7 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

7 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ağ —meer b f İ p ğ k ER EE —— TY e EA a m Er iç. 6 AKŞAM Atlı araba yasağı ve 1900 senesi hasreti Bir Fransız muharriri diyor ki: “Nazari olarak otomobili Burada resmi binalardan başka nimuns al atlı arabadan çok süratlidir. Fakat tatbikatta iş değişir,, Taksimde Kağıthane dönüşünü seyredenler - ilk lâstik tekerlekli arabalar Son zamanlarda bütün dünyada ze çarpıyor iktisadi gi 1900 senesi hasreti gi et karıştıkça, tıkça bu «Nerede One ri işitiliyor. 40 sene evvel dünya bus kindi Orta- vardı. «#Totali- nasi» gibi yas Jükler Yer taraf zaman hıktı 40 sene evv uk, o ne ral öt edecek hiçbir alâmet - gö“ rünmüyordu. İşsizlik, geçinme müş“ külâtı hemen hemen y kazanıyor ve bol bol bilhassa 929 ikti- a vaziyet de- liter devletle- voklarını silâhlanmaya Ihünü tehdid-et- »dişeler bir kat daha senesine hasret çekenler rin varlarını , 1900 evvelini arıyanlara 1900 zaman zarfında yapılan keşiflerden, ilim ve fen sahala- n bahsedecek ol- vaplar hazırdır: insanlığa t edecek büyük bir yoruz. O zaman şim , otomobil, elekt ka- idu, 1900 sene- 7 arak yalnız re ve radyo mevcuddur. Tâyya- nlar için büyük fayda temin et- memiştir. Çür lanılan bir harp â a olmaktan de balini almıştır, Radyo- gerçi faydalı bir keşil... ğa saadet temin edecek Paraziti, komşulara baş nas! da cabal...> #.* Son zamanlarda Paris Belediyesi- nin verdiği bir karar, 1900 senesine hasret çekenlerin bu hasreti göster- melerine yeni bir vesile teşkil etmiş- tir. Belediyenin kararı, muayyen bir müddet sonra Paris sokaklarında atlı arabaların gezmemesine dairdir, Pa- ris Belediyesi çok yavaş giden atlı arar baların, otomobillerin oseyrüseferini güçleştirdiğini ve cadd bozduğunu göze alarak bu kararı ver- miştir » Bir Paris gazetesi, bu münasebetle bedi No: 19 Nina da avlulu büyük bir konağın | bodrum katında casus olma şüphelendiği bir kadını 5 n kapı nden lmış, içeriye maiy uşu girmiş ve tabandasını şakağına arak T n ol! diye haykırmıştı. Keşke o tabanca patlayıvermiş o dı... Nina, işin farkında olmağa vakıl bulmadan ölü düşmüş bulunacaktı. Halbuki esir oluyordu Silâhını aldıktan sonra odaya hap- settiler. Pencereden baktı: taplı, durgun bir gece... İnsanla mes- kün olması ihtimalini vermiyen bir gece! Soğumuş, donmuş, yüreği ata- mıyan, kanı dolaşamıyan gece! Boş avlu adamla dolmağa baş- an biribir. çekip gö- l mçi- i h bir sürü ha ü sulh zamanında kw- | rde intizamı | Si- > | İ Karlı, meh-| Bir kaç sene evveline kadar Sirkecide görülen manzara: Müşteri bekliyen arabalar uzun bir makale yazmıştır. Makalenin muharriri diyor ki: «Otomobil devri başlamazdan evvel, konak arabaları, kira arabaları, atlı omnibüsler zamanında Paris ne ka- dar cazipti. O zamanlar beş kuruşu gözden çıkaran beğendiği arabaya bi- nerek bir baştan bir başa şehri kat- ederdi. Hem de bugünkünden daha çobuk olarak... Nazariye itibarile oto- | mobil, atlı arabadan çok süratlidir. Fakat tatbikatla iş değişir. Çünkü at bir kere yürümeğe başladı mı, gidece- | gi yere kadar durmadan ilerierdi. Ara- banın şimdiki gibi, her köşe başında durarak işaret memurlarının işareti- ni beklemesi lâzımgelmezdi... O zamanlar yirmi para veren Champs Elysâes'de bir koltuk kirelar, bir pazar günü öğleden akşama kadar konak arabalarmın geçişini, bu ara- baların iyi beslenmiş atlarının yolda bıraktıkları gübreyi küçük kuşların ni seyrederek eğlenirdi! O zamanlar sokaklarda, ne şimdiki gibi çivili geçid yerleri, ne nakil vası- taları kazası vardı. Otomobillerin bı- raktıkları pis kokulu dumanla kimse zehirlenmezdi...» eşelemesi me İstanbul Belediyesi, sokaklarda atiı Yazan: REFİK HALİD yordu. Ötede beride çıkan uzak yan- | gınların alevi, bazen, avlunun karli rına, İnsân kümelerine vuruyor, sönü- yor, bir müddet sonra gene belirerek aze bir kızıllık, bir rordu. battıktan son çıkan, gi nd ra pişman olarak tel batan, gene döner Miş güneş varmış & Pencereden bakan genç kız irkildi: asker, on kişilik bir kafi- leyi önüne katmış, geçiriyordu... Bun- lar avlunun kenarma Me OY, i, göz bağ mağa vakıt yoktu, bez yoktu. Onun içi; ni âdet böyle idi, arkadan vurmaktı. Hem de gene bu âdete göre kurşunlar göğse deği), d ruca kaf. atılırdı. Boş böğürlerin- den yar 'alanarak hemen öl ememi: ları aramağa, kurtarıcı son kurşunu Şehir içinden kurşim 4«-*“e geli. | atmağa hacet kalmasın diyel İ sayfiyelerde de araba kalmıyacaktır, arabaların gezmesini yasak etmemiş- tir. Fakat senelerdenberi bu arabalar kendiliğinden ortadan kaybolmuştur. İstanbul tarafında atlı Kira arabası kalmamıştır. Yük arabalarının mikta- rı da gün geçtikçe azalmaktadır. Pa gazele, otuz, kırk sene evvel Paris halkının en büyük eğlencesi 20 paraya bir koltuk kiralıyarak uraba geçişini seyretmek olduğunu yaziyor. İstanbul halkinin da bir zamanlar başlıca eğlencesi bu idi. Fakat sokak- lar koltuk kormasına müsaade ede- cek kadar geniş olmadığından, halk kahvehaneleri doldururdu. Cuma ve pazar günleri Kâğıthane dönüşünü seyretmek için Şişlideki kır kahveleri, 'Taksimdeki gazinolar hıncahınç do- lardı, Hele meşrutiyeti müteakip lâs- tikli arablar çıktığı zaman, bunların seyri, içine binemiyenler için, en pü- yük zevklerden biri idi. Şimdi araba ancak İstanbulun köy- lerinde, sayfiye yerlerinde görünüyor. Fakat bu gidişle birkaç sene sonra Yalnız Adalar müstesna... nakil vasıtası sokulmadığı için Ada- larda tenteli arabalar elân eski rağ- Motörlü | sarfile modern bir hükümet konağı beti muhafaza etmektedir. Yaylım ateşten sortra ayı sıra gölge, şimdi, ij at eğeri gibi kabarık, kimi fırlatılmış ık, Kimi ayakları gömülm r İskemle gibi çökük, hepsi de bir arabanın arkasından bağ Jarı çözülerek düşen eşyalar kadar sü nepe, serilmişti; hareketsiz. di. Böyle bir iki ti. sefil, yere *i kafileyi daha seyret- Sonra odanın kapısı & şekiller ona seslendiler Idı, fenerli — Haydi, yoldaş, sıran geldi! , çelik vücudü, tunç İbi ile, tam ha- gelmişti; çar. Bir yere dayan. ği için ellerini yan cepleri. çabuk sırası gelmişti mak isted ne soktu Kurşuna dizilecek! o kafilede, beş şdiler, Iki kadın, üç zabit, Kadının giliz şivesile rusça haykırıyor. — Ben sizdenimi Siz idaştan vesikam dibine varıncaya kadar Ni vahşi, yabancı sesi duydu. Dizlerindeki di ansızlık arttıkça artıyordu; cesaretsiz görünerek ölmek. ten korktukça bacaklarının titreme. şi fazlalaşıyordu. O zaman düşündü: — Ben de onlara böyle yaptımı | arkasını dönerken söylenmişti. Yanın- 7 Hazir -SİİRD MEKTUPL TUPLARI | Yeni Siird Kıztep e$ mevkiinde nl yaptırılacak ve istiyenlere satılacak İ ye e e NR nk 5 ül ein 5 Siirde bir bakış ve yeniden tanzim edilen küçük park Siird (Akşam) — Yeni Slird Valisi B. İzzeddin Çağpar Slirdin imarı et- rafından âlınan kararlara dair muhâ- birimize aşağıdaki beyanatta bulun- muştu .— yorsunuz şehirde binalar üstüste ve sokaklar içerisine sikışir bir vaziyettedir. Şehrin sıhhi, iktisa- di ve hayati varlığını kemiren tarzda bina inşaatı tamamen mene- dilmiştir. Hususi muhasebeye ald elektrik tesisatının klfayetsizliğini göz önüne âlarâk yeni bir elektrik santralının kurulması temin eği ve ayrıca eski bir derd olan su işi de 120,000 lira tutar bedele münakasaya çıkarılmış. tır. Bu suretle Siirdin “str ve elektri meseleleri kökünden halledilmiştri. denebilir, İhmale uğrıyan beledi işler yoluna konulmuştur. E le işler modem bir nümune fırını yaptırıyoruz. Mak- sadımız halka temiz ve ucuz, sıhhi ek- mek yedirmektir. Nakliyatı pek pa- halıya mal olan Gezerdeki mezböha yerine yeni ve asri bir mezbaha ve 12,000 lira sarfile hâl yaptıracağız. Şehrin imar ve inkişalıni temin edecek hareketlere geçilmiştir. Yeni Siird şehrini Kıztepesi denilen mev- kide kuracağız. Burada 150,000 lira yaptırılacaktır. İlk olarak vali konağı- nın inşasına geçilmiştir. Burada ay- rıca yaplıracağımız nümune evlerini | isteyenlere muvafık bedel ve şartlarla | satmak suretile yerlerine yenilerini yaptıracağız. Kurulacak yeni Siird şehrine yetecek kadar arazi istimlâk edilecek ve sokaklar açıldıkan sonra mütebakisini müesseselere ve halka hatlığa benziyen birşey duydu Sallanma, seninle uğraşacak vak- tımiz yok! Bu söz ona, tam duvar kenarında, daki vurlak 8 boğuklaşmıştı; i an ele geçen tü; feklerin pek iyi tanıdığı sesi, dükkân güneşliklerinin man çıkardığı | şünen aklının hâlâ İşleyen mekaniz- | masina şaştı İ Gene bir emir... Dizleri kurşun yağmurundan bir saniy I kendiliğinden yavaşça bükülüvermişti. Kimse bunu sezeme- mişti ve hayatını işte o bükülüşe borç- Tuydu. Bunu, neden sonra, kurşuna dizilmiş arkadaşlarının cesedleri ara- sında baygınlığından kurtulup da kendine gelince anladı. :e zaman geçmiş olacaktı ki, y miş, avlu zifiri karanlığa gö- mülmüştü. Başını kardan kımıldatmı- yarak etrafına baktı: Ses, sada yok- en, bekliyen de yoktu. ın pencerelerinde tek tük ışik- İşte o kadar. Karanlık içinde karlar artık beyaz | görünmüyordu; demir boruları boya- | dıkları yaldız reng parlaklığı almıştı. Üstünde lar... | satacağız. Burada yaptıracal lerin tipleri de hazırlanmıştı İmar ve ıslaha mul mehal hedefe ve iklimi olan Siirdde saatlerini ve böş mesirelerde geçirebilm büs servisleri ihdas edileo mu olan otobüsler getirt dir. Bundan başka bir de çor dırdığınız o çalışma ehemmiyet meydandadır. bir devlet adamı olan faal başarılar dileriz. Siirdliler yakında yeni ve bir şehirin döğuşunu seli rından büyük sevinç duym Taşra gazete bayili nazarı dikkatine Bazı taşra bayilerinden mz mektuplardan «AKŞ mutlakz şu veya bu mut&' lardan tedarik etmek husü kendilerini mecbur oaddeti anlaşılmaktadır. J Bu zehab hakikate uygi ğildir. Binâenaleyh taşra rinden arzu edenler her «AKŞAM: idarehanesine caatla doğrudan doğruya meleye girişebilirler, Bu «AKŞAM» idaresine mektuf zarak bayi şartlarını öğü Wrler. rikintileri vardı; bun! rilmiş mlerile akan teren ayip bir a€ lesi haritası resmetmişil Başını usulcacık kaldırma$ larmın karâ ğını anladı; ig K çek iyice düşü du: Kurtulmaf Sürüne sürüne duvara yak” sa bir duvar... Yüreği parç#' kadar atıyordu. Tırmandı ve öte yanda buldu, Fakat, tuhaf ğü yer, birdenbire, altından kâ olmuştu; bakındı: Yürüyen bi gın içinde idi. Arabacı farkınâ dan onu bir müddet taşıdı; 80 Jaştılar, Sabah olmadan beyazların | gühına yetiştiği zaman arkf içeriye giren Nt saçlarına kâi maâklarile silkmek istedi: görerek şaşırdı, Başka birisi © aldığı kalpağı, pencereden sü?! bah güneşile ziyası solgun başlıyan lâmbaya tut rdu: Tam tepesinde, bif s

Bu sayıdan diğer sayfalar: