12 Aralık 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

12 Aralık 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM 12 Kânunuevvel 1935 Büyük ikramiyeyi kazanan bay Vasil neler yapacak? “ Büyük ikramiye sana vurdu ,, dedikleri zaman iskemleye düştüm: “Vasil kendini tut, diğini sık dedim,, ğ rakkami B: 21 ini e Mili, 21707 let ise Zindankapıda bay Vasi Hem piyang “Bay V Vasil memnun memnun gülüyor: — Peki, peki kuzum.. kazanır olsun. «Vasil Kazanır» diyelim de kazanalım.. İçeriye girdim... Bay Vasili tebrik etti, e Çok sevindiniz mi bay Va- nl? — Ne yalan söyliyeyim.. 8€- vinmedim desem yalan olur... Sevindim, sevindim amma ken dimi tuttum. neden dersen?. Senin akıl dediğin kafes içinde kanaryaya benzer. Kafesin ka- pağını açtın mı?., «Pirrrrr» de gider. Onun için kendimi çok tuttum. Bay Vasil elli yaşında olduğu halde hâlâ evlenmemiştir. Arka- daşları arasında meşhur bekâr- lardandır. İlle bay Vasili İyilikler aş bay Vasil: rtık benden v seir ümemmafnme Genç olsaydım belki... Fakat bu Vine sonra. . Bekâr geldim, bekâr Gi sim. şimdiye kadar m aklım- dan bile geçmi — Peki ber Vasil kazandığın a air Sim ari Bapulasii para ie ne ka çe — Ben yoğ ve yoğurt sata- üyü Temiz bir yoğurt ye- direceğim halka... Bu sabah, yahut ak- şam piyango kazanacağına dair ilân bir > oldu e? bm nün tesadüf amma e şeydir ha. Yarım saat evvel ortağımla beraber dükkânda oturuyoruz. Malüm ya buhran.. ortalıkta para iii İş ler öyle parlak değil... ğım Toma ile konuşu uyoruz. i içimden geldi. İki kere: ah... dedim. OR — Ne sıkılıyorsun yahu.. dedi. Ne senin piyango biletin var a bugün piyango vura- Daha ortağım sözünü bitirme- mişti, Dükkânın önünde bir oto- mobil durdu. Bir adam telâşla re atladı: — Bay Vasil.. bay Vasil, nere- desin... — Buradayım. ne oldu? — Büyük ikramiye sana vur- du... 30,000 lirayı senin bilet kazandı. Deyince ayakta iken hemen is- kemleye oturdum. Kendi kendi- me: «Vasil kendini tut, dişini sık» dedim. Kendimi sıktım. O konuşurken baktım b: silin ağzındaki bütün dişler al dı. — leri mi baktın?, diye i paranızla diş- yalnız evlenmi- u ya, Bay otur d canım... Dertlerim kabardı.. memleket deyince dayanamam doğrusu du amma.. İnşallah bir fırsat düşer düş- mez trene atlıyacağım.. ver elini Kayseri. Şimdi tren de yapıldı hemen hazır... gideceğim.. şöyle r kaç gün kalacağım. Canımın istediği, gönlümün dilediği ka- dar hemde eş çimenli'yerinden pastırmaları oyiyeceğim, Sonra İstanbula döneceğim... A mi İstanbulsuz da ya- . Kayseriyi de seve- ; ai da pek 5 .. gelmişken bir kahvemizi işin yahu.. bi kahvecik... — Teşekkür ederim.. ısmarladık... Fitre ve zekât zarfları Şehrimiz hava kurumu fitre ve ekât ii dei dağıtmağa başl r. Za aha mun- tazam e şekild bu iş bu sene şubelere verilmi oz tir. rflar bir kaç İn Allaha Dolu za sonra toplanmağa hağlanacı Di! tetkikleri Türkçede şahsı gösteren sözlerin analizi (4)eğ: (.* 8), bu rizeli ta- amlıyan, tayin ve ifade eden, isimlendiren ektir. (Eğ * eb ten t eğ “eğebe- neğ) sözünden ana kök ile onu ra- dikal köke 2 vr m ekin vokali düşmü: (2) de (n) ile kaynaşmış, sa he kelime son morfolojik ve fonetik şeklini m BEN. zünde «Allah, sa v > ve insanın kendisinden ibaret olan varlığın adıdır. EGO Not: 4 — Grek dilinde «ben» anlamına gelen «ego»! kelimesinin Türk ana an bu kelime- de «ben» “kelimesindeki son iki e görünmektedir. Etimolojik şekillerini ei yazalım: m (2) — ve Ben :eğ teb te Egoni: eg toğ *t 7 * * b eti İk Og tuu 4 Görülüyor ki «ben» mefhumu- m alalı €n basit unsur doğru- ya «eğ» ana kökünde! V Grekçede buna yalnız besi ve aş yarıyan bir «ağ e me ziyle kuruluşta tamamen bir gö- ü di yp ENE Not: 5 — «men» ve «mın» velileri sin Türkçede var- dır (4). ten «b > mp olduğu iz We J Farsçada bu anlama kullanılan n» sözü do n doğruys «Ben» snalizine devam edelim: | Türkçenin «b» en «m» kullar (3) En yi *n) ektir. Obje ve- | nan şivesinden alınm ya süjeye yakın, onun bitişi- Arapçada «ben» piraki ge ğinde olan dala ein EĞ * «Ene» sözü de yine bis ini eb — eğeb — eb) k ğ ,Allah, sahip, esas, efendi) mef- here humlarına yeryüzünde en yakın «Ben», «men» sözlerinin sonla“ olarak ilkel insanın e rında ki (n) nin (nğ) olduğunu varlık, kendisinden ibar: düşüş arla, «ene» ve - Atika rumcasındaki - sözlerinin ear yekilerini birbiri altına yaz; e © © İse Ben: eğ * Men: eği vo en e .i ne: tfeğtenteğ Egoni: iz *oğ ei on t iğ Görülüyor ki ilk iki kelime bir- birinin aynıdır ve ikisi de mefhu- mu tam ron anlatabilmektedir. Üçüncü kelimede ana ve kök - ki birbirinin aynı olarak bir Ni 3 Gözeli Si eğe (61 14) Radloi Çalmayı enne Alay Teli lele Şor, » Kara mia 8 Etimoloji, morfoloji ve fon. etili m ti k Dik analiz yollerk 0-1 o, onlar» sözleri çıka” iz, sen, siz, nin analizi li pi kiii caktır. ie renin girmek istiyen alebe görülmeinişti Bu elli talebi em makamlara baş vurarak amanın geçtiğini ve a kaldı klarını bildirmi: Dün kültür Ri MA şeh defa d4 bakanlık sıhhat müfettişliğince tetkik edilecektir. Icap eders9 talebe bir heyeti sıhhiye tarafın” dan burada da muayene edil#” ktir, ce ii “AŞKIN Yazan: M. Uygaç Nihayet, hizmetçi yemek hazır olduğunu haber verdi. Teyze ha- nım yemekte hiç bir zaman su- e aş kımızın saadet ve yalnızlığı i için- de başbaşa oturup yemek yediğ miz salona gitti, Her hareketi, ufacik kımıldanışı ile bile ya- şamak sandetini ifade eden o muhteşem uzak! açık ol- duğu halde başka dap rüyaya dal- mıştım, ,. Elemanın kahkahaları küçük dıyor, Ele bir kırmızılık geliyordu. rinde tatlı bir baygınlık gölgesi derinleşiyordu. Dudaklarını panyaya daldırıyor, küçük yu- mayi haline iğ el maslarla nemlenmiş gibi gi Or- lardı. Bunda o kadar şehvani vii şey vardı ki güneşten çatlamı meyva kadar insana zevk veri- yordu. Bizi yalnız billür çiçekliklerin i gi seyrediyordu. Sokaktan gelen sesler kalın delerin ... boğuluyordu. 1 kıvılcım yağmuru fırlıyordu. lardan gelen, açık kırlardan ve bahçelerden geçen bir rüzgâr tıpkı buna benzer hafif bir koku ile insanı okşar, Ben şimdi başka bir softaday- dım, ir kadının iztırabı karşısında le Fakat hayalimde işte bu rüya yaşıyor- du. 22 hürriyetimi DEN istiyordum. Fakat bu cesareti nasil göster- meli? u genç kız bütün ruhunu açık avuçlarının içine alarak için- deki susuzluğu teskin etmem için büyük bir emniyet ve feda- kârlikla gelmiş değil miydi? Onun yanaklarındaki gençlik parlaklı- ğını söndüren bendim. Onun ha- yatının baharında! geçmiştim. Fakat bir kasırga gi- bi, bir felâket gibi.. Bir ruhu öldüren bir cürme karşı hiç bir kanun ceza vermese pi hareketi mazur Diğer bi ye gençliği- min bütün hararet kuvveti ile yeni bir pera ve yeni | bir ha- yata doğru atılmak için i bir arz meş > a ke feda a! çünkü bir gün sizi seviyor zan- netmiş ve hataya düşmüştüm, di- yecektim? iraz sonra Şermin ile bu şey- leri konuşmak mecburiyetini dü- şündükçe işte zihnimde bu muha- kemeler biribirine çarpışıp duru- yor: O zaman, müşkül dakikalarda defalarca imdadıma yetişmiş ber- bir sk ile işi kestirdim. dum, Bu sahne gözümün önünde canlandı ve lüzumsuzluğunu ba- na bir tablo gibi BR iğ koydu. Maksada dolambaçlı bir yol- madan, genç kızdaki aşkı yavsf yavaş öldürerek bu işe bir nihs* yet verilebilirdi. Karşısındakin$ rmin bendi diye düşündüm. Evet iyordunir beni sevmekte e di şiddet ada , mefre ite de ili gitse: sa U, kek ME zaman # ladım ki insan pek çok se! > kar nefret duyamaz, Kii besli : iii DEE vranı anmak yn şefkatli lâkırdılar- sö? ti meyi istedim. Yavaşça: ilmezsin, Şermin, dedi Seni böyle görmek beni ne ülü Elenadan, esvaplarından ince | hangi bir hakkı ileri sürebilir. dan da, daha hünerli bir surette | dar muazzep ediyor. oya dudaklarında şar anmaya yalar ri bir koku çıkıyordu. Baharda uzak- | dim? varmak kabildi, Acı bir yara aç- (Arkası bü e MM id ape yp “ “> ili mil

Bu sayıdan diğer sayfalar: