19 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

19 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e e l Sahife 8 Manisa mektupları Manisaya su getirilecek, sanatoryom yapılacak Bu sıcaklarda paltosuz oturulamıyan bir yer Manisa 14 (Hususi) — Manisa- nın ötedenberi bir su derdi vardır. Civarda “ Sultan Mustafa suyu , isminde gayet meşhur bir su vardır. Bu Manisaya getirilmesi için senelerden beri çalışılmaktadır. Vali Müştak Lütfi beyin zamanında suyun getirilmesi için altmış beş bin liradan fazla para toplanmıştı. Bu ritim durmaktadır. Fakat ne çare ki suyun gelmesi için 220 bin lira lâzımdır. Yani daha 160 bin liralık bir paraya ibtiyaç vardır. Fakat vali Fuat beyle belediye reisi bu suyu Manisaya muhakkak getirtmek için azmetmişlerdir. Ceçenlerde vali, belediye reisi ve vilâyet erkânı suyun menbaıda tetkikat yapmak için şehirden bir buçuk Saat uzakta bir dağ tepesindeki menbaa gitmişlerdir. Suyun men- baı fevkalâde bir sayfiye olacak kadar güzeldir. Etrafı tekmil kiraz ormanlarile kaplıdır. Menba yüksekte, kirazik yayladadır. Buran ismi “Sultan yaylası,, dır. kiraz mevsiminde Sultan yaylasında birçok hasta- larm şifa buldukları meşhurdur. Eunun için civardaki köylüler kiraz zamanlarında hastalarını bu yaylaya çıkarırlar. Su tetkikatı için Sultan yayla- sına giden heyetin aklına yaylada gayet mühim bir şey gelmiştir: Burada o sanatoryon (yapmak... Hakikaten Manisanın bir sana- toryoma pek çok ihtiyacı vardır ve şimdiye kadar yapılan tet- kikat neticesinde Sultan yaylası ysanatoryom için bulunmaz bir yerdir. Sultan suyunun tam yanmda, fevkalâde manzaralı, fevkalâde nefis havalı bir yerde 15-20 | odalı bir bina yapılırsa mükemmel bir şey olacaktır. Yaylayı gezen belediye reisi ile vali Fuat beyde buna pek ziyade taraftardırlar. Fakat sanatoryom için en müş- kül şey yol meselesidir. Sanator- yoma çıkmak üzere merkep ve katırdan başka vasıta, katır yolundan başka da yol yoktur. Bundan do- layı sanatoryomdan büyük şoseye kadar bir yol yapmak lâzım gel- mektedir. Heyet yayladan şehre döndükten sonra bir daha sultan Mustafa suyuna gidilmiş ve sana- toryum ile şose arasındaki yolun kaça çıkabileceği etrafında keşfi- yat yapılmıştır.. Neticede bu yo- lun 10000 liraya çıkabileceği anlaşılmıştır. Halbuki bu para Manisa belediyesinin verebileceği şey değildir. Bunun üzerine belediye vilâyete müarcaat ederek muvazenei hu- susiye bütçesinden yardım iste- miştir. Bundan başka Sultan yaylası sanatoryomunun yalnız Manisa için değil, bütün civar vilâyet ve kaza- lar için faydalı bir müessese oldu- ğunu nazarı itibara alan belediye, yakın vilâyetlerin, kazaların bele- diyelerine müracaat ederek onların da yardımların istemiştir. Eğer bu müracaatlardan iyi bir netice alınırsa derhal sanatoryomun inşa- sına başlanacaktır. Diğer taraftan su meselesinin temini için çareler aranmaktadır. Mektubumu bitirmeden şunu da ilâve edeyim.. Manisa bu aylarda tahammül edilemiyecek derecede sıcaktır. Fakat buna rağmen Sultantepesinde kalın bir pardösü, daha doğrusu palto giymeden oturmanın imkânı yoktur. Herkes buranın bavasın anlata anlata bitiremiyor . Muammer Kaplıcaları, tiftiği ile meşhur bir yer: Haymana Haymana, 14 ( Hususi) — Hay- mana Anadolunun belki en şirin kasabalarından biridir. Bu güzel yer istiklâl harbinin en mühim safhatma sahne olduğu için bu- ranın tarihi bir kiymetide vardır. Kasaba, bir taraftan Ankara, bir taraftan Polatlıya merbut olan iki şosanın birleştiği noktadadır. Haymana yüksek bir tepede olduğu için hem çok serindir, hem de havası pek güzeldir. Bundan başka bir çok dertlere karşı bire bir gelen kaplıcaları da meşhurdur. İşte bütün bunlardan dolayı Haymana yazın bulunmaz bir sayfiyedir. Halbuki Haymanayı görmiyen- lerin zihninde bambaşka bir yer vardır: Haymana denilince bir çoklarının akıllarına kurak, susuz, güneşten cayır cayır (yanan, bakımsız bir çöl gelir... Halbuki hakikat tamamile bunun aksidir. Kim bilir belki de bu “Haymana ovası,, tabirinden doğmuş olsa gerektir. Haymana, kurak olmak şöyle dursun, bilâkis etrafında gayet münbit, mabsuldar tarlalar vardır. Buralarda pek iyi ziraat yapılır. Kasabanın bulunduğu kısım, 1250 metro yüksekliğinde bir yayladan ibarettir. Diğer kısımların yayla ile alâkası yoktur. Kasabanın pek yüksekte olması yaz günlerini ve yaz gecelerini halkın pek sıkıntısız geçirmelerine vesile olur. Yazın en sıcak günde bile Havmanada hararet 15 dere- ceden yukarı pek nadiren çıkar. Yaz geceleri bir çokları palto giymeden sokağa çıkamazlar. Halk sıtma yüzü görmediği için bütün Haymanalılar gürbüz ve sıhhatlidir. Haymana (yerlileri arasında çelimsiz, zaif, hastalıkh kimselere pek az tesadüf edilir. Sokaklarda, iri yarı, güçlü kuvvetli adamlar göze çarpar. Kaplıcalar kasabanın tam orta- sındadır. Bunlar, romatizma, açık yara, bilhassa ağrı ve sızılar, ekzema için gayet müessirdir. Son zamanlarda kaplıcalar asri bir şekle sokulmuştur. Pazar günleri kaplıcalara girmek için cıvar vilâyet ve kazalardan Hay- manaya bir akındır başlar, Haymanada hastaların ne kadar süratle iyileştikleri şayanı dikkattir. Romatizmadan kötürüm, ekzema- dan bitap bir halde Haymanaya gelen hastalar burada bir ay kaldıktan sonra sapasağlam olarak memleketlerine dönerler. Sıhhate büyük yardımları doku- nan bu kazanın iktisadi vaziyeti de çok düzgündür. Ankaranın, dünya piyasasnda pek meşhur olan tiftiğinin mühim kısmını Haymana yetiştirir. Istanbul ve Ankaranın et ihti- yacının bir kısmını burada yetişen hayvanlar Otemin eder. Sonra Haymana (obuğdayının nefaseti meşhurdur. Ancak bu sene mev- sim başlangıcındaki (kuraklığın burada da biraz tesiri olmuştur. Akşam Sürpriz seyahatı Avrupada bu moda çok rağbet görüyor Londrada bir şirket geçen hafta “sürpriz seyahatı , denilen bir seyahat tertip etmişti. Bu seya- hata iştirak adenler cumartesi günü öğle vakti Londradan trenle ayrılacaklar, bir hafta muhtelif yerlerde gezdikten sonra pazartesi günü sabahı tekrar Londraya dö- neceklerdi. Seyahate iştirak edenler nereye gideceklerini, hangi eğlencelerde bulunacaklarını, geceleri nerede geçireceklerini bilmiyorlardı. Bu bilmemezlik bir çok kimselerin merakını davet etmiş ve seyahate çok rağbet edilmiştir. Pariste çıkan Intransigent ga- zetesi bunu nazarı dikkate alarak bir buçuk gün, bir buçuk gece sürecek bir sürpriz seyahati tertip etmiştir. Seyahat cumartesi 'günü öğle vakti başlıyacak, pazar ak- şamı gece yarısı bitecektir. Seyahate iştirak “edecekler cu- martesi günü saat birde İntransi- gent gazetesi idarehanesinde top- lanacaklardır. Nereye gidecekleri anlaşılma: ması için buradan büyük otokar- larla hareket ederek Paristen dışarıya çıkacaklar ve küçük bir istasyonda trene |bineceklerdir. Tren kendilerini ikindi: vakti bir yere çıkaracaktır. Burada ikindi kahve altısı edilecek, cıvar gezilecek,, akşama kadar eğlenile- cektir. Akşam yemekten sonra bir kır balosu verilecek, balo on ikiye kadar sürecektir. On ikide her- kes, sabah erken kalkmak üzere odalarına çekilecektir. Pazar sabahı kahvaltıdan sonra trenle başka bir yere gidilecek burada öğle yemeği yenilecektir. Aynı zamanda civardaki çok gü- zel yerler, tarihi eserler, rehberler tarafından gezdirilecektir. Yemekten! sonra trenle başka bir yere gidilerek burada ikindi kahvaltısı edilecek, akşam yemeği yenilecek, muhtelif eğlencelerde bulunulacaktır. Gece trene binilecek ve tamam saat 12 de Parise dönülecektir. Bu suretle herkes vaktinde yata- ğına girip ertesi günü işinin ba- şında bulunacaktır. Bu seyahatin bütün masrafı 120 frank yani on liradır. Şimen- düfer, otel, yemek, eğlence mas- rafları, hatta bahşiş bile hep bunun içindedir. Seyahate iştirak edenler başka on para masraf etmiyeceklerdir. Gazete: “ Istiyen mayosunu, istiyen tenis levazımını beraber alabilir. Gidilecek yer her türlü spora müsaittir ,, diyor. Bu sürpriz seyahati Pariste büyük bir alâka uyandırmıştır. Bir çok halk nereye gidileceğine merak ederek seyahate iştirak için koşmaktadır. 1 Aylık abone 150 kuruş Muhterem karilerimize kolaylık Karilerimizden arzu edenler 150 kuruş mukabilinde gaze- temize bir ay için abone olabileceklerdir. Gazetemize bir aylık abone kaydedilecek muhterem oku- yucularımızdan ricamız: 150 kuruştan ibaret olan abone ücretini müddetlerinin hilamından evvel ve vakti zamanında idâremize göndermek, Aksi takdirde gazete irsalâtında oteahhur vukübulur ki bunu muhterem kari'lerimizin de arzu etmiyeceklerinden eminiz. Manisada A Tefrika No 60 Tarihi aşk, ve Nakıli ; Yong-Lou, hiç bir teşrifata riayet mecburiyetini duymaksızın, sellemehüsselâm, saraya girdi; Göllü köşkte Ye-Ho'nun yataca- ğını haber alarak, tam impara- toriçe yatağa girmekte iken yanına daldı. Imparatoriçe, merasime bu de- rece riayet edilmemesi karşısında hiddete düşerek, memnuniyetsiz- liğini haykırmak ve Yong-Lou'yu azarlamak üzereydi. Fakat mare- şal, hattâ münakaşa etmek, özür dilemek için bile vakit kaybet- meden, ziyaretinin sebeplerini Ye-Ho'ya anlattı. Imparatoriçe meseleyi anlar an- lamaz, mareşala karşı vaziyetini değiştirdi. Ona teşekkür etti. Filhakika, kumandan, kaçıncı defa olarak hanımını kurtarıyordu. Şimdi artık yapacak birşey vardı: O'da, imparator Kouang-Siu'ya icabeden darbeyi indirmek! Ye-Ho, bütün vaziyeti bir lâhza içinde mülâhaza ettikten sonra, şuna karar verdi. Muhafazakâr fırkanın bütun kıymetli unsurlarını yanına toplamak, onlara vaziyeti izah etmek ve birlikte harekete geçmekl Bu karar üzerine, Youg-Lou, harekete geçti; bu zevatı toplamak saldırdı. Muhafazakâr fırkanın bütün rüesası, erkenden, Göllü köşkte toplanmış oluyordu. Bu toplanan zevat arasında, imparatoriçeye asil kalmış asilza- deler, Âli Meclis âzasının ekseri- yeti, büyük hükümet memurları, Kouwang-Liu tarafından fenalık görüpte intikam zamanının yak- laştığı için sevinen vezirler vardı. Bütün bu meşhur simalar, “Ih- tiyar Buda,,larının önünde kemali hürmetle secdeye vardılar. Sonra, kendisine karşı ilelebet sadık ka- lacaklarına dair yemini bir daha tazelediler. Hükümeti tekrar ele alması için imparatoriçeye ricada bulundular. Ejderler tahtına, - er- kek oolmamasına- oYe-Ho-nun bizzat oturması için niyaz eyledi- ler. Bilhassa, imparatoru halk eyle- mesini istediler. Zira, imparator, kendi hanedanma karşı hiyanette bulunmuş; Mança'ların aleyhine kalkışmış, sülalenin bütün itikat ve ananelerini hiçe saymıştı. ta Manisa 16 (Hususi) — Manisa tahsildedir. Bunlar heyetinden bazıları görülüyor. üzere ortalığı dolaştı; adamlarını * fganlı talebe 19 Hüziran 1932 19 Hazir “BEŞ YÜZ MİLYON İNSANA HÜKMEDEN KADIN macera romanı (va -Na) Ye- Ho, taraftarlarına bol bol söz söyletti bunlar, kendisini 'ikoa ettiler. Evet, Imparatoriçe, her seferden daha kuvvetli olarak, iktidarın dizğinlerini ele geçire- cekti. Dünya siyaset sahnesinde boy) gösterecektil Bunun böyle olması lâzımdıl Eski ruhu kudret ve kuvvetini göstermek, azmini kaybetmedi- ğini anlatmak isteyordu. Ertesi gün, gün dogar doğmaz ahlaksız ve âsi yeğenini tevkif etlirmeğe karar verdi. Onu, tevkif ettirip, iyi muha- fızların takyidi altında Terrasse adasındaki münferit kaleye hapis ettirecekti. Bu Terrasse adası, imparator ailesine ait gölün orta- sında bulunuyordu. Bilâhare, âli meclis fevkalâde surette ictima edip imparatorun akibetinin ne olacağını, uzun müza- kerelerden sonrr karar altına alacaktı. Müzakerelerin uzun ok masına rağmen, karar, gene de çabuk ittihaz edileçekti. Şimdilik, toplanan meclis, im- paratorun tevkifi için karar ver- di ve (Ihtiyar Buda) yı selâmladı. Derhal faaliyete geçildi. Yong - Lon, derhal Memnu Belde'nin o muhafazasına kendi adamlarını koydu. Eski muhafız- lara işten el çektirdi. Yeniler, tamamile kendine sadık Mançu- lardı. Bu nokta etrafında emin olduktan sonra, valii umumilik merkezi olan Tuin-Tsin'e hareket etti. Oradan, her tarafa, devletin imperatoriçe Ye- Ho'ya intikal ettiğini ve bunun Âli meclisce kabul edildiğini ilân eyledi. Baş hadım ağasına gelince, oda hadım ağalarını seferber etti, Sarayın dahilinde icap eden mevkiler tutuldu. Gün doğduğu vakit, imperator Kowang-Sin uğradığı hıyanetin mahiyetini bilmiyordu. Youang - Chai - Kai'yın ona, oyun oynadı- gının farkında degildi. Ağır aksak Mukaddes istirahat Oodasindan çıktı. Ataların mabedine gitti. Orada, Sanemlerin önünde eğildi. Dualar etti; onlardan ricalar etti: O gün yapacağı büyük işi için, onların kendisine kuvvet vermele- rini istedi. İmparatoriçe Ye-Ho'nun ve meiyetinin basiretini bağla- maları için de Ayrıca dua tmeği unutmadı. ağ i (Arkası var ) orta mektebinde 16 afgan talebe derslerine çok iyi çalışarak mektep heyeti talimiyesin takdirlerini kazanmışlardır. Resmimizde talebe ile talim

Bu sayıdan diğer sayfalar: