29 Aralık 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Aralık 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Kânunuevvel 1931 AKŞAMDAN AKŞAMA ———— Mütefekkirler Darülâcezede yahut Mandanın feracesi Dünkü gazetemizde bir havadis intişar etti: Mütefekkirlerin * istikballerini temin ve son günlerinde sefalete düşmelerini men için, Darülâce- ze'de bir koğuş açılacakmış. Mütefekkirlerin . son . günleri Darülâceze vasıtasile mi temin edilecek 2... Bu. fikir, insana, ilk oakışta hüzün veriyor. Bilhassa benim mesleğimin de tefekkürle alâkadar o bulunması, o büznümü artırdı... Demek bir gün, içtimai bir lütfu mahsus olarak, Darülâ- cezeye gönderilmem muhtemel... Hafazanallah | Fakat, sonra meslek ağabeyle- rimi, meslek babalârımı düşün- düm: Mahmut Sadık, yatacak bir yer yatağı bile olmâdıği için, rübunu gazete tomarları üzerinde teslim etti. Hasan Bedreddin de, ona yakın : bir. sefalet içinde öldü. Kırk beş senelik gazeteci Münir, son günlerinde süründü vesaçlık- tan vefat etti... Ib, Ilk...” Bunları göz önünde bulundu- runca, Darülâceze'nin mütefekkir- ler koğuşunu, “Ne minnet!, diye, öpüp de başımıza koymamak elden gelmiyor. Bu hayırlı teşeb- büsü ileri süren Şehir meclisi azasından Avni beye teşekkür ederiz. Yalnız, “Mütefekkirler koğuşu, sözünün yanında, “Darülâceze,, tabiri, insanın neşesini kaçırıyor. Onu, “ mütefekkirlik , le “aciz,, kelimelerinin (o tezadını o nazarı itibara alarak, yahut, sadece mü- tefekkirlere hürmet ederek değiş- tirseler bari derim... Bu münasebetle aklıma bir fıkra gelmedi değil: Adamın biri, misafirlikle bir eve sığınmiş. Geceyi orada ge- çirmek istemiş. Ev sahipleri, kendisine: — Vallahi, biraderi - demiş. - Yatağımız bize göredir. İşte şu- rada bir minder var. İstersen üstünde kıvrıl, yat. Fakat, maale- sef örtünecek bir şeyimiz yok. Şayet mahzur görmezsen sana ahırdaki mandanın çulunu verelim. Ona bürün. Ama keyfin bilir... Misafir, içerlemiş, alınmış: — Hayır! Ben çula mula bü- rünemem., Paltom var. Ona sarılır yatarım. Söylediği gibi de yapmış. Lâkin, sabaha karşı bir ayaz, bir ayaz.. Dı, dı, dı.. Soğuk kemiklerine işlemiş. Dişleri takırdayıp çatır- damağa başlamış, Aman brel Geberecek. Naçar kalmış; ev sahiplerinin oda kapısını vurmuş: — Yahular! Mandanın feracesi miydi, neydi o, verin bakalım şunul Bizimki de o hesap: Son günü- müzde Darülâceze'ye bile, son melçe olarak, çoktan razıyız amma, isimde ufak bir değişiklik istiyoruz. . Bir kere daha :Hafazanallah! (Vâ - Nü) Si Halkalı mektebi Mektep bir ziraat lisesi haline konacak Ankarada yüksek ziraat ensti - tüsünün teşkili sıralarında ve sabık ziraat vekili Sabri beyin vekâleti zamanında halkalı ziraat mektebi, âli vaziyetten çıkarılmış, müessese, orta ziraat mektebi vaziyetine getirilmişti. O zamandan beri Halkalıdan çıkan gençler, Ankaradaki yüksek ziraat mühendis enstitüsüne dahil olmak hakkına malik değildirler. Halkalı mektebini bitirenler hayata atıldıkları zaman ancak bir çiftliği idare edecek malümat ve ihtisasa malik bnlunmaktadırlar. Halkalı - ziraat mektebinin bu seneden itibaren bir nevi ziraat lisesi haline konulması iktisat vekâletince kararlaştırılmış ve bu teklif maarif vekâleti talim ve terbiye dairesi tarafından da mu- vafık görülerek mektebine bildi- rilmiştir. Kararın derhal tatbıkına baş- lanmıştır. Bu sene Halkalı ziraat mektebini . bitirecek gençler, lise mezunları gibi imtihansız olarak Ankaradaki Yüksek ziraat mü- hendis enstitüsüne kabul edile- ceklerdir. Ayni zamanda Orta mekteplerden mezun olanlarda müsabaka imtihanında kazanmak şartile Halkalı ziraat mektebine girebileceklerdir. Halkalı ziraat mektebi meslek derslerinde bazı tadilât yapıldığı gibi mezunların lise derecesinde malümatla mücehhez olması için proğrama tarih, kozmoğrafya, yurt bilkisi, coğrafya dersleri ilâve edilmiştir. Halkalı mektebinde 54 talebe vardır. Mektebin bütün muallim- leri Avrupada tahsillerini ikmâl etmiş gençlerdir. Mektebin bu son şekli üzerine mektep müdirli- gine mektebin sabık müderrisle- rinden Tevfik Dundar bey tayin edilmiştir. Eski müdür Tevfik bey, mektepte mvaallim olarak kalmıştır. Polis karakolları Bazı karakolların lâğvına karar verildi Polis karakolları teşkilâtında yeniden bazı tebeddülât yapıl- mıştır. Bu tebeddülâtta görülen lüzum üzerine bazı karakollar lâğvedilmiştir. Bu meyanda Ka- sımpaşada Bedreddin ve dört kuyu ( karakolları, & Beyoğlunda Feridiye ve Kalyoncu karakolları ve diğer merkezler dahilinde daha bazı karakollar lâğvedilmiş- tir. Mülga karakolların memurları polis mvrkezlerine taksim edil mişlerdir. Polis ikinci şube 3 üncü kısmı- nın yankesicilik masası komiseri Mebmet Ali bey ile resmi komi- serlerden Muhsin bey tekaüde sevkedilmişlerdir. İİ Va. 538 7,25 1216 14,36 16,48 Sergi binası Şimdiki vilâyet merkezi en münasip yer görülüyor Sanayi birliği, yerli maller ser- gisi için şehrimizde müsait bir bina , aramaktadır. Bu hususta hatıra bir çok fikirler gelmektedir. Vilâyet, eski düyunu umumiye binasına nakledildiği takdirde, bu binanın, sergiye pek elverişli ol- duğu ileriye sürülmektedir. Şim- diki vilâyet binasının merkezi vaziyeti sergi için çok müsait görülmektedir. Bundan başka, bahçelerinde, yeniden pavyon yap- mak, eğlence yerleri tesis etmek mümkün görüliyor. Sanayi birliği azalarına göre, sergi binasına en elverişli yer, vilâyet binasidır. Böyle bir sergi açıldığı takdirde daimi bir sergi halinde kalması daha muvafık görülmektedir. Mülkiye müfettişleri Istanbulda teftişe başlıyorlar Istanbul teftiş mıntakasına me- mur olan mülkiye müfettişlerine ait harcerah tahsisatı bittiğinden mıntakanın o muhtelif yerlerinde teftişat ile meşgul olan mülkiye müfettişlerinden çoğu İstanbula dönmüşlerdir. Şehrimizde toplanan mülkiye müfettişleri, dahiliye ve- kâletine merbut bulunan bütün devair ve müessesatı bu günlerde teftişe başlayacaklardır. Müvazenei ticariye Bu buhranı iktisadi senelerinde bütün memleketlerin arzu ve endişeleri müva- zenei ticariyelerini tevzin etmektir. İthalât ve ihracat arasındaki müvazene- sizlik, iktisadi ve mali bubranların hudusuna sebep olur. Milli paranın talihi müvazenei ticariyeye bağlıdır. Binaena- leyh hali hazırda umumiyetle halkımıza düşen vazife, yerli ve milli mallarımıza rağbet etmesidir. Bilhassa alınacak malıri matlüp evsaf ile mücehhez olduğuna kanaat hasıl olduktan sonra her halde yerli malını tercihen alması lâzımdır. İmdi yerli çimento mevzuubahs olunca mütecanisiyeti ve mukavemet kabiliyeti itibarile hariçten ithaledilen en mükem- mel markalarla rekabet edebilecek dere- cededir. Şu halde inşaatçılarımızın mün- hasıran yerli çimentoyu kullanmaları menafii umumiye namına milli bit vazife telâkki etmeleri icap etmektedir. AKŞAM ABONE ücretleri © Türkiye Ecnebi BemeLik 1400 kuruş (o 2100 kuruş GArLx 750 > 460 > SArLıK 400 > 30 > lâyık 150 > li map“ Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku: ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 19 —. Kasım: 62 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı Ex 1250 2.97 770 OAB 12 139 18,26 Istanbulun plânı Mutehassısların fikirleri tetkik ettirilecek Belediye, şehrin müstakbel plânı hakkında Avrupada Beynelmilele! şöhreti olan mütehassısların mü- talaalarını öğrenmek üzere bu zevata müracaat etmişti. Bu mü- tehassıslardan bir kısmından cevap İd nde pili: cevi a un mını yapta üzere ne gibi esaslara riayet etmek lâzım gel- diği izah edilmektedir. Diğer taraftan Istanbul plânının yapılacağını haber alan Avrupanın bir çok yerlerindeki mimarlar, mühendisler Belediyeye müracaat ederek bu işe talip olmuşlardır. Belediye, bu müracaatlara fazlâ | © bir kıymet vermektedir. Belediye ancak kendi tarafından müracaat edilen mütehassısların mütalaala- rını ilmi bir heyete tetkik ettire- cek, bu iş bittikten sonra bu zevatın her birine Istanbul plânı- nın tanzimi işi teklif olunacaktır. iktisat müdürlüğü Merhum Kemal Ömer beyin yerine iktisat müdürliğine tayin | İni edilen Süleyman bey Kemal Ömer beyden inhilâl eden mezarlıklar müdirliğine tekrar tayin edilmiştir. Süleyman bey, aynı zamanda ikti- sat omüdirliğini vekâleten ifa edecektir. Yarımcadan balık gelmiyor Izmit balıkçıları, Anadolu demir yollarından bazı şikâyette bulun- muşlardır. Şikâyetin sebebi şudur: Ankaradan Haydarpaşaya gelen tren Yarımca istasyonundan sa- bahleyin 7,40 geçmektedir. Evelce tren bu istasyonda 'durur, : İstan- bula balık getirirdi. Son zaman- larda tren bu istasyona uğramıyor. Istanbul Balıkçılar cemiyeti bu mesele hakkında nafia vekâletine müracaat etmiştir. Patates bolluğu Adapazarında 60 paraya kadar patates satılıyor Bu sene patates fiatleri pek ucuzdur. Ticaret odası piyasa cetvellerine göre en iyi patatesin kilosu 6 kuruştur. Piyasada top- tan 3 kuruşa bile patates satı- lıyor. Adapazarından gelen haberlere göre toptan 60 paraya kadar patates satılmıştır. Adapazarı pa- tates tacirleri mallarına mahreç bulamadıklarından şikâyet edi- yorlar. Halbuki son kontenjan listesinde patates vardır. Yani hariçten patates girebilmektedir. Patates tacirleri elimizde bol varken hariçten patates gelmesine itiraz ediyorlar. Farklar Gazetelerde okuyoruz: Memle- ketin muhtelif şehirlerinde yiyecek ve içecek fiatları arasında büyük farklar varmış... Urfada en iyi pilicin tanesi 10 kuruşmuş.. İstan- bulda şöyle etli canlı bir tavuk 70-80 30 para imiş.. Burada 4 kuruş... Muhtelif şehirler arasındaki bu fark yanlız yiyecek fiatlarında değildir.. Aşağ bu müthiş * gi iin. Meselâ Istanbul'da artık balo- dan herkes gına getirmiştir. Artık Istanbul için en büyük balolar bile gazetelere bir iki satırla ge- kadar az ehemmiyet verilen şeydir. (Dikkat ederseniz Istanbul balolarında erkeklerden ziyade bir kadın bolluğu nazarı dikkatinize çarpar... — Halbuki buna mukabil oldukça büyük ve mühim bir vilâyet o merkezinden aldığımız şu telgrafa - .receği balonun o mükemmeliyeti için yapılan büyük hazırlıklara devam edilmektedir. Dün de bu “hususta büyük bir içtima yapıl mıştır. Baloya hanımlarımızın da iştirak edecekleri rivayet olum maktadır. - Ne mühim havdaisdeğil mi Belli ki balo hazırlıklarile vilâyet nuş.. İçtimalar, telâş, “Hanımlar da iştirak edecek- miş.. Hanımlar da iştirak edecek- mişl..., Istanbula telegraflar çekiliyor. Bu büyük havadis her tarafa bildiriliyor. Görülüyor ki memlekette şehir- ler arasinda fiat farkından daha başka farklar da vardır. Hikmet Feridun anna un “Kahve z yükseliyor Fiatlar 90 kuruştan 120 kuruşa çıktı Kahve tacirleri kontanjan liste- © sinde kahve miktarını artırmak için Ankaraya bir heyet gönder- * miştir. Netice kahve tacirlerinin teklifi kabul edilmiştir. Kahve fiati 140 kuruşa çık- mıştır. Geçen hafta fiat 130, kon- tejandan evel 90 kuruştu. Büyükada Iskele meydanı genişletiliyor Büynkadada iskele meydanın- daki rum kilisesinin istimlâki ile buradaki meydanın açılması te karrür etmiş ve belediye beşinci hukuk mahkemesinden istimlâk kararı almıştı. Kilise heyeti mü- tevelliyesi bu kararın tashihi için temyiz mahkemesine müracaat et- * miştir. Temyiz, mütevelli heyeti- tinin bu talebini reddetmiştir. Yakında © kilisenin istimlâki ile yıktırılmasına başlanacak ve burasr meydan haline ifrağ edilecektir. 1 H. — Çıldırdın mı ayol, bu ne hal ? A. B. — Bilmiyor musun a hanım, şimdi misafirler gelecek... .. İri burunlu Ahmet bey kar- şıma geçip “Amca Bey ne kadar çirkin burnun varl,, diye burnuma kusur bulacak... Amca Beye göre ... ... Tek dişli büyük hanım yo- lumu kesip “Ayol Amca Bey, ağzına bir diş taktırsanal.., diye beni tenkit edecek... .. Şaşı gözlü hamfendi bir köşeye çekip “Aman Amca Bey, bu gözlük sana hiç yakışmoooor!,, diyecek... — ——— T. H. — Peki boynundaki bu ayna ne olacak? vak A.B. — Aman hanım, bu ken- * dini bilmezlere aynadan daba beliğ cevap olur mu? kuruş.. İneboluda yumurta . Himayei etfalin yılbaşında ve- mişlerdi. Heyet Ankarada iktisat ve maliye vekâletlerile temas et- * » 3 5 i i i İNN

Bu sayıdan diğer sayfalar: