5 Mart 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

5 Mart 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m 5 Mart 1935 Yalnız tüccarlar kontenjanı beklemez /! AKŞAM Sahife 7 Gümrükte kontenjan listesini bekliyen kanaryalar, floryalar, guguk kuşları.. Kontenjan bekliyen bir kedi, gene kontenjan listesini bekliyen kuşu nasıl yemiş! Guguk a yil böyle şapkaların üstüne, sile çıkar.. Yüüliz insanlar değil me lar da dünyanın gidişantına ayak Uydurmağa, alına; n iktisadi ted- 'ontenjan in bekliyen lardır, Ne müneek kn öm yani insanlar değil, > defa de da bekliyor- Meselâ Ne çok uzak memle- Xetlerden ir kuş meraklısının kafesinde ki ağ Kanaryacık gelmiş. Fakat kontenjan listesi mucibince. ete o girecek Lüzu: istesi çıkınca lek Birebilecek. o Bunl ükte bekleyip uruyorlar. O Konten- Jan listesi çıkınca; ar E hayvancıkların sahibleri > hi» yiyecek, öteber tiriyo; idar. bazan müd- e ei diye bu kontem- İan yen hayvanları, hima- ii hama cemiyetine gönde- Yor, Zer son günlerde Galata güm- Düğüne gidecek olursanız bu hay- anlara rast Dn İşte yol- lardan beri yeni alış- vi » Hele e bir bay Remzi ie. * Guguk u kendisinin pe- tini bırakmıyor. day su guk Ka ara sira , canı sıkıl Le pineklediği yerden i Eşle diği memurlardan biri; Ke m şapkasına, omuzuna rağ emirin üç ana ötüyor. Guguk!.. on v oi kuşa yem veriyorlar uu kuşun yanında nelerden iki bahsedilsin, o ya- man bir filozof tavrile herşeye içten gelen bir: Guguk!.. Çektikten sonra tavana doğru havalanıyor. Onun için İtalyan - Habeş harbi, Çin - Japon muharebesi, Yunan ihti- lâlinin bütün değeri bir tek «Gu- guk» dan ilani Meğer bu kontenjan bekliyen pek acıklı bir Bunun için na- dide kediyi kontrol kalemine ka- patmışlar. Fakat kotrol kaleminde kon- en ğini, yani şimdikinin zevcini ye- miş. İşte bu faciadan sonra şimdi İstanbulda dul kalan bu zavallı uk kuşuna bir gariblik çök- iş. bea bulunan memurlardan |E mi di, diyor, zavallıyı biraz şöyle sevsek müteessir olur, Acı Memurlar salonda dolaşiyor.. - Bundan bir Ky e İ yer rüğe bir kanarya gelmiş. kani ire kenan mecburi, e kalmı Sahibi: A zaman e, kanar- yasına yem getirirmiş. Bir gün kanarya kafesinden fırlamış, kı- . rık bir pencereden -hem de kon- tenjan beklemeden. çıkip git- mi: iş. Kanaryanın sahibi Sn — — Kuşunuz kaçtı! 'ümlesini işitir işitmez adam- cağıza bir fenalık gelmiş, sapsarı kesilmiş, hemen kendisine bir is- kemle getirmişler, oturtmuşlar, içirmişler, Neden sonra kendini ni vi tapan Bundan son- — Vah benim sevgili kanarya- cığım... Diye kerli, ferli adam o- turmuş hinçkıra hınçkıra — ağla- mış... Şimdi de Galata gümrüğüne iki filorya gelmiş. Bu filoryalar kon- tenjanı bekliyorlar. Floryaların sahibi her gün kol. tuğunun altında yem kâğıdı hay- vanlarını görmeğe geliyor. Artık floryalara ne dil dökmeler, ne dil ökmeler: — Tontonlar... Çoğu gitti, a- zı kaldı, Biraz sabır... diye konuş- malar Hikmet Feridun “ acı sesler çıkarır. Çok hassastır bi re... Gurbet illerinde dul kalan ug şapkasının ta tepesine konuyor. Memur üzerindeki kuşlu kasketi- le eski al ben- ziyor. Bu halile heybetli heybetli AKBA müesseseleri karanın modern türkçe fransızca ve ecnebi İisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin eder. Merkezi kedi vekâleti karşısın: da biri besi: li Yazan: Me vü Ragıb meme raşırkan, rekete geçmeğe b en yeni bir delili idi. Cemiyet, padişaha ve hükümete hi çil patadoleya yer dal nlar da 8 yın tak giri inal elik, ra atılmak kararını, esas itibarile, vermişti. « Yukarıda yazdığım gibi - sa- ray mensublarından bir kaçının öldürülmesi, padişah üzerinde ya- pılacak en mühim tesirlerden biri kezi umumi)nin bu top- rı daha nan gereki vgeyi inin eş- kiya ai tmek zifelerinde bulun: te li zabit- ler Balkanlıl ların, bilhassa Bulgar komitelerinin usullerini yakından öğrenmişlerdi. ulgar eşkiyasının takibi sıra- a ele geçen bazı evrak, Ma- bej onya Bulgar komitesinin ne ge usullerle çalıştığını göster- . Bu miyet, aynı yolda yürüdüğü takdirde - tıbkı Bulgar komiteci- leri hükümetce imha edilemediği gibi- «İttihad ve Terakki»de hü- tin takib ve zulmundan kur- tulmuş olacak, bilâkis hükümeti âciz bırakacak vaziyete gelmiş o- — » caktı. «Merkezi umuminnin bu top- lantısında vaziyeti inceden ince- ye tetkik eden aza, «İttihad ve Terakki»nin artık lam filen başlamasına kar erdiler. Fedai bölükleri nasıl ali rdı? ühim ve tarihi kararın it- dakikaya kadar z için silâhı- nı eline almıyan «İttihad ve Te- rakkiy o andan itibaren faaliyet Mz at değiştirmiş, çalışma tarzını silâhlı bir mücadeleye tah- vil etmişti i. Bununla beraber, bundan daha çok evvel, bir gün gelib cemiye- tin böyle bir mücadeleye girişme- Bu mül tihaz edildiği aksadına kavuşmi ştü, pe ordunun genç zabitlerinden çoğunu kendi camiasına kabul ettikten sonra, müstakbel ihtilâl . hareketlerinde MEŞRUTİYETTEN ÖNCE | Manastırda paflıyan | tabanca | mam Sıra No. 73 tamamil muvaffak olmak hükümlerle izah edilmişti. İşte (Merkezi umumi)nin bu son eriyip teşkilât ve irşad politikasımı, silâhlı bir mücadele- ye atıl MELE ekil takviye etme- ğe yi veren «İttihad ve Terak- ki» eni e ie (Fedai iri) vasıtas ai bölükleri kadrosuna yazılıyorlardı. «İttihad ve Terakki»nin ölüm- le ve felâketle çarpışmağa hazır- lanan, başlarını koltuklarına alan bu fedaileri arasında bazı cesur siviller olduğu gibi, fedai bölük- leri mensublarının çoğunu cemi- et azasından olan genç zabitler teşkil ediyordu. Cemiyet nizamnamesinin, (Fe- geçilmesi lüzi olunca, bu kararın tatbiki fedai bö- 5 N 3 5 » 3 g5 3.5 g zin tatbik etmek eminiz idiler. Fedai bölüklerine havale edi- bı için kuraya müracı yahud fedainin Kn doğrudan doğruya merkez umumi ve yahud idare heyetlerince Sil rek kura, gi doğruda: muvaffak olmak için, ERE. her türlü tehlikelere ve fedaki sa atılmak kitli i Fedai hye imha ve idam edecekleri ii cemiyetin leri eden, inkılâb cereyanlarına mâni olmak isteyen hükümet adamlarile, şahsiyetinin md le siyasi bir tesir yapılması nenlerdi. Fakat fedai bl, tâbi oldukları nizamname a gayı Beler vücutlerini kald alabilirlerdi. Cemiyete lanlar, silâh üstüne yemin ettik- leri için an emirlerini bilâ- ki etirmeğe mi keti görülenler, idam edilecekle- rini evvelce göze almışlardı, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: