18 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

18 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Teşrinisani 1932 Dünya futbolunun bu günkü vaziyeti Italyan tekseçicisi milli takımından pek memnun değil Italyan futbolcularının aldığı müthiş haftalıklar Son Bulgar maçlarile bizim fatbolün hali iyice malüm oldu. Yavaş yavaş çöken bu ubenin kurtulması için çareler arıyacak idarecilerimize bir işaret olar ümidile dünya fotbolünün sen vaziyetini hülüsa etmeği faideli gördük. Avrupa ve Ingiltereden gelen baberler dünya futbölünün (ok. dukca mübim bir bubraf geçire mekte olduğunu gösteriyor. Uzaktan gelen davulun sesi gibi, gazete sütunlarında gördü- düğümüz haşmetli Avrupa maç- larının'iç yüzü zannettiğimiz kadar parlak değildir. Ellerinde büyük salâhiyetleri olan spor diktatörler rini, derin derin döşündüren bu buhranın sebepleri maddi olmak- tan ziyade manevi olduğu için kati bir çare bulunamıyor; Bu hafta gelen Avrupa spor gazetelerinden birinde Italyan tek seçicisi Pozza mun acı bir mülâkatı çıktı. Görünüşte çok azametli olan Talyan milli takınmmn heyecanını, ini kaybettiğini bizzat Poxzo itiraf ediyor. Italyan tek seçicisile güreşen Fransız muhapriri; Pozzo- Bun betbinliği karşısında hâyretini gizleyemeyerek kendi böyle ko- üşüyor: — Beş senede harikalar yaratan Pozzo kendi. eserinden şikâyeti önünde hürmetle ezilmek lâzımdır. Bizim federasyoncularımızın niçin muvaffak olamadıklarını. Italyan diktatörü ile konuştuktan sonra anladım, Pozzonun şikâyeti daha ziyade tikbal içindir. O bu günkü vaz- iyetinden ziyade yarınki vaziye- tinden korktuğunu söylemiştir. Bütün gayretlere rağmen milli takım kadrosunun on dört, on beş oyuncuyu geçememesini çok tehlikeli gören futbol diktatörü- gün fikirleri göyle hülüse edile. — Senelerce milli takım kadro- sunun genişlettrilememesi bir mem leket için fecidir. Eski oyuncular muayyen bir müddetten sonra rahan aşınıyarlar. Artık onları ne milli hisle, ne de memleketin spor gururu namına gençliğin hızlarına iade etmek imkân: kal- anıyor. Milli takımlarda gedikleş- miş futbolcular yavaş yavaş işten âzami istifadeyi temin etmek iste- yen bir vaziyete düşüyorlar. Bu hal yeni yetişen neslin üstünde çok derin yaralar açmaktadır. Herne pahasına olursa olsun temsi kımları gençleştirmek de olamıyor. Çünkü o zam: milli takımların galip gele kadar yetişmesi için lâzim olan sabra halkın tahammtilü müsaade etmiyeceklir. Çünkü biz futbola kuvvetli bir hamle vermek için balkın milli hislerine is rek ileri atıldık. Avrupa futbolu, futbol oyunu" nun haricindeki unsurlara dayan- mağa mecburdur. Öyle ingilterede olduğu gibi | kuvvetimizi yalnız futboldan almadığımız için, futbolu başka hislerle düşünmeğe mec- Balkan işte ben” futbolun — haricinde dayandığımız, milli bis, klüp mur habbeti, arkadaşlık sadakatini ve Spor izzeti nefsinin yavaş yavaş aşınarak yalnız menfaat işi haline geleceğinden « korktuğum için bedbinim. Önüne geçmek için bütün © gayretimi sarfedeceğim bu akibet eğer | bir gön gelip çatarsa, o zaman yaptırdığımız. muazzam stadyumlar. boşalacak ve Futbol'da tabistile ölecektir. Meriyi gören ve ba giliden siyade yarımı düşünen alyan hastalığın ini da anlatmış olması itibarile çok şayanı dikkattır. Bu. vesile ile o Italyan milli oyuncularına yapılan fedakârlıkların derecesini anlatmak üzere bazı beynelmilek lerin kazandıkları kayıt edeceğiz, Italyan merkez muhacimi | Me agga | kendi klubü Ambrozyana- dan senevi 100,000 liret alıyor. Colombari F.C Napoli klubüne 250,000 lirete satılmıştır. Scaron ayda 3,500 lirek maaş- lıdır. Bu oyunculara verilen şu mükim yekünlar onlara iş bularak kazandırılan paralardan ha, Klüpler oyunculara verdikleri bu haftalıllardan maada bir de her sene satın aldıkları meşhur oyuncular. için oyuncularını sat- mağa razı olan klüplere tazminat Meselâ bu seneki düzeltmek için oyuncu satın alan Palermu satın aldığı oyuncuların eski klüplerine 800 bin liret tazminat vermiştir. İtalyada meşhur oyuncular için yapılan şu fedakârlıklara rağmen yeni oyuncu yetişememesi şayanı hayret değil mi2... buruz, görünen — Avusturyann hali de pek iyi değildir. Onlarda son beş sene içinde tesadüfen bir araya gelen on dört oyuncuya istinat ediyorlar, ından beşi boşlukları — hakkile doldurmak ihtimali çok © azalıyor. Bunun içindirki, Avusturya futbolu dik- tatörü Hugo Mayzel ingiliz milli takımile yakında çarpışacak bey- nelmilel oyuncularını Kaliforniya armutları gibi pamuk içinde mu- hafaza etmektedi Gali lets a “um Enhanelr. ğundan beri onların futbolu gibi manasını ve hikmetini gay- ini veren, bidayette zel gelen ağır futbolun tatsızlığı, sürprizliği aynı şekilde işleyen makine halindeki yekna- e dünyaca anlaşıldıktan sonra etini kendi hudutları içinde ae Çekler de kendi sistemlerini en ideal şeklinde tatbik edebi cek yeni oyuncu yetiştiremedik- lerinden bu hale düştüler. Yoksa Çek sistemini yaratan eski kadro i kuvvette takviye edilmiş olsaydı, belki bugüne kadar o i çürük tarafları belli olmuyarak alırdı. Macar futbolu, İcomşuları tara- fından vakıtlı. vakıtsız lubiyetlere ugradığı için itimadını gaybetmiş bir baldedi halkı kendi fatbollarının. isti sırlı karşısında eski hevesini maçlarda stadı bulamıyor. Dal yonlar kalabalık bulamadı klüpler ve oyuncular para Avrupa futbolunda en kuvvetli alamıyorlar. Bu yüzden blacar aaa n EBüçük — Aşk, macera ve Nakili: ( — Bterseniz evinize uğrayıp, yahut evinizin civarında bekleyip sizi alayım. Fakat belki bu, canı- — Hayır, Hayır. © Dedi. - ize gelmeniz katiyen caiz Benim evime sizin gelme- teklif cesaretini | göstere- miyorum, Kuz, cevap vermedi. Köprünün altından geçiyorlardı. Derenin bir tarafından öbür tara- fına uzanan tellerle, tabiatla ve civardaki smal tesisatla gözleri meşgul oluyordu. Dimağları ise, katiyen cıvarla meşgul değildi. Panaroma, bir perdenin üzerine inikas eden ve perde tarafından anlaşılmayan manzaralar halin rinde belirip. belir Böylelikle, — mih. İskeleye indiler; bilet hemen kalkmak üzere bulunan vapura bindiler; köprüye inmeğe aldılar; karar vermişken Kasımpaşada iskele yanında bir boş taksi olduğunu farkedince ona atladılar, Ve, konuşuyorlardı. Yarın ne yapmam lâzım duğunu size söyliyeyim mi? Haydi, Şu teklifi bırakında, öğle yemeğine bana gelin. Kadın düşünüyordu. — Olur, değil mi? - diyerek, Ferit, onu teşvike etti, — Olur. — Pek âlâ. Öyleyse, öğleye doğru, otomobilimi, — istediğiniz yere yollayım. Kız, mütehayyir: — Sizin hususi otomobiliniz mi var? diye sordu. Ferit “anladı ki, kadın ona inanmıyordu. Aile vaziyetini ve servetini efsane sanıyordu. Belki de onu beş bin liraya göz koy- muş mahir bir serseri, bir dolan- dırıcı sanıyordu. Hususl bir otomobilim var. Isterseniz, bugü buluştuğumuz yerde yarm sizi etomobilim alsın. Arabamın nu- marasımı yazıveriyorum. Kartına numarayı yazdı. — Markası Voisin'dir, otomo- mobil markalarından anlar mısınız? Genç kız — Evetl - cevabını verdi. Babam, birkaç otomobil firma- sının İstanbul'da mümessilidir. — Öyleyse, otomobilimi tan makta güçlük çekmezsiniz. On ilindirli bir makinedir. Siyah erle araba. gris Tekerlekleri aliminium £ mesnetli. Eğer bir karışıklık olursa, şoföre ismimi futbolu fakirleşiyor ve zaifliyor. Bu günkü Macar futbolu yegâne kuvvetini, milli kinlerden, komşu- larilz olan seyasi ihtildflardan İ alıyor. Macarlar basim gördükle- rini spor sahasında olsun hakla- mak bursların bir gün gaybe- | derlerse — futbolde bugünkü vaziyetten daha aşağı düşmeğe mahkümdurlar. Tabii bu hüküm bugünkü şeraite nazaran verilmiştir. Fransız futbolu henüz yetişen, ve mütemadi emekliyen bir ço cuk halindedir. Onlar futbolla ırklarına mahsus heyeçanla yürüt- mek istiyorlar. Idare cihetinden bize çok ben- zeyen Fransız sporcılarının tek bir başla ve muayyen bir sistemle 18 Teşrinisani ilânlar cinayet romanı — va - Na) ismimi sorarsınız. Ferit Kadri beyin otomobili dersiniz. Karşımda ismin yazılı. Anlaştık değil mi efedim? Kız, emniyetle: — Anlaştık... Pek muvafıkl- dedi. Taksi, Perepalasın © önünden geçiyordu. Artık lâmbalar yan mıştı. Işıklar, iki yandan kaçışı yorlardı. Feritle genç kız, bir müddet, konuşmadan duruyorlardı. Şüphesiz ki, hayatlarını yep yeni bir safhaya | çıkaran bu maceranın ne garip şey olduğunu düşünüyordu. Delikanlının — dimağından fikirler geçiy: — Şayet bizim kulüp arkadaş ları, maceramı anlarlarsa, no Diye , kendi alay ediyordu. Genç kız da çok düşünceliydi. Daima gamlı olan, gözlerine şimdi azıcık ışık gelmişti. Endişesi azal miş. — Pederinizin otomil acentalığı yaptığını söylemiştiniz. — Evet. Bankalar civarında il s1 var. İhtimal ismini” , Ercüment Murat B., şu — Ercüment Murat bey mi? diye hayretle gözlerini açtı. - ben Voisin otomebilimi | kendisinden satın aldım. Demek siz Erei- ment Murat beyin kızısmız? Pek alâ, pekâlâ... Pederinizde şüphesiz; benim ismi olacaktır. Kendisi nezdinde yapa- ğım izdivaç teklifi teşebbüs için, bu kolaylığa sebebiyet vere- cektir. Her m bu mese eleleri yarın gi Susta. Düşün: ve etki: — Garip tesadül Kız dalğın:, — Evet, garip tesadüll - diye tekrarladı, Kasımpaşa'dan taksiye binerken genç kızın Şişli'deki evinin adre- sini vermişlerdi: '— Şişli palas'ın e Otomobil oradan Kır, şoföre: yanındaki. — Şimdi sola. omrini verdi. Bozuk yollarda, araba, yavaş yavaş, sallanaraktan ilerleyordu. — Burada durur — Işte şu üçüncü evde oturu- ile üç pencerede bim balar yanan katta. Gördünüz mü? Kız Otomobilim, sizi, buğün buluşlar ğumuz yerde değil de Şişlipalas'ın önünde beklesin öyleyse... Daha muvafık değil mi?.. Tam saat on ikiyi çeyrek geçe buluşalım. (Arkası var) futbollarının da otuz dadı değiştirilmiş çocuklar gibi yetiş mesi pek muhtemeldir. Dünya futbolunda binnisbe en kuvvetli fudbol Tagiltere fudbo- lidir. Fudbolu yalnız. fudbol için oynıyan ve bütün kuvvetini beşi- ğinden sporcu (olarak yetişen insanlardan elan Ingiliz sporunun istikbali daha emin görünür. Başka memleketlerdeki futbol hastalığının yeni oyuncu yetişeme- yeni ve eleman yetiştirmekten başka çare kurtarmak için genç var mıdır. Eşref Şefik İLİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: