30 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

30 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Ağustos 1937 “AKŞAMDAN AKŞAMA: Camide tütün, ve buruşuk takke Tahran büyük elçimiz bay Enis, bir gazeteci arkadaşımıza şunları anlatmış: — Eskiden İranda, camilerde mev- tât okunduğu zaman mabedin içine Gkemleler, sıralar konurdu. Halk da bunlara oturarak sigara, kahve, çay içer, aynı zamanda mevlüdu dinlerdi. Biz İranda iken bir Nazır vefat etti. Mevlüdu okunacakmış. Camle davet ettiler, gitlik. Fakat ikram ettikleri sigarayı, kahveyi, çayı, israrlara râğ- men kabul etmedik. Bunun sebebi merak uyandırmış, Camide böyle mü- Keyyifat içmenin, bizim telâkkileri- mize göre, mabedin kudsiyetile uy- gun düşmediği öğrenilmiş. Mesele Şehinşaha da hikâye olunmuş. Şehin- | şah, mabedin bu suretle telâkki edili- | gini akla ve mantıka uygun bulduğu | için, ertesi gün bir emir neşrederek | Cümilerde kahve ve sigara içmeği | menetti, Öyle «teceddüd» ler vardır ki, e* kilik mefhumu ile sıkı sikı bağlı olan mabede yakışmıyor. Meselâ bazı Arab memleketlerinde, müezzin yeri- ne radoy kullanıldığını, geçenlerde bir Fransız mecmuasında okumuş tum. Şi'riyet yerine mihanikiyet ka- im olması hoşa gitmiyor. Fakat Se- hinşahın yaptığı bu teceddüğ, yalnız İranın müminlerini değil, - ekseri mabedler bir bakıma da mimari âbi- deleri ve güzel sanat meşherleri ol. | duğu için, - dindar olsun olmasın, herkese makul, muvafık ve hoş yörü- nür, Bu münasebetle, ötedenberi bizi | üzen ve nazâarımızi tırmalıyan birşey | aklımıza geldi: | Kavuk, sarık, fes zamanında, bü- | yüğe hürmet, başını örtmek suretile İdi. Şayed fesimizi çıkarıp odamızda rahat rahat oturduğumuz sırada, içe- riye bir âmirimiz gelse, hemen serpo- | şumuzu giyerdik. Şimdi, vaziyet aksi oldu, Muteber bir yere girince, şap- | kamızı çıkarıyoruz. Hürmet budur. Hac esnasında baş açık dolaşılan yer- ler olduğu İçin, bunun dinen de bir ! hürmetsizlik olduğuna dair kayd | yoktur. | İ Halbuki, şapkadan sonra, mabedin içinde başını örtmek usulü gene de- vam ediyor, Şayed doğru dürüst ser- poş giymek kabil olsaydı, gene birşey denemezdi. Fakat, hele kalabalık ce- maatlı camilerde, Türk - İslim me- deniyetinin yarattığı o bedii mabed dekorile uymıyan nahoş bir ahali manzarası ile karşılaşılıyor. Kimi kasketinin şemsisiperini tersine çe- | virmiş, kimi cebinden çıkardığı bu- ruşuk ve kirli bir (akyeyi başına geçir- miş. Hülâsa; bay Enisin tabiri iizere, | hiç te «mabedin kudsiyetine» uygun | olmıyan bir görünüş! İranlılardan bir çoklarına, ihtimal, camide kahve, sigara içmek, eskiden çirkin görünmezmiş, Bizde de ço- Zuna bu takke ve ters şapka mahzur- suz görünebilir. Camide kahve ve si- gra aklı selim ve zevki selim ölçüle rine nasıl uygun değilse, ters giyil miş şapkalar ve kirli, buruşuk takke- ler de salim zevkli yaruagyara da öy- lece hoş görünmemektedir. Bir yük arabası çarptı Ali isminde birinin idare ettiği yük arabası . dün Kasımpaşada Hâkkı adında bir çocuğa çarpmıştır. Çocuk yaralanmıştır. ” —Erkeği dişisinden çirkin olan ye- gâne mahilük insanmış bay Amca... 1 Tarih sergisi Hazırlık bitmek üzere, sergi çok güzel olacak Eylâl ayı içinde toplanacak olan tarih kurultayı münasebetile bir ser- gi açılacaği yazılmıştı. Sergi için ya- pılan hazırlıklar bilmek üzeredir. Sergi çok güzel ve çok istifadeli ola- caktır. Sergide taş devrinden başlıyarak Türk medeniyetine ald muhtelif eser- ler ve vesikalar bulunacaktır. Sergi- nin mühim bir kısmı bugünkü Türk medeniyetine aid olacaktır. Bu mü- nasebetle muhtelif Vekâletler tarafın- dan vesikalar hazırlanmıştır. Sergide bir de matbuat kısmı ola- caktır. Burada Türk matbuatının geçirdiği safhalar göslerilecektir. Bir aile faciası Bir çocuk, annesini yaralıyan babasını göğsünden yaraladı Yeşildirekie oturan 63 yaşında Sa- mwel on beş günden beri karisile dar- gındır. Samuel dün eve gelince: — Artık seninle geçinmemiz müm- kün değil diyerek bıçağını çekmiş ve karısı 40 yaşındaki Mazoltonun üze- rine hücum etmiştir. Mazolto bitişik odadaki oğlu 12 ya- şındaki Danyele; — Yetiş Danyel bu adam beni öldü- Tüyor!, diyerek bağırmıştır. Fakat Samuel: - Vay sen beni oğlumamı şikâyet ediyorsun?... sol omuzundan yaralamıştır, Bu esnada Danyel yetişerek babasi- nın elindeki bıçağı kapmış ve Samue- li göğsünün sol tarafındağ yaralamış- tır. Evdeki feryadları işiten polis me- murları derhal yetişmişler yaralı ka- rı kocayi hastaneye kaldırmışlar ve Danyeli yakalamışlardır. Karı kocanın yaraları hemmiyetlidir. oldukça e- Üsküdarda zafer bayramı merasimi Üsküdar: Halkevi: 30 Ağustos 937 Zafer bayramı münasebetile yapıla- cak gösteri ve müsamere: 1 — Halkevi bandosu gündüz saat | Bir kadın incir ağacından 17 de Doğancılar parkında müntahap parçalar çalacaktır. 2 — Parti kurağı önünde ve salo- nunda “Ankârs ve'İstanbulda verile- cek konferanslar radyo vasıtasile hal- ka dinletilecektir. 3 — Gecö'fenör alayı yapılacaktır. Bu münasebetle Parti ve Halkevi ku- Tağı önünde toplanacak halka söyler verilecektir. 4 — Gece salonda bando İstiklâl marşından sonra klâsik parçalar ça- Jacaktır. 5 — MiMi Zaferin değeri hakkında dil, tarih kolu tarafından bir konfe- rans verilecektir. 6 — Halkevi gösterit kolu tarafın- dan milli piyes temsil edilecektir. Müsamere ertesi gece de tekrarlar nacaktır. çare bulurlarsa... İl dir... cevabını vermişlerdir. Diyerek Mazoltoyu elindeki bıçakla | AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler Bir nizam değişikliği lâzımdır Ben bir küçük memurum, Bü- yük bir maden inin burada- ki satış dairesinde çalışıyorum. Radyoya merakım var. Dişimden, tırnağımdan arttırdığım para le otuz liraya müstamel bir radyo al- dım. Bizim genel direktörün de ma- dendeki merkezde 700 liralık bir radyostu vardır. Kanuna göre ondan 5 lira sene- lik abonman pers isteniyor. Çünkü 10,000 nüfustan daha az halkı olan bir memlekette oturu- yor. Bendense, zenginlere mahsus şehirlerde (?) oturuyormuşum gi- bi dciz ve külüstür radyom için 10 İira istenmektedir. Bu, hak mıdır? Reva mıdır? Şa- yed değilse nizamlarda ona göre bir değişiklik yapılmalı. Garip bir hırsız Uyuyan adamın ayakkab- larını aşırırken yakalandı Dün Gülhane parkında şaşılacak bir hursızlık vakası olmuştur; Anado- ludan yeni gelen Mustafa isminde bir adam, Sirkecide ucuz bir otele in- miştir. Mustafa dün; — Bugün pazar, şöyle parasız nere- de eğlenllir?.. diye sormuştur. — Gülhane parkıng git, güzel yer- Mustafa Gülhane parkına gitmiş, bir müddet etrafı seyrettikten sonra bir sıranın üstünde biraz da Şekerle- me kestirmiştir. Mustafa uyurken yanına meşhur sabikalılardan Mehmed yaklaşmıştır. Mehmed, etrafa karşı güya Mustafayı tanıyormuş ve 4rkadaşına şaka yapı- yormuş gibi yere diz çökerek uyuyan | adamın . ayakkabıalrını çıkarmağa başlamıştır. Mehmed bir ayakkabıyı çıkarmış, | fakat ötekisinin bağlarını çözerken Mustafa uyanarak: — Hırsız var!... diye feryadı kopar- mıştır. Mustafa yakalanmıştır. düşerek yaralandı İ | Yeşilköyde oturan 55 yaşlarında İmatmazel Venezilya dün bahçesinde- ki incir ağacına çıkmışlar. İncir toplarken matmazel Venezil- ya ağaçtan düşerek yaralanmıştır. Dün Körüde çivi ile ayrılan yerle- rin haricinde karşıdan karşıya ge çen 30 kişiden para cezası alınmıştır. | Eminönü mıntakasında 192 kilo ek- mek noksan olduğu İçin müsadere edilmiştir. Otomobil çarpışması Samatyada oturan Serkis isminde biri dün Beyazıddan geçerken kendi- sine otomobil çarpmıştır. Serkis ya- Kış hazırlığı Bu sene şehrimize bazı ecnebi truplar gelecek Sinema ve tiyatrolarda kış hazırlık- larına başlanmıştır. Sinemalardan bir kısmı 15 gündenberi tamir ediliyordu. Bunlar eylül iptidasinda açılacaklar- dır. Diğer bir kısım sinemalar da 15 eylülden itibaren açılacaktır. Tiyatrolarda da kış mevsimi hazır lığı başlamıştır. Uzun müddettehberi İstanbula ecnbi trup gelmiyordu. Hü- kümetin gösterdiği kolaylığın tesirile bu sene birkaç ecnebi trup gelecektir. Bunların arasında bir de Viyana ope- ret heyeti bulunacaktır. Bazı büyük ecnehi musiki üstadları- nın gelmesi için görüşmeler yapılıyor. Meyva fiatleri Son günlerde kış meyva- ları gelmeğe başladı Bu sene meyva bol olduğu için fatlerin çok düşeceği tahmin “edi mişti. Bu tahmin tahakkuk etme miştir. Meyva, geçen senelerden ucu- za saalmamışlır. Bilâkis bâzı meyva- lar geçen senelerden daha pahalıdır. Bu sene karpuz fiatleri yüzde 25 yük- sektir. Buna sebeb karpuzun az ye- tişmesidir, Diğer meyva flatleri ge- çen senekller gibidir. Son zamanlarda piyasaya fazla üzüm geliyor. Fiatler 10 - 25 kuruş arasındadır. Armud azalmıştır. Şef- tali de yavaş yavaş piyasadan çekii- mektedir, Bunlara mukabil kış meyvaları görünmeğe başlamıştır. Son günler zarfında çok mikdarda ayva ve elma zelmiştir. 10 - 15 kuruşa satılmakta” dir. Büyükdere yolunda iki oto- mobil çarpıştı Dün Şişliden Büyükdereye giden bir taksi otomobili Derbend mevkiin- de hususi bir olamobile çarpış- mıştır. Taksi otomobili bir hendeğe yu- varlanmış ve bir çok yerleri kırık mıştır. Arabanın içinde bulunan B. Kadri ve hususi otomobilin sahibi B, Fazlı yaralanmışlardır. Zıpzıpla kumar oynıyan çocuklar! Dün Üsküdarda çocuklardan mü- rekkep bir kumarbaz şebekesi yaka- lanmıştır. Bu çocukların bir nevi zıpzıp oyu- nunu kumar şekline “sokarak “birbir- lerine “para - verdikleri görülmüştür. Küçük kumarbazlar zıpzıplarile bir- likte yakalanmışlardır. Festival takvimi 30 Ağustos: Pazartesi BANDOLAR Taksimde Şehir bandosu Fatihte İtfaiye bandosu BALKAN FESTİVALİ Beylerbeyi sarayında saat 22 de ralanmıştır, Bay Amcaya göre... .. Eğer Amerikalı âlimler buna bir | - ... İnsanların erkeğide dişisinden güzel olacakmış! 100 liraya bir eser İlk mekteplerde okunmak üzere bir kıraat kitabı yazdırılmasına karar ve- rilmiş. Bunun için de bir müsabaka açılmış. Bu müsabakaya gelecek yüzlerce eserin içinde en güzeli seçilecek ve bi- rinci gelen kitabın sahibine 100 lira verilecekmiş... Bu kitabda çocuk haya tana, meketp kamplarına aid birçok hikâyeler bulunacakmış... «Nerede çocuk edebiyatı yok!» diye zaman zaman kendi kendimizi yeriz. Ve hakikaten de bizde yerli çocuk ede- biyatı diye göstereceğimiz bir tek eser bile bulamayız. Nerede o ecnebi diller- deki «Cesur kaptanlar», «Cüceler mem- leketine seyahat», «Devler memleke- tine seyahat» ve daha nice nice çocuk eserleri... Bunlar gibi eserlere sahip olmak şöyle dursun çocuk edebiyatının meş- hur eserlerinin doğru dürüst tercü- meleri bile elimizde yok. Çocuk edebiyatına son derece muh- taç olduğumuz muhakkaktır. Çocuk sineması kurmak, çocuk filimleri ge- tirtmek istiyoruz. Çocuk tiyatrosu açtık. Çocuk piyes- leri yazdırmak istiyoruz. Bu,arada muhakkak ki, çocuk ede- biyatına ihtiyacımız vardır. Fakat böy- le büyük müsabakalar açarak, yüzler- ce eserin içinden beğenilecek derecede güzel olan bir çocuk hikâyeleri külli- yatına 100 lira vermek doğrusu pek az- dır. Bu şartlar yani kocaman bir çocuk hikâyeleri külliyatına 106 lira vererek bir çocuk edebiyatı kazanacağımızı ümid etmek doğrusu hayal olur. «Ucux etin yahnisi yavan olur.» sözünü sa- nat eserlerini yazdırırken de daima göz önünde tutmalıyız. Çünkü nihayet sa- natkârda midesi olan bir adamdır, Ve bu mide de diğerleri gibi acıkır... E.PF. Gaziantepte sanayi hareketleri Dokumacılık ilerliyor, Anadolunun muhtelif yerlerine bakır kablar sevkine başlandı Gaziantep 22 (Akşam) — Burada dokumacılık ilerlemektedir. Evvelce sayıları İki bin olan dokuma tezgâh- ları üç bine fırlamış, bir mensucat ve bir iplip fabrikasına bu yıl yeni bir İplik fabrikası daha ilâve olunmuştur. İplik fabrikaları iki bin iğıldir. Orta ve Doğu Anadolusunun dokumaları- mıza rağbeti artmıştır. Arkası alın- mıyacak kadar çok talep vardır. Tica- ret odası, ihtikâr yapılmamasına çok dikkat ediyor. Trikotajcılık ta eskiye nisbetle çok terakki etmiştir. Sabunculuk müterakkidir. Geçen yıl fazla mahsul alınmış ve milyonlarca kilo sabun ve zeytinyağı ihracatı ya» pılmıştır. Zeytin merkez, Kilis ve Ni- zib kazalarında külliyetle yetişir. Mahsulün bu sene de bereketli oldu- ğu söyleniyor. Bakırcılık çok terakki eden şubeler arasındadır. Gerek örslerde ve gerek- se 930 da çalışmağa başlıyan Bakır kap fabrikasında yapılan kaplar ma» halli ihtiyacı tatmin ettikten Anadoluya da ihracat yapılmaktadır. Ucuza mal etmek ve daha güzelini yapmak suretile kaçakçılığın da önü alınmıştır. Senelik bakır imalâtı 75 tonu geçmektedir. .. Böyle bir talihe erebilecek miyiz | BA — dersin?., mta rr Ke ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: