7,5 milyon ingiliz lirası miktarında emtiası mevcuttu. Kooperatifler, o zamandan bu zamana kadar daha ziyade inkişaf etmiştir. Bunlar, inkişaflarım, kısmen de, teşekkül usullerine medyundurlar. Bütün dünyanın istihlâk cemiyet- leri, İngilizlerin usulu üzerine ku- rulmuştur. - Bizdekilerin de, bu nümüneyi takip etmeleri zaruri- dir: İ — Demokrasi. Bir azanın kaç hissesi “olursa olsun, yalnız bir reyi olmalıdır. Kooperatife girmek istiyen adam, bir ve ya * Ko Hayat pahalılığına karşı kooperatif teşkil etmeli İstihlak cemiyetlerini hangi esaslar üstüne tesis etmeli ? ki, cemiyet, mütevassıtların ser- mayesine karşı yapılıyor; o halde bu müessesede rey sahibi cansız bir eşya olan hisse değil, canlı bir adam olan “fert, olmalıdır. 2 — Hissenin küçük olması; 've bedelinin küçük taksitlerle muhtelif vadelerde ödenebilmesi. Bünün — teferruatını müteşebbis heyet tesbit eder. Asıl nazarı itibara —alınacak — cihet, ko- operatife mümkün mertebe fazla aza toplayabilmektir. 3 — Azaya dahi olsa, malın katiyen veresiye verilmemesi, pe- şin para ile satilması. Bazları itiraz edecekler. Diyecekler ki: “Bu nasıl iş? Fakir fikaraya vere- siye verilmeli ki bir istifade ha- sıl olsun. Peşin para verdikten sonra, bu cemiyeti teşkil etmez; beyendiğimiz yerden istediğimiz şeyi alırdık.,, Fakat bu sathi bir düşünüş olur. Zira, istihlak cemi- yetlerinin teşekkülünden maksat, Mütavassıtları ortadan kaldırmak- tir. Halbüki sermaye, (2 müddede — göerldiği Ggibi) esasene cüz'idir, eyer — veresi- yeye başlanacak olursa, satılan malın tekrar yerine gelmesine imkân kalmaz; kooperatif mahv- olur. 4 — Emtiayı, kooperatife mal olduğu fiate satmıyıp perakende” emtia fiatine satmak. Kooperatifin başlangıç sermayesi azdır. Halbu- ki, cemiyeti, halkın bütün yoksullu- ğu içinde yaratmak zarureti var. Binaenaleyh, kooperatifin serma- yesi, ancak mal fiati ile pera- kende fiatinin arasındaki farkın bir kısmından teraküm edecektir. Bu, zaruridir. Halbuki, emtia, maliyet fiatine satılacak olursa, koopera- tifin işleri, başlangıç noktasında, daima yerinde sayar. 5 — Sene sonunda, hasılatı safiyeyi — hisse başına taksim etmeyip her azanın © sene aldığı malın azlığına, çokluğuna göre taksim etmek. Şunu nazarı itibare almalı ki, kooperatifin inkişafı , azanın histe bedeli ve ya tak- sit suretin de, yekten verdiği o ci parâya hiç de mütevakkıf değildir. Hissenin bedeli, koope- GöR aK ÜS n kalır. Cemiyeti inkişaf ettirecek, alış verişlerdir. Her azanın koopera- tifle yapacağı alış verişler, zaten hisseye “nisbetle pek büyüktür. Binaenaleyh, temettüün alış veriş esası üzerine dağıtılması gene azanın İehinedir. (Hisseler için ayrıca bir miktar faiz verilir.) İşte bu suretle, muhtekir bak- kalların çakkalların cebine giren kâr, kısmen halka tevzi edilir kısmen gene halkiın sermayesi hisse alabilir. Fakat madem Kanlıca yol inşaatında - çalıştırılacal Beşiktaş, Arnavutköy, Emirgân, ve halli inşaata de ispatı vücut etmeleri lâzımdır. Ameli mükellefe mahalli inşaatta tutet edeceklerdir. Sevk ve on kendilerine aittir. maballi inşaatt: halinde V) ktır . Bunların mensup oldukları İleleri itibarile İstanbul cihetinde Hocapaşa , Küçükpazar , Çarşı kapı, Fatih, Fener, Eyüp, Şehremini, kocamustapaşa ve Beyoğlu cihetinde Galata, kulekapı, Galatasaray, F r öy, Kasımpaşa, Hasköy Üsküdar cihetinde: msız, Kadıköy, Kanlıca İdarci hususiye tahsil şubele- asına kadar müracaatla alacakları vesika ü tmeleri ve mahalli mezkürda yol mühene tedarik olunacak çadırlarda bey- ünlük iaşeleri masrafları kâmilen ispatı vücut etmeyenler hakkında yol mükellefiyeti kanununun 17 inci maddesi ahkâmı tatbik edilerek ledelhace Jandarma nezareti altında istihdam olunacaklardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: