5 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

5 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Mari 1939 Sahife $ AKŞAMDAN AKŞAMA Modern kadın Bayan Neriman Hikmet, Vakıt gazetesi namına bir anket yapıyor. Bana da şu suali sordu: — Kugünkü cemiyete göre modern kadın nasil ölmeli? Mümkün mertebe sespri yapmak tan kaçınarak samimiyetle cevap ve receğim: # İki cereyan var, Biri «Kadın evde otursun!» diyor, Öbürü «Evin dışm- daki vazifeleri deruhte etsin.» Bizim eski ve yeni vaziyetlerimiz malüm. Umumiyetle diinyanmki bi. zim yeni şeklimize meyyal, Fakat Almanyadan, bir kaç yıl evvel «Ka- dınlar, eve'» sesi yükseldi. Sonradan öğrendik ki, tatbik edilmemiş, Zira fazla silâhlanma sebebile çok işler açılmış; kadımm da fabrikalarda ça- lışması Bizim gelmiş. Bizim de yapılacak işimiz öyle çok ki, kadının ev dışı mesaisinden müs- tağni kalamayız. Kadın elbette ne sillerce umumü hayat içinde hallu- hamur olmak mecburiyetindedir: Bil gice ve tecriibece yükselecek; o buna mukabil fstri inceliğini umumi haya- ta karıştıracak, Fakat belki de kağınm - iş hayatı müvacehesinde - biraz da ihtiyat or- dusu gibi kalması lâzımdır: Hazır lanmış olarak... İmdada, çalışmağa çağrılınca dalma ehliyetli. Çağrı madığı takdirde ise, - tabintın ken- dine ayırdığı aile nâzımı, nesil yetiş- tirici vazifesini gördükten manda - bir de inceletici Tol oynıyacaklır: Güzel sanatlarda, yuvanın güzelleş- mesinde... Zira heyhat ki, kadın da erkek gibi münhasıran kendini 80- kâk işine verdi mi, ev katiyen mat- lüp zerafetini arzedemiyor; cemiyet bü noktada yaya kalıyor... Kadınlar. | dan büyük bir kısmının bu pek mü- him rolü büsbütün bırakmayıp öte- kilere model teşkil etmeleri iyi olacak sanıyorum. 2 “ Modern kadın gerçi sinema artis- ! tinin ve moda mecmuasının esiri imiş gibi görünüyor. Fakat akıllı, modern kadın bu cereyanın da için- den kurtulmak yolunu İülmuştur; Kendi hususiyetlerini anlıyor, onla- rın içindeki güzel tarafları tebarüz ettiriyor. Saçlarının şekli falanca ar- tiste benziyorsu ve © artist o tip sa- çın ancak o şekilde yapılması zaru- retini keşfetmişse, bundan İstifade et- ' mek elbette doğrudur. Fakat bütün | hüviyetini o artistinkine benzetmek ıştır! İşte akilli modem kadın nu “tefrik ediyor Çıkan modaların da kendine ya- | kışanmı bulabilen modern kadın! lesin sen?... çim & İşittim ki, Pariste yeni bir manevi moda zuhur etmiş. Eskiden erkekler kadınları fevkalâde şimaritıkları hak de şimdi aksineymiş, Eski moda Üze- Te «O şuram ağrıyor, of buram ağrı Yor!» diye akşam üstü surat asan ka- dmlar hiç revaçta değilmiş. Bilâkis Beşeli olmak, koğasını oyalamak rağ- Böyleleri daha çok sevildiği modem kadının en milim ast, vi Ağırlık değil ferahlık vermek imiş!.... Ben de bunu pek doğru buluyorum. Asnımızda kadınların en büyük ke Şifleri erkeğin bu zaafını anlamaktır; şimartılmak İster. Onlar ler, çocuk gibi Noksan tartılı ekmekler , Belediye müfettişlerinin Eminönün- Fümiş, teftiş edilen fırınlarda 350 par. . Şa ekmeğin noksan tartılı olduğu gö- Tülmüş ve bunlar derhal müsadere &dilerek Darüilacezeye gönderilmiştir. Noksan tartılı ekmek çıkaran fırıney lar da derhal tecziye edilmişlerdir. Limanda bir kaza el koyan zabıta, üç yaralı aminn... — SPARMİDE yal Kantarcılarda geceki cinayet Dört kavgacı biribirini bıçakla yaraladılar malümatı aldık: © civarda oturan Durmuş adında birinin akrabasından bir gencin kaçak olduğunu komşula- rından, Celâl Ali ve Mahmud adların- da üç kişi ihbar eğerek yakalatınış- lardır, Bundan fena halde hiddetlenen Durmuş dün gece Kantarcilar cadde- sinden geçerken Ali, Celâl, ve Mah- muda tesadüf etmiş ve onlarla kav- gaya tutuşmuştur. Kavgada Durmuş bıçağını çekerek bunların üzerlerine atılmış ve üçünü de muhislif yerle- rinden tehlikeli surette yaralamıştır. Bunlardan Celâl de can acıslle bı- çağını çekip Durmuşu karnından teh- Tikeli surette yaralamıştır. Bu suret- le dört kavgacı da ağır yaralı olarak ! yere serilmişlerdir. ! Vakayi haber alan polisler yetiş- | mişler, yaralı kavgacıların hepside hastaneye kaldırılmışlardır. £ Vaka müddelumumiliğe bildirilmiş, müd- delumumi muavini B. Necati tahki. kata el koymuştur. Belediye muhasebesinde çalışma saatleri Belediye muhasebesine aid işlerin ıslahı. tahsilât İşlerinin ikmali ve ni. hayet bütün Belediye varidat mem. balarının intizamla işlemesi gibi mak-| sadlarla bir müddettenberi saat 19,5 a kadar çalışan muhasebe memurları- nın bir kaç güne kadar eskisi gibi sa- at 17 de tatil etmeleri kararlaştırıl- mıştır. Yumurta ihracatı fazlalaştı Yumurta ihracatı son zamanlarda fazlalaştığından piyasa ,canlanmıştır. Yumurta piyasasında * önümüzdeki haftalar biraz daha inkişaf beklermek- tedir, Şimdilik piyasaya fazla mal gel memekle beraber yakında sevkiyat artacaktır, 'Hariçten fazla talep olması yüzün- den yumurta stoku azalmış, fiatler sağlam bir vaziyete girmiş ve dahil piyasa kısmen yükselmiştir. Peraken. | de fiailerde yumurta başına 10 para kadar yükselme vardır. Dış alıcıların başında Yunanistan ve İtalya gelmektedir. Dörtyol portakalcıları gittiler İhraç kooperatifinin lağvi için hükümete müracaat edecekler Dörtyoldan şehrimize gelen porta- kal müstahsillerinden mürekkeb he- yet piyasada yaptıkları temaslar 60- munda, ihracat olmaması dolayısile ellerinde kalan portakalları İstanbul ye civarında satabileceklerini kesti- rerek Dörtyola dönmüşlerdir. Portakalcılar gelecek sene aynı va- ziyetin meydana gelmemesi için por- #akal ihraç kooperatifinin lâğvile ih- zacatı doğrudan doğruya kendilerinin yapabilmeleri için kolaylıklar göste- rilmesi hususunda hükümete müra- Soğuk ve fırtına dün de devam etti İki gündenberi hava çok soğtumuş- tur, Evvelki gün başlıyan şiddetli s0- ğuk dünde bütün gün devam etmiş, akşama doğru sulu kara çevirmiştir. Dün de rüzgâr vakıt vakıt fırtına halinde esmiştir. Karadenizde iki gün- denberi fırtına devam etmekte, Boğaz Haklı şikâyetler Çengelköy ekmekleri Çengelköyde bir okuyucumuz yazıyor: Yali B. Lütfi Kırdarın, ekmek- lerin nevi ve cinsini tslah için ted- kikat yapmakta bulunduğunu gar zelelerde okuyuruz. İstanbulda satılan ekmeklerin cinsini ve ka- Htesini beğenmiyerek düzeltmek istiyen muhlerem valimiz, acaba Çengleköy, Vaniköy ve Kandilli halkının yediği ekmekleri görse acaba ne diyecek? Çengelköyünde pişirilerek bu köy ile fırını mevcud olmıyan Va- niköyde ve Kandilide tablakârlar farajından sallan ekmekler, İs- tanbul birinci nevi ekmeklerine katiyen. benzemiyor; renk, çeşni ve kalite itibarile ikinci nevi ek- mek ayarındadırlar. Şimdiye ka- dar bu ekmekler yüzünden birçok defalar şikâyette bulunduk. Fakat aldıran olmadı. Muhterem ve çalışkan valimiz- den Çengelköy ve civarında safı- lan ekmek meselesini esaslı ve siki bir surette tahkik ettirmesini ve bize de diğer İstanbul halkının yediği ekmekler nefaset ve kali- İesinde ekmek temin edecek ted- birler almasını dileriz, Dolmabahçe stadı Belediyeler bankasından alınacak paranın bir kısmı buraya sarfedilecek İstanbulun imarına başlandığı şu sırada Vali ve Belediye Reisi B. Lütfi Kırdar, şehrin ihtiyaçları arasında hem müstacel ve mühim olanları der- hal tahakkuk ettirmek, aynı zaman- da şehre gelir temin edecek işleri biran evvel başarmak fikrindedir. Stadyom, İstanbul için daimi bir ge- Mir kaynağı olduğundan B. Lütfi Kır. dar, Dolmabahçe stadyomu inşasına biran evvel başlamak arzusundadır, Stadyomun yapilacağı Dolmabah- çedeki Establiâmire binasının Bele diyeye terki hakkındaki Heyeti Veki- Je kararının bugünlerde tebliğine in- tizar edilmektedir. Karar gelir gel mez bina derhal maliyeden Belediye- ye devir ve teslim edilecektir, Belediyeler bankasından istikraz edilecek beş milyon liralık tahsisatın hir kısmı Dolmabahçe stadının inşa- sına sarfedilecektir. Vali, Dolmabahçede en modem bir stad inşa etmek istediğinden bey- nelmilel bir müsabaka açmağa karar vermiştir. Bu müsabakaya Türk mi- marları da iştirak etmek istediklerini mimarlar birliği vasıtasile Belediye- ye bildirmişlerdir... B. Prost plânına göre Dolmabahçe stadyomu, Estabilâmire binasının bü- lunduğu sahadan başka Dolmabahçe gazhanesinden bir kısmı üzerinde de inşa edileceğinden Belediye Dolma- bahçe havagazı şirketile de temas tir. Bütün bu işlerin kısa bir zaman- da intaç edilerek stadyom inşasına biran evvel başlanmasının temini dü- şünülmektedir. bil, Pangaltıda şapka mağazası işçile. rinden Emorfla isminde bir kıza çar- parak muhtelif yerlerinden yaralan. masına sebep olmuştur. Polis şoförle. ri yakalamış, yaralılar tedavi altına aldırılmıştır, İSTANBUL HAYATI —————— Bir yangın seyiri Gecenin zifiri karanlığı arasında koca bina, yaral bir ejderi andırıyor. Ateşten gö Denizbankın kadrosu belli değil Açıkta kalanlara tazminat | başlar şaklatan rüzgürn keskin as verilip verilmiyeceği hakkın- be uğulduyor. Etrafa api da bir karar verilmedi | sayar. Makine homurtuları, su şa Denizbankta açıkta kalan memurla. | rutları, , çığlıklar biri. ra dün de tazminat verilmemiştir. Memurlar kendilerine tazminat veya ikramiyenin ne şekilde ve ne vakit verileceğini bilmemektedirler. Deniz. bankın yeni umum müdürü B. Yu- suf Ziya Erzin gazetelere yaptığı be- yanatta açıkta kalan memurların vaziyetine temas ederek; — Kanuni ahkâm dairesinde ne yapmak icab ederse yapılır!» Demişti, Memurlar kanun! ahkâm dniresinde ne yapılacaksa biran ey- vel yapılmasını rica ediyorlar. Diğer taraftan açıkta kalan me murların sayısi halâ resmen bildiril. memektedir. Gazetelerin verdikleri rakamlar, evvelce de yazdığımız gibi şayladan ibarettir. Bu şayialar muh- teliftir Yeni bir şayiaya göre lağvedi- len servislerin adedi üç değil, 16 dır. Evvelâ $1 memurun kadro harici edil. diği duyulmuş, bu rakam kısa fasıla. larla 50 - 100 ve 130 a kadar çıkmış- tir. Hakiki rakam belli değildir. Gazetecilerin bütün ısrarlarına rağ“ men Denizbank umum müdürlüğü kati bir şey söylememektedir. Yüz memurun açıkta kaldığı hakkındaki havadis de Denizbank umum müdür- lüğünden, tekzib edilmemiştir. man sütunu, ardından İkinci bir eğ- derin kıpkızıl dili uzanıyor ve, o da etrafmı yolamdğa başlıyor. Kara duman kümeleri arasından fırlıyan ateş parçaları havada fişek gibi patlayıp alev yağmuru halinde saçılıyorlar. Etrafı saran kalabalık düdük çağlıkları arasından feryağ- Alman heyeti müzakerelere | lar yükseliyor: devam ediyor — Eyvaaah.. Orası da tutuştu. Krup müessesesinin gönderdiği Alman heyetile Denizbankta kurulan teknik komisyon arasında temas ve müzakerelere ehemimyetle devam e- Ateş bizim eve yaklaşıyor. Biraz ilerideki sokak araları lemiyecek hale galmiş (Kapılardan çıkarılan dilmektedir. Heyet dün, llmanımızda mangallar, soba boruları; pencere- bulunan Etrüsk vapurunda tedkikler | lerden fırlatılan bohçalar, sepetler yapmış, kazanları gözden geçirmiştir. öteye beriye yığılıyor. Her kafadan Bugünlerde Almanyadan gelmesi | bir ses çıkıyor: beklenilen iki kazan o mütehassısın. | o — Anne.. Benim yeni iskarpinle dan mürekkeb heyet de Etrüskte ay. | rimi çıkardın m? rıca tedkikler yapacaktır. — Aman kız sen de... Şimdi benim Diğer taraftan Yaptı. | iskarpinle uğaraşacak halim mi var? ii vapurların kazanları üzerinde lerini ikmal eden komisyon cağıma alımışlam. Kapıdan çıkarken dün bir toplantı daha yapmış, mari ö den gelecek iki Alman tekniksiyene bazı esasları muhtevi bir rapor hazır. lamıştır. Bu raporun esnasında komisyon âzası arasında ih. tilâf başgösterdiği söylenmektedir. Kazanlarda bozukluklara itiraz eden bazı âzanın bu husustaki noktai na. zarı raporda ayrıca zikredilmiştir, ———— e eri yere seren kahramanlar gibi alev. e YE yet korkunç ejderi yendiler, Etrafa Belediye galvanizli çöp Saldıran alevden dil koparıldı. Yan- Kabları yapta la irdeki temizlik işle Ben ayrılırken hortumların püs. Pk get veren ei Ee kürdükleri sular arasından hâlâ kı- vay istasyonlarında kâğıd, bilet par. vilcımkı duman kümeleri yükseli- çası atılmak üzere galvenizli çöp ku- | yordu. tuları imal ettirmiştir. Bu kutular, ma Şikarılmak üzere iki par. | Bir hayırsevere çadır. Şöp kutularından Zonguldakta hayırseve, 61 tane yaptlmıştır. Kutular dolduk- tedakıığı eserler Say ça anahtarla açılmak suretile sapla- Mehmed Çelikel her sene öksüz ve yok» rından öyrilacaklar ve içlerindeki Sul 40 yavruyu giydirmek suretile Ço- Bundan başka Belediyenin (AK- ŞAM) karikatüristi B, Cemal Nadirs yaptırdığı temizlik afişleri de Taksim, Beyazıd gibi tramvay istasyonlarına asılacaktır. B. Cemal Nadir yaptığı renkli bir afişte bir adamın yere tü- kürdüğünü gü ez deki feci âkibetin nihayet ölümle ne- tcelenecek hastalıklara sebeb teşkil ettiğini tebarüz ettirmek üzere bir mezarlık manzarası ve bu manzara. nın altında da: «Bir tükürük bin has- talık> Cümlesi bulunmaktadır. Bu afiş, içi tenvir edilmiş lâyhalara ta. kılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: