17 Ekim 1933 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
“17 Teşrinlevvel 1933 Sahife 16) inn i AKŞAM | 1 h (İkinci Mak Abdül, it, Abdülâziz, Murat, Abdülhamit, Reşat, Vahideddin) devirl. da İri (AKŞAM) in m #debi vomani No, 89 romami No. 69 17 17 Teşrinlevvei -933 933 'MAN KANI — Tercüme, iktibas çarseşa malıfuzdur — Tefrika No. 164 “Ben ellerinizi kavuşturup nil iki büklüm durmanızı istemem..,, Nihayet muntazır olan gün geldi.. Teşebbüsler muvaffakiyete erdi. ar Mirat Melina — oldu. k kn gi oturamamıştır. Seras- ve il müsait değildi. Sabah, sabah top sr mita ilânlarını duyan murlar şaşkın, şaşkın bri ie pan toplama la. er Gazttelere Il. meye ve e şa orada biat » Vükelâ ve rical ile ülema ve şeyhler hanelerine, ya- resmine et cümleden evvel koşup arasında Cevdet paşa da Ve yordu. Mithat paşa serasker Ee dan sabık Mekke emiri Şerif uttalip efendiyi sureti — bu işi ir halde şimdi bir yaka ih erek kan dökülme- sine, sifa ve şikaka mı badi ola- Sair bekliyenlerin önüne de siz düsünüz de haydi bi ini if v2 sözler üzerine Namık pi hayız eş ia razı ll Serasker kapı a biat resmi ğer imi ya Se izin saraydan ge bliilimez beşinci Sultan Murat serasker si kın alkışları arasında Sirkeciye indi. iskelede ış yedi çifte edin mein Dolmabah- çe sarayına gitti. Burada Sadullah paşanın şu ri- vayetini ka; im: Sultan saltanat kayığına bindiği sırada yanında bulunan seryaver Halil paşa ile yaverlerin- den Ziver beye: susada davet i, — Sultan Abdülâziz bir terbi- Abdülmuttalip efendi gelip hale yesiz adam idi, İn apn tali olunca müftü Hayrullah efendiye: izi Sultan Abdülâ kabab ki büklü: Si sordu. Hayrullah efendi — ihtilâli akıl şöyle dursun. a Sultan Azizin lisanından iki lefa küfüre müteallik sözler işit- a Sizi iriiyeie için değil, biat için davet ettil 'evabını ved Abdülmuttalip i tekrar istemem! li, Sultan Murat Bülmekehçe sa- li ldı. S n ihata eden askerler: Dn şahım ni yaşa! çok yi Diye bei Bu gulgule iki Saat devam etti. Beşiktaş ani e mektep çocukları topl v Kadri efendi isminde e “babının gli den edemiyerek, vehim ve korku lâsı . tında kalarak birdenbire em bile istedi. im peğişabilıi yeyieki iti- l e İlmiye ricalinde; Âli etlik mülerimlrinln Vek. bi molla ri ziyarete > hoşli sisi i sız, ei sözlerle herkesi güldü- ürdü. Sultan Murat ta Mollayı aralı. Ee dini tutamamış, muttasıl dudak- lr oynatarak içinden gel elen gü manın ve mevkiin icap ektiği | me- kânete münafi bir tavır almıştı! them efendi çe üseyin Avni ne İsterse verilmesi tını almı, deli cinasında merdiven ba müş, baş mabeyinci nasbettiğini söylemişti. Ethem efendi teşekkürle aşağı inerek vükelâ odasının kapısı ha- ricinde tesadüf ettiği Mahmut pa- bine döndüler, ef. dua etti. Halkın gelip gitmesine | Tak sadrıazam Rüştü paşa ile diğer — Fetva var mıd za olan Dolmabahçe cad- | vükelâya takdim etti. Bu suretle İstizahında Fetvanın desi açı —— ii Daki ilker sara- b a e an Süle be e) yman pa: inci talia ta- bizte iştirak ett. burunu sarayı iel na bi “Şair Ziya e e Redif paşa Dolmabâliçe karak diğ Ene > inden ık paşaya döle aldı. Mi muriyette ancak bir gün kaldı, haber saldırmı ık paşa da lak mm rp Mana Hüseyin Avni ve Mithat paşalar kapısı i, Orada Mü- e Ziya paşa için Sultan Mur: a ha” keyfiyetinin sağikim iin “me-anun n olur. Bunun için 3 ön tan ve mukayyeden der sicili mienl De. ei ir değme * Mütercim — Kau dökülmeden ece yağmur ve fırtınadan, telâş ve heyecan- yapılması mu- tat cülüs merasimi de yapılamadı Dolmabhaçe sarayında div. yerine yaldızlı bi kez iktifa de otururken oumumi — resmi ifa edildi. Merasim ak- şama kadar sürdü. Cülüs tebrikçi- er yüzlercesi geliyor, e i gidiyordu. büyü tanesini ce ady & —. hasanın “ böveğil m merasim senazında, Sultan dd ada: — İfrat ve tefritten hali 7 dir. Mutedil bir zatın tayini nasiptir, Diye ihtar ettiler. Vükelânın h d. ül e ei neticesinde bu kit: 4 GÜRBET YOLCUSU Bürhan Cahit , Delikanli bu duygularim ona anlatmamak için çok çalıştı. Fa- kat (Simmerin, rir gibi, banlan kalbini 2 gibi yazmağa mra sonra asıl hisleri şuuruna ta akküm ede ede ma hakikati itiraf ettirdi. bu hisleri belli edin- Fakat ona Delikanlı ii mana kadar aşmakta ahlâki, albi ——. yi kayt kalmadığını itiraf etmek ık tutacaktı. Ve bu mu- alnız gönüllerde kalacak Be le bir dava, onu nefret ettiği ba- yağılıktan, kü ru kurtara- caktı, :ep bilhassa Münihe ikinci ie gelinciye kadar verdi- ği bu kararla şuuruna hâkim kal- dı. Sonra sonra hastalar, müşahe- deler, cilt cilt okuduğu Ne uzun kitapların dimağındaki ve cümlei sn Alişan tesirleri genç ada- mı birz ir: gelinciye kadar lâ sie sikdi mayer. x dı. Onun se pi a örükörüne inek edi ma- nevi rabıtalara, o her şeye taham- ederek hürmet edecekti. Ve a bikcril Gi olmuş! ii geldikten” ve Leylâ hanım İsta! mül İöndükten sonra işlenen cürüm burada ki ikanlının vey imami yer- — > fikir e sami ii erki en çilamk Gezilen rgün bir çok ruh ve si- rinin genra, iradeye, mek, bunun üzerine imi vE | Bu ano suggestion, Leylâ Bai ona cüret Nika nlı tahassüslerini bütün samimiyeti ile yazıyordu. 'e Leylâ hanım bu yavaş yavaş — iliğini ii ne zevl ve Ki lâ hanım.o teskin edil- memiş şiddetli aşkın ii eflâtuni bir maceraya dökülüşünden daha ok haz duymuştu. Çünkü şimdi artık sevilen, sevgisi (mukabele gören bir kadın vaziyetine gire- bilmişti. ler hanımefendi ümit kestiği tin bu neticesini gördü- mağara ecepe karşı ne ye bir tabiye kullandığını an- lami dağ köyünden > mi eriyebilen bu gurl ahlâk, pi mefhumlarını in- kâr eden şehir monşerleri gibi cepheden hücum ederek avlamak imkânı yoktu. Onun d. cı olabi- Tirdi. Hem sevdiği zaman yanası- ya, ölesiye Heci Tali uşta insanlar sevgilerine o kadar an ki gönüllerini v leri kadını yl a: i una taam | edemezler ve bu ında izleri olan aaa aman onun ei takat kırıcı sevgisi bile yenememişti. .. Leylâ hanım din uzaklai rdan tatlı tatlı esen bu saba rü; Şi İstanbuldan çıkalı tam bir caret nazırı Esat Muhlis paşazade | derin tetkikleri takip etmek biz. | Yum- Sadak ilah bey. masbolundu, Sad at kendi muhakemesi kaka yıl iz Sile desi geçir NE sak | bü Meinen renği rasgeldiği > Avni n bu vazifeden e rica etti. Ami paşanın kaş- ları — Paşi söylü; yarma? m l- Ml şimdi sırası Demesile Sadullah v5 mai ve kabul etti. Padişah huzurun: kabulünden sonra işe başladı. Abdülâzizin meslek ve mişvarı bir müddettenberi umumun ken- Jisindi ii b tu. Hersek meselesi, Bulgar sesi ii vg ve ye di Murat xe gi sea başladı. tanbuldaki ruhani reisler de em tebrikine gelmişlerdi. Bun- ların topluca etek öpmeğe şita; etmelerinden Sultan Murat te- vehhüş etti. İtidalini muhafaza (1) Hatırai atıf, renin la ar Yapılan hal” ve iclâsa umumun değ il nüiletiK tekne. başka etmemiş bulunduğu halde eren nan ilânnamelere Abdülâzizi umum ittifakile hal'olunduğu — yordu. Delikanlı İstanbulda iken sap- - landığı sabit fikri şuuru ile mü- ordu. dafaa ediy: Fakat şimdi heyecanı iradesini yeniyordu. vgi hisleri tekâmül şuuru zayıflıyordu. Ve genç adam İstani <a mektuplarda çılgınca aşkından bahsettiği za- mazlar bu baziketiz nihayet za- rarsız ve masum bir gönül mace- olarak telâkki etmekten ez rdu, lunda bir fıkra ilâve edilmişti. devlet ve “milletin ıslahı için tasmim ve ic- İmiş müessir bir tedbir zamnedildiğinden bu fıkraya bu- tta tebeddül pi Köyden Se Minel geldi; zaman ne kadar zavallı ii mu anlamıştım. Yanınzda ge çen tahsil senelerim bu hiçliğin pre e yavaş du. la Avrupa; Verem İsta im günkü sisme duydum. o âlem bana havasına, suyuna varıncaya kadar er göründü. Onların hayatına şabilme! için yeni ii le geç mek lâzım 4 (Arkası var) ” günlerde itiraz ser kimsenin hatırına gelmemi: Cülüs üzerine üç gün üç yea şehrayin de yapıldı. (Arkası var
