4 Eylül 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

4 Eylül 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Eylül Her akşam bir hikâye İ Bir sabah evden, Gi hilâfına, | Almanlar pek naziktir | > biraz geç çıkmıştım. Tesadüf insana biray geçti,ikiay geçti. ne garib vakalar in Ben işime ç bir haber alı yetişmek için alelâcele koşarken bir | Willy ile birbirimizi bir daha görmi- durdu, bana nca iyi Ee Öyle bir şeyler söyledi. Hiç e şey ie hayallere bir kak Dz dığımı Ee fena bir fransızca il salik buldum. ki evkaf müzesinin e ali üzülmekte ne mâna der Hem ye rdu. t bu... okta üzerinde di Yüzüne baktım. Güzel, kumral, «« Her ve İ uzun boylu bir Alman kadını idi. 4 4- | gün yeni bir cazibe arzeder. Artık işi filan unuttum. Bir oda dostların ya- , tarif ile bulamaz- na bir E kızı tanıdım. Güme çap Size bir Alman tüccarının kızı imiş, Beat, al dedim. a) hoş sözlü, güzel bir Müzeden Kimi zaman kendimi uz beşe geliyor. ede- artık bu yabancı kadına surette hayatta dolu dizgin gi: Bağlanmış amed oda Yanından derken bir zaman ki biraz du- bir Artık İ: in Düşü- da gezmediğimiz cami, eski mı kalmadı. Nihayet, biraz da tabiat ii ik için Boğaziçi- ik. Bi! gündüz bir ara- Boğasşinde ne tatlı günler, ne âşı- kane gecele a çti. Sandalla dolaşı- yor, na yredi kırlarda ce- velân Söke ibaret bi um. sonra, Berlinden bir mektup geldi. İm- zası Hans Bradstok idi, Seviştiğim ka- dının ismi Wlly olduğuna göre mek- e kocasi tarafından yazılmış olabi- Hemen almanca bilen bir dostuma koştum unu oku da anlat bakayım, de- di SE Ri İne sahife bir inekle Adam bara ii kadar uzun ne Bedel ün uzun ni oku- mışsın, gezdirmişsin, Mir hayret ettim: yu imkânsız görünüyor, dedim, Balesi bir teşekkür için dört sahife mektup yazılır mı — Almanları bilmez misin? Onlar böyledirler iştel âkını değiştirmek elimde ala Ziya mektubu kıvır- dım, Eve gelir göre wi işin. kocasına cevap yaz- dım: «Muhterem efendim, teşekkür etmenize lüzum gösterecek bir şey yoktur. Benim yerimde kim olsa ayni -k bazı vazifeler vardır. Meselâ e le Main gibi... İşte bu söy nı görünce aklıma bu nihayetsiz bir çöl gbi e iyatı ne olduğun düşüncelerimi iümağı cesaret edemi- yordum. ri hep onun bulundu; giz meclisleri arı isile büyük bi ir, kel nezaket Gairedirlie e az pd dum. O bunun fari Jadı ve bana an iğ hali- le anlattı. 'Bir akşam, ii beriden konuşur- ken, lâkırdı Almanların darbı mesel haline giren peaketlerie dümen et- yu fikrimi müda: na Willy ile vE Si ramı iri e) Ta- bil, aramızdaki münasebetin ne kadar ilerlediğini, nasıl samimi bir renk aldi- ğını söylemedim. Bunu sadece bir ar- kadaşlık şeklinde tasvir ediyordum. Sonra, dedim ki: — İşte karısına bir kaç kere e kat ee ağa kocası tutup bana di teşekkür m iL. iri a mi ii Mi dan çikardım, El ei Genç kız ilk ie SE elddl bir tavır aldı. işine memnun ve müftehir si ii Gm zig a sonra, mektubu iade etti. Sapsarı kesilmişti. Dedim ki; uz ya, boş lâkırdı yemem. Genç kız yutkundu: lamıyorum, dedi, binip 'Berline Koşmak ve mi apmak için m iyorsunuz? Çün- kü sizin yüzünüzden bir gile yuvası yıkılmıştır, bi. mıştır. "Tavan la yıkılıyor zannettim, ne dediniz? Bir aile mi yı- üye ye ya... Kadın kocasına karşı yalan söğlümeyirtiz vicdanına yedireme- — sia kılmış. “KARA YELKENLİ KADİRGA g Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ No. 83, Maksad denizcileri teşci ise, karaya basmaz aylıklıların ayak basar hemen aylıklarını, gündelikcilerin de hemen ücretlerini ip sevindirmek daha faydalı olur. Dedi. Padişah Sokulludan çekindi- i için: razam doğru söylüyor.. verdi sini çıkarmadı. e vezir Gi ucile birbirleri- e bakıştılar.. sustular. En Selim alani bakan pence- rTeye liği edi sıralanan ge- — ei pi kış ta çalışsa da, anmaya. şmahın Ak- nmesine meydan ver- olmaz mıyız? eriçei zmn ikinci Selimin bu fay- urunun da husul bulması- na vg ik fikrinde idi, a o kış mevsiminde yüz gemi daha mi demek, hazinede biriken varidatın büyük bir kısmının saneye sarfı demekti. N nü etmek Piyale paşanın diği ve dalma inde koştuğu bir iş- ti. Fakat o, ayı bugünkü ha- Jile bırakmakta bir tehlike görmüyor- du. Bu uğurda sarfedilecek lam başka tarafa yani ağalara beylerine dağıtılmasını onlari edi kapısına bağlama bakımından daha e buluyordu. Ve işte Sokullu ile n sonsuz ihtilâflar da ii yüzizn büyüyor, ilerliyord Sokullu bu fikirde değ. o, lü- yea olarak ikide birde bazı kimse- para dağıtılması hükümetin ac- sinden ileri geldiğini, halbuki bu ve fuz ve ye ğin de kırıldığını Al rek bu gibi israfatm önüne geçmi çalışıyordu. Selimin israfa temayülü « 4 Eylül Cuma Oda musikisi plâk. luhtelif plâklar. ii me ii ml Saat 22 den sonra e a nın gazetelere mahsus havadis şervisi. $ eylül cumartesi Dans mi <(Plâk), 19 Haber- ler, 19, m Muhtelif plâklar, 19,30 Ço- cuk saat zy sekiz e Cemil tarafından, 20 Çocuk m 20,30 Stüdyo ya 21,30 Son haberler, Saat 22 den sonra Anadolu ajansı- servisi nın gazetelere mahsus havadis Büyükada'nın temiz havalı ve güzel manzaralı yerinde satılıkl > EV a ae Nizam cihetinde mn temiz ve mükemmel mann bir yer. de büyük bi iş taraçalı, içi dışı ler er döşeli bir ev satılıktır. 7 oda, banyo, akar bol ikisi (Plâk),| / ie” umhuri- R Yl var re iki ie is- tasyondur. Buriye h hududuna yirmi zam, n bütün Yi medir. Otel ve lokantaları temizdir. Havası eği den bu mı kın çiçek ve yemiş — bin ecektir. kök kadar yetişmiş çok Kasabamızda her nevi hububat ye- yemiş ağaçları ya Yazla tafsi- tişir. Dağlarda yüz binlerce ağaç zey- ii için (Akşam) gi lâ in vardır, ureddine müracaat. fazla istifade temin edilemiyor. Hükü- Telefon: 24240 met zeytin cinsini islah için burada İstanbulun en güzel sayfiyesinde iyi bir yer sahibi olmak isteyenler için müstesna bir fırsat! miş. Ona raf ederek ken- burada geçirdiğiniz hayatı bütün te- ferruatile öğrenince kadını evden kov- muş... — Ya bana teşekkür etmesi? ze karşı öyle ii lisan kullanıyor ki lemediğine e eder, «Sizin gibi vii ...» diyip duruyor. En hafif e bu. hem bunu sper hem aci acı yel Artık benim ne kadar ekşidiğimi sormayınız... Hikâyeci iki kurt, padişahın zayıf dama- ii ni Böler ak kendilerini zekâ ve Mn set imtihanına çekmişlerdi. Piyale paşa top atılması müselesini bir kaç dakika sonra tekrar kurcala- mak istedi: — Kahraman denizcilerimiz, devle- in şan ve şerefile mütenasip bir şe- Li a için, kim bi- lir ne kadi ve müteessir ol- ilani. İkinci Selim bir müddet kararsız- a içinde bocaladı.. Sokullunun yüzü- akarak: Sen ne dim bu işe.. top atılsın m a ilmek Diye sordu. "Sokumu elini Ee an iyale paşanın bakarak şu kelimeleri ilâve etti: — Paşa hazretle; rinin galiba yeni suz olarak barut ve ak ka- dar fazla varsa, bu paranın ayın ortası olduğu halde aylıkları ve- imiyen yeniçeri ocaklarına dağıtıl- büyük bir fidanlık at 'ilistinin Salt Ki len gelen yetmiş üç ıçmıştır. sene ee Roman- lı köyünd yı Türk göç- men ailesi buraya yerleştirilmiş ve münasebetle cumartesi * Piyale paşa, bir kazan iki rl rl ibi titredi.. ne il hatı arak Ken disini eml yanında bu kadar müş- kül mevkide bırakmıyacağını umu- yordu. İçinden: «— Alacağın olsun senin, kurnaz tilki!> ei mırıldandı ve ikinci Selime dö- erek: — Mehmet paşanın hakkı vardır, şevketlir! En lunuz yeniçerilerin kal- kınmasının sebebi para olduğunu bil- yordum. Esasen in vi EK e ma ZE “Tekrar iki vezir Sap göller ve huzurundan r dakika fasıla ile çıkıp zayi KILIÇ ALİ PAŞA, İKİNCİ SELİMLE NELER KONUŞTU? saray önünde bir geçit ması memleketin asayişi bakımından daha muvafık olur sanırım, resmi yaptıktan sonra Halice girdi. tersanenin önünde demirledi. Kılıç Islahiye, Avrupa kasabalarından farksızdır caddeler muntazam, yapılar betonarmedir ei inle ik sene ali gibi bu sene de tren idaresi e arife tatbik ederek bu en bir çok memur ve eri . eri tren c dol En tatil gününü kısa bir ire seyahati ve çe; zevki ile germek. Cenupta iki mühim istas- yon: İslahiye ve Fevzipaşa çil cağı ab ri burada sevinç uyandır. Kazamı za trenle çeyrek saat mesa- ede bil Fevzipaşa nahiyesi de son yıllar içinde pek ileri gitmiştir, ml sının ticari di durumu İslahiy, normaldir; ir çok hatların e ikta kurulmuştu! kiden üç dört evli ve birdağın ze in- de biye bile iyen şimdi ufak, fakat modern bir bati gelmiştir, Her şey yeni ve mtazamd zipaşa kıymetli bir yayladır. Ha: ii gaye iyidir. Ayran adı verilen ve kireç nisbeti az ke menhba süyunu Mersin, aziantebe ihraç eder. güzergâhın ia hususi hınca hu lmaktadır, i paşa derhal bir kayıkla Cibaliye, celal da ata binerek doğruca sara- a gitti Kaptan Mi yanında saray ça- iyi 8 vardığı zaman pe Selimi hâlâ odasının penceresin- den, Halice giren donanmayı uzaktan seyredi pe o dci, has bahçede yaptır- ıl kameriye altında meşaleler yakm eğlenecekti. Kapi paşayı sarayda ari Celâl a iy A ii Celâl bey Kı gel pini re. aşanın saraya ei paşayı be devem, be nerde nız? Efendimiz Biraz daha e ile kulunuz gelecel Kılıç Ali paşa bu rşılanmadan memnun mii Celâl tşk konuşa- ak has bahçeye ini in pl ri hanendelerin şen — Bu sohbette kimler var acaba? — Sazende ve hânendelerle beraber iki hırvat rakkasesi. Bir de siz olacak» sınız! (Arkası var) daimi dal a

Bu sayıdan diğer sayfalar: