8 Haziran 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

8 Haziran 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tefrika No. 24 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜEKÜMDAR CENGiZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN Oktay, Kin topraklarında, babasından geri ln düşünerek kollarını seed (Yon) nehi (Kaçar), Dağların kızını aramağa gidiyor Oktayın, (Çing-Lin) öldükten ve Kin tacını yere vurup parçala- dıktan sonra, kendi kumandanla- ” yanındaki onuru eskisinden çok fazla artmıştı. ek hanı Kin topraklarında yeni Moğol türelerini yaydıktan ve ayağını bastığı memleketlere Moğol kumandanları yerleştirerek hepsini kendi yale Itına a dönme- Oktay, Kimlerden babasının ö- cünü almıştı Çineli) öldükten sonra, Kin tahtına oturacak bir varis kalma- kümdar giyen (Kin imparatorlu- Zu( sonuna ermiş, tarihe karışmış oluyordı İki lk boyunca yerleşen bü- ön- ; ta içinde ayrılabileceğini anla- mıştı, bir hafta içinde (Dağla- rın kızı)nı elde ederek, Karakuru- raber götürmeliyim. dedi. ilk gidişinde -Sebutay gibi tut- tuğunu koparır bir yanında olduğu dıkları dağların kızını, Oktay, şimdi nasıl elde edeceğini düşü- nüyordu. Oktay, Kaçarı hatırladı. Moğol ordusunda parmakla gösterilen ve atılganlıkta eşi bu- lunmıyan çil MEn dö- ve > yi bilen bir Birçok | li yıkarak elde et- meğe muvaffak olan Kaçarın bir meziyeti daha vardı: Moğol ku- di.. onun bileklerini, o güne ka- dar, dost ve düşman orduları içinde bökecek bir kimse çıkma- 1, O, (Sarı çay) kıyılarında önüne çı iki yaban öküzünü birden öldürmüş! Yaban öküzü deyip geçmeyin! Sarı çayın yaban öküzleri en az Maslanlardan daha çevik ve teh- “ mi suretile e Kaçara, aslanlara hük- MleiİZ. değilimi emişti. v Kaçar, hanının gözüne girmek İçin; — Bu işi bana bırakın! dedi. > ve güne kadar size ge- inin gitmeni istemem. Anlar, başını yerler... Senin benim için, yüz bin baştan değeridir Ey etine bir miktar akıncı alırım... Oktayın sözleri Kaçarın hoşu- kıyılarını yavaş yavaş geceler sayardu na gitmişti. Bu hızla yanına on yiğit aldı.. ar kızı)nı ya- kalayıp getirmek üzere yola dü- züldü. kek Sorma günleri anarken.. Oktay çadırında oturur! en, babasının yaptığı savaşları hatır. ladı. Cengiz hanın Selçuk hüküm- darlarile yaptığı e ne kan- lı, ne korkunç olmuş Oktay bu savaşlardan birinde ğa karar vermişti, Cengiz yola çı- karken yerine küçük biraderi Ödçigeni birakmıştı. Orduyu pe- şine takarak yola çıktığı zaman y da bu orduda bulunuyer- Sultan Mehmed, Cengizin bu e çok ği undan dört yi Gü) fadik Pe bulunduğu din askerlerinin yüreğindeki cenk sevgisi de o kadar kuvvetli değil i, Çünkü, onlar İran ve Bağda. ila mğii kendilerine yabancı milletleri müdafaa etmek uğrun- bel seye Halbuki Mo- mleketler üstü- ne e Sultan Mehmed, dan Tahtına çıktığı gündenberi sınır. larını genişletmeğe uğraşmış; fa- kat büyük bir devlet halinde iken bile Cengiz ile boy ölçüşmeğe ce- > edememişti. ayet Cengizin büyük or. su bin kıyısında (Otrar) civa- rına kadar gelmişti. Cengiz, neh- di. Cengiz bu Türkl de yar. dım göreceğini umuyordu. Nehrin on kıyılarında da Ara e A sı cemler yerleşmişlerdi. Moğolların istilâsında buralar ı pek mamur ve zengindi. Binlarda! an başka, gene bu ha- lak ovalara yayılır- lardı. Bu ova Hazer denizi kıyı- larına m uzanıyordu. ve ğer geldiği za- de (Benaket) üzerine yürümüştü. | Her | , bir hikâye Bir gece faciası mer Nedim yatağında sağdan sola dönüyor, soldan sağa.. fakat bir türlü ıyordu, Dışarıda san- ki taşları eritecek kadar yaz gecesi vardı. Açık pence- relerden koruda öten cırcır bö- ceklerinin sesi, uzakta deredeki kurbağaların bağırmaları geliyor- du. Artık uyku gelsin diye sıkı sıkı kapadığı göz ala yo- rulmuştu, Uyumakta; mamile ümidini kestikten sonra pore E g açtı. Elektriği yaktı. Bir sigara tüttürdü. Eline bir kitap aldı. Okumasına imkân yok... Fırlattı, attı. Islık ör talimi çıktı, ollar bomboştu. akit gece yarısını n - sıkıntısından dolapları karıştırmağa başladı. Gözlerden birinden büyük bir al- büm düştü. İçi genç kız, genç ka- iz ri dopd aşk kolieksiyonu idi. rta ie — vi pe uçarı m bir Yıllarca ipekli etekler, GN bin bir mâna ile gizlen. ral, beyaz, sarışın birçok kadın var- dı. . Her ii çevirdikçe baş- ka bir yüz kendisine gülümsüyor- du. Bu eski resimler onu epice oyalandırdı, eğlendirdi. Hatıra- dan hatıraya sürükledi. Hye kolleksiyonun son sahif. lince birdenbire erek. Ee ğinden bir sonbahar yaprağı gi- bi sararmış bir genç kadın oksi rafile karşılaşmıştı. Yakışıklı be- kâr mırıldandı: Cengiz de merkez ordusile, Sul- tan Mehmedin nehirlerle olan ba- ğını kesmek ve mahsur şehirlere göndermesini menetmek ie (Buhara) üstüne oyürümüş- liz bu büyük savaşta bir ku- ak kaçmak ist söle > Moğolların eline düşi raca)yı Oktayın yanına ğe leri zaman Çağatay yatıyordu. uyandı.. ayı karşısında gör- ü. Kar lemişti, Sultan Mehmede hinayet lek kaleden kaçtın.. bize senden ha- yır gelmez!» im onu ve maiye- tini -mahsur şehir kında ma: Tümat aldıktan sonra- öldürdü. Moğollar (Otrar) kalesini zapt- ettikten sonra, Sultan Mehmedin büsbütü Kğ e rar) yıllarca mez bir kale sanılırdı. Okta di Kin topraklarında da börtü ii nehir başında ordusunu toplamış ve am onun kadar çetin ve burç- larından aşılmaz sanılan bir Kin e zaptetmişti. lâdiseler ve kahramanlıklar çök ne kadar benziyordu! a bir (Karaca han) öldür. ie burada da (Çing-Lin) ad- lı bir hükümdar... Oktay, babasından geri kalma- lığı geceler sarıyordu. (Arkası var) Feride: atında bu kadından çok, a Nedii için çok uğraşmıştı. Fakat Ne- dimin yalnız kendisinin olamıya- hikrye iye len ondan uzaklaş- mişti. Fakat delikanlıyı o alar seviyordu kân bulamadı. Bu sefer Nedim başka bir ka- dının peşinde uzaklara, çok uzak- lara gitmişti. Yaşı ilerledikçe Ne- dim. Ferideyi arıyordu. O ne iç- ten seven bir kadındı. Böyle bir kadına ne kadar ihtiyacı Yale Öyle acılı ETİ oluyordu ki o rup Feride: göğsüne Midi koyarak uzun uzun ağlamak 15- . Lâkin Ferideden hiç bir haber yoktu. Yalnız uzaktan uza: ğa onun Raşid adında bir tücarla evlendiğini, sonra koc: nın öldüğünü duymuştu.. işte hep- si bu kadar... ri büsbütün kabarınca kolleksiyonu kapattı. Yalnız Fe- ridenin resmini çıkardı. Yatağı- nın başındaki küçük komodinin erine koydu. Can sıkıntısından patlıyacaktı. Sıkıntısı geçsin di- e meler de neler yapmadı. Lâ- kin faydasızdı. Boğulacak dere- cede sıkılıyordu. Telefona uzan- dı. Canı sıkılınca böyle yapardı. elişi güzel aklarını sayı- Dört beş kere çevirdi. bilmediği bir yere telefon etmek ona' gari, ir he; mn veriyordu. Karşısma sıkacak olan bilmedi- ği adamla eğlenecek, onu kızdı- Li vE gece yarısı yatak- tan az kızılacak şeyler- den ar Telefon açık bekle- di. Biraz sonra telefonda tatlı, pi bir kadın sesi: Allo... dedi.. sesi o kadar güzeldi ki a alay etmeğe kı- ası Es istiyorsunuz, — Bay az zevcesi si are fendiyi arıyoru! tm Feride Raşid.. Nedim telefon elinde durakal- dı. rl aradığı kadın, yıl larca göz yaşı döktürdüğü kadı- nın karşısın dağa. Onun sesini dinliyordu... Şaşkınlıktan ne söy- liyeceğini bilmiyordu. Feride sor- du: — Siz e rem — Bilin bakayı; Genç kadının sin bir he- yeçan titremesi oldu: pk Na: bileyim?. Dünyada am birinin sesine benzeti- rum amma.. o beni arasın?, Bu- na ilkel bile vermiyorum.. Ben... Nedim. Feride! — Nedim. ahi mi?. Sen lela.” "Sesini hemen ta; Aradan bu kadar yıl 5 — Feride.. seni öyle e ve öyle arıyorum ki.. — Nedim.. gene yi olmı- yacak bir rüya gördürüyorsun... Gene müthiş bir hayal sukutuna uğramaktan korkuyorum.. heye- Bayanlar diyorlar ki. aha ön plânda bir meşguli- yet addetmez. — Biraz da tuvaletten bahset- eniz... Eskisine nazaran buzünkü tuvaletleri nasıl buluyorsunuz?. ünkü kadın tuvaletleri ardi zun etekler, korsalı, balinalı, elbi seler giyilemez. Nitekim ki erkeklerde sakal, bıyık da bugün için çok lü üzumsuz. ğ bir ilem. ttir, da türlü yukarıya bükmeleri komik bir dir. Esasen ın Anadolu akasında, müşterileri Ral a kurtiyeler ll dır, İsteklil idare merkezine gelmeleri. candan sesimin ne kadar titre diğini duyuyor musun?. Nasıl he- yecan içinde olduğumu tasavvur i edemezsin... Beni o kadar üzdün ki.. artık hastayım Nedim... çok hastayım... — Bundan sonra l Feride.. hiç hiç. kalmyacağır. ği — i mi söylüyorsun. saa- detin bu derecesine Hani çok le günlerim olcu ki eskisi ine ne Feride.. uyumadığım, madığı gecelerde bana söyled gin ninniyi.. — Peki Nedim yarın buluşaca- ğız değil mi?. Telefonda bir ses aheste bir ninni söylemeği şladı, 2 kapamış dinliyor- ap lardan $ si Birdenbire ai kesildi. Tel An j kolonya... sesleri, Z ei .. ben doktor... Baya Feride Li mi m aş Kimsiniz ÇE Ben eömkilerinin çok eski bir ahbabıyım.. büyük fenalığı da yapmıştı, Gö- İ zü karşıdaki aynaya ilişti. Mırıl dandı: «Katil!», Bir yıldız

Bu sayıdan diğer sayfalar: