February 1, 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

February 1, 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Saray ve Babıâlinin iç yüzü Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No.“ 631 Deli Hamidin tımarhaneye sevki Abdülhamit bir defa :.. azasın- . dan olup esdikasından nen. © beye bi çift terlik İlmi sizi o... bey bu terlikleri sep ç başında raasasının üstüne kor, | :k üzere yanına | “e » kimin haddine düş- lr, Eşlerin Aziz is- mile yadedilmesinden hoşlanma- “dığı gibi Abdülhamit te adının adi vesilelerle ve bayağı sıfatlar- la anılmasınd. iç memnun ol- © mazdı. Meselâ Hamit isimli bir Üren bile olsa (alçak ve katil Hamit) denilemezdi. Ahlâk düşkün yahut siyaseten merdut © adamlerın Hamit veya Abdülha- © mit diye yadedilmesine hiç taham- zdi. | | nl edeme pi imamı imam Yahyanın © babası ası Abdülhamit için Babıâlide (imam Abdülhamit) demeğe kim- senin dili ve kalemi -varamazdı. Muharreratta daima (o (şakii ma- hut) tabiri kullanılırdı. Banu sö | ie kalem mümeyyizleri, i, mektu h öğ anlarlardı. darpaşa hastanesi sertabi- bi (1) bir gün İstanbul tarafında bulunduğu bir sırada nöbetçi za- biti kolağası Süleyman efendi © hastalardan Hamit isminde biri- “nin delirdiğini bildirerek ne ya- pılmak lâzım geleceğini ame sertabip paşadan istizah e der. Ser: (tabip te (deli Hamid neye sevki) cevabını verir. Bu ce- . yap hemen jurnal edilir. | Deli Hamit tımarhaneye gön © rilir. Abdülhamit bu saygısız 5 © sertabibi derhal nefyettiği gibi kolağası Süleyman efendiyi d. , Medineye gönderir. Abdülhamide sadakat her fe- nalığı, her suiistimali örtecek bir perde, en büyük meziyet olarak görünürdü. Fransızca ve ingilizceyi bilen N... efendi evvelce İstanbul zapti- ye raimesi müstahdem idi. iğ eri kendisini hima- Öne kei i paşa N... efendiyi Da iiiyüğe e burada mühim © bir mevkie kadar yükseltmişti i vi. Bu sebeple mukavele devletin zararına daha bir kaç sene kendi kendisine uzamıştı. Bu hak iskatı- an taammüden vaki olduğu, bu- ona ee N... efendinin bü- i ii meblâğ aldığı rivayetleri aran hasebile hariciye müs- i in Dadyan Artin paşa bu «çok müstait» memuru hariciyede tut- mağı muvafık görmemişti. N... azlinden bir müddet sonra — itibarını fade etmek için hafiyeli- ğe sülükten iyi bir meslek göre- - medi. Mazuliyeti esnasında ilk tecrü- — beyi Sait paşad Sadrazam Sait paşanın harici- ye nazırı Arifi paşaya (Abdüla- zizin ne kabahati vardı ki hal'o- o lundü; hal'olunacak padişah bu “padişahtır. (0) Bu zatın ismini öğrenemedim. Dediğini jurnal etti, Mesele Sa- it paşadan soruldu; o da tezkip etti. . efendi mabeyinci Ragıp ve elkeisim komisyonu reisi Rı- za paşalara terfikan Arifi paşanın evine gönderildi; müvacehe olun- Arifi paşa: — Sait paşa bana böyle bir şey söylemedi; ben de onun ağzından böyle bir şey nakletmedim. Diyerek eski alel ihba- rını reddetti. Sonuç padişaha ar- ze a tecrübe N... iyi li ütfi ağa ile aralarında sıkı münasebet adı. NN... efendi eski hamisi Arifi paşayı bile jur- nal etti; padişah aleyhinde sui- kastler keşfetti. Bu yolda her hiz- meti altınlarla ödendi N... efendide cüret arttıkça art- efendiyi saraya mayesi nihayet N... ef. beyinde ... müdiriyetine kadar çıkardı. Abdülhamit bütün şehzadelerin saraylarında, dairelerinde taras- sut memurları bulundururdu. Şe- hirde dolaşamiyan şehzadeler a- raba ile Yıldız parkında yahut köşklerinin m köy ve kır- larda gezebilirlerdi; ramazanda camilere giderler ise de halk ile ibtilât emil at Rumeli cihe- tinde oturanlar Anadolu sahiline, Anadolu tarafındakiler Rumeli sahiline geçemezlerdi. Bu yasak- tan yalnız denizciliğe meraklı şehzade Tevfik efendi müstesna idi. Şehzadelerin İalaları efendile- lerce içli, dışlı sıkı bir tarassut al- tında bulundurulan sultan Mura- dın vefatından sonra dairesinde Abdülhamit — al endişeyi mucip bir şey m ikide, birde sre Muradın oğ! yi taltif eyler, eleme de müsaade ederdi li, izin almalı idi! Salâhaddin efendinin İstanbul ve Beyoğlu haricinde vaki olabi- tenezzühlerinde seccadeci- başı İzzet bey şehzadeye refakat ederdi; kendisine bir istimbot tahsis olunur, saray mutfağından yemekler ihzar ettirilirdi. Salâhaddin efendi de her defa- sında gene İzzet bey vasıtasile pa- dişaha şükran ve mi ini arze- arzetme- Veliaht Reşat efendi hakkında ise hususi ve sıkı takayyütler gös- terilirdi. Padişah ile veliaht ara- sında ziddiyet Osmanlı saltanat hanedanında bir anane halinde- dir. Dördüncü Murattan sonra eski tabir ile «fesadı âlem» ihtimali a şüphe üzerine şehzade itlâfı Meme oğlu Abdülhamidi ayaği- le teptiği dar evvelce kay. detmiştik. dülhamit, ge- rek Abdülâsiz. veliahtlerini taht- ed ini | sözünden çıkan mesele tan mahrum etmeği düşünmüş, hatta yalnız düşünmekle kalmıya- rak bu yolda biraz filiyata da gi- rişmiş idiler, Cevdet paşa maru- zatında Abdülâzizin Yusuf İzzed- din efendiyi veliaht etmek tasav- vurlarından bahsetmiyor ise de Abdülmecidin ye Abdülâzizi tahttan akmak için et- tiği teşebbüsler kali Abdül hamide hayli malümat veriyor: , Fakat büyüyüp sivrildikçe gözüne batar olmuş- tu. Sultan Mecit bir aralık saltanat bay hanedanda büyükten te- arüsü usulünün ilgasile evlâddan evlâda intikalinin kanun ittihazı- nı İngiliz elçisi Kanine açmıştı. Kanin — Bu surette hakları is- kat olunan şehzadeleri mahpus gibi tutamazsınız. Artık onlar da serbest gezerler; bu halde içlerin- de saltanata müddeiler çıkabilir. Bu devletin bir büyük kuvveti ise padişaha muarız saltanat müdde- isi bulunmamasıdır. Demekle hünkâr bu tasavvu- rundan vazgeçti, Bir gün Abdülâziz a Bey- lerbeyi karakolu önünden ken efrada atiye olmak Ölme bir çıkın gönderir. Karakol zabiti bu > eder. Hünkârın canı sıkı- — Askere öyle az atiye vermek yakışma: Gönderecek olduğu halde ie ziyadece gönderme- hr Diye Abdülâziz efendi ük bir kese altın gö: ir ii deşini mahçup eder. Sonra Reşit paşayı celp ile: — Ne dersin? Bizim birader askeri celbe kıyam etmiş! Diye hâdiseyi hikâye Vi Ab- dülâziz efendiyi Trablusgarp va- lisi etmek hususunda reyini sorar, meler. Düçüiiyln de arzede- — Bismik huzurdan çıkar, Düşü- nür, taşınır, icrasına cesaret ede- mez. (Abdülâziz efendi yanına müsteşar gibi vezirlerden emi birisinin memur edilmesi tabii ise mi gibi iie tereddütten kur az. Huzura varınca bu ———. bahseder: Burada sadık kullarinız var. Efendiyi enzarı hümayununuz al tında tutmak kulunuzca müraccah görünür. Diyince Sultan Mecit te: — Evet! Ben de düşündüm. O- nu Arabistana imi iy iyi ol mıyacak! Cevabını (Bu cevap sultan di memleketi cografiyesinde bile defa da Mehmet Ali ap sa zam gs ona açar ve — a Ben rh. sıkılır le Der. Mehmet Ali paşa şu ceva- bı verir: — Efendim ! Başmabeyinci çe- elle vü li 1 Şubat a Yeni bir Lândru 12 çocuğu öldüren bir saatçi yakalandı Halk kendisini linç etmek istedi, polis güçlükle kurtardı Almanyada Şverin şehri ağır ceza mehkemesinde Meklemburg çanisinin muhakemesine başlan- mıştır. Geçen nisanda yakayı ele 12 çocuğu alir alkın bü caniye, mahkeme- ye Se rene hücum ederek lin i ihtimali bu- hasduğıelan yali e -binası kuvvetli bir asker müfrezesi ta- rafından muhafaza altında bu lundurulmaktadır. Avrupa matbuatı, bu misli gö- rülmemiş caninin işlediği cina- yetler hakkında uzun uzadıya tafsilât veriyor. Cani, muhtelif anelerle kandırdığı çocukları kirlettikten sonra | dde ölğürülddlerine delâlet ede- hiç bir iz bulamadıkların- dan bunların ölümünü, ormanda zehirli man- etmişler ve tahkika- tın derinleştirilmesine lüzum gör- memişlerdir. Fakat sonradan ortadan esrar- engiz bir surette kaybolan ço- cukların cesedleri, birer birer or- manlıkta bulununca zabıta bu ölümlerin bir cinayet mahsulü olduğundan şüphelenmeğe ve tah- e tı o derinleştirmeğe başla- miş Zandaği tahkikatı boşuna git memiş ve sonunda Elmond Bar olan ve Meklem- burg şehrinde baba Tik Tak na- mile anilan ve peri me m şöhret kazanmış olan aşında bir saatçi tevkif edil m Saatçi baba Tik Tak 1 ğu öldürmek töhmetile çer edildiği zaman Meklemburg şeh- ri halkı, bu adama atfedilen müt- hiş ittihamın doğruluğuna bir vg inanmak a Fa-? zabıtanın meydana çıkardı- ğı bakir, halk saatçinin müc rimiyetine kani oldu. er sn me masa sının baba Tik Tak Ai ir adamdı. Lâypçig iç ki ocuğu kir- SANA vik bir bendenizdir. Benim de mutemet bir adamım vardır. Bun- lara kıyafetlerini tebdil ettiririz. Efendi gece çiftliğinden gelirken kurşunla vururlar. Sultan Mecit — Olur mu ya! — i paşa — Evet olur! » 2 pu ar? Diye teşci eder. Sultan Mecit “ker — Hele bakayım! Düşüneyim! Der. Böyle bir teşebbüsü sonra usuf Kemi ire paşaya açmıştır.) (Arkasi var) letmek suçile, yakalanarak 15 ee rah- tarafındai me şehrine gelmiş, bura- fezahatlere kimse devam onra zabıtanın bu kanaatini Ea eden diğer bir nokta da gz Tıktakın oğlu, gayritabii münasebetleri yüzünden yakalı narak ameliyat ile kısırlaştırılmış İmiştir, ak, zabıtaca sıkıştırı- lınca cinayetlerini birer birer iti- raf etmiştir. Baba Tıktak, ekseri- yetle mektep talebesi arasından mn olduğu saf ve masum kut- banlarını, kendilerine hediyeler vermek ve Li etmek vaitleril. ne götürüyor, nrâ onları keli ettikten sonra bir civarındaki ormanlığın muayyen kuytu yerlerine gitmelerini emre- diyordu. İpnotize edilmiş çocuk- lar, ormanın kuytu yerlerinde ah- lâksız saatçinin hayvani Mer saatçi, zabıtaca aylar- danberi sıkıştırıldığı halde bu ze- hirin mürekkebatını bir türlü ifşa sini 2 etmek için hapishane bi- hücum etmiş ve zabıta e tarafından güçlükle da- gıtılmıştır. ütün ini efkârı umumiye si tarafından büyük bir dikkat ve alâka ile takip edilen bu cinayet ve beş altı hafta sürecektir. Mahkem: A ie hukuku w- mumiye şahitleri iki yüzü müteca- vizdir. KBA Ankarada her li gazete Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Seneliği 600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur Adres tebdili için yirmi b:ş kuruşluk pul göndermek leme e 7 — Kasım is Va 528 7,101225 1505 Ha atik İdarehane: Babiâli civarı Acımusluk Sok,

Bu sayıdan diğer sayfalar: