12 Nisan 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

12 Nisan 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hep mavi! Elbise, ayakkabı, çorap, elmaslar hep bu renk Hristıyanlarda mavi renk, sükü- nete, saadete, rahata, ve hülyaya alem olmuştur. Bu sene dünya yüzünde bunlar pek güç bulun- dukları için kadınlar bu rengi moda ilân etmişler ve galiba mavi rengi giyerek dünyaya sükünet, saadet, rahat getirmeğe ahtetmiş- lerdir... Mavi renklerin hepsi modadır. Lâcivertten başlıyarak gök ve deniz mavisine kadar... Bir iki vene evvel moda olan türkuaz gene meydana çıkmıştır. Sümbül mavisi, lavanta çiçeği mavisi mine çiçeği mavisi ve daha ne kadar mavi çiçek rengi varsa > hepsi giyilecektir. Bunlardan başka büyük terzi- lerin icat ettikleri, yeni yeni mavi renkler de Vardır. Her büyük terzi bir mavi renk bulmuş ve buna ismini vermiştir. Patou mavisi, Lanvin mavisi gibi.. Yalnız bu renkleri taklit etmek hakkını kimseye vermeüikleri için mağazalarda bu renk kumaşlar satılamıyor. Mavi renk yalnız elbiseye mün- hasır olmıyacaktır. Daha şimdiden havaların soğuk, yağmurlu olma- sına rağmen Pariste mavi ayak kapları çok giyiliyor. Çorap fabrikaları, her renk mavi ipek çorapları piyasaya çıkarmışlardır. Camekânlarda ajur lu ipekliden, danteleden uzun ve kısa mavi eldivenler görülmek- tedir. Elmasçıların da hepsi, yeni mo- del bilezik yüzük ve kolyeleri hep firuze ve gök yakutundan yapmaktadır. Mavi rengin bu sene bu kadar sevilmesinin bir sebebi de sarı- şınlara en çok yaraşan renk ol- masıdır. Kadınların yüzde doksanı bu sene sarışın olmuştur, hem de (blond platine ) denilen gayet açık &arı saçlıdır.. Pervin Kâni Hanımın modelleri Bu elbise Bu kız çocuk 6 -7 yaşında elbisesi beyaz kız çocukları ipeklidendir. içindir. ipe |) Çi ve e sarı jerseden- iie m Tadi dir, kolları ve uzanan ince cepleri daha pliler vardır. koyu — renkte | | Bu pliler be- 5 denin üst kıs- jerseyle — ya- mında ve kol- larda (mavi kordone ile makinelenmiş- tir. Yaka, kol ve eleğin aşa- gısı plise ile çevrilmiştir. p pılmış küçük volanlarla süs- lenmiştir, için.! | de koyu sarı- | dan kısa bir | | kilotu wardır. | Bir zamanlar yeni bir apart- mana göç eaileceği vakit ilk iş odaların duvarlarını kâğıtlamak olurdu. Bu masraflı işten kurtulmak için bir çokları, son senelerde yeni yapılan apartmanların düz beyaz duvarlarını, daha sıhhi addederek öylece bırakmışlardır. Kâğıtlan- mamış duvarlar daha sıbhi olmak-nın divarları bej renktir, aşağısına, Odalara kâğıt yerine | la beraber, salonun, yemek oda- | sının beyaz duvarları nazara hoş gürünmektedir. Bu sene Avrupada, duvar meselesini gayet zarif ve ucuz bir surette halletmişlerdir. Odaların eşyasının rengini na- zarı itibara alarak duvarları gri mavi, kırmızı, bej ve yeşil renk- | lerinden birine boyatıyorlar. Yal- nız duvarların düz bir renk ol- ması odaya: ne kadar eşya ko- nulsa bir boşluk hissi tevlit eder. Bunun için duvarları boyatılan rengin daha koyusu ile süslemek şarttır. Resimde görülen yemek odası- köşelerine ve tavana yakın olan kısmına açık 'kakve rengi ile bir kemer resmedilmiştir. Kemerin üzerine ince olmak şartile bir sıra yaldız ile ayni şekil resmedilince oda gayet şen ve kibar bir su- rette tezyin edilmiş olur. Salona gelince, eşyalar koyu renk yani, ceviz, maun gibi ağaç- e boya tan ise duvarları yeşil, kırmızı, mavi. ile boyatmak muvafıktır. Eğer mobilyeler lâke, yahut açık renk ise o zaman duvarlar gü- müşi renkte olmalıdır. Bu odanın duvarları başka bir tarzda, resimde görülen şekilde, çizgilerle süslenmek lâzımdır. Eger duvarlar yeşil, kırmızı, mavi ise bu çizgiler daha koyu renkte ve etrafları yaldız olacaktır. Duvarlar gri olarak boyanırsa bu çizgiler kanape koltuk takım- larinın kumaşları renginde olacak- tır, etrafları da yaldız yerine gü- müş olacaktır. Gri duvarlarla, yeşil pembe, mavi çizgiler, pek zarif olmaktadır. Bu senenin şapka modellerinde bir yenilik vardır. Elbiselerin hemen. hepsinde renkli bir eşarp bulunması şart olduğu için şap- kalar da bu eşarp modasına uy- mağa mecbur olmuştur. Bazı elbiselerin bütün zarafetini renkli bir eşarp ile ona uygun şapkası teşkil ediyor. Şapkalar umumiyetle küçüktür. Bunlar sağa meylettirilerek giyilmektedir. Ke- narlı şapkalardan ziyade hasırdan, kumaştan yapılan bereler mak- buldür. Bu yaz lâcivert, siyah ve niaron en çok görülecektir. Maamafih açık renklerin hepsi de giyile- cektir. Bir kaç model dercedi- yoruz : 1 — Siyah cilalanmış hasırdan Yazlık şapkalar —— — Bu sene şapkalarda çok değişiklik var yapılmış küçük bir bone. Sol ta- rafına kırmızı beyaz ve siyah üç çiçek konmust»r, Eşarpı da siyah, kırmızı ve beyaz krep birmandan yapılmıştır. Siyah bir elbiseye çok iyi yaraşmaktadır. 2 — Lacivert kaba hasırdan ya- pılmış bere. Sol tarafında mavi kırmızı ve yeşil kurdeleden yapıl- mış üç kokardı vardır. Eşarp kır- mızı krep jorjettendir. İki ucuna yeşil mavi, daha koyu kırmızı krep jorjetten kemer yapılmıştır. Bu şapka laciveret bir elbise ile giyildiği zaman çok zarif durmak- tadır. Kadınların şapkalarında olduğu gibi kız çocukların şapkalarında da yenilikler vardır. Her çocuğun yüzüne, tipine yaraşan “biçimde şapkalar vardır: 1 —Beyaz veya renkli ketenden kenarları kalkık şapka. 2 — Tabii renkte hasırdan kenarlı şapka. Önünde renkli bir çiçek vardır çiçeğin renginde bir kurdela şapkanın etrafını dolaşa- rak arkada bağlanmaktadır. 3 — Skoçyalı neferlerin takke- lerine benziyen kumaştan sapka, Etrafı ve eşarpı ekoseden yapıl- mıştır. 4 — Kırmızı hasırdan kenarlı şapka. Şapkayı süsliyen kırmızı kurdele çene altından geçerek sol tarafta bağlanmaktadır. 5 — Pembe ince hasırdan, yalnız önünde ve yanlarında kenarı olan bu şapka mavi kadife kur- dele ile süslenmiştir. « dalar yi Bu sene hangi güzelin arzusufa boyun eğilecek? Asırlardan beri moda alarak ortaya çikan her şeyin bir kadın tarafından, ya güzelliğini arttırmak ya bir küsürunu örtmek için icat edildiği malümdur. Fransız krallarından on birinci Luinin kızmın ayakları çok büyük imiş bu kusurunun belli olmaması için uzun etekler moda olmuştu. Avusturya kraliçelerinden An, fev- kalâde kollara malik olduğu için, kısa kollu; elbise modasını icat etmiştir. Markiz dö Pompadour gayet kısa boylu olduğundan uzun ökçe- li ayak kablarını icat ettirmişti. Rus prenseslerindan Elizabet dişlerinin * beyazlığı bir kat daha nazarı dikkatı celbetmesi için du- daklarına ; kırmızı sürmeği âdet etmişti. Seneler hattâ asırlar geç- tiği halde bu moda hâlâ devam etmektedir. vi Madam de la Vaux isminde bir kadın ensesinin güzelliğini her kese gösterebilmek için Pa- risin meşhur kadın berberi An- tuoine ile müzakere ederek kesik saç modasini çıkarmıştır. On, on beş senedenberi bu moda devam etmektedir. Fransız aktrislerinden Spinelly bacaklarının tenasübünün görül mesi için kısa etekle sokağa çık- mağa başlamış, az zamanda bu itiyadı moda olmuş ve herkes kendisini taklit etmişti. Bakalım : bu yaz hangi güzelin hevesine: baş eğerek moda diye onu taklit edeceğiz !.. Revani tatlısı Harcı : 10 yumurta, 50 dirhem ince toz şeker, 100 dirhem ince irmik, 1 okka şeker. Yumurtaları 50 dirhem ince şekerle gayet hafif hava gazında, yahut ateşte tel ile kabartmalı. Yarım sâat vurduktan sanra yu- murtaları ocaktan indirerek, vur- makta devamla içerisine irmiği azar azar atmalı. Bir çeyrek saat daha vurduktan sonra yağlanmış tepsiye döküp fırına göndermeli. Fırından geldiği zaman, bir tencere içerisine bir okka şekeri üç yüz dirhem su ile koymalı. Suluca bir şeker şurubu olması için ateşte az kaynatmalı. Sonra şeker şurubünu tepsideki revani üzerine döktmeli. Revani soğuk, şeker şurubu sıcak olmalıdır. Şurup, tepsiye döküldükçe re- vani kabarır, ve şekeri içine alır. Portakal kabuğu şekerlemeli kurabiye Harcı : 6 Yumurtanın akı, 75 dirhem şeker 37 buçuk dirhem portakal kabuğu şekerlemesi, 30 dirhem un, 15 dirhem diş badem. Bademlerin (o üzerindeki ince kabuğu soyduktan sonra, maki- neden geçirmeli. Portakal şekerle- mesini de inte ince doğramalı. Yumurta 'aklarını şekerle köpür- tünce içerisine bademi portakal kabuklarını ve unu atmalı, Ça- buk karıştırdıktan sonra yağlam- mış tepsiye ceviz büyüklügünde koyarak fırına göndermeli, Kaşların muntazam durması içi Kaşların muntazam ve parlak durması için küçük bir fırçayı, gliserin karıştırılmış suya batırarak kaşları fırçalamalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: