2 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

2 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kısaca — Sahiden öpüşmek sıhhate mu- zır mıymış?... — Bilmem, dedi, Sonra ilâve etti. — Hiç hasta olmadım. . — Birdder hani sana doktor bir tek kadeh içebilirsin demişti.. — Amma beş doktora gittim, beşi de birer kadeh izin verdiler... | " , — Gerson bu mercimek çorbası | m işkembe çorbası mı? — Hangisidir. anlıyamıyor musu- nuz? — Hayır i olursa olsun — Benden «iki | gün sonra veri- | rim...» diye on | lira alalı tam on — Senin için sene oldu.. kurtuluş yok ka- — Yahu za | riciğim, hemma- man ne çabuk ge- | lim hem canım- çiyor... İ sın!, Jen Tamam Size hemen şimdi yirmi beş bin | lira kazandırabilirim. — Nasıl? — Kızınız evlenirken kendisine el- li bin lira verecek değil misiniz?. Evet, — Ben yirmi beş bin lira verirseniz de alırım, Tamam değil mi!.. Yirmi beş bin lira kârdasınız?. Vagonda İki yolcu yeni tanıştılar, konuşu- yorlardı: — Ben keman çalarım, — Ya. — Ufak tefek parçaları iyi çala- run, — Bchubert'i çalar mısınız? — Hayır efendim, keman çalarım | dedim ya... İyi bir Sarışın bir bayan: İ Yıldızla mülâkat — Mepiniz çiçekleri çok sevdiğimden bahsediyor, biraz da elması sevdiğimi yazsanıza... bunu yazıyorsunuz, Salamonun İzmirde bir işi çıktı, muhakemenin sonunu bekliyemeden İzmire gitti, avukatına sıkı sıkı tembih etti: — Mahkeme kararımı bana kısaca bildir, Bir kaç gün sonra avukatından şu telgrafı aldı: «Mahkeme haklı karar verdi.» Salamon derhal şu telgrafı çekti: «Kararı temyiz ediniz.» Çok İ o Bayan gazete okuyan kocasına sor- du: — Ne var ne yok?. — Senden bahsediyorlar. — Benden mi?.. Ne diyorlar?. — İstanbulda çok kadın varmış!. ———— — Sıcak havalarda pervaneler işe yariyor!.. ders İstanbul Şehir tiyatrosunda güzel bir eser oynanıyor. Meraklı ve heye- canlı bir mevzu. Herkes bütün kulak kesilmişler dikkatle dinliyorlar. Ön sıralarda bir zat var, Geveze bir zat. Piyesi de biliyor galiba, dur- madan ne olacağını, artistlerin ne yapacaklarını yanlarındakilere anlatıyo”. Bir aralık döndü ve sağında oturan bir bayana: — Siz hiç gözlerinizi kapıyarak bir piyes dinlediniz mi? dedi Bayan da sordu: — Siz de hiç ağzımızı yapıyarak piyes seyrettiniz mi?.. Meşhur çalışıyor diyorsunuz, bana bir iki Jira olacak” Falcıda — İşte sizinle yapayalnızız... İki elimi tutuyorsunuz... Hile yapmak kabil değil. Buna rağmen mademki rahmetli Çelebi soğuk elile sağ elimi tutmağa verip gidiniz, her işinizde muvaffak Vecizeler Aşkta kaçan kazanır. dei Dilenciler fakirlerin hakkını yer. .. Muharrirlik, birşey öğrenmeden ya- pılan yegâne meslektir. On sene sonra Iki mektep arkadaşı, on sene ay- rıldıktan sonra buluştular, İkisi de ev- lenmişti, — Senin karın nasıl?. — Gökyüzünde bir melek., — Senin talihin varmış, benimki henüz sağ!.. Eyv. — Ne o, pek düşüncelisin, — Canım sıkılıyor, parasız kaldım, — Babandah iste. — Yazdım, terzime borcum var, pa- Ta gönder dedim. — Göndermedi mi?. — Gönderdi, gönderdi amma terzi- me gönderdi! Hayır Bay evi gezdi, kapıcıya sordu: — Burası her zaman akar mı? — Hayır efendim, yalnız yağmurlu havalarda akar!.. İkisi , — Kasamdan yirmi lira eksik, kasa» nın da bir anahtarı sende, bir ânah- tarı bende... — Canım uzatma, onar lira koya- ım olup bitsmr. Yok — Direktörü görmek istiyorum. — Direktör seyahatte, başkâtibi ona vekâlet eder. — Öyle ise başkâtibi göreyim, — Sokağa çıktı, — Ne zaman gelir?, — Direktör seyahate gitti miydi başkâtip gelmez!.. —İki şehir ara- #ında iki yüz kilo- metre ara var, Birinden bir oto- mobil yüz kile metre ile, ötekin. den de başka bir otomobil yüz yir. | suale cevap ver- mi kilometre ile | meğe hazırım, yola o çikıyorlar, Dinleyiciler ara- Nerede buluşur. | sından biri — Şap- rt, kanını nerede yap- — Hastanede, | tırdınn? Atina (Hususi muhâbirimizden) — Bir haftadanberi Atina ağırceza mali- kemesinde, Yunan milli bankasınm veznesinden 18 milyon dirahmi aşır- mış olan hırsız şebekesi efradının muhakemesine başlanmıştır. Bu dava Atinada büyük bir merak ve alâka ile takib edilmekte, mahke- me salonu, çok erkenden tıklım tıklım dolmaktadır. Mevkufen muhakeme edilmekte olan suçlular, ikisi kadın olmak üzere on iki kişidir. Fakat şe- bekenin asıl şefleri üçtür: Yunan mil- Ji bankasının murakibi Gatos, sabık Femina barı sahibi Semizos ve kadın doktoru Dulgerakisdir. Diğerleri suç ortaklarıdır. Suçlular, kendilerini mü- dafaa etmek için Yunanistanın en maruf avukatlarını vekil olarak tut- muşlardır, Okunan iddianameye güre şebeke- nin şeflerinden banka murakibi Ga- tos çabuk zengin olmak istediği ci- hetle, evvelce valiliklerde bulunduğu- nu, şimdi de Yunan milli bankasında murakiblik gibi mutena ve mühim bir mevki işgal ettiğini ve içtima mevki- ini nazarı dikkate almıyarak evvelâ sahte tediye emirlerile bankayı dolan- dırmağa, sonra yeğeni ve daha bir şahıs vasıtasile bir tahsil şubesini soy- mağa teşebbüs etmiş, fakat bu teşeb- büsler akim kalmıştır. Soygunculuk nasıl hazırlandı? Bunun üzerine murakib Gatos ban- kanın veznesini soymak için daha ge- niş bir plân hazırlamış, bunu bar sa- hibi Semizosa açmış ve sırkat teşeb- büsünde onunla mutabık kaldıktan sonra murakabesine memur olduğu banka veznesinde büyük kasaların anahtar kalıblarını alarak Semizosa vermiştir. Semizos, bankanın soyulacağını, kendi barına deyam etmekte olan ve artistlerle düşüp kalktığı cihetle, pa- raya muhtac olduğunu yakından bil- diği doktor Dulgerakise açmış ve onun da bu soygunculuğa iştirakini temin etmiş, Gatostan aldığı kasa anahtar- larının kalıblarını vermiş, o da bir çi- dingire götürerek bu kalıblara göre anahtarlar yaptırmıştır. Banka soyuluyor? Üç kafadar lâzım gelen hazırlıkları bitirdikten sonra bir otelde toplanmış- Jar ve banka murakibi Getosun tekli- #1 mucibince sirketin geçen 18 eylülde yapılmasını kararlaştırmışlardır. Ga- tos soyguncuların vezne kasalarını banknotlarla tıklım tıklım dolu bul- maları için o günlerde bazı mühim te- diyeler yapılacağı beyanile merkez yeznesinden - 21 milyon dırahmi ge tirtmiş, veznedarlara teslim etmişti. Sırkat günü, Semizos ile doktor Dulgerakis öğle vakti bankaya gide- rek Gatosu görmüşlerdir. Gatos öğle tatili esnasında, iki kafadarını odâ- sına almış, ve veznedarların öğle tati- li için dışarı çıkmalarından istifade ederek bir müddettenberi boş bulü- nan bitişik odada saklamışlır. Boş odada saklarıan doktor ile Se- Mizos, gece yarısından sönra saklan- Büyük bir soygunculuk Yunan Milli bankasından 18 milyon drahmi aşıran- lar muhakeme ediliyorlar Bunların başında bankanın mürakibi, eski valilerden Gatos bulunuyor Gi Soldan itibaren Gatos, Semizos, doktor Dulgerakis ve Vasilopulos dıkları odadan çıkarak vezne odasına girmişler, ellerindeki anahtarlar ile kasaları açarak Içinden 18 milyon di- rahmi almışlar, arka taraftaki bak kondan aşağıda beklemekte olan hem- palarına atmışlar, kendileri de iplere tutunarak aşağıya inmişler, fakat aşağıya inerlerken, tutundukları iple ellerini kesmişler ve ipi kanatmışlar- dır. Banka kasasından aşırılan 18 mile yon dırahmi, Gatos, Semizos, Dulge- rTakis arasında üçe taksim edilmiş ve üç kafadar altışar milyon dırahmi al mıştır. Hırsızlar yakalanıyor Ertesi gün veznedar, daireye gittiği zaman hırsızlığın farkına varmış ve derhal zabıtaya haber verilmiştir. Za- bıta memurları bankada tahkikat ile meşgul oldukları esnada hırsız şebe- kesinin ele başısı murakib Gatos da daireye gelerek tahkikata iştirak et- miştir, Hırsızları, ele verenler, Ga- tos, Semizos ve Dulgerakis ile anlaşmazdan evvel, bankayı soymak için kendilerine müracaat etmiş oldu- ğu Kopetanakos, Hrisoseriş ile bir ma» liye memuru olmuştur. Bunlar, bankanın soyulduğu habe- rini gazetelerde görür görmez soygu- nu murâkib Gatosun tertib ettiğini anlamışlar ve bankanın hırsızları za- bıtaya haber verecek ve yakalatacak olanlara vereceğini ilân ve vaadetti- ği yarım milyon dırahmiye tama ede- rek evvelâ Semizosun saklandığı yeri bulmuşlar ve zabıtaya haber vermiş- lerdir. Semizos yakalanır yakalanmaz der- hal itirafatta bulunmuş, murakib Ga- tosun yardım ve delâletile doktor Dul gerakiş ile beraber kasayı soyduğunu anlatmış, hissesine isabet eden altı milyon dırahmiyi teslim etmiştir. Mü- teakıben doktor Dülgerakis yattığı mükellef otelde, mukavemetine mey- dan bırakılmadan yakalanmış, en son da murakib Gatos, yakayı ele vermiş- tir. Dulgerakisin ve Gatosun bazı mu- temed adamlarına saklamak için tes- lim ettikleri paralar geri alınmıştır. İşte Atina ağırceza mahkemesinde rüyetine başlanan bu soygun davası- nın tarihçesi budur. Soyguncuları bekliyen ceza 15 ile 20 sene arasında kürek cezasıdır, Bün« Jarın cezalarını hafifletmek için takib ettikleri müdafaa usulleri şunlardır: Gatos, muvazenesiz bir edam oldü- ğunu ve bu soyguna bu muvazenesiz- lik yüzünden teşebbüs ettiğini iddia eylemekte ve bu hususta bir çok mü“ dafaa şahitleri ileri sürmektedir. Bars cı Semizos, arkadaşlarını baber vere mek suretile, esbabı muhaffefeden İse tifade etmesi icab ettiğini veremli ve beş parasız kaldığı cihetle, şeytana uyduğunu dermeyan eylemektedir. Doktor Dulgerakis de buna benzer bir müdafaa sistemi takib ediyor, Diğer dokuz arkadaşları ise, çalınan para- ları saklamak, kanuni tabirle hırsız- lara yataklık etmekle müttehim bulu nuyorlar, Efkârı umumiye, mahkemenin kas rarını büyük bir sabırsızlıkla bekliyoğe Bosas Swsmadd vesax mhddrsu s.a "as. EAA SA NA

Bu sayıdan diğer sayfalar: