27 Eylül 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

27 Eylül 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dil bayramı dün her tarafta büyük törenle kutlulandı Sene 18 — No. 6086 — Fiatı her yerde 5 kuruş Cenevrede siyasi hava çok kararsızdır Roma gazeteleri, Italyanın vaziyetini degiştiremiyeceğini haklarını müdafaa edeceğini tekrarlıyorlar . yara Cenevre 26 (Akşam) — Dünkü gün burada kararsızlık içinde geç- miştir. Beşler komitesinin raporu- hu tetkik etmek için bugün topla nacak olan konseyin Habeş işini tetkik etmek için tâli ve mahdud $zalı bir komisyon teşkiline karar vereceği ihtimalleri kuvvetleniyor. Fakat yeni komisyonun ne kadar İ | müddet çalışacağı belli değildir. İngilizler her ihtimale karşı ko- misyonun bir hafta içinde işini biti- rip raporunu vermesini istiyorlar. Bu yeni komisyonun bir iş göremi- yeceği şimdiden bellidir, Fakat başta Fransa olmak üzere alâka- dar devletler vakit kazanmak ve (Devamı 4 üncü sahifede) Dil bayramı pek candan kutlulandı Üniversitede, Halkevinde, radyoda söylevler söylendi CUMA — 27 Eylül 1935 | iddiaları varid görülmemiştir. istanbul Halkevinde yapılan törenden iki enstantane: Koro heyeti dil marşını söylüyor, bay Âgâh Sırrı Levend söylevini söylüyor Dil durumunun yıldönümü do. | 17 de yapılmış ve töreni Eminönü layısile dün üniversite tp fakül tesi ve Halkevi İstanbul merkezi | salonlarında dil durumu hakkında söylevler söylenmiş ve bir bayram günü yaşanılmıştır. Helk evinde Haikevindeki toplantı tam saat i Halkevi başkanı” bay Agâh Sırrı Levend bir söylev ile açmıştır. Bay Agâh Sırri Levendin dil du- rumu hakkındaki söylevi çok al kışlanmiştir. Bundan sonra İstiklâl ve Kurul tay marşları çalınmış ve şair bay (Devami 4 üncü sahifede) Tramvay işleri Bakanlıkla müzakere için hazırlık yapılıyor Tramvay şirketi, henüz halledil- memiş olan işler hakkında hükü- metle müzakerelere girişmek üze- re hazırlık yapmaktadır. Dün Metrohanında Bayındırlık bakanlığı fen heyeti âzasından mühendis bay Eminin iştirakile bir toplantı yapılarak şirketin du- rumu gözden geçirilmiş ve pürüz lü işler üzerinde görüşmeler ya- pılmıştır. Sirkecide Hidayet camii dura» | ğından Eminönüne kadar 80 met- | relik kısım için alınan ücret farkt- nın kaldırılması yolunda şirketle yapılan müzakereler şirketin iti- razları yüzünden henüz ilerileye- memiştir. Şirket, bu durak yerini ve ücret farkını evvelce belediye- nin muvafakatile yaptığını ileri sürerek vaziyeti değiştirmek iste memektedir. Şirket, füzuli görülen ücret far- kını kaldırabilmek için durak ye rinin de kaldırılması lâzım geldi- ğini, halbuki bu yere 80 metre u- zakta olan Eminönü mevkiinin bü-| tün ihtiyacı karşılamıyacağı için, bunun tatbik kabiliyeti olmadığı: nı iddia ediyor, şirketi mukavele- sinde Hidayet camii durak yerin- den binen yolcuların ayrı bir kı ta ücreti vereceklerine dair bir kayıt olmadığından kumpanyanın Türkiye tıp kongresi Ankara 26 (Akşam) — Birin- | ci teşrin ayının yedisinde, Ankara Türkiye Tıp kongresinin toplana- cağından bahsetmiştik, kongre mü. nasebetile, sergi evi salonunda sağ- lik sergisi açılacaktır. Sergi bir ay devam edecektir. Habeş elçisile gayet meraklı bir mülâkat.. Yazan : Hikmet Feridun 5 inci sahifemizde okuyunuz , BPŞÜNCELER YILGINLIK Çocuktum. Bir sirkte bir aslan gördümdü. Uzun | tüylü sapsarı yelesiyle başı bir güneşe, | ince beli çelik bir yaya ve pençeleri kos- kocaman iki tunç parçasına benziyordu. Bana öyle geldiydi ki, ölçülmez ölçüle- riyle bir kuvvet anıtı gibi duran bu hay- vanın böyle demir bir kafes içinde bu- lunması bir yalandır. Onu buraya af- yonlayıp çıkarmışlardır. Nerdeyse ser. semliğinden ayılacak, demirlerini kıracak ve saldıracak üstümüze, İçim titriyerek bekledim. Bekleyişim boşa çıktı, Sırmalı elbise- ler giyinmiş, kısa boylu çizmeli bir adam elindeki uzun kırbacı şaklatarak, aslanın Yanına girdi. Aslan bu adamı görür gör- mex şöyle bir hırıldadı, sonra ilk kamçı şaklıyışıyla, bir küçük maymunun gös. tereceği ustalıkları yapmağa başladı. Bo- yah fıçıların üstüne çıkıyor, muzikaya ayak uydurarak bir sirk beygiri gibi öl. gülü adımlar atıyordu. Düşündüm ki, afyı bir hay- van bu ustalıkları yapamaz. Öyleyse bu küğük. çizmeli adamın karşısinda, ölçül- mez çizgileriyle bir kuvvet anıtına ben- ziyen bu hayvanı böyle maymun gibi, ke- di yavrusu gibi uslu kılan neydi?. O vakitki çocuk kafamla bu sorgu- hun düğümünü çözememiştim. Sonra, insanları ve hayvanları iyice tanıyınca anladım. Aslanı Okedileştiren YILGINLIK denen nesneydi. Yılgınlığın sersemliği, afyonun sarhoşluğundan çok köle edici, uyuşturucu ve öldürücüdür dostlarım, Orhan Selim Cenevrede kararsızlık var, italya dileklerinde ısrar ediyor Telefon: 24240 (idare) » 24249 (Tahrir) « 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) Ayni vaziyetteki binalara konulan kıymet bir değil Bu hal, evkaf ve belediye vergilerine de tesir yapıyor Kiracısızlıktan boş kalan binalar Yeni bina tahrir işlerinde ne kadar isabetsizlik olduğunu ev- velki günkü sayımızda, umumi bir şekilde, kaydetmiştik, Bugün bu isabetsizlikleri bir çok bakımdan göstermeğe çalışacağız. Yeni bina kanunu neşredildik- ten sonra İstanbulda tahrir yapıl ması resmen kararlaştırılarak he- men heyetler teşkil edilmiş ve ilk önce Fatih kazasının tahririne baş- lanmıştı. Fatih kazasının tahriri, 931 senesindeki kıymetler üzerine| #8 Şuna bak konuk amca, yeni Türk yazısının, yeni Türk (dilinin yapılmıştı, Yani o senenin kira be delleri, bina alım satımındaki kıy- metler, bir binanın mevkiine, va- ziyetine, inşa tarzına göre alabi- leceği kıymet gözetilmiştir. Böyle hareket edilmeşi pek tabii ve ka- nuni idi, v Fakat o sene Fatih kazasında tahrir bitirilemediği için kazadaki binalardan bir kısmına konan kıy- met ile daha geç kıymet konan bi- naların kıymetleri arasında büyük (Devamı 4 üncü sahifede)l #ığından

Bu sayıdan diğer sayfalar: