26 Mayıs 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

26 Mayıs 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ge Me Sahife &i AKŞAM 26 Mayis 1934 bayaa Yazan: SULEYMAN KÂNI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Tefrika No. 293 , Mithat paşaya sorulan sualler, Çadır köşkünde bir mülâkat Ey paşa Abdülâzizin ii hakkında kendisine sorulan sual lere şu a cevap verdi: lüseyin Avni paşa Abdülâ- ziz Gan ahmut Nedim paşanın iptidaki sadare- tinde Xİ nefyolunarak hakaret görmüştü. Sonra Mahmut Nedim ri lin eği Hüse- ği : m hi gayet kabih bir surette yapıldı- ğını haber almasile gayız ve ada- veti şiddetlenmişti. ifadeyi Tarih mecmuasında yazan İbnülemin Mahmut Kemal bey t yi meselesinin sahih olup nı Abdülâzizin olma mabeyin edilmişti; sonra Hayrullah > ile Hüseyin aşa müzal ederek muayyen ai Fiten lerini ve salı gecesine karar aim Haymallak, efendi gelip bana söyledi. Abdi isli zin Topkapı sarayma nakline bahriye nazırı Köye 3 paşalar ur var ise onla- lir, Âli ko- me idi. Bir kusi ra ait olmak lâzım gel Avni pi ver- müşür mur idi. n him işlerile uğraşırken Abdülüziz yağmurdan ıslanmasın diye şem- ve sey etmek, gakaşırını der bi el tefei edat ile nasıl meşgul ri Fi ee Abdü- lâzize karşı bu uamele edilmesi için Sildim bir kararı ve emirleri var ise tahkik ile mey- ana çikabilir? Benim kararımı- zın böyle olacağına dair kimseye ln AE beye sual ederek bir şey söylediğimin aslı, faslı «maatteessüf sahih» olduğu ceva- oktur. bını aldığını dahi kaydetmektedi; Abdülâzizin vefeti herkesin bil- Erme arın izalesi hakkındaki | diği veçhile kendi fili eseridir. Ka- reyini sormak üzere Hamdi paşa | til Mary şimdi işitiyorum. valide lt tarafından Mithat elânın iki gece sarayda paşaya gönderilmişti. Bu mesele | kalması Sultan im cülüsü hakkinda da shiron li z ELİ ül Mini tesinde (Yıldızdan ordu köşküne) | şundan dolayı temin e ih neşredilen eee vardır. Mithat paşa bu m Ze ile ifadesinde de- vam edip ki:) re paşaya olan Sidem, de maksudım hal” hadisesinin Hü- seyin Avni paşanın ere olduğu: mu ihtar idi. Gabi Jiba Ha: erkesin diline düştü. Vükelâ ve ie bunu bilmiyen ve mem- yoktu. O Miükde Hitseyin Avni paşa sık, sık bize kestim bu işe eğ olan ted- birleri ha: seren mı, Sultan Mura- dın ve rin dahi muvafakat ve sala aldı; M yanıma geldi; asker ve sair le' zımı tertip eylediğini söyledi. Ben: te askerin kullanılması nizamı ihlâl eder, caiz değildir. Sözile bıraktım. İş umumiyet kesbedip herkes buna muntazır bulunuyordu. Vükelâ ve ülemanın da ittifakı var ise de icrasına umu- man başlamak şüyuu müstelzim olacaktı. Askeri ve bahriye takımları za- kendisini maksadına mebnidir, Katil denilen adam arın hiç biri er gr idiz Bun! l serin anlamak istemiştim. ithat paşanın istinlakı gece arısına kadar devam etmişti. gelerek Mithat paşayı aldılar. Karaya çıkınca araba ile mit Mithat paşanın kendi li iki ne düşündüğüne iyiden iyiye emin olmak istiyordu. ardmü Ragıp beye lâzım gelen talimatı verdi. a Pe Çadır köşkünde Mi hat paşa ile hususi sitelte gön meğe geldi. Ak reyan edecek sözleri bizzat dinli- yebilecek bir yerde duruyordu. Ragıp bey Mithat er ve ve ubudiyetini temin e ra hakkında ihtiy: si es n mmua- melenin edam bahis açtı. uyma halinden, mua: etler etti; sözler g kir ve yeri. gittikçe küşa- yiş verdi; nihayı — İşte tahta ed adam yle davranıyor! Nasıl oldu da böyle bir gaflet eri Dedi. Mithat paşa efkâr ve hi siyatını yoklamak kastile srler miş olan e sözlere karşı safiyı le bilseydik öyle bir © sel a Mukabelesinde bulundu. O da gre Abdülhamit aleyhinde hayli söylendi, durdu. it te Mithat paşanın samimi hizsiyakınn bu suretle vâ- kaf ai re olamıyacağına hükmetti.) İşitilme şeylerin tarihen kıymeti malüm ise de bir çok entrikalara sahne olacağına şüphe caiz olmı- yan bu davada bu yolda menku- lâta da yer ayırmak icap eder. İstintak esnasında Ragıp bey Mithat e ri öğ mese- lesini) sordu. bu me- selenin ne ğun bilmediğini müddeitumumi Ab- düllütif ii izah etti: (Sulta lânın reyile ülha: derlerinden dördü Nisbetiye köş- küne ziyafete davet edildi. Bu mahza bir yese hi tertip olun- muştu, Fakat n Abdülhamit az yn teferrüs eyle- mesile hepsi kurtuldu!) Mithat paşa — Sultan Murat bi- raderlerini taltif etmek, ve Sultan Aziz zamanında çektikleri “> lerin mükâfatını di. Böyle bir m lümatım yoktur. Hattâ Nisbetiye kasrının nerede olduğunu bile bil- mem, Bilfarz Sultan Murat tara- fından öyle bir suikast tertibi sa- hih olsa böyle bir işten ne menfa- at hasıl olur? Bu eğer Sultan Mu- rat saltanatının bakası için ise bi- raderleri iğ olsun, olmasın Murat sakanef tahtı ir çok şehzadeler vardır. İki suretle de ve bir mülâhaza va- rit olamaz Bu lde mukabele üzerine Ragıp bey başka bir noktaya at- ladı: N — Maksat bundan ibaret değil- di. Osmanlı hanedanının mahv si | 2 ti #4 ik fikri d, mevcut idi! Dedi. Bunun üzerine de Mithat paşa: halde Sultan Murat —o ” alarak Madem, ki bu daveti tertip ve emreden kendisi imiş, o da m İmepaek cumhur reisi o du. Kelime Tefrika No. 17 ANALIK Nakleden: SELÂMİ İZZET —Ağladın mı?.. Benden ayrı lıyorsun diye ağladın değil mi? adan cevap vermeyince, bütün kütün telâşlandı: — Ne oldu abla? Şadan Ferliinın omuzlarından — Ne vakit evleneceğiz?:. Beni n yanınıza çağırmadınız? — Nedir bu heyecanın, bu si- nirin... Kendini biraz tut, itida- topladı: — Hakkın var abla... Biraz çık dırdım. — Biraz değil. — Şimdi -konuştuklarınızı an- lat... Ne dedi? Nasıl istedi? — en ayrılmak için bu ka- dar mı acele ediyorsun? Beni ar- tık sevmiyor musun? sen benden bir şey e gi ii alir m başladi. — Daha henüz gençsiniz.. salaş Ve lâzım... Bir ene ki — zi li Ferhan titriyordu, Şadan kardeşini kucağma aldı: — Kendine gel Ferhan... He- müz on dokuzunu bitirmedin... Yirmi ve evlenirsen kıya- met mi kopar Artık her şeyi itirafa mecbur- dudaklarını yakıyordu: — İmkânsız! diye inledi. m gözleri yerinden uğ- — - Ne?, .. Ne dedin?.. mv aptın mı?, Çılgın kız ne y: F. irgildi: — Abla, aklına fena bir şey ... Yemin ederim ki. — Öyleyse neden imkânsiz olu- yor? — Çünkü arkadaşlarıma evle- neceğimi söyledim. Bana söylemeden ha? va bana bir şey sol . . Ben sorayım. Sabit, sile babasının beni e biliyor al iliyo or. — Onların sözünü dinliyor de- mek? — Evet. nu yim ağ “ bir mektup yazaci ademki is izel vE up ürürüm orktu. Kardeşinin Feri e mz ve şey abla... Utam- Şadan Br sokuldu, kızın başını omuzuna dayadı: — Küçükken benim yanımda oturduğun gibi otur... Anlat Nİ rafa m Ne Mi m ya, Sabit kucağına kapandı: — Beni affet abla... Ne yapa- yım, çok ye kan ilk y verdim Derin, ağır bir elik elle Ferhan inledi iiğe Karşıma çı i, Öyle ri ki affetme- mek kabil di Ferhan — Beni biraz yalnız bırak, di- ye yalvardı, ia Er ndeliye (o sendeliye, gözleri karararak, başı dier odasına geldi. Acı acı düşünüyordu: «Ahlâksız çocuk... Ne olacak, erkek değil mi?.. ini bunda sami da kabahati . Ona o kadar nasihat pi a Mm Pi Birden sustu ve kendi kendine itirafta İn ved emi ai yol hat etm mini m "hakkile yapma- Ve mesuliyetini idrak etti, Ka- bahat asıl kendisindeydi. Kem Pe affetmiyecekti. Kendi der- istediği, ol arzusunu gösterdiği zaman, iste- memişti, Şimdi ne olacaktı? bas ettikten sonra söylemeliydi, i — Ferhan hamile! Dava etmek Ge olurdu. Ha- h emi kat kocası verir miydi? ii bey çok hasisti. Hem ona mesele de anlatılamazdı. 7? Ne yapacağını bir türlü kesti- remi Geç vakit Handan gelince, her şeyi söyledi: — İşte başımıza gelen felâket Handan. n — Meseleyi koci na anlat. Gidip ket beyle gö Akif Alinin sözünü blinb — Ac seci — Acaba nerede? — O da, aşağıda, Doktor Hur- tine mii yene Eu Şol içiyor değil mi2. Üç aydır alkol buhranı si Hayatım bir ceheni mayi Beli etmemeğe çlere a Handan, çok bed çiriyor.. ii sanki? — Neyse, in kendimizi bir ie suldür. e e rsi mecburdur. ipe bir para bile v . Mi ben bie Km e iseler sen kocanla görü: Şadan ale kalınca kulak ka- barttı, ten Hüseyin Avni, Kayserili Ah- | melesinden şiki lacaktı ne kadar müta! inle- | Derdini dök, içi Ka aşağıdan sesi geli met v ve eği £ paşalar ile şile rini tedricen şiddetlendirdi. Mit- | asız are bir söz. Buraları Ferhan hıçkırdı k Ki Vi 1 temi ölen ki dele ae h bu sözlerin bir dü li niçin düşünülmüyor? — Başıma eya bilsen... * ” Kez, YYPE ğ lâdan da benim, Rüştü pa n ve | bileceğini hatıra getirmiyor, mü- Bu hakikaten pek saçma bir — Kulağıma 55; iy e il Hayrullah efendinin on tezallimane dertleşiyordu. sual olmuştu. Ferhan kalktı, ni yüz ln öğ İli kâfi göründü. ey hususi ve mahrem Bu bahis birakılıp Çerkes Ha- | zünü sakladı. ii Dele madam ön Bir cumartesi günü verilen ka- | rengini verdiği bu mülâkatta Ab- | san meselesine intikal edildi. , — Sen ha Ferhan... Sen.. ei Li ağ elm ve rarda çarşı ba sini era ear aleyhinde kiryoniği fi i zl ” (Arkası var) — Ferhan yere diz siiri ablak in « Yuri i var) ğ — : : — il A, imali gi dü danla ü i

Bu sayıdan diğer sayfalar: