14 Eylül 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

14 Eylül 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 554 Abdülhamidin evlenme ve boşanma- lara karışması, bir evlenme ve ayrılma hakkında sekiz irade! M.. a Âli paşanın — olan Gölemi lisa ve âyini cemleri- | Me» nazireler esi vk kendisi b böylece eğlendiği gibi bü- tllar tertibile eğlendirmekte ma- hirdir Bu müsrif ve mürtekip paşa Meşhur şair Eşrefin tariz ve hicivlerinden Eşi almış tı! sonra ra Eşte- (Mâte' hınzır). oluyor kâfire tarihi vefat! Mısramdaki (mâte hınzır) cüm- lesini ebced hesabile tarih düşür- Müştü Bu tarihçiye bu mısradaki (mâ- | *8 hınzır) tabirini e ait ol- duğu hakkında bir sarahat veya Bekir “bir ima ap yolun- da itiraz edilir. Oda: — Fena mı? Sultan Hamid ri- “alinden bu sene içinde ölenle- tin hepsine toptan tarih olur! Cevabile mukabelede bulunur. alih &. paşanın kendisine evlât- lik edindiği M ocukluğunda. vE yılan besle- Mek seki düşmüştü ! M...in babası öldükten sonra Minesi başkasile evlenmişti. y baba çocuğu bu yılan ip- Ülisindan ta çok uğ- Taşıyor, fakat muvaffak olamı- Yor, . evi Ee doldur- Makta e ediyordu. Nihayet birgün üvey baba fe- Ba kızdı, M...in eve yılan ge- tirmesini katiyen yasak etti. M .. bu şiddetli tembihi de dinlemek İstemeyince aralarında (kav Sıktı, liz yaşında fakat gürbüz bir haşari olan M ... eline geçirdiği bir bıçakla babalığını yaralıya- tak evden kaçı Yara vahim gr çabuk sav- İl. Ancak M... bir daha evde Orada, burada ve Selmi, H ... ağa ile nişi dı. Çocuğu olmıyan H...ağaM, | dine evlâtlık aldı. ... ağanın rütbesi büyüdük- Şe ii ... de dahil olduğu jandar- Malık mesleğinde terakki etti. Oku Miyan ve müşirlik rütbesine ka- . po hilsliymeza muavin yali yılanlar bile insanı pa- a kadar çıkarmağa vesile or! name, Mei bdülha ü ndisine e su ei müntesip en ailevi münasebetlerini âsının “ve bulunmalarını, Sadir olacak irade üzerine nikâh- N nin akdini âdeta mecburi bir kayıt şekline sokmuştu. Aile rabıtaları teessüsünde bu şaha ehemmiyet vermiyor gibi sa- yılarak teveccühten mahrum ka: ii eri mid bazan filân kızın filânla pram inde, yahut ev- lenmemesinde, Filin karısını bo- şamamasında veya boşamasındi ısrar eder, bu yolda iradeler is- dar ve tebliğden çekinmez, usan- mazdi “— Aile: ferdleri ( arasında dir- lik, düzen cari olmasından ziya- de geçimsizlik bulunması onun takip ettiği siyasete daha düşerdi. Faki zan fena neticeler vermiştir, İşte bir misali: Yunan muharebesi esnasında bir gün Said pin e. a- vet edildi. a Hacı Ali beyin odadısin yarım ni kadar bekledi. Hacı Ali bey çıkıp gitti. Paşa odada üç buçuk saat daha yalnız bekletildikten sonra huzu- ra kabul olundu. iü aş evvelce birkaç de- fa paşaya küçük kızının evlendirlmesinden Bu mülâ de ş mabeyinciyi göndererek: (Küçük kızı için bulacağı adam ında istizan etsin! ) İradesini tebliğ eylemişti. Bu defa — Küçük kerime için birisini buldunuz mu? Diye sordu. Said paşa — Hususi işler için zatı şaha- nelerini taciz etmek istemem, An- zana mecburiyet verdi. Tercüman Münir paşanın biraderzadesi ya- verlerden Necip bey izdivaca e e? buyurulursa ona mke verdi. Abdülhamid: Pek münasip; pek münasip! Sözlerile tasvip etti ve mülâ- katta son söz olarak ta: n Münir paşa ile söyleşi- rim, a Yann cuma selâmlıği ından Fakat sonra Münir paşa padi- şahın “bu izdivaca müsaade etme- diğini sr vasıta ile Said paşaya bildird Münir paşa padişahın bir gün kendisine ettiği iltifattan ümide düşerek oğlunun Said paşanın kı: zile evlenmesine müsaade olun: ması niyazını tekrar etti. Hünkâr tavır ve hâlini değiştirerek ken- disine birçok itaplarda bulundu. Nihayet: Bu izdivaç siyasi el Olamaz! Diye kesip attı, bir izdi- olan Ku. yumcuyan (Bedros efendi ile bu- nu Said paşaya ihbar ve Said paşa tarafından tekrar bir teşeb- büs vukuunu rica etti, Münir paşa mahremi Said paşa da baş mabeyinci va- sıtasile ricasıni tekid etti; baba- lık hissile süzişli tazarrularda bu- lundu; amma neti cevabı aldı. Artık izdivaca çare olamıyaca- ğı anlaşılınca kız yeise düştü. Bir gece intihar kasdile amonyak içti; müdavatına o müsa; kurtarıldı; fakat devam etti. , Bu facia üzerine Abdülhamid mına mal abeyin baş. in. Sm paşaya duâlar teselli- lerle, 'selâmlar e eği ciler le,dolu “bir tezkere gönderildi. Şem izdivaç gene yapılamadı; uk sene sonra kız başka bir yen ile evlendirildi. Fakat müte- verrim olan bu zat ile imtizaçsız- lık kızcağızın yeis ve İnert artırdı; yedi a a döşeğin- — R- attıktan sonra ali intaç icede gene red aat olunarak iztırabı üç ay Sredla bile bir mesele oldu. O akşam kurenadan Arif bey Said alara Geliş — Şevketmaap efendimiz bu- du. Taziyette teehhür bundan moşek etmiştir. memur -Sami cenazeyi Eyüp iskelesine naklet- biç yazılmakla beraber bir mü- asebet varmış gibi Rusya elçi- sinin .© gün Edirnekapısı en dolaştığı da padişaha. abı rilmekteydi! Arif bey yübe - defnini hakipayi şahaneden istizan etme- mişsiniz de... Sözlerini de ilâve etti. Said paşa bu cihete cevap vermiyerek; — Taziyet buyurulduğuna te- şekkür ederim. Sözlerile iktifa etti. Gene o gün şehremini Rıdvan Paşa altıncı daireden bir me- mur göndererek taziyetini bildir. di ve: — Bizzat saraya gittim. cenaze- nin naklinde belediye çavuşları bulundurulmasını baş kâtip Tah- n bey vasıtasile istizar ettim. Fakat irtihal hakkında bir işarı- niz vukubulmadığı için çavuşla- rın gönderilmesi lâzım gelmez! Cevabını aldım. .- Diye itizar etti! (1) Eskiler: (Kurbu vale, âteşi — Cenazenin Derlerdi. Said paşa bu hadiseden son derecede müteessir olmuştu. Fakat bu «kurbu sultan» ate- sinde bile, bile, seve seve yanmak isliyenler ne kadar çoktu ! Abdülhamidin büyük aileler arasında evlenme ve boşanma iş- lerine müdahalesinden doğan di- ğer bir hadise de İstanbulda bü- yük bir velvele hasıl etmişti: Türk - Yunan harbi baş ku- mandanı Etherı ve İstanbul şeh- remini Rıdvan paşa aileleri arasın- da babadan müntekil sıkı mnüa- sebet vardı. Arkadaş Karısı Yazan: Üçüncü Bölüm Birinci kısım çü yaklaştı, oyaltaklandı, mırıldandı: — Salih seviyorum seni. — Yalan sörlüyorumuğ; ben de sizden nefret ediyorum, iğreni- Sizden her zaman nefret ım. Yüzüne tükürür gibi konuşu- yordu.: Fatma kollarını erkeğin boynuna doladı. “Salih irkildi, ka- dının bileklerinden tutup sıktı, itti: — Sen ahlâksızsın, yılansın, bu- radan çekilip git. Tırnaklarını Fatmanı bilek et- lerine geçirmiş onü kapıya doğru sürüklüyordu. Fatmanın canı ya- niyor, fakat ses çıkarmıyordu. Bu sırada koridorda bir ayak sesi duyuldu. Salih sapsarı ke- sildi, durdu. — Bizi ee diye korkuyor- sun değil m Gö: sürse kıvılcımlar vardı: — Eğer gidersen arkandan her şeyi söylerim. Ve koşarak odadan çıktı. Kazanıyo- rum... Bu parti de Ebi Fakat sevinci uzun sürmedi. «Belki de dört gün sonra bika- rım?.. Amma hayır... Galiba se- viyorum «Kazanıyorum .. » — «Bir benli konuşmak ne Âdeta dayak MN Bilelderi kıpkırmızıydı. Buna rağmen ifti- ar duyuyordu. Buda hoş bir erkekle senli Selâmi Kayacan rak tıkıyor «Hem de delil Böyle yılanların alnı damgalı olmalı, onları tek kelime: söyliyecek olursa bo- garım...» vs Mehmed Ali, gözleri bir im- zasız mektupta düşünüyordu, Ne- den sonra kalktı, mektubu itti, odasında döla,tı. Fatma ve Sali h! Onlar ittiham eda) Ev- bi , oku. Daha ilk satırlarda Salih anla- dı,. elleri titremeğe başladı, rengi sapsarı oldu. «Bu mektubu size karşı duydu- ğum derin saygının tesiri altın- da yazıyorum. Evinize misafir et- tiğiniz arkadaşınız size ihanet edi. or. Karınizla olan münasebeti- ni duyup bilmiyen kalmadı. adamı çatımız altında artık tut- mayınız...» Salihin üzerine fenalık geliyor- du. Arkadaşının kolları arasına atıldı: — Affet... — e? Sen çocuk mu- sun? Bu iftiralara kulak mı ası yorsun ?Keşki mektubu size gös- termeseydim. — Beni affet Mehmed Al! Bu sözlerle > her şeyi itiraf etti ğine zahip oldu ve haykırdı: — Ahlâksız! Bunu kendine söylüyordu, Mek u yazana söylü- Idır- şeydi. Salih biraz daha hoşuna | med Ali gidiyordu: yor si «Sert ad ğ t ahlâk. yeğen ucunda o oynatıyo- Salih odasında diş gıcırdatı- or: rdu: «Ne zehirli mahlük!.. Ne yaptığını ein sie dığı sandığı boşaltmış tekrar dol- duruyor, eşyalarını yumruklıya- m paşa muharebeden av- detinde büyük oğlu Afi beye Rid- Nuriye hanı- mefendi ikinci esvapçı İlyas be- yin kız kardeşinin oğlu hukuk mektebindsn mezun Yusuf beyle nişanlarır. Aradan iki sene geçer. ün bu nişanın Gm Nu- riye hanımın Afi bey ü etmesi hakkında çıkar. Fakat bu defa da Nuriye hanım muvafakat Rıdvan paşanın ei - Girid ise iki aile arasındaki eski rabıta- yı kırmak ei a iradenin in- fazına Rıdvan p taraftar olurl. paşa kizile Ge arzuları arasında bitaraf durma- ğı tercih eder. Bu sırada. ikici teyiden üçün- | cü bir irade çı Yusuf bey ln haberdar Ke Rıdvan paşaya bir mek- tup ya rk paşa da işin hal ve in- tacını kâhyası sezi gaya ha- vale eder. Ahmed ağa Amma a ma, bizden isirtule ciler Bu kış... ; Mektup Salihin elindeydi: — Yazanı bir elime geçirsem... Bak sana neler yaptım Mehmed Ali.. — sün ne kabahatin var? (Arkası var) n “makamı, hayatı tehlikededir. ye rıza göstermi gibi odamı necektir! Yolunda sözlerle Nuriye hanı- mı ağlatır. Dördüncü. bir irade ile Yusuf bey Bağdada nefyolunur, Nuriye hanımefendi ile Afi bey de nikâhlanir. İstanbulda büyük bir şöhret kazanan pek parlak bir düğün yapılır, i Bir sene sora Yusuf bey be- şinci irade ile menfasından Nuriye hanım ile bei birlikte Bandırmaya kaçarlar. Bu hareket Abdülhamidi kız- dırır. Altıncı irade ile Nuriye ha- nım ve Yusuf bey dan celbedilir. kid e ile Yusuf bey nefyoluni Nuriye lak de amcası örfi divani > müddeiumumisi Reşit paşa tarafından cebir ve ek ai vi beyle bir- leştirilir. Birkaç ay sonra Yusuf bey se- irade ile affa uğrar. Bir evlenme ve ayrılma meselesi hak- kında se irade! namusu, Şayet irade- ezsen bir çokları enfa köşelerinde sürü- Bandırma- kizinci (Arkası var) (İ) Said paşa hatıratı

Bu sayıdan diğer sayfalar: