31 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

31 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

81 Teşrinlevvel 1938 um —— AKŞAMDAN AKŞAMA —— Mazruf da zarfa uydu — Öpeyim elinizi dayı bey! — Estağfrullah!... Estağfurullah!... Ne yapıyorsun burada, evlâdım... — Görüyorsunuz... Askerlerin, gençlerin geçişini seyrediyorum... Ya siz Galiba bir yere gitmek üzere &vinizden çıktınız da, bayram müna- #ebetile yolları kapanmış buldunuz... Sağa sola kımıldanımıyorsunuz?. — Hayır, oğlum... Bön de senin gibi, geçidi seyr için buraya geldim... Ara- larında torunum da var... Malüm ya: Büyük babalık... Maşallah... Aile ahbaplarımızdan plan bu zat daha babamın zamanında bile kudemadan sayılıyordu. Tuhaf, gençleri heyecanlandıran manzarâ- lardan o da neşe duyuyor... Çünkü bizzat torununun bulunmadığı tabur- larm manzarasından da coşuyor... Bu aralık, yanı başınızdaki halk arasında: — Bak... Ne sakil! duyduk. Kalabalığın tâ öte sırasında birini gösteriyorlardı. Civarımızdaki genç- leri meşgul eden, şarklı kıyafetinde bir yabancıydı. Biri — Kendi vatanının âdeti böyle ise bile başka memleketlere gidince ni- çin beynelmilel, medeni kılığa girme meli?. - mütaleasını yürüttü. Bir diğeri, istihfafla; — Taassup! - dedi. — Ne kafalar var dünyada... Dayı beye yan gözle baktım: Beyaz sakalile, nurani çehresile cidden pek güzel bir adamdı. Güneşe karşı, gapkasının şemsisiperini indirmişti. Samimiyetle: — Doğru düşünüyorlar! - demesin - Cidden sakil duruyor.. Hepimiz gibi giyinip de buraya gelmeli değil miydi? -diye bir ses . Şaştım. Niçin şaştığımı da anla- tayım: Ben ilk defa olarak Avrupaya giderken, ayni dayı bey, şöyle demiş. ti: — Evlâdım, salabetini muhafaza eti. rum, bazıları şapka giyiyorlarmış; sen, olmaya ki... Anladın ya... Fakat daha ilk ayak bastığımız gün, Viyananın arka sokaklarında, etrafı. mızı mahalle çocukları almıştı. Fes- lerle gezen kafilemizi ala ala heylerle takip ettilerdi. Biz de ilk iş olarak bir Şapkacı dükkânına kapağı atmıştık. Fes inkılâbı esnasında da yine ayni dayı bey: N — Değişikliği kafaların içinde ya- pabilmeli marifet... Şapka giyilmiş, Zavahirdir! - diyordu. Sonra, uzun zaman, kaskelinin Serpuşunu arkaya müteveccih giydi... Derken, «inadiye» denilen bu tarzdan Sessizce vazgeçti. Şimdi, mazruf da zarfa uymuş, ka- fanm dışı gibi içi de değişmiş demek... Öyle ya: Akıl da mayi gibidir; ni. şin kabina uymasın?... Bu Cümhuriyet bayramındaki en €sasu İntibalarından biri işte bu oldu: En muhafazakâr bildiğim dayı be. Yin bile, bu hareketi, bu düşüncesi, bu temessülü... İhtiyarları mahcup etmek incelik değildir. Hiçbir telmihte bulunmayıp bir bahse geçtim. (Vâ-Nü) ————— Avrupada tahsil âlâ amma, işitiyo-) Eminönünde İstimlâk sahası haricinde kiralar yükseldi Eminönü meydanının açılması mü. naşebetile Balık pazarı ve Eminönü civarının piyasa vaziyeti değişmiştir. İstimlâk sahasındaki dükkân ve ma- gaza sahiplerinden birçoğu, istimlâk sahası haricinde fakat mümkün mer. tebe yeni meydana nazır olan yer- lerdeki mağaza ve dükkânları Kirala- mışlardır. Bu itibarla bu mağaza ve dükkânların kira bedelleri çok art- malştır. Tahmis ve civarındaki dükkânların müstecirleri de yeni kira bedellerine göre mullarının satış fiyatlarını ar- tarmışlardır. Balık pazarı piyasası henüz tama- mile teessüs edememiştir. Belediye bu piyasayı yeniden tanzim etmek ihtiyacımı göz önüne Almıştır. Bu maksatla şimdiden tetkikata başla. nılmıştır. Umumi meclis Yarın ilk toplantısını yapıyor Yeni belediye intihabı neticesinde teşekkül eden Yeni umumi vilâyet meclisi salı günü birinci içtima sene- sinin ilk toplantısını yapacaktır. O günkü toplantıda vali ve belediye rei- si B. Muhiddin Üstündağ meclisi aç- tıktan sonra riyaset divanı ve daimi encümen azaları seçimi yapılacak bunu müteakip ihtisas encümenleri seçilecektir, Meclisin toplantısı münasebetile azaya intihap mazbataları gönderil. miş ve kendilerine ilk celsenin ruzna- namesi bildirilmiştir. 3 otomobil kazası Dört kişi AET bir oto- mobil hasara uğradı 'Tüccardan B. Kemalin idaresin- deki hususi otomobil Şişliden Pan- galtıya gelirken Pangallıda tevakkuf mahallinde duran 57 numaralı Şiş- li - Beyamd İramvayına çarpmış, otomobilin ön kısmı hasara uğradığı gibi B. Kemal yüzünden, otomobil- de bulunan B. Kemalin kardeşi B. Fahreddin bacağından yaralanmış” lardır. . Yaralılar tedavi altına Zabıta, icab eden kanuni takibatı ya pıyor. Şoför. Ahmedin idaresindeki tak- si, Fındıkıda Mebusan caddsinde Mevlüd isminde hiğine sararak yü- ralamıştar. Şoför (o Mustafanın ei otomobil Valide çeşmesindan Maçka. ya çıkarken sekiz yaşlarında İlhami isminde bir çocuğa çarparak muh- telif yerlerinden yaralanmasına ge- beb olmuştur. İmami Çocuk hâstanesine yatını- mış, şoför yakalanmıştır. AKŞAM Haklı şikâyetler Mesleklerinin itibarını Her hangi bir fırsatın zuhuru, ih- tikâr hevesinin nasıl pusuda bekle- diğini gösteriyar. 20 Birinci teşrin gecesi, halk oto- mobillere rağbet edince, boş taksiler- den bazıları, bayrakları inik olarak rae başladılar. Ehali durdu- i— egri almaz mısınız? — Müşterim var. — Canım, bırakınız bu ağızları. Şimdi boşalttığının gördüm... Müşte- riniz falan yok.. Ben uzak yerlere gideceğim... Dört beş lira tutar zaten... — Saatin yazdığından üç Ira fazla verirseniz... Hele bu gibiler, Karaköyde Kadı- köy iskelesi yanında biriktikçe biri- kiyorlardı. Vapura getirdikleri müş- terilerini oboşaltlıktan sonra, siraya disiliyorlardı. Hepsinin de bayrakları inik. Çoğunun suratı bir karş. Gün bugün Bilhassa içlerinden birini gikretmek- cidden değer... Şoförünün istediği altı liraya ki, (sonradan baş- ka bir taksiyle bu mesafeyi 420 ku- Tuşa katettik) razı oldük. Tâm bini- yorduk; aralarında «deli misin? Da- ha fazla istiyelimi. diye (o konuşup piyasayı yeniden fırlattılar. Yeniden pazarlık!... Vaziyetin aynile böyle olduğuna dair muhtelif şahidierim de vardır. Büyük bir ekseriyeti nizamlara ris- yetkâr ve cidden hazik olan İstanbul şoförlerinin mesleki itibarlarını ren- cilde eden ve ilk fırsat zuhurunda bir iki lira gibi ehemmiyetsiz bir fark işin böyle hareketlere girişenleri sey- rü sefere şikâyet etmeği bir hemşe- rilik vazifesi telâkki ederim. (İsim ve adresim matbaada mah- tuzdur). Kimsesiz çocukları kurtarma yurdu Dün beşinci yıldönümü merasimle kutlandı Bundan beş sene evvel 30 birinciteş- rin gecesi tesis edilen Galatadaki kim- sesiz çocukları kurtarma yurdu dün kuruluşunun yıldönümünü kutlamış- tar. Bu münasebetle yurd idaresi, kur- tarıp hayata attığı yavrularla bir ara- da dün bir aile günü yaşamıştır. Beş sene evvel kurulan müesseso- nin bugünkü kadrosu seksendir, So- kaklarda, köşe başlarında kimsesiz olarak yatıp kalkan yavruların topla- narak barındırıldığı bu müessese, iki senedir mezun vermektedir, Her biri birer sanat sahibi olarak yurdu ik- mal eden çocukların iki senelik ye- künu 37 dir, Bu yekünün 23 ü geçen sene, on dördü de bu seneye aiddir. Bu sene mezun olanlar Nihad, Ali, Vahdet, Rüştü, Muammer, Mehmed, Refik, Sebati, Muammer, Kâzım, Ce. mil, İsmail, Seyfi ve Nihaddır. Yurd müdürü, dün iki sene mezun» larını toplıyarak bir arada bir öğle yemeği yemek suretile onların hatır- larıni bir defa daha tatyib etmiştir, Sarhoşlukla damarını kesti Kumkapıda oturan Kirkor, evvel- ki gece fazla rakı içerek elini pencere camına vurmuş, bilek damarı kesil- diği cihetle polis tarafından tedavi al- tana aldırılmıştır. i Bebek - Beşiktaş Yolun genişi otil- mesi için plânlar hazırlandı Bebekle İstinye arasındaki yolun inşasından sonra Nafia Vekâletinin Bebek - Beşiktaş yolunun genişletil- mesine karar verdiğini yazmıştık. Şehircilik mütehassısı B. Prostun idaresi altında imar müdürlüğü bu yeni yolun istikametine ait profil ve plânlar yakında kati şeklini ala- caktır. Plânlar hazırlandıktan sonra Nafia Vekâletine gönderilecektir. Yeni yol için inşaat tahsisatı ayrı- Jacaktır. Ancak bu yol üzerinde İs- timlâk edilecek bazı binalar vardır. Bu binaların istimlâk işlerine başla mak için kıymetlerinin tesbit edilme. si lâzım gelmektedir. Plân ve profil. ler Nafin Vekâleti tarafından tasdik edildikten sonra bu yol üzerindeki istimlâk muamelesine başlanacaktır. Beşiktaş - Bebek yolu açılmadan evvel Beşiktaşta Barbaros türbesinin civarı tanzim edilecektir. Bu iş için de belediye bütçesinden tahsisat ay- rılacaktır. Kavun ihracı Bu sene Almanyaya 25 vagon kavun gönderildi Almanyaya kavun sevkıyatı devam etmektedir. Tatsız ve küçük olan bu kavunlar Alman piyasalarında çok rağbet gördüğü için geçen senenin birkaç vagonuna mukabil bu mevsim Şimdiye kadar yapılan ihracat 25 va- gonu bulmuştur. Mevsim geçmekte olduğundan ya- kında kavun ihracatı da sona erecek- tir. İhracatçılar gelecek seneden iti- baren Alman - piyasalarını tatlı ka- vunlara da alıştırmak için teşebbü- sata girişmeğe karar vermişlerdir. Almanlar geçen seneye kadar bizden kavun almadıkları ve o zaman kom- şu memleketlerinden ithal ettikleri kavunlar da tatsız olduğu için bu cins kavunlara alışmışlardır, Alman piyasalarında perâkende 'Türk kavunu fantazi meyva kabilin- den pahalı satılıyor. Evvelce sevkedi- len büyük kavunları satmak güç ol- duğu için bunların dilimlere aynıl- mük suretile parçalanarak müşteri- ye arzedilmesine zaruret hasıl olu- yordu. Almanlar bu mahzuru Önle- mek maksadile küçük boyda kavun istemişler, bu kavunları daha çok mübayaa etmişlerdir. Gelecek sene Almanyaya kavun ihracatının © çöğalâcağı muhakkak görülmektedir. Usküdarda tramvay bir ibtiyarı yaraladı Vatman Fethinin idaresindeki tram- vay, Doğancılardan Üsküdara iner- ken altmış beş yaşlarında Mürteza is- minde birine çarparak yere düşür- müş, başından yaralanmasına sebep olmuştur, ve plânlarını hazırlamıştır. Bu profil | Sahife 2 İSTANBUL HAYATI Geçit resmini seyrederken... Davullar gümbürdedi, müzikalar çınladı. Yalın kılıçalrın şimşek pa- rıltıları ufuklara yayıldı. Şahlanan baygirlerin nal şakırtıları koca mey- dam çınlatarak dalga dalga etrafı kapladı. On beş yıl evvel bugün yurdun dört bucağında top sesleri Cümhu- riyeti müjdelerken yeni doğmuş olan Türk yavruları. şimdi tunçtan birer kale halinde geçid resmi yapı- yorlar. Gözlerinin masum parıltılarında, göğüslerinin yüksek imanı okunuyor. Başları dik; mağrur bakışları, omuz- larındaki tüfeklerin süngülerinden İ daha keskin. Sert adımların munta- zam ahengi (üyleri ürpertiyor. Ya- göze çarpıyor. Çelik kütellerin her kımıldanışında Taksim meydanı al- kış şakırtılarile çınlıyor. Muntazam adımlarla geçen mektebli kızların çehrelerinde, peçe ile, kafesle istihza eden bir ciddiyet, Büyük Atanın mucizesi olan yeni Türk cihanının ik anne namzedlerine yaraşır bir gurur okunuyor. En Büyüğümüzün bağışladığı en büyük bayramın neşesi bütün gönül leri çoşturuyor... Bir aralık yanımda duran ihtiyar bir nine buruşuk yanaklarından yu- yarlanan gözyaşlarını silerek miri dandı: — Binlerce şükür olsun, bügünleri de gördüm. Varolsun, bize bu bay- ramı bağışlıyan biricik gözbebeğimiz. «Varolsun.» sadaları bir an için de bütün meydanı kapladı. Neşe içinde büyük bayramının kutladık. Tabiat te bu sevineimize iştirak etti Yağmur fırtınaları, s0- ğuk dalgaları birdenbire kesildi. Lâ- tif bir bahar güneşi tatlı tebessümi- le neşemizi arttırdı, Gece, şehrin dört bucağından elektrik parıltılar fışkırırken gök kubbe de bütün ih- tişamile bizi seyretti, Cemal Refik 1..2100000100080EAEENEA ARAMA ENA AEAEEAANAAN Almanya iri tavuk istiyor Almanya kesilmiş tavuk istemek. tedir. Bu memlekete tavuk ihracata artmıştır. Fakat Almanlar iri tavuk. ları tercih etmektedirler. Hatta büyük Alman firmaları iri tavuklar yetiştirilmesine mahsus yu- murta vermeyi ve bu yumurtalardan hasıl olacak tavukların Almanyaya ihracını teklif etmişlerdir. Alâkadarlar bilhassa Bartın hava- Tisi tavuklarının komşu ziraatçı mem- leketlerde bile eşi bulunmadığını id- dia etmekte, ancak bütün memleket. te ayni irilikte tavuk yetiştirilmesine çalişilması lüzumuna işaret eylemek. tedirler. Giresunda hastahane ve modern okul Giresun (Akşam) — Bir kaç ay evvel temelatma merasimlerini bil- dirdiğimiz modem ilk okulun ve hastanesinin inşaatı süratle — İlerle. mektedir. Hastanenin yalnız beton- arme inşaatı bilmiş yakında ahşab kısmına başlanacaktır. Modem okulun İse inşaatı ielerle. mekte, gittikçe çok güzel bir şekil aimaktadır. Bilhassa okul Karadeni- zin en güzel okulu olacaktır. Teçhi- zat İtibarile de çok mükemmel ola- caktır. — Turizm bürosu her otele Mektup gönderiyor bay Amca... ikili Bay Amca Oteldel.. | ». 4Otelin hususiyetleri psi s. Nasıl bir fevkalâdeliği yardır?... I s. «Konforlu mudur, değil mi âlr?... diye soruyorl... Bu vesile ile olellerimizin kaçta kacı konforlu ol- B. A, — Yüzde yüzünün konforlu olduğuna şüphe etmet... — Acaba?. B.A.— Tabii Hangi otel sahibi Se de eteği

Bu sayıdan diğer sayfalar: