29 Haziran 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

29 Haziran 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TEMENNİ 29 Haziran 1935 AKŞAM © Sahife? Çiçek sergisinde gördüklerim.. “Aman birader... Şu ortancaya bak şu, şu.. toz penbe ortanca...,, “ Ya sen şu önümüzdeki bücür gülü görüyor musun.. bücürdür, mücürdür amma.. ,, Birçok sergiler olur. Karpu: sergisi, yerli mallar sergisi, kitap sergisi, plâjdaki tunçtan vücudler sergisi, ehli hayvan sergisi.. âkin ben hiçbir sergiyi şu «Bü lü yükadada açılan çiçek sergisi ka- dar kalabalık görmedim. ne ölmeli sergi idi N çeğin, biribirine karışmış, kokusu tatlı, tatlı sz ka- dar geliyor.. karanfil kokusu gen- zinizden girip âdeta uyuşturucu, sarhoş edici bir mayi gibi size te- sir ediyor... Lâkin kapıdan girebilirseniz gi- rin... Bin müşkülâtla sokulduk.. Sergide, cansız, saksilı, N kasında durmuş biri hakiki çiçek meraklısı... Etraftaki çiçek-, ü k edi. leri can ve y ml tetk or... Lâkin ötekinin gözleri ö- nündeki genc kızlarda... Ötekiler Ky pembe «ortancanyı — iri Fevkalâde de- ğil m Güzleri genc kızlarda olan göz- lüklü bay — Vallahi kardeşim... Ben en . şunda: aki yi üşe, şun- üşe bak... ii çıldır. . ben sana çiçekten — Sanki irem bahsettiğim de çiçek değil mi e bir za genc kızlarda bir gülüş ilerledim. ie gayet kısa boylu, yerden yapılı bir gene kız... Yüz itibarile güzel. fakat boydan yana kısmeti hemen kemen hiç Çiçek sergisinden bir kaç enstantane yokmuş... Öyle de boy yanmış ki, çehresinde istediğiniz renkte boya bulabilirsiniz, Arkadaşım elile bir nevi işaret ettiz İşte.. dedi, «cüce Sih Va ay sen misin bunu söyleyen?. Kısa boylu bayan arkasına bir im gül daşım bunu ne kadar iyi niyetle söylemişti ki.. . € gül» adını üzerine alan ii ime e az daha: m 'biyesiz.. sözünü geri al... işi arkadaşım akıllı dav- randı. Derhal cüce gül (denilen kısacık boylu gül fidanını elile tuttu; — ite... dedi. dan görünüz.. bu m, bo; fistir, Ben kendi hesabıma hepsi- ne bunu tercih ederim,., Yerden yapılı gene kadın bu zn serzenişle bakarak ie 1 tanbuldan gelen serliskler bi- ribirile şakalaşıyorlar — Yahu.. hani, e kabak çiçeği... — Senin geleceğini duymuşlar; başka kabak vard koymağa li. zum görmemiş Bu sırada e Pijama- 1, olgun vücudlü, saçlarının her telini 6 aylık ondüle ile kıvırt. mış, kolsuz pijama (o ceketin. den pembe beyaz kolları omuzla- rına kadar açık nar çiçeği dudak. lı, boyalı bir genç kadın. geçti.. Arkadaşlar evvelâ yanların ik şimşek Mene gibi bir irkildiler, Sonra biri — İşt ii e ie Biz çiçeği.. Öteki a — O kabak çiçeği değil, tabak çiçeği... bak yor.. Sevgililer biribirlerine nükteler yapıyorlar; meselâ genc kız: .. diyor.. burada hercai me- nekşe göremedim.. Âşık hemen hazır cevaplığını gösteriyor: — Senden iyi hercai mi olur?.. Vefasız.. Bunlar yavaş sesle esma ZAYIZ Baksana her tarafı ta- Bakın o «kabak genç bayandan hatırıma Sergide ne çok pijamalı gene Ki dın vardı... İstanbuldan gelenler hayran ta bu pijamalıları seyrediyor! Onlar de İtanbuldün gelen- lerin: bu hayranlığına yaşıyorlar. Galiba günün birinde pijama ka- dınların tabii yazlık elbiseleri ha- İline geçecek... Fakat ne de pi tüy da... Hiç fena değil Bilmem hatırlar mısınız., el nın biri ka- dınların şık gezmesinden şikâyet edip duruyormuş: Ya sizin karınız?. Hoca gülmüş: — Yakışıyor külhaniye.. de- Hlk sokakta, caddede, sergide, giyilmesi bilmem doğru, ami jama kadın, en güzel tuvaletli kadın.. ii vesselâm canı ergide iki türlü çiçek meraklı- sı ——. Hakiki çiçek meraklı- ları, canlı çiçek meraklıları... akiki ilan meraklılarının ha- . Âdeta yerde çöküp, çömelip muayene edişleri örülmeğe değer.. Gözleri İpe hiç bir ye gör- müyor, Ne pijamalıları, ne enta- rilileri.. onlar yalnız eallarin meşgul.. Her halde bu yıl Adada açılan çiçek sergisi çok güzel oldu.. Hikmet Feridun siçeğir gibi geldi.. ———m— Ankara mektupları Aşk bir hastalıkmış, şimdi ilâcı bulunmuş.. Tedaviye iptida hastaya kuvvetli bir müshil vermek suretile > lash Ankara (Ak — Dünyanın meşhur akıl Minili bugünler- de gayet mühim bir meselenin halli ile meşgulmüşler. Aşkın ne olduğunu halletmeğe çalışıyorlar- irçokları oaşkın bir ruh hali “değil alelâde bir vücud has- talığı, fiziyolojik bir maraz oldu- ğunda birleşmişler ve tedavisi için reçeteler hazırlamaya koyul- muşlar. doktorlarından İz- di tedavi edilebileceği kanaatindedir. Kendisinden öğrendiğime göre » Eser- tıp âleminde alâka ile tetkik edilmektedir. “Doktor İzzeddin Şadan, de Cle- rembault'nun talebesidir. İstanbul mış Parisin Salpetriere asabiye hastanesinde Villejüif timarhane- sinde tetkiklerde bulunmuş ve Paris polis müdüriyeti müşahede- hanesine bir sene devam ederek de Clerembault'nun miş verdiği Bare RE imi azır bu- lunmuştur, Doktor İzz idin Şadan fikirlerini” ii idik ediyo Aşk; hayat, m gibi mânası henüz tesbit edilememiş mefhumlardandır. Bugün hastalı- ğın ne olduğunu bilmediğimiz gi- bi aşkın da ne kida bilmiyo- ruz. Klâsik pisikoloji bu hususta hiç bir şey bilmez. Daha ziyade dinlerden mülhem olduğu için bu yollarla aşkı izaha çalıştıkça büs- bütün karıştırmıştır. e Klâsik pisikolojinin zıddı olan maddiyetçi tebabeti ruhiye ise aş- — akıl hastalıkları noktai nazarın- tmiştir. u bence mübalâğadır. Gerçi > emilme temas eden aşklar vardır. Fakat şu muhakkak- tır ki, aşkın nüvesi fiziyolojiktir. Mevcud olan ufak tefek pisikolo- jik âmiller aşkın etrafını o suret- le e ki, fiziyolojik nü Tai kolojik nüvesile meşgul oldukla- ri için aşkı anlıyamamışlardır. İnsanda iki büyük açlık var- dır. Birincisi yemek açlığı! Bu te- gaddi ile giderilir, ikincisi, cinsi açlıktır ki, halk lisanında ki ğını bulamıyoruz. İlimde mamile başka bir şeydir. şefkat açlığı da diyebiliriz. İnsan yanlızlığı ve ruhunun doyurulma- dığını hissettiği vakit hayat güç- lüklerinin karşısında aşka tutul maya hazır bir hale gelir. Zayıf- layan ve kuvvetten düşen bir ada- mın vereme tutulmaya hazır bir hale gelmesi gibi. Bunun için aşkı bir akıl hastalı- ğı olarak görmek hatadır. Bir âşı- ğa bakalım: Ankara akıl a ağ İzzeddi dan Tebabeti r benzer bir tablo ararsak bunu yor- gunluk pisikozu denilen teşevvüşi ve ELİ benzetebiliriz. Fa- teşevvi ide bir vücud Pek o v4, ie de vücud te- davisile olur şk hanimin wp bi- rini tedavi etmek mümkü bunun için evvelâ di wücudü- nü toksinlerden temizlemek lâ- eder. Bu tedavi oldukça uzun bir müddet tatbik bra sonra tama in Kine çe ve rtulmuş di Tedavi siki bir âşık Era sonra âşık olduğu kadını rkeği alâkasızlıkla a Akademi azasından 5 de Fleury kitabında bu tedaviyi tat- bik etmişti. Paris polis müdüriye- ti akliye mütehassısı de Cleremba- yle da birçok âşıkları > o . Kendisin onun meali birini anla- tayı PE bir İtalyan delikanlısı genç bir Fransız kızına delicesi- ne âşık olmuş. İş polise aksedecek ii şiddetlenmişti. e neye getirdi Al âşığın kıyafeti mia za- yıflıktan avurdları uyku- suz, e tamamile Ni bir halde KE eli delikanlının diği kızı müşabedehaneye getirte- rek ikisini karşılaştırdı.. ve kıza delikanlıyı sevip sevmediğini sor- du, Kız «katiyen sevmiyorum» de- di. Fakat âşık buna bir türlü inan- mıyor; kızın yalan söylediğini, o- da kendisini çok devdiğini die! kızın kendisini sevme- M sey diğine bir türlü inanmıyordu, Man- tıki bütün da karşı kulakla- rını kapamıştı, (Devamı 10 cu sabifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: