11 Mart 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Mart 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM Veznedarı öldürenlerin muhakemesine başlandı Kefaletle serbest bırakılan Mükâfat ismindeki kadının bulunması için 24 marta bırakıldı Abdullah ve Yunus maznun mevkiinde Geçe: aköy pos- tanesi veznedarı Hüseyin Hüsnüyü Mak Sel see n ramazanda Kari dan ayırmış. Başı açık, üzerinde siyah, temiz vi palto. O lü, kah- cebinden postane kasasının anah- tarlarını almak ve kasayı soymak maksadile tabanca ile öldürmekten muha- Saat dokuz keki itibaren a ğir ceza mahkemesinin koridoru meraklılarla dolm başladı. Sağdan soldan konuşmalar, fısıl- trli ağa lar: — Şeyin muhakemesi varmış. n bir kadıncağız bağırı- — ” Evikdun. Bugün m “are me davası görülecekmiş amma, n. rede acaba?. Galiba a eri larmış. Şunun yi ee göster ne olur?, Sevaptı Saat ona seyrek hala afağalk arasında bir kayn. oldu. — Geliyorlar. bili ii de geli- eli Abdullah ile Yunus yanya- na beemislsein. jandarmaların arasında mahkemenin bekleme ye- rine geldiler. Abdullah itina ile traş olmuş. Saçlarını dikkatle yank orta- boyanmış kahve rengi yana leri arıl parıl parlıyor. Kalabalığı sür sını, etraftaki kalabalığı seyredi- or, onda mahkeme salonunun kapıları açıldı. Kalabalığın gürül tü ile içeriye hücum etmemesi için tedbir alınmıştı, Samiinin bir kıs- mı yerlerine yerleştiler. Parmak- lıkların arkası tamamile dolduğu için geriye kalanlar giremediler. yiye erkânindan birçokları da Hapishaneler İzmirde bir zirai hapishane açılacak İzmir 9 (Akşam) — Adliye ve- sinin açılması tarihi 1 nisan ola- rak tesbit edilmiştir. Bu zirai ha- pishaneye Türkiyenin muhtelif ha- pishanelerinde bulunan çifçi mah- ger (300) ü gönderilecek- r. Edirne zirai hapishanesindeki miz r pancar ziraati ile meş- il olacaklardır. İzmi den de zürra mahkümlar gönderi- ir ceza evin- lecektir. Bir katil idama mahküm edi Mersin 7 — lı köyünde molla Ali ile arka Hamideyi öl- dürenlerin muhakemesi bitmiştir. Katillerden Ahmed i iy Si ği leri de on beşer sene hapsi küm olmuşlardır, Abdullah başile selâmladı: — Benim. unus da çatık bir çehre ile he- yeti hâkimeyi selâmlıyarak otur- bdullah mütemadiyen gülüm- süyor, kendisine çevrilen fotoğraf obiektilirine gülerek bakıyor, et- rafı süzüyor. Suçlulardan evvelce kefaletle serbes zalim e Mükâfat sia kadın mede yoktu. Mübaşi: mer Ce vap çıkmadı. Evrak okundu. Ken- isi adresinde bulunmadığı için tebligat yapılamadığı anlaşıldı. Tebligata memur gn mübeşi Tin araştırmasına nazaran üç vi iz tle ti Mi edilen Mü. kâfat evvelce Pangaltıda Poyraz miş ve eren taşınmış fakat ni adresinde de amamıştır. iddia "makamın işgal eden bay keme salonuna girmişlerdi. Bu yüz- avukı turdular, İki suçlu darmaların önünde mahkeme hu- zuruna çıktılar. Reis sordu: — Abdullah hanginiz?.. Kâşif kâfatın nişanlısı Mehmedden soru- eme kısa bir müzakereden sonra iza fatın buldurulup mahkemeye getirilmesi için ihzar müzekkeresi yazılmasına karar verildi ve mu- eme martın 24 ncü salı günü öğleden evvele bırakıldı. — €. R. yük bir faaliyet v: r evde toplantılar yapılarak konfe- ranslar verilmektedir. Tokat kadınları Tai ve yi atmışlardır. Şimdi Tokatın çarşi ve sokaklarında çarşaflı yali tek kadın görünmemekte, Konya Ea kayak sporu merakı Konyaereğlisi 7 — AD de Tokat müzesi | KADIN KÖŞESİ: ç mal. Te Zarif bir elbise İs günle, yapılan ba alkimi 1 Bize beğenilmi aşağısı beyaZ m ir, deni pullarla işlen ai Ödemişte e dağda bir çobanın. cesedi bulundu a 16 yaşınd” sülüi bulunmUf genç li Gazi tur, Cesedin başında bir kurgu? kayakcılık spo: ce in- kişaf etmektedir. Bi Sk er yarası vardır. Ki bu faydalı spora son der pılan tahkikat nete ii rak sarmışlardır. üyeyi çobanın Salih adında bir köy! de yakında bü; bir kayak teş- | olduğu anlaşılmıştır. a b kilâtı yapılması düşünülmektedir. | kında tahkikat yapılıyor. sinemasında veriyor. Bu ko: Konservatuvar altıncı konserini bu akşam nserde Ferdi von Statzerin piyano vardır. Resmimizde sanatkâr, piyanosunun başında görünüvor. Konservatuyarın altıncı konseri saat yirmi birde Si ii LAŞKIN hoşlanamaz. bir a- gayet ciddi, iyi, namuslu bir kız- dır. Neden böyle bir şey yaptığı- — Reve evlenmek h usun: İla biraz otereddü düşeceğini ime iğ Kendisi de bazı verime apar len şıkaramıya- cağını bi in Süre; r, Onun içi üreyya- ya ağa Tezi öl Yoksa, l dın Sü üzü CİLVESİ Tefrika No. 98 na yazmadımdı bunu., min olunuz ki gelir.» İlk defa ola- rak böyle bir şey söylemeğe cesa- ret etmiştim, Birdenbire yüzünün gişti turdu .Şu cevabı verdi: «Rica ede- rim, artık bundan hiç bahsetme- yiniz» Tabii değil mi? öteki ka- dınla P Me TAİ En iyi kadınlar bile kadınlık his- lerinden a aramaz- lar. ne bile bakmazdı, — Yanılıyorsun, Saffet. Şermin pu rm her erkekle evle- — ye unu ben — NN > kato bakalım böy mi dü nim eee ie miş olsa idi! EL sözlerini? Bırak simdi... Faydasız, Sa- ş olsa idi! ün vi mu imiş? — Hangi noktada? — Hangi noktada olacak? Şer- min için Paristen gelmedin mi? — Ben mi? Katiyyen! Manisa- daki çiftliğin borcunu ödemek manı yaklaştı. Onun için gelmeğe mecbur oldum. Za- Müstehziyane yüzüme baka- rak: a! dedi. İpotek için geldin ha? Bu defa ipoteği yenileme! epeyce zor olacaktır sanırım. Sen ne düşünüyorsun? Günlerce Elenadan bir mektu; bir haber alamadım. Sonra, şu kar sa iz aha a «Sani yı vadetmiştim, Levend. Yalnız! bir defaya mahsus olacaktır, Sa: mek içim. çok man katlan- k i; kaldım. Be bu çektiğim azaptan hiç bir za- man kurtulmıyacağım, Eğer beni gerçekten seviyorsan, buna emin olmak sana kâfi değil midir. Benden bahsedildiğini işitecek- sin. Ben de senden bahsedildiğini o senin için bir vazifedir. Belki, bir gün, - senin mesut «olduien ka- naat kn im bir gün - sana bir şey liyeceğim. Paristen Kl tren kalkacağı sırada, u söz ağzımdan az kalsın çıka- caktı, Fakat şimdi bunu bana sor- a, «Benim saadetim senin elleri- nin içinde idi. Onu yere Me Senin saadetin benim avuçlarım- da değildi. Böyle olsa idi senden vaz geçmezdim, onu muhafaza ederdim. «Yalnız bir şeye eminim. Senin kalbin artık osevmiyecektir, be- nimki de öyle. Bir kaç güne ka- dar ev See İşte bu ka- dar. Adiy: > Eleni Hayatta öyle günler oldu ki zi san etrafında büyük bir fırtına kopmuş ta her şey sular altında kalıvermiş, güneş ebediyyen kara- rıvermiş v ve İnsana göz“ lerini kapa; g B a Du Zu 3 e ELE & 5 a - N R © € e | etrafta her şey bizi sinirlendirir, | her şey canımızı sıkar. İşte ben de Elenanın mektubu- nu okuyunca böyle bir yeis için- de kaldım, Ruhumun, varlığımın üzerinden geçen fırtınan! in sl da artık yerinden kumıldama rumlara düşüyor gibiydim. oi Bu öyle bir dakikadır ki 5 # yaşamak için içindeki kibir gururun kâfi gelmediğini va der. er utanmak, ak ne demek olduğunu yi xi Yerimden fırlamak e Fakat hayat ile mücadel içimde hiç hir kuvvet hisse rum. Aklımdan çılgınca sz iyordu Elenaya koşmayı; şısında diz çökerek yalvi düşündüm için her fedakârlığı ar dimi hazır görüy: yazdım. Cevap vermedi. P*9 a dönmek istedim, Fakat u yapacağım sırada, bu t e beyhude bir ai olacağını anladım. ii ret gurur ve azametimin içine k8' dım. Elenayı kalbimden ei atmağa iii A

Bu sayıdan diğer sayfalar: