5 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

5 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YEEFÖİİ Sahife 4 JWWW] * Akşam NİNT LA DAĞALE N 5 Teşrinievel 1929 Polis Cemil efendinin halıratı DN Gardiyanı nasıl kafese koyduk? Koridor kapkaranlıktı, kapının önünde bir sönük lamba yanıyordu.. — Nasıl islatmak.? — Nasil olacak.. Hazreti da- yaklı: — Vallabi fena olmaz.. 300 lira bu birader... — Ya benimki.. Ya benimki 420 lira ya.. Bu sefer de Nikolaviç atıldı: — Beni hesaba katmıyor mu- sunuz yahu.. Vakıa benim zararım sizinkinden az ama gene canım yandı.. Şaka değil 240 liram gitti.. Neticede Abdullahı adam akıllı dövmeğe karar verdik.. Ahmet Şevki, pencereye yak- Taştı, dişarı baktı: — Kapkaranlık. Tevfik ilâve etti: — Tam havası... — Neyin? — Neyin dayağın.. Abdullaha dayak atmayacak miyiz?, — Atacağız ama bu gece mir — Bu gece atsak hiç de fena olmazdı.. Ahmet Şevki bir müddet dü- 'ondan sonra: M çıkacağız! — Gardiyanı kafese koyarız.. — Nasıl? — Postaya gidiyoruz deri — İnanır mı dersin?... —Mis gibi inanır... Gardıyanı nasıl kafese koyduk? Birer birer merdivenlerden çık- fık.. Koridor kapkaranlıktı... ka- pının önünde bir lamba yanıyordı Gardiyan bizim gölgelerimizi farkedince bağırdı: — Kimdir o? — Biziz merak etme yabancı dej Yamına yaklaştık sordu: — Nereye gidiyorsunuz? — Postaya. — Bu saatte mi hatırınıza gel- olacak.. — Dayağın, . Fakat dışarıya nasıl — Yarının postası bu.. — Öyle ise sabaha kadar bek- 'yin, gündüzler torbaya girmedi ya... — Yarın hamam yapaca; cadan sonra da iş var.. Postayı almağa vakit kalmıyacak, iyisi mi şimdi. alalır — Ser gardiyan bu işe ne der? — Ne diyecek? Hiç... — Eh hadi öyle ise bakalım .. Kapıdan çıktık, nöbetçi gardi- yan arkamızdan seslendi : — Amma geç kalmayın .. Bir saale kadar dönmezseniz arka- nızdan adam çıkartırım.. — Peki, peki .. Sanki bir eğlenceye gidiyor- muşuz gibi hepimizde bir sevinç ki sormayın... Koşa koşa yokuşü indik ve çarşının yoluna saptık.. — Dayak! — — Ha sen ha.. Al öyle ise, Herkesi dolandırmanın cezası bu- dur.. — Al benden de... — Al benden de o kadar. Hilekâr herifi birimiz bırakıp birimiz pataklıyorduk, artık ayak- ta duğacak hali kalmamıştı. Ben acıdım, berifi arkadaşların elinden kurtardır — Haydi, dedim, —gözümüz seni görmesin, yoksa halin fena olur ha. Herifte ses seda yoktu.. Ağzımı bile açmadan tın tın öni çekildi gitti... Gene muhakeme Erlesi günü ser gardiyan bizim alona girdi bana, Şeykiye, Tev- iğe, Nikolaviçe işaretle: — Siz bugün işe çıkmıyacak- sınız? dedi... Eyvah gördünüz mü olan işi şimdi... Tevfik- — Bu fena alâmet — Öyle.. — Muhakemeye çıkacağız ga- liba, — Galibası fazla.. musun berifteki suratı. Biraz sonra tahminlerimiz ken- dini — göstermeğe — başladı. Biz gene yalın ayak, başı kabak muhakeme huzuruna, çıkarıldık... Mutat sorgu sualden sonra reis: — Siz dün gece bir adam Görmiyor Hepimiz şaşkın şaşkın birbiri: mize baktık... Hiç birimizde ses Bunda feci bir yanlışlık olsa gerek.. — Dün gece siz nöbetçi gar- diyanı kandırıp dışarı çıkmışsınız ve bu işi yapmışsınız. ı GÜNÜN HABERLERİ ismet Paşa Hz. Başvekil — İsmet Pş. Hz.ri dün sabahleyin saat 10 da Seyrisefa- nin Heybeliada vapurile şehrimiz- den Yalovaya azimet etmişlerdir. İsmet Pş. Hz.rine Seyrisefain umum müdürü Sadullah bey de refakat etmi; Başvekil saat yirmiyi çeyrek geçe İstanbla avdat etmiştir. * Maliye vekili — Maliye ve- kili Saraçoğlu Şükrü bey dün defterdarlığa gitmiş ve defterdar- dığın bilâmum şuabatını ve kalem- lerini teftiş etmiştir. Maliye vekili Tokaklıyan otelin- de muühtelif ziyaretçileri kabul etmişti.. Bu meyanda Osmanlı bankası direktörü M. dö Sorbiye vekil beyi ziyaret etmiştir. Vekil B. i)zîy ea l yyanında müskirat U. M. (Zekâi B. de vardır. 4 Sabık Belçika Başvekili şeh- rimize geldi — Sabık Belçika Baş- vekili Kont Karden dö Viart, dün Abasya vapuru ile şehrimize gelmiştir. Kont ve biraderi, bugün Abasya vapuru ile Köstenceye hareket edecektir. * Gazi köprüsü — Unkapanı ile Azapkapısı arasında yapılacak olau büyük Gazi köprüsünün pro- iesi iki aya kadar ikmal edilecek- tir. Şehremaneti köprüler sermü- hendisi Galip B. Parişe giderek projeyi ” yapmakta — olan ” fransız mühendisi M. “Pijou,, ya mülâki olacak ve projenin hesap kısmın- da muavenette bulunacaktır. Gazi - köpri inşası için vesaiti nakliyeden toplanan 10 paralar yarım milyon liraya baliğ olmaktadır. * Ceneral Ernest geldi — Türkiye - Süriye tahdidi hudut komisyonu reisi Danimarkalı ce- neral Ernest dün şehrimize gel- miştir. Ceneral Ernest, hudut işlerinde hakem vazifesini yapmak üzere bugün Halebe hareket edecektir. * Dramada büyük İskender devrine ait bir define bulundu — Muhacir mahallesinde çalışan in- şaat amelesi içi altınla dolu bir toprak çömlek meydana çıkarıl- mıştır. Bu altınlar Büyük İskender Yunan hükümeti, defineye va: yet etmiştir. Paralar Yunan ha: nesiae nakledilecektir. x& Millet mektepleri ay b: açılıyor — Millet mektepleri 1 teşrinisanide açılacak ve şubata kadar tedrisata devam edilecektir. Bütçeye bunun için tahsisat kon- Yok efendim, katiyen böyle bir şey olmadı... Reis zili çaldı, gelen b — Cesedi buraya gı (Arkası yarın) | muştur: Mekteplere yarım milyon talebe devam edecektir. Maarif vekili bu ayın on beşinde Millet mektepleri hakkinda bir tamim neşredecektir. | İstanbtlun en vasi ve en ferah ve esbabı istirahatı cami yegâne sinema salonu olan ALEMDAR sineması yeni sinema mevsimine gayet mükemmel bir programla başlayor: OLÜM FEDAİLERİ son derece hissi müheyiç ve gayetle müessir büyük dram. ÇARLESTON aĞ DUĞLAS FAİRBANKS MELEK SİN filminde göreceksir HUR ua rejisörü Bilmin uzunluğuna rağmen tekmili biri TAKS Hava müsait - olduğu Varyete BU GÜN i KADININ HARBE GİDİŞİ #lmini seyretmek üzere tantlaka, OPERA SİNEMASINA gidiniz. —— Kızlarınızın sefahet ve fuhşun kolladığı Dümüş Kızlar Olmamaları için müteyakkız davranınız. ** Arapça ve acerücenin ye- | Ürine ikame edilecek dersler — Mekteplerde Arap ve acemce | tedrisatın kaldırılması dolayısiyle | bunların yerlerine ikame edilecek (| dersler ve yeni dersler için kad- rolara ilâve edilecek muallimler hakkında — maarif — Vekâletince tetkikat yapılmaktadır. Üç dört güne kadar maarif Eminliklerine bu hususta bir tamim gönderile- cektir. 4 Amerika — sefiri — İsviçreye gitti — Türkiye - Amerika ticaret muabedesini imza ve Ankaradan avdet eden Amerika sefiri Mister Cruv dün İsviçreye müteveccihen hareket etmiştir. Sefir cenapları, bir müddet İsviçredeki kerimesi nezdinde kalacaktır. * Süleyman Nazife kabir ya- pilamıyor. — Merhum Süleyman Nazife bir kabir yapılması için geçen sene Cemiyeti umumiyei belediye 1000 liralık tahsisat ka- bul etmişti. Fakat Şehremaneti bu para kifayet etmediği için pro- jeden başka bir şey yapmamıştır. İM BAHÇESİNDE Cuma Ve ERALiÇESi ik komedisi de programa ilâveten gösterilecektir. z 13 ten itibaren devami matineler, suvare 9,1/2 ta pek yakında EMASINDA ÜÇ SiLAHŞOR Bu filim Alcksande Dumanın romanından iktibasen BEN ED NİRLO tarafından ifa olunan ir adaptasyondur. to dar günleri tekmil 412 ta matine JAKİ KOGAN ile LARS HANSON dün akşam MA JİiK sinemasında gösterilen ve tekrar tekrar görülmeğe lâyık : KUÜÇÜK BAHRİYELi filminde unurmn takdirini kazanmış rdır. Bugün birinci matifle saat 13 i grama ilâveten: GRAP ZEPPE- LİN balomenun 20 günde muhteşem. devri ölern seyahatı Bütün şehir chalis ANKARA POSTASI filmini görmek üzere ELHAMRA ve MELEK, sinemalarına / akın akın gitmektedir İlâveten ANKARADA GAZİ ÇİFTLİĞİNİ ziyaret intibaatı İstanbulun kurtuluş günü İstanbul Verem — Mücadele Cemiyetinin rozet tevzi günü- . Cemiyete yardım edini KELEPİR Viyana mamalâtı güzel bir yemek ve yatak odaları ile sair mobilyeler satılıktır. Beyağirında (TÖKATLI ) pastahanesine müracaat Teşekkür Bandırmalı tüccardan merhum - T: efendinin dünkü cenaze merasiminde hazır bulusan zevatı kiramla teessüratımıza kalı ben iştirak edenlere arzı teşekl rat ederiz. Mahdumları İsmail Hakla, Tevfik Fikret Yakında CASUS KADI Tef. No “Şarlık Tnesin Mariletleri Mahariri " Cami (Va Na) Yani, bu cinayeti işlemiş olmağı kime atfediyorsunuz? — Vallahi , bilmem ki , efen- dim, hem şüphelendiklerimiz var, bem yok! Şüphelendiğimiz... Kahveci, etrafına korkak kor- kak bakındı. Sonra, alçak sesle — Ecce... Ne düşünüyerlar ? Kimden şüpheleniyorlar ?... — Fıstıkçıdan .. — Onun sihirbazdır. diyorlar. için bütün ehem- | miyet bir şahsıyet degil, efendim. | Kendisi ecnebidir. Ecnebi olduğu için ondan şüpheleniyorlar. Onu sevmiyorlar. -Halbuki, biçarenin biridir . — Nereli imiş bu fıstıkcı? — Siyamlı... Suratı sarı, gözleri çekik ve elmacıkkemikleri şiş diye köylüler onu sihirbaz zannediyor. Esasen, onun aleyhinde, elimizde biçbir delil mevcut değil, Cinayet gecesi, bu odada hepimizle bera- berdi. Sakin sakin — fıstıklarını satıp —durüyordu. — Hem . gayri mer'i bir katil olması, hem de salonda bulunması kabil mi? Esa- sen, polisler de köylülerin dedi kodularına aldırmadı. | — Peki, cinayetin sebebi, sizce, | ne olabilir? — Bilemem, üstat! Herhalde dillerde dolaşacaktır. Zira bııy!)İ( rejisör FRED NİBLO nun eseridir 've GRETA GARBO at değil! —Son bir sual sorayım: Cinayetin kurbanı sizin buralı mı idi? — Evet, efendim. Noter M. Pumirza, Laruns'ta doğmuştur . Fakat, çok seyahat etmiştir. On sene evel vatanına dönmüş! Bu muhavere cereyan - ettiği sırada, kıpkırmızı yüzlü , yusyu- yarlak , tostoparlak - bir adam içeriye girdi. Bize yaklaşıp dedi ki: — Efandim, öyrendim ki, bura- ya kadar, bilhassa, cinayeti keşf için kalkıp gelmişsiniz. Müsaade- nizle, size kendimi takdim edeyim: Ben, eczacı M. Horticul'üm, No- ter üldüğü gece, onunla oyun oynuyordum. Ah, efendim, şayat benim söylediklerimi dinleselerdi de ona göre hareket etselerdi, ile | cani, şimdiye kadar çoktaaaaan zindana girmiş bulunurdu. KONRAD Şarlok Holm NAGİ Z Caniyi biliyorsunuz demek? - diye sordu — Hayır, fakat, fıstıkçının bu cinayete yabancı olmadığını, bil- akis, vaka ile alâkadar bulun duğunu farkattim. Hem, bu, yalnız | benim fikrim değil! Başka birçok damlar da, Upki benim - gibi inüyor . Fakat, benim, şüphe- lerimin o sihirbaz üzerinde topla- | diğimi söylediğim — vakıt, zabıta | az daha gülmekten kırlacaktı. | Fikrimde sebat ediyorum, efen- | dim. Dün, herkesin yanında nasıl anğırı bağıra — söyledimse, işte gene tekrarlıyorm: Bu işin sihir- bazlıkla sıkı sürette alâkası var! Şarlok Holmes, büyük bir so- gukkanlılıkla; — Ben, sihir ve keramete inan- maml - dedi. Ve, arkasını, kırmızı yüzlü, tos L tarafından temsil lunacaktır. toparlak, lak çevirdi. Sonra, beni köşeye çekti. — Aşizim! - dedi. - Lâkin, şayet saat yediye kadar avdet etmiyecek olursam, arkamdan beni hayr ile yadedin ve ruhumun ebedi suret- te istirahat etmesi için, - dualar okuyun! Allaha ismarladık! Üstadı — alıkoymak — istedim, Fakat, buna imkân hasıl olmadı Gölgesinin karlar üzerinde ilers lediğini ve köşe başında kay olduğunu gördüm . . . e ikinci ğ yüsyan ecz: İ ı:ınayıt şişman — eczacığ Kırmı: bana der — Vakit geçirmek için ekarte oynar mısınız? Teklifini kabul ettim. Kahvenin müdavimleri, yavağ yavaş gelmeğe başlamışlardı. (Mabadi var) î İ İ | biıL

Bu sayıdan diğer sayfalar: