31 Mart 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

31 Mart 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fazla mı giyiyoruz?, Bir elbiseyi bir kaç şekle sokmak kabildir Erkekler duymasın ama, galiba dedikleri kadar da var. h ve marifetli olmak Şartile, er keklerinkinden çok ucuz çıkabili Bir kaç metro ile bir saat içinde mükellef bir tuvalet sabibi olmamız mümkündür, di Yeraz ama, gene sözaramızda, iş u kadarla kalmıyor. Her tuvalet kendine mahsus bir çanta veya fapka, bazan bir çift kundura tiyor. — Bunların bepsini kendimiz yapabildiğimizi iddla edemeyiz. Zaten bunlar büne ol kadar. — beşka ir şeyler görüp üzeniyoruz. Çorap gibi boyuna gidiyor. Az elbise yaptırmak yeknasak giyinmek demek değildir. Mesele elbiseyi muhtelif şekilde Tei bülüktelir. Mepcda Haca bir. kumaştan — yapılmı bir tayyör elbise bu:ıpin' Jazlarla vi zen renkli lü bir bere giyilebilir. Gündürlük elbiseyi dE fcabında beline sarlacak yeni bir kuşak ile başka bir hale getirmek kabildir. Deri Jaket ve mantolar Bu kabil jaketlerin ömrü bir iki mevsime münhasır - değil iyi bakılırsa bir kaç sene yeni gi- bi muhafazaları mümkündür. Bun- ları gelecek kışa intizaren dolap veya sandıga kaldırmadan evel biraz neft yağı ilâve edilmiş 1lık suya batırılmış bir sünger ile iyice temizlemeli. derileri sıyrılmış olan yerleri gayetle sulu futkal veya imurta akı İle yapıştırılıp bas- talmak yeaa ayak Yruzun kunduralar için kullanı eyaz cilâ ile güzelce parlatılmalı Bu / mantoların — düğmelerinin fena bir adeti varsa oda kopar- ken altındaki kumaşın bir parça- sını olsun yırtmaktır. Bu yırtıklar, altından — konacak aymı — renk deriden bir yama Üzerine yırtık udarı sıkıca birleştirip dikmek veya yapıştırılmakla tamir olunur, sonradan düğr biraz yukanı t zesllen parça bü yamalar için çok işe yarar. Hazır el değmiş iken tokayı söküp kuşağın alt tarafta kalan kısınını üste getirmek pek muva- fık bir şeydi Dantel hâlâ rağbette.. Düz renk veya muhtelif çiçekli, Simli, eski, yeni “dantelden elân bıkılmadı. Bunlara her yerde tesadüf ediliyor. Bazı aile yadi- ğâr antika danteller vardır ki kıymetçe elmas ve kürkten aşağı kalmaz. Böylelerini elbiseyi süsle- mek için kesip biçmek adeta günaha yakın bir şeydir ve müm- kün mertebe az kesilerek, hatta bütün olarak biçime getirmeğe dikkat edilmelidir. Her hangi düz bir tuvalet üzerine şal gibi sarılma, yahut omuzdan sarkan uzun bir etek şeklinde — iliştirilmek, uzun atkı gibl omuza alıp uçlarını bileklere veya dirseklere halkalarla tuttur- mak hep datellerin örselenmeme- *ini temin edecek usullerdir. Havalar ısınınca ince ipek e- biselere bürünüverdik ve tabiatile kaşlık mantolarımız ağır gelmeğe başladı. “Yalnız havalar, hele akşam üstü büsbütün mantosuz gezmeğe de henüz müsait değil. Zaten en sıcak yaz günlerinde bile sandal, kotra gezintisi, meh- fap seyranları v. s. için insan bafif bir mantodan müstağni kalamaz. Binaenaleyh şimdiden ince bir pardösü ısmarlamak israf değildir. Resmimizin irae ettiği dört mo- Genç kızların müstakılen misa- firi kabul etmek ve arkadaşlarile serbestçe mek arruları ka- dar tabit bir şey olmaz. — Halbüki her evin müte: dit salonları bur Tanamayacağın- dan, en iyi çart küçük banımın odasını misafir kabulüne mi ait Obir balı oymaktır. Bunun evvelâ karyolayı ortadan kaldırmalı ve yerine bir divan ikame etmelidir ki, çündü- zün yatak takımları - gizlenince pek âlâ samimi arkadaşlar buraya alınabilir. Bam divanların alt kuamı yatak takımları ve - sai- renin hıfzına mahsus iki büyük çekmeden müteşekkildir. Odada yerli yük varsa kapısına tamamen ayna geçirtmek çok münasi) inüne konacak ufak masa Her hanği bir mektep uniforması giyen çocukların giyim faslı pek kolaydır. — Bunlarla ancak- tatil devresinde meşgul olmak kâfidir. Evde büyüyen çocukların süslen- mesi de pek güç degildir. Gerek yazlık gerek kışlık olsun küçük- lerin giydikleri kumaşların yıkan- mağa elverişli olması çok muva- fıktır. İlkbaharda — giyilmek için en ziyade tavsiyeye Jâyık kumaşlar İ | delde ber vesileye uygun manto- lar bulmak mümkündür. Soldan itibaren baştaki krep dö şin veya İorjetten, ikincisi düz renk kaşe- den, üçüncüsü krep saten'den, dördüncüsü de ingiliz kumaşın- dandır. Birinci modelin arkasındal pelerinvari -parçaya ve ikincinin kendinden pli tezyinatma bahar tuvaletlerinin - çoğunda — tesadüf * edilmektedir. Mevsimlik mantolar la bademi ve kiremit renklerinin çok kullanıldığı görül- mektedi Genç kızodasınasılolmalı Küçük hanımın odası misafir kabulüne müsait halde olmalıdır veya etajer bunun büsbütün gizler. Tavandan asılma lâmba yerine duvara yapışık “aplik,,ler kullanmak daha zarif ve yenidir. Küçük bir yazıhane ve kitap rafı bu rahat ve süslü odayı itmam eder. Res- görülen divan mavi lake tahtadan olup örtüsü ve yastık- ları hukka gibi baklava dikişli ve mavi saten kenarlı pembe tafta- dandır. mahiyetini Çocuklarımız ne giyiyor? dir. ipek yaka ve kol- zaif jerse,, ve “ kaşe , dir. Basma kadifeler de luklarlar — çok | Jerse costümler üstüne | bir — işleme — motif duğu * kaşo koto iki renk yün ipeği ile " | tarzında işlenen çocuk esvapları oluyor ipekli dür- üstüne çok yeni ve şık oliyor. Aynı kumaştan “Polo,, lar aynı işleme ile süslenirse tabi daha hoş olur. | sanesinde | Con Smit isminde bir hokkabaz Ial;u şıîmal'îyrer &;);ru ei Graf zeplin balonu kutu seyahatine çıkacak mı Almanya'da bu seyahat için şimdidei büyük hazırlıklara başlanmıştır Leipzig 22 ( Hususi ) — Son günlerde Almanya'da — konuşulan hemen hemen — yeğane mevzü Graf zeplin'in kutup seyahatidir. Acaba zeplin kutba gidecek mi? Yoksa gidemiyecek mi? İşte her- kesin ağzında bu mesele.. Eğer Graf zepelin bu seyahate çıkacak olursa, İtalya balonundan sonra kutba giden ve yahut git- mek istiyen ikinci balen olacaktır. Balonun bu seyahati ile meşgul olan bir heyet İtalya balonunun muvaffakıyetsizliğinin - bütün se- beplerini tetkik etmektedir. Se- yahate kat'i surette karar verile- cek olursa bu sefer meşhur seyyah ve kâşif Nansen de iştirak edecek- tir. Seyahatin tertibi ile uğraşan heyet balınun kutup seferi için doktor Eknerin kumandanlığını temine çalışmaktadırlar. Kuman dan Ekner zamanlarda bu seyahati pek ziyade arzu ettiği halde sonra fikrinden vaz geç- Kumandanın kutup seyahati için balonun — idaresini kabul edip etmiyeceği henüz malüm değildir. Eğer seyahat katileşecek olursa Graf Zeplin Norveç'i kalkarak kutup havali: bir daire çizdikten sonra tekri Norveç'e dönecektir. Balon il dafa hareketinde - Sil az bir İrtifa ile uçacaktır. Bu süretle henüz keşfedilmediği için dünya haritasında beyaz brakılan yerler iyiden - iyiye tetkik oluna- bilecektir. Seyahat için balonda baz! tadi- Jât yapılacak ve İtalya balonunda bulunmayan bir çok kıymetli ve mühim alât kullanılacaktır. Bu yeni kullanılan aletlerden biri denizin derinliğini ölçmeğe mahsustur. Bu Eraf zeplin kumandanı Dektor Ekner alet balon havada iken bir kable ile denizin dibine sarkıtılmaktadın. Bu alet ne kadar derinliğe inerse © derecede kuvvetli, garip bir ses çıkarmaktadır. İşte balondakiler bu ses vas tasile geçtikleri denizlerin derin liklerini ölçebileceklerdir. Seyahat esnasında Norveç ile Rusyanın şimalindeki bütün bar vai rasat istasyonları zeplin ile daimi surette muhaberatta- bulus macaklardır. Bundan başka İzlam da ve Kanada telsiz istasyonları da balonun harekâtını takip ede> bileceklerdir . Heyet — seyahatş çıkmadan evel balona bir çolt kızak ve 90 günlük yiyecek alar caktı Graf zeplin evelâ cenubi Ame- rika'ya bir sefer yapacaktır. Kı S L AAA ortasında yapılması muhtemeldir. Hangisi daha mahir imiş? Hem burundan çıkan altınlar, hem de saat uçup gitmiş! İngilterede gayet hoş bir yan- kesidilik vakası olmuştur: İagiliz hapishanelerinde, mev- kufları eğlendirmek için ayda bir defa konser, sinema hokkabaz eğlenceleri tertip edilir. Geçenlerde Maryboroug hapi- verilen “müsamerede Bir çok marifetler — yaptıktan sonra seyirciler arasında birine hitaben : | — Ne büyük burnun var bilir içinde neler saklıyorsun!. Pekpet ismindeki bu — mevkufuz burnunı sıkarak avcuna kırk elli dane - yarım ve bir liralık ingilix altını akıtmıştir. Bu marifet pek çok alkışlanmış bokkabaz sahneye avdet ederek oyunlarına devam etmiştir. Bir müddet sonra bokkabaz elini cebine sokmuş ve yüzünü sararak bütün ceplerini aramağa başlamıştır. Bu aralık bütün mev« kufların - kahkahalarla gülmeleri müdürün nazarı dikkatini celbet- miş, sebebini sormuştur. O zaman Pekpek , hokkabaz çıkardığı paraları cebine yerleştir- dikten sonra giderken kendisinin de yankesicilikteki — maharetini Con şmit | göstermek için hem — paraları, hem de hokkabazın saatini aşır dığını söylemişt Pekpet'in el çabukluğunda ken- disinden daha mahir olduğunu hokkabaz da itiraf etmiştii

Bu sayıdan diğer sayfalar: