10 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

10 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Salatadan başka ev işle- rinde de kullanılabilir Evlerimizde sirke yalnız salata için kullanılır. Halbuki sirke ev işlerinde pek çok hizmet görebilir. Banyo ve lâvaboları temizlemek için #icak sirkeye batırılmış bir bezle uv- mak kâfidir. Kirler çıkar, fayanslar pini pırıl olur. Sayfiye dönüşü uzun müddet silin- memiş kalan camların kirini sirkeli Bu gayet çabuk temizler, Camlardaki yağlı boya lekelerini çıkarmak için sıcak sirkeye batırılmış bezle cam silinmelidir. Boya kabarır ve çabuk çikar. Yağmurluklar üzerindeki çamur l1e- keleri, yârı yarıya kaynamış su ile sir- keye batırılmış bezle silinirse kolaylık- Ja çıkar. Yünlü olsun, ipekli olsun, yıkanan renkii elbiselerin renginin solmaması için sonunda ılık sirkeli su İle çalka- mak kâfidir. (8 bardak suya yarım bardak sirke). İpek çorapların rengini ve yumu- şaklığını muhafaza etmek için yıkan- dıktan sonra dört bardak ılık su içine iki çorba kaşığı sirke koyup çalkama- Mıdır, Yün halıları, renklerinin daima can- lı ve parlak olması için arasıra sirkeli su ile silmelidir. (Dürt bardak ılık su- ya bir bardak sirke). Saçların yumuşak ve parlak olması için baş yıkandıktan sonra yarım çay fincanı sirkeyi bir tas suya katarak saçları çalkalamalıdır. Çatlak yumurtaları alakok veya ka- tı pişirmek için suya birkaç damla sirke koymalıdır. Vücutta olan bazı kaşıntılar sirkeli suyla yıkanırsa geçer. Sivrisinek, arı, sinek ısırmasındaki kırmızılık ve kaşınma sirkeye batırıl- mış pamukla kompres yapılırsa çabuk geçer. Bayılan bir kimseye sirke koklat- mak, şakaklarını, bileklerini sirke ile uvalamak çok faydalıdır. Fazla harareti olan bir hastanın başına sirkeli soğuk suya batırılmış kompres konursa ferahlık verir. Saçların rengini açmak için Saçları kestane rengi olup ta ren- gini açmak İstiyenler için bü güneşli günlerden İstifade etmek kabildir. Saçlar yıkandıktan sonra bir tas su içerisine bir kahve kaşığı amonyak koyarak saçları çalkalamalı, ve sonra Alman papatyasını kaynatıp süzülen suyu ile saçları bolca çalkamalı ve güneşte kurutmalıdır. Bir kaç defa tekrarlanan bu ameliyeden sonra saç larda büyük bir fark görülür, (AKŞAM) ın adebi tm Mektep arkadaşları Bürhan Cahid Bütün bu göz önünde bulunmala- Tın, her yerde herkese muhatap ol- manın elli altmış talebe arasında birdenbire ilk safa geçmenin sebebi meçhul değildi. Bu sebep-bu kadar erkek arasında onun yalnız kalmış olmasından başka ne olabilirdi. Hattâ daha garibi şu idi: Mekteple kız talebe yalnız kendisi değildi. Onunla beraber imtihana gi- rip muvaffak olan İstanbullu bir genç kız daha vardı. Fakat genç bir kız ol- masına rağmen tabiatin o kadar ha- sisliğine uğramıştı ki sesi ve saçları olmasa cinsiyetini tayin etmek müş- kül olacaktı. Bu tezad Cevvalenin bu erkek muhitinde bir kat daha güze çarpmasını temin etmişti. Nebatat derslerinde arıların çiçek- Jer üzerindeki vazifelerinden bâhse- den profesör İlmi ve fenni sahadaki hakikatleri anlatırken bütün metane- tine rağmen dersi dinlemeye çalışan genç kızın : sinirlerden ve ruhlardan süzülüp geçen görülmez, ifade edil- 'xa€z, fakat tesiri hissedilir bir şerare- nin sadmesile nihayet gözlerini yere ELİ beşini geçen kadınlar iki kısma | ayrılırlar: Birincisi daimi gençlik dâ- vasında israr ederek genç kadınların giydiklerini giyen, genç görünmeğe çalışanlardır, İkincisi ise (yaşım iler- ledi) diyerek koyu renk ve $ade bi- çimde elbise giyenlerdir. Genç görünmeğe gayret edenlerle kendilerine ihtiyar süsü verenlerin ikisi de yanılırlar, İnsan dalma yaşının Icabına göre Biyinmelidir. Bugün modelleri görülen elbiseler bilhassa bu orta yaş kadın- lar için seçilmşitir. Siyah, lâcivert, ko- yu mavi, gri, açık leylâki, beyaz saç- lara en çok yaraşan renklerdir. 1 — Siyah ipekliden manto: Empri- me elbise üzerine giyilir, Siyah elbise ile giyildiği zaman beyazlı renkli eşarp konulmalıdır. 2 — Beyaz üzerine renkli karolü in- | ce kumaştan evde giyilecek elbise. Be- Yaz ipekli pikeden jilesi vardır. 3 — Siyah veya lâcivert krep maro- kenden tayör. Eteğinin önü plisedir. 'Tayörün içine beyaz krep saten, mus- lin, yahut vusiden jabolu blöz giyil- melidir, 4 — Resmi bir çaya, yahut davete zaman siyah dantel elbise en kibarıdır. Blüzun aşağısındaki bask tayör hissini vermektedir. MERMER PASTASI 225 gram tereyağı, 275 gram toz | şeker, 3 yumurta, 250 gram un, Iki | kahve kaşığı baking, bir çay fincani süt, rendelenmiş bir limonun kabuğu ve 30 gram toz kâkao âlmalı, Tereyağını tencereye koyup elle | ezerek beyaz oluncıya kadar köpürt- | meli. Yumurtaların yalnız sanlarıni telle vurmalı ve azar azar Şağa ilâve etmeli, Bir defa yumurta sarısı, bir defa toz şekeri nöbetle koymalı, sonra sütü azar azar ilâve etmeli, Bütün bu işler yapılırken hamuru karıştırmak- Tefrika No, 11 lar mukavemetini kırar gibi olmuştu. Bu ilk mücadele sahnelerinde arka- daşı ondan daha az hassastı. O profe- sörün takririni daha eniniyetle dinle- mişti, Saniyelerin taksim edilmez an- ları içinde gözlerin sezebilı ini, hareketleri onu kendisinden daha az örselemişti. Ders bittiği zaman etrafındaki er- kek arkadaşlarile göz göze gelmekten korkar gibi hemen koridora çıkan Cevvale biraz ferahlamak için yüzünü yıkamak ihtiyacını bile hissetti. İkin- ci derse geldiği zaman kız arkadaşı Fahire ile ötekilerin grup halinde ders mevzuu üzerine dedikodu ettiklerini gördü ve aralarına karışmıyarak, hat- tâ sevimli bir genç olan Fikretin mü- nakaşaya davet eden lâtifelerine de kulak asmıyarak yanlarından geçti. Dershaneye girdi. O gün paydos 2a- manıma kadar sinirleri bozuk bir hal- de dolaştı. Lisede iken hıfzıssıhha ders- lerinde buna yakın bahisler geçmemiş değildi. Çiçeklerin tenasüli vazifeleri- ne âit malümatı ziraat derslerinde öğ- xenmemiş değildi. Fakat kız arkadaş- ları arasında bü bahisler hiç birini ta devam etmeli, Evvelce elenmiş olan una ballingi karıştırmalı ve tencere- ye yavaşça ilâve etmeli, Hamur iyice karışınca i malı ve ayrı kaplara taksim etmeli, Birisine rendelenmiş limonu diğerine kakaoyu karışlırmalı, Yu aklarını telle vürup sertleşinciye ka- dar köpürtmeli, ve iki taraftaki ha- murlara çorba kaşığı ile, aynı miktar taksim ederek kariştırmalı, Küçük yuvarlak bir kalıp veya tepsi sinirlendirmemişti. Haltâ bir kaç gün | gülmek, eğlenmek için fırsat çıkmıştı. Haşarı ve delişmen arküâdaşları, bil- | bassa Âsude, yakaladığı kelebekleri mektebe gelirmiş, sınıfta salıvermişti. Kelebeklerin, anların çiçekler arasın- daki hizmetlerini öğrendikleri için sınıfta hiç yaktan bir fırtına koyuver- mişti. Bu kahkaha fırtınası ancak sertliği yüzünden Acıbiber diye ad ta- kılan hendese mualliminin derse gir- mesile dinebilmişti, Cevvale bu hâdiseyi de pek iyi ha- tırlıyordu. » Bundan tabii ne olabilirdi. Şüphe yok ki bundan sonra bü bahislere da- ha açık ve geniş bir şekilde bir çok de- İalar temas edeceklerdi. Bunu da bi- Hyordu. Fukat nedense bü ilk gün erkek ar- kadaşları arasında profesörün o kadar tabii anlatışı birdenbire sinirlerini ka- riştirıvermişti. Bu heyecana ne lüzum yardı Akşama kadar ve bütün gece saflı- ğına, hamlığına kızdı. Kanaallerine büsbütün aykırı düşen bu sinir zâ4fı herhalde geçecekti. Böyle devam ede- mezdi, Yarın öbür gün teşrih dersleri, | fiziyoloji dersleri başlıyacaktı, Fende, İlimde, bilhassa bu meslekte kadın | ve erkek hislerinin yeri, mâna vok- İ tu. | Cevvale bu zâafını yenmek için Hen- n p pa DUAA RACK, v almalı, yağlamalı ve biri beyaz, diğer: kakaolu hamurdan çorba kaşığı ile alarak kalıbı sıra ile doldurmalı, Ha- murlar birbirine ulaşmaz ve yayıl- mazsa ehemmiyet vermemeli, Fırında pişerken hepsi yoluna girer. Sıcak fırında kırk dakika pişirmeli. Eğer üzeri çabuk kızarırsa beyaz kâ- ğit ile örtmeli. Kenarları kalıptan ayrıldığı zaman pişmiştir. Bu pasta kesilince içerisi sarılı, kehve rengili mermer gibi dal- galı görünür, o ilk sahne: inüne geliyor, elinde olmıyarak ürpermeler geçiri- yordu. Acaba erkek arkadaşları o dakikada geçirdiği buhranı hissetmişler miydi? Ona öyle geliyordu ki profesör © na- zik bahse girdiği anda bütün gözler | kendisine çevrilmişti. Fakat niçin çevrilmişti, Acaba Fahire de ayni he- yecanı hissetmiş miydi. Fakat o ders- ten sonra her zamanki gibi arkadaş- Jarlle şakalaşıyordu. O akşam Süheylâ gelmişti. Bir çok dedikodular getirdi. Güzi- nin zabitinden bahsetti, İki sevgilinin pazar günü Çamlıcaya gittiklerini, Akşama kadar kırlarda dolaştıklarını, genç zabilin Güzini çok kıskandığını söyledi ve kendisini zahmetle dinli- yen Cevvalenin kısa cevaplarından sinirlenerek erkence kalktı, gitti. Cevvale onun gelişine ilk defa se- vinmişti. Gevezelik ederlerse sükünet bulacak, unutacak ve tabli hale gele- bilecekti. Fakat Süheylâ öyle bir ba- his açmıştı ki sükünet bulacak yerde kurtulmak, unutmak istediği fikirler tazelenmişti. Süheylâ, onların Çamlıca gezinti- lerini öyle ballandırmıştı ki!.. Ertesi gün fakülteye gittiği zaman tabli bir hisle Fakirenin yanından uzaklaşamadı. Her gün pek az konuş- tuğu bu arkadaşını bugün âdeta arı- ordu. Moda haberleri Moda olan bej rengi, gü yanan cildlere pek yaraş: renk elbise veya tayör giyenler yeşil, mavi, veya kırmızı renkler- a0 ianmalıdırlar. A Siyah, yahut beyaz elbiseyi yeşil, yahut Türkuaz rengi düğme ie yukarıdan aşağı iliklemek mo- dadır. k Açık renk elbise yah eldiven giyime * Tayörin reverine fil dişin ük bir fare, altından bir örü hut çekirge iliştirmek Pencerenin perdelerinin iki kanadının başka başka renk- lerde olması modadır. Bir kanadı mavi, diğeri pembe, biri sarı, di- ğeri turuncu, biri krem, diğeri nil rengi en fazla kullanılanlardır. k Yapma Sokız çiçeğinden ya- pılan küçük şapkalar çok rağbet bulmaktadır. mma bei | ŞKULLERE CEVAP | Evi serin tutmak Kadıköy, Semiha: Yazın bu sicak gün- lerinde evi serin tutabilmek bir hünerdir. Bunun için yapılacak şeyler şunlardır; Sabah erken şafakla beraber rak (yatılan odadan maada) her tarafın pen- sabah serinliği ile ev i tarak mutad işi biter bitmes n pancur yahut Bundan vakitte kalkmald sabah güneşi aj storlarını ve pe Öğleden sonra bütün kapayınız, ya: evde eerey Hava iyice işlemelidir ki serir Her odaya. ie soğuk su bulnan, Lüvanla çiçeği kolonyası Heybelinda, Bilge: Lüvanta çiçeğinden a tertipleri pek çok i ransız ve ingiliz (eau d8 rtibi şunlardır: 90 derecelik bir kilo ispirto. 30 gram lâvanta çiçeği esansı, 2 gram ber” gamet esansı İngiliz: 90 derecelik 800 gram ispirto. 90 gran nta çiçeği Yağı, 1 gram ribar esansı, 400 gram lâvanta çiçeği * yu, 2 gram kekik esansı, 1 gram portaksl kabuğu esansı, Halıdaki kahve lekesi nasıl çıkartılır? Kabataş, Ayten: Açık renk hah & deki kalıve lekesini çıkarmak İçin berdak sıcak su içerisine bir yumurtanın sarısını karıştırarak vurunüz, temiz bİr süngeri bu mahlüta batırarak leke üze“ üz, Sonra bir leğen temiz #U ir süngerle tekrar silinir. Bir aralık bahçede yalnız dolaşır” larken dünkü derste geçen telkin bal” sini kurcaladı. Fahirenin bu bahis ge çerken neler hissettiğini anlamak isti- yordu. Acaba o da kendisi gibi erkek arkadaşları arasında ayni sıkıntıyi duymuş mıydı? Genç kız 6 kadar tabii görünüyo” du ki bir şey anlıyamadı. “O zaman Cevvale heyecanını itiraf etmeğe me bur oldu: — Profesör anlatırken o kadar utan dım Ki! Sıkıntıdan ter içinde kaldı. Fahire hayret etti” — Kiçin? — Bilmem. Sıkıldım işte! Fahire kuru dudaklarını büzerel güldü: ; — Sıkılacak ne var?.. Yarın öbü” gün daha neler işiteceğiz, neler gö:€“ ceğiz. Genç kız doğru söylüyordu... Cevvale de bunu bilmiyor deği Fakat... Lâkin Fahirenin hali kendi kend” ne yapmağa çalıştığı tabillik e ninden daha tesirli oldu. Ondan di. zayıf görünmek gururunu ineltiyo du. O anda kadınlığın erkeke karşi duyduğu zâafa kadının kadına Ka hissettiği rekabet hissi galebe çal"? Dündenberi omuzları arasına GÖK“ başı dikildi. Yeşil gözleri dalgaV ydi. deniz hali aldı. Titrek, fakat ağır“. de; < isli Arkası VEE

Bu sayıdan diğer sayfalar: