12 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

12 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ki AKŞAM Sahife 9 Yü iksek tahsil sençliği, cenaze Atatürkün ağzından ÇANAKKALE Büyük kumandan kaçan askeri, nasıl süngü taktırıp düşman üzerine saldırtmıştı ? merasimine nasıl iştirak edecek Talebeler en Büyük Türke ve Cümhuriyete bağlılıklarını göstermek için bazı temennilerde bulundular Yüksek tahsil gençliği, Büyük Ön- derimize ve kendisine vedia olarak bıraktığı cümhuriyete ebedi bağlılı- ğını göstermek için en büyük Tür kün cenaze merasimine en geniş bir mikyasta iştirake hazırlanmaktadır. Üniversite talebesi, yüksek tahsil gençliğinin cenâze merasimine sü- reti iştirakini kararlaştırmak üzere aralarında bir kaç heyet kurmuşlar ve üniversite rektörüne şu dört te- merinide bulunmuşlardır: 1 — İstanbul üniversitesi adının Atatürk üniversitesi adına tahvili, 2 — Üniversite meydanında, Atatür- Kün büyük heykelinin dikilmesi. 3 — Atatürkün cenaze merasimine iştirak için üniversite gençliğinden 5,000 kişilik bir kafilenin Ankaraya gitmesinin temini. Bu hususta Nafia Vekilinden üniversite gençliğini An- | karaya götürmek için hususi bir İren tahsis etmesi rica edilecektir. 4 — Milli matem programı yapılırken halkın Atatürkü ziyaret için ayrıla- cak günlerden birinin üniversite gençlerine tahsis edilmesi ve Büyük Şefin manevi huzurunda ant içilme- si, Atatürkün cenaze törenine İşti- rak edecek üniversite gençlerinin gö- ğüslerinde birer Atatürk rozetinin bulunması, Rektör B. Cemil, talebenin bu is- tirham ve temennilerini hükümete arzedeceğini söylemiş ve; «— Büyük Kurtarırnın Ankarada yapılacak muazzam o cenâze merasi- mine hep birden iştirak etmek husu- sundaki arzunuzu memnuniyetle karşılıyorum. Şimdilik 500 kişilik bir heyetin cenaze merasimine iştirak etmek Üzere Ankaraya gitmesi için vadediyorum. Daha fazlası için dü- şüneceğim. Üniversite meydanına bir heykel dikilmesi işile zaten meşgu- Ingiliz Meclisinde münakaşa devam ediyor Hava Nazırından sonra eski Hariciye Nazırı nutuk söyledi Lohdra 11 (A.A.) — Nazır Kings- ley, Wood, Avam Kamarasında beys- natına devam ederek bütün büyük endüstri merkezinde baraj balon- Yarı teşekkülleri için yeni devşirme ve talim merkezleri ihdas edileceğini söylemiş ve geniş mikyasta inkişaf eden havacılık endüstrisinin tam ran- dımanla çalıştığını ilâve eylemiştir. Hükümet bir standardizasyon siys- seti takip ve geniş mikyasta plânlar tatbik etmektedir. Surfedilen gayret- leri temerküz ettirmek gayesile tip- lerin adedi tedricen azaltılmaktadır. | Kanada endüstrilerinin mümessil. leri halihazırda İngilterede bulün- maktadırlar. Hatip yakında Kanadaya mühim siparişlerde bulunacağını ve Ameri- kaya yapılan siparişlerin gelecek 12 Ay içinde teslim edileceğini ümid et- tiğini söylemiştir. İlk parti gelecek ay teslim edilecektir. Nazir, istihsalât hakkında da mu- Tümat vermiştir. Geçen ay zarlında- Ki istihsalâtta mayıs ayına nazaran yüzde 50 nisbetinde bir fazlalık var- dar. Hatıp gelecek mayısta istihsalâlın Yüzde 150 nisbetinde artacağını ümid etmektedir. Nazır İngiliz silâhlanmasının teda- fül olduğunu kaydetmiş ve bu #ti. barla avcı tayyareleri inşaatma da- ha büyük bir ehemmiyet verildiğini Böylemiştir. Nazır, programın heyeti umumiye. sinin 1941 senesinden evvel bitirile- miyeceğini fakat bu tarihe kadar ha- Almanyada Yahudi meselesi Doktor Göbe'se göre bu | günlerde kanuni yollarla halledilecek Berlin 12 — Propaganda Nazırı Dr. Göbels, ecnebi gazete muhkabirlerini yanına devet ederek, Almanyada Ya- hudi meselesinin bugünlerde kanuni yollarla halledileceğini söylemiş ve demiştir ki; — Alman milleti ile Yahudiler ara- sında derin bir mübayenet vardır. Bu sebeple hükümet, meseleyi hallet- Mek için müdahaleye mecburdur. Hü- 'kümetin, bu meseleyi hallederken mil- Jetin hissiyatına dayanacak ve hiçbir tesire kapılmıyacaktır.» Dr, Göbels, son günlerde Almanya- da Yahudiler aleyhinde vuku bulan bareketlerin organize edilmiş olduğu hakkındaki neşriyatı protesto etmiş ve demiştir ki: «— Bu hâdiseler orgnaize edilmiş KE eğ e re ai va kuvvetlerinin mühim miktarda takviye edileceğini haber vermiş ve | İngilterenin hususi ihtiyaçlarından mülhem olan programı şöyle tarif etmiştir: Anavatanın muhafazası, ticaret yollarının muhafazası, deniz aşırı İn. halinde müttefik memleketler top- raklarının müdafaasına yardım edil mesi. Nazır, netice olarak Raşvekilin si- i künet siyasetine ümlüerini bağladı- ğını söylemiştir. Bundan sonra, söz alan eski Hari- ciye Nazırı Eden beynelmilel vâziyet neticesinde tahaddüs eden tehlikeye karşı koymak için İngilterenin bü. , yük bir gayret sarfetmesi lâzımgeldi. ğini kaydetmiş ve: «İngiliz diploma- sisi muvaffak olmak istiyorse, bu gây- reti sarfelmek (o mecburiyetindedir.» demiştir. Eden silâhları terketme meselesinin halkın refahı meselesine bağlı oldüu- gunu hatırlatmış ve mecburi asker- lik hizmetinin muhasematın bidaye- tinde umumi karışıklığı arttırmaktan başka bir işe yaramıyacağını söyle- miştir. Edene göre her vatandaş, milli mü- dafaa servislerinden birinde çalışmak firsatını bulmalıdır. Hatib, gönüllü €sasına dayanan böyle bir neticenin ancak serbes müttehid ve fakirliğin nasibi ölârak kalmasını ka- bul etmiyen bir İnglterede elde edi- lebileceğini kanaatini izhar etmiştir. Japonya cevap hazırlıyor İngiliz ve Amerika isteklerini kabul etmiyecek Tokyo 11 (AA) — İyi baber alan mahfillerde söylendiğine göre Japon hükümeti Yangise nehrinin seyrise- faine serbesçe açılması hakkında İn- giliz ve Amerikan hükümetleri tara- fından verilmiş olan notaya 15/11/ 1938 den evvel cevab verteektir. Japon hükümeti şimdiki halde bu talebi isaf edememekle beraber ileri- de bu mesele hakkında sui tefehhüm- lere meydan vermemek için elinden geleni yapacaktır. olsaydı, başka mahiyette olur ve ne- tice başka olurdu. Hükümet bu mese- leyi kanuni yollarla halledecektir.» Vaşington. 12 — Burada Alman 58- farethanesi önünde şiddetli nümayiş- ,Jer yapılmıştır. Polis müfrezeleri nü- mayişçilerin sefarelhnaye yaklaşma» , giliz topraklarının müdafaası ve harp ; | Jüm, Güzel sanatlar akademisine ya pılan müracaat üzerine beş maket vücüde getirilmiştir. Bunlardan biri seçilerek meydana dikilecektir. Hey- kel, Atanın, cümhuriyeti Türk geriç- liğine emanetini canlandıracak tarz- da yapılacak ve 100 - 150 bin Jira | arasında bir para sarfedilecektir. Bu iş, şimdi bir gün meselesi haline gel- miştir, Rozet meselesine gelince, bu- nu yapmak ve yaptırmak biraz güç- tür, Fakat mademki Darphane İle ko- nuşulmuş, ve bu temin edilmiştir. Me- | sele kalmamıştır.» İ Rektörün bu sözleri talebe tarafın- dan derin bir memnuniyetle alkışlan- muştar. Bu sabah Üniversite konferans sa- lonunda bir toplantı yapılmıştır, Bu toplantıda Üniversite ( profesörleri, Atatürkün hayalı ve eserleri hakkın- da konferanslar vermişlerdir. Reisicümhurun teessür ve teşekkürü Ankara Vl (A.A) — Taziyet tek graflarına ve intihab münasebetile temennileri ihtiva eden telgraflara karşı Reisieümhur İnönü kendi tees- ' sür ve teşekkürlerini bildirmeğe Ana- dolu ajansını tavsit buyurmuşlardır. Meclis dün Ismet inönünü ittifakla Gümhurreisi seçti (Baş tarafı 1 inci sahifede) Reisicümhür saat birde Çankaya. daki köşklerine avdet etmek üzere | Büyük Millet Meclisinden ayrılırken Meclis önünde ve geçecekleri yollar | üzerinde birikmiş olan halk ve genç- ler tarafından selâmlanmışlardır. | Reisicümhur İsmet İnönü bugünkü | merasim esnasında fraklarınn sağ tarafına İstiklâl ve sol tarafına da, Sakarya harbini müteakip Büyük Millet Meclisinin kendisine vermiş ol duğu kılıçlı altın imtiyaz madalya- sını talik etmiş bulunuyorlardı. Reisicümhuru tebrik Ankara 11 (A.A.) — Reisicümhur ismet İnönü bügün saat 15 de Büyük Millet Meclisindeki merasim salo- nunda mebusların, askeri ve sivil erkânın ve kordiplomatiğin tebrikle- rini kabul buyurmuşlardır. İsmet İnö- nü kendisine arzı tebrikâtla bulunan büyük ve orta elçilerle ayrı ayrı gö- rüşmüşler ve iltifatta bulunmuşlar- dır, Relsicümhur resmi kabul için Mec- lise teşriflarinde olduğu gibi avdetle- «rinde de askeri merasim ile karşılan- mış ve uğurlanmıştır. Sıhhiye Vekili Ar Ankaraya avdet etti Şehrimizde bulunan Sıhhiye Vekili doktor Hulüsi Alataş dün Ankaraya avdet etmiştir. Mısır ve İngiliz sefirleri Şehrimizde bulunan Mısır ve İngi- Wz sefirleri dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmllrdir.... Amerikada garip bir anket Cevap verenlerin yüzde 92 si Hitlerin Avrupa toprağında gözü olmadığına inanmıyor New - York ll (AA) — Efkân umumiye enstitüsü bütün Amerika- ya şamil olan bir referendum tertib ederek şu suali sormuştur. «Hitler, bundan sonra hiç bir Av. rupa toprağında gözü olmadığımı 8öy- Jüyor. Bu sözlere İnanır mısınız? Ge- Jen cevapların yüzda 84 evet, yüzde 93 si hayırdır.» ; Büyük kumandan, Atatürk Çanak- kale muharebeleri hatıralarını B. Ruşen Eşrefe bizzat nakletmişti. 14 nisanda düşmanın Arıbumuna ilk asker ihracını ve herkesin ümitle. ri kırıldığı, askerin yer yer panikler gösterdiği bir anda yalnız Atatürkün aşıladığı irade ile düşmanın nasıl def'i ve tardedildiğini Ulu kahrama- nın ağzından dinleyiniz: — İşte o günlerden birinde iki ni- san sabahı idi ki Arburnunda bir hâdise cereyan etmekte olduğu, işi- tilen gemi toplarının sesinden anla- şılmıştı, Bütün fwka kıtaatının harekete hazırlık derecesi tezyid edildi. Bir taraftan Maydos mıntakası kuman- danlığından malâmata İntizar et- mekle idim. Diğer taraftan da ya kol- i ordunun veya ordunun emrine... Yal. niz fırkanın süvari bölüğüne - istih- sali malümat için - Kocaçimen İsti- kametine hareket etmesi emrini ver- dim, 5 Bu sirada idi ki üçüncü kolordu kumandanı Esad paşa hâzretlerile Geliboludan telefonlâ görüşülmüş- tür. Müşarünileyh de henüz cereyanı ahval hakkında vazıh malümat edi- hememiş olduğunu bildirmiştir, Öğ- leden evvel saat altı buçukta idi. Ha- lil Sami beyden vürud eden bir rapor- la düşmanın Arıburnu sırtlarına çık- tığı anlaşılıyor ve buna karşı benden bir taburun mezkür düşmana karşı sevki isteniyordu. Gerek bu rapordan, gerek Malte- pede Icra ettiğim hususi tarassudat neticesinde bende hasıl olan kanaatı ! katiye, ötedenberi imali fikir ettiğim gibi, düşmanın Kabaktepe civarında mühim kuvvetle karaya çıkmaya te- şebbüsü, demek ki, vuku buluyordu. Binaenaleyh, bu işin içinden bir ta- | burla çıkmak mümkün olamayacağı- nı, herhalde evvelce tahmin ettiğim gibi bütün fırkamla düşmana inzica- bın gayri kabil olduğunu takdir edi- yordum, Artık hiçbir şeye intizar et- miyerek, karargâhımın bulunduğu Bigalıköyünde ikamet eden birinci piyade alayı ile cebel bataryasının derhal harekete geçmek üzere âmade bulundurulmalarını, Kkumandanları- nın da emir almak üzere yanıma gelmelerini bildirdim. Bundan sonra kıtalarını yürüyüşe müheyya olarak içtima ettirmiş bu- Tanduran 57 nci alay - meşhur bir âlaydır bu, çünkü hepsi şehid olmuş- - kumandanları ve sertabip ve bir yaverimle bir emir zabitim bera ber olduğu halde içtima mahalline gittim. Basit bir tertiple Bigah dere- si boyunca giden yol üzerinde alayı bizzat yürüyüşe geçirerek Kocaçimen tepesine tevcih ettim. Yolda giderken kumandanlara. ol- sun, sertabibe olsun şifahi izahatı İâzıme veriyordüm. Tekip* ettiğimiz dereden bizi Kocaçimene isal edecek muayyen bir yol olmadıktan başka Koca çimene varmak için atlamağa mecbur olduğumuz saha da pek ziya- de fundalık, sabülmürur, kayalıklı de. relerle mali idi. Bir yol bulup kıtayı sevke delâlet etmesi için topçu tabu- ru kumandanını tavzif ettim, — Zatıâliniz ne ile gidiyorsunuz efendim? — Ben? Atla, Bu kumandanlar da atlarının üzerinde tabii. Biz hepi- miz kıtanın başında gidiyoruz. Onlar yaya gidiyorlar. Bu zat kayboldu. Ondan sonra bâ- tarya kumandanını memur ettim, 'Bu da başını alıp Kocaçimen tepesi- ne kadar gitmiş, delâletinden istifade edilemedi., Bizzat yol bulmak ve müfrezeyi oradan sevk etmek suretile Kocaçi- men İepesine muvasalat edildi. Şimdi Kocaçimen tepesini tasavvur buyu- run. Kocaçimen şibhi cezirenin en yüksek tepesidir. Fakat Arıburnu noktası zaviyesi meyyite içinde kaldı- ya çıkmış piyadesinin henüz oradan uzak olduğunu anladım. Efrat o müş- kül araziyi bilâtevakkuf katetmek yüzünden yorülmuş ve yürüyüş um- ku pek ziyade derinleşmişti. Alay ve batarya kumandanına efradı tama- men toplayıp küçük bir istirahat vermelerini söyledim. Denizden imes- tur olarak onar dakika kadar tevak- kuf edecekler, sonra beni takip ede- ceklerdi, Ben de, arada bir Aptal ge çidi vardır, 9 Aptal geçidinden Conk bayırma gidecektim. Yanımda yaverim, emir zâbitim v8 sertabip ile oralarda tekrar bulduğu- muz fırka cebel topçu taburu kuman- danı olduğu halde evvelâ atlı olarak yürümeğe teşebbüs ettik, fakat arazi müsait değildi, Hayvanları bıraktık, yaya olarak Conk bayırma vardık Şimdi burada tesadüf . ettiğimiz sahne en enteresan bir sahnedir. Ve yakanın en mühim ani bence budur. Bu esnada: Conk bayırının cenü- bündaki 281 'rakımlı tepeden sahilin farassut ve teminine memuren Ora- larda bulunan bir müfreze efradının Conk bayırına doğru koşmakta, ka- makta olduğunu gördüm. Size tu muhavereyi aynen okuyacağım! Biz- zat bu efradın önüne çıkarak: — Niçin Kaçıyorsunuz? dedim. / — Efendim düşman! dediler, — Nerede? — İşte, diye 201 tepeyi gösterdiler, Filhakika düşmanın bir avcı hat 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve ke- mali serbesti ile ileriye doğru yür- yordu. Şimdi vaziyeti düşünün: B'n kuvvetlerimi bırakmışım, efrat on ÖĞ: - kika istirahat etsin diye... Düşmen da bu tepeye gelmiş... Demek ki düşman bana benim 2*- kerlerimden daha yakın! Ve düşmca, benim bulunduğum yere gelse kuv- vetlerim pek fena bir vaziyete duç” olacaktı. O zaman artık bunu bilm yorum, bir muhakemei mantıkiy midir, yoksa sevki tabii ile midir, bi miyorum, Kaçan efrada: -—— Düşmandan kaçılmaz, dedim. — Cephariemiz kalmadı, dediler — Cephaneniz yoksa süngünü” var, dedim. Ve bağırarak bunları; süngü taktırdım. Yere yatırdım. A; ni zamanda Conk bayırına doğru ile:- lemekte olan piyade alayı ile cebe. bataryasının yetişebilen o efradının «Marş marş» la benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir zabitini geriye saldırdım. Bu efra* süngü takıp yere yatınca düşman €!- radı da yere yattı, Kazandığımız £.. bu andır.» yo .. İkinci Reisicümhur 5 i İsmet İnönü (Baş tarafı 1 nel sahifede) inanle. bağlı olarak yürüttü. Atatür ten sonra İsmet İnönü, bu milleti ikinci talihidir. Vatanı kurtaran, devleti yapa”, Cümhuriyeti kuran Büyük Şefin y: nında İsmet İnönü yeni devletin er kuvvetli nazımı, inkılâbın yüzde yüz tatbikatcısı Kemalist rejimin en duj- gulu fikir yapıcısı olmuştur. Türk milleti, telâfi edilmez büyük kayıbı karşısında kan ağlarken, İsmet İnönü ona şifa dolu bir teselli kay- nağı oldu. Yeni Reisilcümhur, dün, Milet Meclisindeki ilk nutkunda Türk milletine istikbale ümidle, imanla, cesaretle bakmak örneğini verdi. Hâ- lâ gözlerinin yaşını silen bütün mem- leket, Atatürk Türkiyesinin ayni kud- retle terakki yolunda yürüyeceğine, İsmet İnönünün bülün milletce seyi- Jen, hürmet edilen topleyıcı ve yapıcı şahsiyetinde sarsılmaz inancı buldu. Muhterem Relsicümhura bütün ömründe olduğu gibi, vatan ve millet rakımlı Necmeddin Sadak yolunda büyük muvaffakiyetler di. leriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: