25 Temmuz 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

25 Temmuz 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aZ Temmu 1929 “AKŞAMDAN AKŞAMA Üa Yolcu almıyan vapur Dün, Seyrisefain sevahili müte- vire tarifesindeki uygunsuzluğa ir bir fıkra yazmıştım. Matba- n çıktım. İlk karşılaştığım st, fıkramı okuduğunu söyledik- fen sonra, bana şu macerasını Anlattı: * Kadıköyünde köprüye saat fiçte kalkan vapuru kaçırdım. İşim öyle aceleydi ki, şayet oralarda bir motör bulunsa da benden on lira istese derhal verecektim. Bereket versin, hatırladım: Ada- lardan gelen bir vapur, üçü yirmide| Kadıköyüne — uğrıyarak, oradan köprüye gidecek... Oh ne âlâ.. Aksi taktirde dört vapuruna ka- dar bekliyecektim... İşte, vapı Yolcularını biraktı. Ben, demir parmaklığın önünde bekliyordum. Çıkanlar bitti. Memurlar unuttu u, nedir? Kapı açılmıyor! Eyvah, Y göz göre kaçıracağım! Sağa koş- tüm, sola koştum. Gişeye pat Pat vurdüm. Sermemur — odasına seğirttim. | — Kapı miçin açılmıyor? — Kapı açılmıyacak. — Nıçin, ya? Vapur kalkıyor. — Kalkıyor, evet... — Peki amma, ben binemiye- cej Ne yapalım? Bu - vapur, Kadıköyünden İstanbula yolcu al- maz. — Tuhaf şeyl Halbuki yolcu biraktı. 5 — Birakır, almaz. — Ahırsa? var ekseriya, teehhürle gelir. Zamanı beli deşdimi — * amanı belli olmuyan vapu- run vakıt kaybetmesinden de bir Şey anlıyamadım. Bu münakaşanın cereyanı esna- sında, bir düdük sesi.. Caaanım 3ü20, iskeleden kalktı ... Dörde kadar, sinirimden ne yapacağımı bilemedim. Bunu yaz kardeşim. ı “Peki, yazarım!,, diyecek yerde ! kafamı kaşıdım; düşünmiye baş- Jadım: — Bunu da yazarsam, Seyri- Befaine — karşı Çoğa — varacağım galiba... - dedi. - O, bana paso Weriyor; ben, tutayim, dün tarife | bahanesile, bugün Ada vapuru do- layısile onun aleyhinde yazayım... Dostum, arifane gülümse: — Ben, sana ille yaz diye ısrar etmiyorum. Mevzusuz kalmandan korktum da kulağında — bulunsun ; dedim har (Vâ - Nü) İran kıyamı Tabrandan Taymis gazetesine işar olunuyo: isyan - eylemesi, ümetin — merkeziyet kasmen siyasetinin bais olduğu umumi | î(dz::mı ınekıngâniyelllnı ve kısmen şgal / kabaili isyanının yap- 'tığı aksi tesirden neşet el'ım;i'; İsyanda en ziyade alâkadar olan rüesa Ali Merdan Han ile İsmail Handır. Şah kıtaatile âsi k.bl:ıı ırıııı.ıd; lı;ı:iuı'ıin 40 mil cenubi garbisinde Sefit deştte yeni- den müsademe vuku huı= iR farafeyn bir çok zayiat vermiştir. Fars kabilesine mensup akın- cılar tarafından 13 temmuzda 'zaptolunan Saidabat şehrini Ker- mandan gönderilen takviye kıtaatı istirdat etmiştir. Geçen haziranın ©n sekizinde tevkif olunan İran ndarması baş kumandanı ceneral 'azlullah han tahliye e iştir. Mumaileyhin rütbesi iade olun- muştur. Bu kumandan Fars isya- nında alâkadar zannolunmuş idi. - pirzola, 4 okka Afiyet olsun! 'Bu sıcakta 4 okka baklava yenir mi? Galatada sandalcılık eden Meh- met isminde biri evelki akşam arkadaşlariyle 4 okka pirzola, 4 okkka da baklava yemek üzere bahse tutuşmuştar. Bu iddia üzerine derhal pirzo- lalar hazırlanmış, baklavalar te- darik edilmiş ve Mehmedin talebi üzerine bir kavanoz da hıyar turşusu getirilirmiştir. Sandalbı yemeğin başına geçerek düştünleğü! bişkmaşter. Hekeği pirzola ve baklavaların yarısını büyük bir iştah ile yemiş, Fakat bundan sonra kuvvetten kesilmeğe başlamıştır. Bahsı kazanmak için yemekte devam eden Mehmet bir aralık olduğu yere yığılmış, nefes ala- mıyacak bir hale gelmiştir. Arka- daşları hemen koşarak bir doktor getirmişlerdir. Doktor bir çok uğaştıktan sonra sandalcıyı kendine getirebilmiştir. Mehmet bu suretle bahsı kaybet- miş, fakat hayatını kurtarmıştır. Sandalcı bundan sonra yemek için kimse ile bahse tutuşmaya- cağını söyliyor. Papa Eftim efendi Bir zamanlar patrikhane tara- fından aforoz edilen papa Eftim efendi son günlerde ağır surette hastalanmıştır. Bu sebeple hak- kındaki aforoz kararının refi için z HoN Bla elzatle Tramvay hatları Maçka - Beşiktaş, Dolma- bahçe - Ayaspaşa hatları Şehremaneti bu seneki faaliye- tini şehrin müstakbel - şekli için istimlâk yapmağa ve yol açmağa hasretmektedir. Edirnekapı tramvayindan sonra Şehzadebaşı Unkapanı / hattının inşası, maçka tramvay — yolunun Beşiktaşa temdidi ile — meşgul olacaktır. -Şehzadebaşı — hattına evelcede yazdığımız gibi, Unka- | panı istimlâkinin ikmalinden sonra) başlanacaktır. Maçka battının ” güzergâhmnin için bir hafta tramvay şirketi ve emanet fen memurları istikşafa — başlayacaklardır. yeni hattın son baharda Beşiktaşa indirilmesi temin edilmiş olacaktır. Bundan başka Beşiktaş hattından bir şebeke Dolmabahçeden Ayas- Paşa tarikile Taksime Çıkarıla- caktır. Bu maksatla Dolmabah- çeded Gümüşsuyuna kadar olan | saha tesviye edilecektir. Bu yol gayet dik olduğu için tesviyesi uzun müddet sürecektir. Avrupaya tahsile giden telebe Avrupaya tahsile gidecek Da- | rülfünun mezunlarından bir kı: bugün Cenevreye hareket ede- ceklerdir. Bugün gidecek gençler Cenevre ve Lozanda hukuk tahsil edecek- lerdir. Cenevreye gidecek gençler arasında Tahsin Bekir B. Peşte talebe kongresine Türk talebe birliği namına murahhas olarak - iştirak edecektir. li iktisaf mektebi mezunları Âli iktisat mektebi mezunları dün gece bir deniz tenezzühü Eyipte hâlâ — tahtadan yerli oyuncaklar yapılmaktadır. Küçük beşikler, arabalar, aynalı testiler, kaynana zırıltıları ve saireden ibaret olan bu oyuncaklar şehrin barı yerlerinde kadınlar tarafından satılmaktadır. Karpuz, kavun Son günlerde muhtelif yerler- den şehrimize külliyetli mıktarda kavun, karpuz gimektedir. Trak- yadan da karpuz gelmeğe başla- mıştır. Her gün bir kaç vagon karpuz. geliyor. Yakında Uzun- köprü kavunları da gelecektir. Resim, istasyondan. karpuz, ka- vun çıkaran hamalları gösteriyor. 'Terkos muslukları Şehrin muhtelif yerlerinde Ter- kos şirketinin umumi muslukları | vardır. Fakat evvelâ bu musluk- larda pek nadiren su bulunmak- tadır. Saniyen muslukların üzerin- de kalın harflerle fransızca iba- reler göre çarpmaktadır. Terkos şirketi bu fransızca yazıları yeni harflerle türkce olarak yazdır- malıdır. Peynir, zeytin Bu sene meyva fiatleri da çok ucuzdur Trakyadan şehrimize ucuz pey- nir gelmektedir. Peynir - pazar yerlerinde B0 kuruşa — kadar satılmaktadır. Fakat bu peynirler yağsız olduğu için ucuz bir fiat görmektedir. Bu sene zeytin de Ucuzdur. En aşağı malların top- tan fiati 27 kuruştur. Perakende piyasada 40 kuruşa zeytin vardır. Bu sene meyva — fiatleri da ucuzdur. — Pazarlarda 7 kuruşa kadar erik satılmaktadır. Bundan başka mahalle aralarında arabayla erik satılıyor. Kavun ve karpuzlar Trakyadan şehrimize gelmeğe başlamıştır. 5 kuruşa ka. yapmışlardır. Seylâbın tesiri Fındık, fasulye tereyağ fiyatleri yükseldi Trabzon, Rize havalisindeki tahribat piyasada tesirini göster- meğe başlamıştır. Trabzonla — alâkadar — ticaret- hanelere gelen haberlere göre son yağmurlardan fındık mahsulü çok müteessir olmuştur. Bilhassa Sürmene ve kısmen de Yomra nahiyesinde fındık mahsulü harap olmuştur. Bu yüzden en ziyade zarar örenler fındık tacirleridir. Çün- bu — tacirlerin - bir kısmı mahsulün iyi — olacağını ” düşü- nerek alivere mal satın almışlardı. Mahsulun son sel tahribatı kar- şısında, vaziyeti tacirlerin zararına olmuştur. Alivre satiş yapan tacirler bu — yüzden — müşkül mevkide kalmışlardır. Yeni mah- sulün az olması mevcut fındık fi- atlerini de arttırmıştır.Fındık Trab- zon ticaret borsasında 130 kuruşa kadar fiat görmüştür. Fariyo üzerine de - alivre itış oktur. Son yağmurlardan bu Mahsulle zarar görmüştür. Bun: dan başka tereyağ fiatları artmıştır. Balık tuzlamak Tuz inhisar idaresi ihraç edile- cek balık, peynir, zeytinler için ucuz tuz verecektir. Tuz inhisar idaresi bu nevi mallara ne miktar tuz sarfedildi- ğini ticaret odasından sormuştur. Mekteplerde Çocukların sıhhatı ile daha fazla iştigal edilecek Çocuklarımızın sıhhatile yakın- dan alâkadar olan Maarif vekâ- leti yeni ders senesinden itibaren mekteplerde hıffzssıhhaya bir kat daha ehemmiyet vermeği karar- laştırmıştır. Müstakbel neskin tam ve mütekâmil surette yetişebilmesi için bu sene hıfzıssıhha derslerine daha büyük bir alâka gösterilecek ve ders programlarında ona göre tadilât yapılacaktır. Bundan başka her 15 günde bir maarif sıhhiye — müfettişleri ilk, — orta mekteplerle iseleri sıkı bir. tef- tişe tabi tutacaklar, talebeyi ayrı ayrı muayene ederek zaif bünyeli talebe ile, hastalık Araı göste- renleri tedavi edecekler, tıbbi ve nasihatlarda bulunacak- lardır. " Her mektep idaresi, tedrisatta ayrı ayrı vaziyet sıhhiyelerini gösterir ihsai malâmatı bir raporla Maarif i resine bildirecel Gazinoda yaralanan kadın vefat etti Geçenlerde — Şişlide Hüriyeti Ebediye tepesinde bir gazinoda Arif Onamıuda biri - tarafından cerhedilen Mürüvvet, oldığı yara Üzerine vefat etmiştir. Müddei amumilik tarafından Arif aley- hinde takibat ktadır. Bastırılan hukuki kitaplar Adliye vekâleti umuru hukukiye müdürü Sabri Şakir B. şehrimize ir B. şehrimizde bazı pların tabi ile meşğul İar karpuz ktadır. olacaktır. | “Fan,_f_'_ı'n fon!.,, Kafesli evlerde konuşulan tuhaf bir “ firenkçe , tuhaf bir “ cene- bice,, var... İKenar mahallelerinde bu garip lisanın ismi * Fan, fin, fon , dur.. — Fan, fin, fon.. Fan, fin, fon iki saat konuştu. Derler.. Ama iki saat konuşan zat Öne İisanla konuşmuştur?.. Fransızca mı? İngilizce mi? Al- manca mı? İtalyanca mı? İspan- yolca mı? orası malüm degildir. *Fan, fin, fon, bunların hepsini ifade eder.. 'Fan, fin. fon. demek top- tan hesap ecnebice demektir. “Fan, fin, fon. ca konuşan ka- dınlar , kendilerinin hakikaten cenebi bir lisanla konuştuklarına zahiptirler Bu lisana nazaran “metres,, in ismi *Mantinota, dir. Ancak man- tinota ile “Kapatma , arasında karlı dağlar kadar fark vardır. Mantinota ecnebilere ve tatlı su firenklerine, kapatma da Türk olanlara derler. “Fan, fin, fon. isanına “rus, kelimesi girmemiştir. Onun yerine bol bol “moskof. kelimesi kulla- mlır. Gene bu dilde “kikirik, İngiliz “didon, Fransız demektir. Mühtelif çalgıların tuhaf tuhaf isimleri vardır. Meselâ Kemanın adı “Giy, giy, gıye , piyanonun ismi “dan dan da don don., dur. * Fan, fin, fon , ca da esraren- giz bir Paris vardır.. Faraza filancanın oğlu Berline yahut Londraya gitmiş değilmi? Bunu anlatırken: — Parise gitti.. Derler, çünki bu dilde Parisin manası Avrupa demektir. *“Fan, fin, fon,, cada“el sıkmak, denilmez de tokalaşmak denilir. Sonra “Mersi, kelimesinin man- zum bir kıta halinde söylenmesi de şarttır: *Mersi I. “Papucumun tersi.., *Burası neresi. *Salmatomruk mahallesi .. “Fan, fin, fon, “isam tetkik edilecek olsa muazzam ciltlerden mürekkep mükemmel bir kamus vücuda getirmek kabildir. Bu da ülema —ve — mütefenninlerimizin himmetlerine düşer.. Hikmet Fe Veremle mücadele cemiyetinin beyannamesi Veremle mücadele cemiyeti son zamanlarda faaliyetini tezyit et- miştir. Cemiyet el ilânları hacmın- da sıhhı beyannameler neşretmiş- tir. Bu beyannamelerde: Bir adama yüksek sesle söz söylerken tam yüzüne karşı söyleme, bir az yü- zünü çevir, öksürürken aksırırken ağzına mendilini tut ve saire gibi bir takım faydalı” tavsiyeler ve ögütler vardır. İDARENANE — acımüslak sok Telgraf adresli “Akşam, lt işleri İçimi Lti 1686 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için Seneliği 1700 alt l 900, ç aylığı 500 kuruş, Ecnebi memleketler içini Seneliği 30007 altı aylığı 1680;. Üç aylığı 900 kunuşturı

Bu sayıdan diğer sayfalar: