June 23, 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

June 23, 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milli küme karşılaşmaları Fenerbahçe bugün Ankaraya gidiyor Ateşspor: yarın Galatasaray, pazar günü Beşiktaşla karşılaşacak Ankarada Fenerbahçe ile sene nin en mühim maçını yapacak olan Demirspor takımı Mili küme müsabakaları haftalar , ilerledikçe sonuna yaklaşmaktadır. | Bu hafta Ankara ve şehrimizde yapı- lacak karşılaşmalardan sonra önü- müzdeki üç haftalık bir müddet ka- yor. 16 temmuzda Ankara, İzmir ve İstanbulda bütün müsabakalar niha- yetlenecek ve birçok dedikodulara sahne olan bu maçların şampiyonu meydana çıkacak, Demirsporun Römanya seyahati dolayısile evvelce tehir edilen Fener- bahçenin Ankara maçları bu hafta icra edilecektir. Fenerli sporcular bugün şehrimiz- den Ankaraya hareket ederek cumar- tesi Demirspor, pâzar günü Ankara gücü İle oynayacaklardır. Sarı lâcivert takımın Ankarada ya- pacağı iki maçtan hiç şüphesiz en mühimi Demirspor ile olanıdır. Halihazırda Galatasaray ile birlik- te milli kümenin şampiyonluğuna en kuvvetli namzed olan Demirsporlular geçen hafta Ingiliz takımını mağlüp ederek bütün nazarları üzerlerine çektiler, Şehrimizde yapılan Fenerbühçe - Demirspor maçının da bir hâdise ile nihayetlenmiş olması bu karşılaşma- nın ehemmiyetini artırmaktadır. Ha- ber aldığımıza göre sarı Iğcivertliler yeniden klüplerine iltihak eden Me- ih ve Boncuk Ömerin Ankara m © Tefrika No. 35 Aşk için bir kahraman, bir kurban olabilirdim ve o zaman eski hâyatım- daki çılgınlıkları düşündükçe ömrü- mün bir kısımı hiçe geçirdiğime hük- medip aşkıma daha sıkı sarılabilir. dim. Yazık ki, daha düne kadar hiç bir erkek bana hayatımın bu dönüş yerine geldiğimi hissettirmedi. Ve Kıranın yüzüne yumuk gözleri- ni çevirdi, mahzun mahzun boynunu büktü; ilâve etti; — Sen de ben! kurtarmadan atıp geçiyorsun! Bir müddet bekledi ve sevgilisinin cevap vermediğini görünce mazgal de- diğinin önüne yürüdü, sise karışmış mehtaplı dağ gecesine dalıp kaldı. Kıran, zihninden tarihe mal olmuş sergüzeştçi kadınların hayatlarını ve sonlarını teferrüatile geçirmeğe ko. yulmuştu. Kraliçeler ve nedimeleri, sahte hanedan varisleri, harp mey- danlarında ve saray dehilzlerinde çar- pışan, didişen İngiliz ve İskoçya pren- esleri, gimalde Jarımnda oynaması için lânm gelen muameleyi ikmal ettirerek bu spor- ” cuların Iisanslarını almağa muvaflak olmuşlardır. Bu haber tahakkuk etti- ği takdirde Fenerbahçe Ankaraya en kuvvetli kadrosile gitmektedir ki bu da karşılaşmaların çok çetin olurağı- ni gösterir, Diğer taraftan kendi sahasında kendi seyircisi önünde oynamaktan mütevellit açık bir avantaja malik olan Demirsporluların şampiyonluk yolundaki ümidlerinin kaybolmama- sı için bu karşılaşmayı kazanmağa i azami kudretlerini sarfedecekleri ta- bildir. Bu cihetle bu müsabaka senenin en mühim karşılaşmalarından biri mahiyetindedir. Fenerbahçe - Ankaragücü (maçı ise şampiyonluk üzerinde rol oyna- yacak mâhiyette olmadığından birin- ci maça nazaran ehemmiyetsiz telâk- ki edilebilir. Şehrimizin bu haftaki mâcları da İzmirin Ateşspor takımile Galatasa- ray ve Beşiktaş arasında icra edile- cektir. Şehrimize ilk gelişlerinde enerjik oyunlarına şahid olduğumuz İzmirin bu ismi gibi ateşli futbolcuları maa- lesef bu sene milli kümenin sonuncu- luk mevkiindedirler. Yaptıkları oniki maçın ancak biri- F.B Yazan: REFİK HALİD bir saatçi kızı, Christine ve Tarako- vana, hepsi, önünde geçid reşmi yap- tılar. Bunların mühim bir kısmı giriş- tikleri macera ve ihtiras yolunda ha- yatlarını feda etmişlerdi; zindanda çürüyenleri, sehpaya (gerilenleri, iş- kence içinde didiklenenleri vardı. Bir küçük kısmı da akibetlerini gizleme. ğe, inzivaya girerek kalan ömürlerini Haftanın atletizm müsabakaları | Beden Terbiyesi İstanbul bölgesi atletizm ajanlığından: 1 — Aşağıda isimleri yazılı hakem- lerin 25/6/1939 pazar günü saat 14 | için | Fener stadında bulunmaları rica olu- | de Gül kupası müsabakaları nur. Adil Giray, Naili Moran, Vâmık Gezen, Dr. Nuri, Semih, Cemal, Ta- ha, Sıtkı, Sudi, Rauf, C, Başaran, Mabit, Hilmi, İ. Bakır, İ. Şahinbaş, P. Tekil, Ö Besim, Hil Hagopyan, Ekrem Gü r, Ali Riza, İhsan Belor, Cemil Uzun- oğlu, Yasumi, K. Besim, D. Sakalak, Afif, Bilek, Fethi, Halit Süer, Hayri, 2 — 25/6/9399 günkü Gül kupası müsabakalarının 100 - 200 - 400 met- re koşularında ayni sabah saat 10 da Fener stadında seçmeler yapılacaktır. Profesyonel güresler Önümüzdeki Pazar günü Taksim stadında profesyonel pehliyanlar ara- sında muhtelif güreş müsabakaları yapılacaktır, | Verilen malümata göre Mülâyim İ ile Bulgar Feristanof, Babaeskili İb- Müsabakalara saat caktır. mmm aaa aeaABENAEAEAA EEE ERAAEEAAAEEEAE EAA sinde galip birisinde berabere Kala- bilmişler ve on defada mağlüp ok muşlardır. Bu da pek acık surette göstermek- tedir ki futbolda yalnız ateşli olmak mütemadiyen koşmak yerine biraz da futbolün tekniğini bilmek icap et- mektedir. Ateşspor takımının şehrimizde yâ- pacağı maçların içinde en mühimi Beşiktaş ile yapılacak olanıdır. Çün- kü Ateşsporlular milli kümede kazan- dıkları yegâne galibiyeti (Beşiktaşa karşı elde etmişlerdir. Bu cihetle bu karşılaşma bu mağlübiyetin revanşı mahiyetinde telâkki edilmekte ve si- yah beyazlılar tarafmdan büyük ehemmiyet verilmektedir. Galatasaray - Ateşspor maçı için ise geçen hafta Doğanspor müsaba- kasından evvel tahmin yazımızda işaret ettiğimiz gibi şampiyonluğa en kuvvetli namzed olan sarı kırmızi- ularm son zamanlarda kazandıkları galebelerden gururlanmayarık ra kiplerine azami ehemmiyeti vermele- rini tavsiyedir. Ufak bir ihmalleri çok yaklaştıkları “birincilik mevkiine kendilerini uzaklaştırabilir. , 15 de başlana- sanıyor. ki, beni sevmiştir, bu sevgi kati ve ebedidir. Dağ, hisar, yalnızlık, vakaların acaipliği, ölümden kurtu. Tuş, bütün bu dekorlar ve ümiller için. de ruhunu bir dinlenme, bir erkek kucağında barmıp avunma ihtiyacı sarmıştır, Şimdi kendisini kanadın. dan yaralı bir küçücük ehli kuş farze- İ diyor; kafes, tünek, sulak arıyor. Sa- İ niyor ki, müebbeden bu suni yuvada | İ melodisini söyliyerek, gagasında bir | | lkesinden siyanet etmiştir. Sevişme İ su damlası veya bir: yem kırıntısı, İ memnun yaşıyabileceklir, mesud ola- bilecektir. Lâkin Kırana öyle geliyor İ ki, yarın bu hayat ona bezdirici gö- | rünmeğe başlıyacaktır; bir gün kü- İ çük; uslu kuşun güzleriride vahşi bir ışık sezecektir; kanadlarını, hücuma sükünelle bitirmeğe muvaffak olmuş-| hazırlanan bir şahin gibi hiddetli ve Jardı, Ninanın muhâkemesi doğru çi- kabilirdi, belki de aşk onu uslu ve ita» atl bir maşuka haline getirebilirdi. O fırtınalı ruhun açık ve durgun hava» ya kavuşmasında şaycd bir rolü ola- bilecekse bunu esirgemenin bir zulüm teşkili edebileceğini düşündü. Fakat tatbik imkânını bulamıyordu; henüz kendisi bir macera hayatı yaşıyordu ve en fenası, yalnız kendisi, şahsı de- gil, memleketi de mâceraya atılmış- tı; ikisinin de sonları şüpheli, muha- | tarada idi; lâkin ası) ümidini söndü. | ren nokta Ninaya güvenememesi idi. bir kraliçe, cenupta :|. — Bugün öyle bir vehme-kapılıyor; tehdidkâr kabarttığını ve ihtirasla yükseklere baktığını görecektir. Artık © tatlı melodisi kasırgadan evvelki bir deniz hışıltısıdır. Nihayet kafes, tellerine takılmış bir kaç yumuşak, beyaz tüy İle, boş kalacaktır. Sonra hayatın maddi ihtiyaçlarını da hesaba almak lâzımdır, Kocasının servetile yeniden zenginleşmiş olan bu kadını istilâdan kurtulamamış ol- duğu takdirde, Kıran memleketinde nasıl barındırabilirdi? O memleket ki, halâsa ermezse kapısı kendisine ka- rahim ile Polonyalı Gezviski, Kâra Ali | ile meşhur Kassem karşılacaklardır. | Akşam tenis turnuası Müsabakalar yarın Dağcılık klübü | kordlarında başlıyor Gazetemiz tarafından tenis sporu- nun memlekette tamimi için her se- ne ayni mevsimde tertip edilen tenis | turnuası yarın 'Türk Dağcılık klübü kordlarında başlayacaktır. Şehrimizin en iyi tenis karşılaşma» larından birini teşkil eden tumuamız bu sene faaliyet sahasını yalnız İs- tanbula inhisar ettirmemiş Dağcılık klübünün teşebbüsile İzmir oyuncu larını da çerçevesi içine almıştır. Bu cumartesi ve pazar günleri İs- tanbullu teniseller karşılaşacaklar ve mağlüp olanlar tasfiyeye uğraya- rak teklerden dört kişi, çiftlerder: dört takım ayrılarak gelecek hafta İzmir- lilere karşı kardöfinal müsabakaları- nı yapacaklardır. İzmir tenisi daima İstanbula telev- i fuk etmektedir, Acaba bu sene ayni inikiyeti muhafaza edebilecekler mi? İstanbullu tenisciler kuvvetli rakip- lerine karşı ne netice alacaklar? Bütün bu istihftamların cevabımı bu gün için verecek vaziyetle değiliz. 'Turnuamız mevsimin ilk karşılaş- ması olduğu cihetle her iki şehrin en kıymetli teniscilerinin bugünkü form- ları, kudretleri hakkında esaslı bir malümatımız yoktur. Bu-'batımdan oyunlarını görmeden mütalea yürüt- | meği zaid addediyoruz. Türkiyenin emektar şampiyonu | Suadın artık teklerde oynamayacağı haber veriliyor. Suadın her sporcuyu gıpta ettirecek uzun ve şerefli bir spor hayatı vardır. Daha birçok gençleri yenebilecek kuvvette olin kiymetli şampiyonumuzun yasını ve yorulmasını ileri sürerek teklerden çekilmesini tabii görmeliyiz. Onun boş bıraktığı yerde Tayir gibi kuvvetli bir ramasseur, okü Hasan gibi Viyanada birinci sınıf oyuncular arasında pişmiş komple bir oyuncu ve Kris, Baldini, İbrahim Cimcoz, Vedad Abud ve David gibi tenis muhitinin ötedenberi tanıdığı kiymetler vardır, Diğer taraftan İzmir takımı Remo AYoti gibi mükemmel bir oyüncu ve namdar tenisciler yetiştirmiş Giraud ailesinin iki üç mümessili ile şehrimi- ze gelecektir. İstanbuldan . (Suad - Bambino), (Eris - Arevyan), (Vedad Abud - Hâ- san), (İbrahim Cimcoz - Armitage). (Thoman - V. Bins), (David . Baldi- ni) gibi kuvvetli takımların çarpış- ması çok sazip olacaktır, Seçmeleri müteakip sivrilenler bi- Fransaya gidemezler, Suriyede kala- mazlardı! Sefalet, aşkın cilâsını bo- zan ve madenini kemiren bir küftür, — Nina, diye seslendi, bizimki ka- dar tatlı bir hatıra saklıyabilmek de hayatta bir kazançtır. Buluştuk, se- | viştik, visalin tadını aldık, ayrılaca- iz. Ne kadar yaşasak, olacak bundan başka birşey değildir. Kısa sürmesi de bizi hayal sukutundan kurtarmış, aş- kımızın kuvvetini düşüp azalmak teh- miz dalında kemsle eren bir meyva gibi tabii rengile, çeşnisile, kendi yap- raklarına sarılı, kendi güneşi ve kırâ gisile lezzetli ve temiz kaldı; şehre in- medi; ağacında yedik. Tadını daima hatıramızda bulacağız. Bu sefer cevap vermiyen kadındı; hâlâ, sade yere değil, havasına ve gö- küne de kar yağmış; her tarafı kar tutmuş bir beyaz, fakat gamlı dünya- yı, dumanlı ve aylı, vahşi yaylâ gece- | sini seyrediyordu. | Kıran sözle ikna edemediği maşu- kasini hiç olmazsa göğsünün harare- tinde avutmak istedi, Beş dakika sü- ren maddi ve manevi uzaklıktan gün. lerce ayrılmışlar kadar hicran, fütur, yetimlik duymuştu. «Ebedi ayrılığına nasıl dayanabileceğim?. diye düşün- dü; yüreğinin uçurum üzerindeki bir panmış olâcaktı. Rusyaya geçemezler, İ daldan kopan yaprak gibi döne çırp Turnuamun bayan tenisçileri: Groğei ve Kürtelli ze daha esaslı mütalea yürütmek Jı kânını verecektir. Progrem Baat 14 S.Bakır—A, 4 Pehmi—B M Târante — ©, 4 Vedat Cemal —D, 15 Şevket — Parodi 15 (Riza Derviş — Lefter 15 o Parma — Vedat Abut 15 3/4 Sinamura — Nazaret 15 3/4 Hasan Akco — Fersu 15 3/4 Vitali — Kris 16 1/9 “Yelyan — 5. Bakir 16 1/2 Avni Saşa — Agasyan 16 1/2 C, Uluğ — Manukyan 17 1/4 Sinamura — Hasan AK€0 veya Nazaret — veya 11 1/4 Biras — Jaffe 17 V4 Vedat Abut — J. Cimco? ve Vedat Cemal — ve Armita$* 18 © Orhan Safa — Arevyan 18 Faruk — R. Tbomann 13 < Telyan veya — Şevket vey& 8, Bakır — Parodi “ Rumelihisarı klübünün idare heyeti Hafta içinde yapılan Rumenihisâf klübü fevkalçde kongresinde eski id” re heyeti istifa etmiş ve yerine gen$” lerden mürekkeb yeni bir idare h€ yeti kurulmuştur. Yapılan intihabeti? reisliğe Ata Taylan, ikinci reisliğf Osman Kurkay, umumi kâtipliğ? Said Nil, umumi okaptanlığa Nejsf Anter, muhasibliğe Eedii, idare MÜ dürlüğüne Bekir, âzalıklara Bikmek ve Vagarşak getirlimişlerdir. na, sağa sola kayarak, yerine konmâf istercesine kâh gerisin geri yükselere” kâh gene, mecalsiz yuvarlanarak !0$ bir derinliğe indiğini, âdeta, seyre” ti; derin bir ezginliğe düştü. Nina, görmeden bünu sezmişti; e& içli, en şefkatli sesile; — Kıran! Kıran! Diye yanına koştu, kucağına dü” tü. Bir aarlık Nina, dizine başım k© Jup yatan Kiranın uykuya daldığı! gördü. Seven bir kadına sevgilisinin başını dizinin üstünde ve uykuda se)” retmek ne mutludur! Fakat ayrıl sırasında bu saadete karışan elem 9 kadar zehirlidir ki, yürek, atışındakİ intizamı kaybeder; nabız âceleci V sendeleyicidir; gözler buğulanır, gö” ğüs sık sık kabarır; tesemmüm bütü? alâmetlerile mevcuttür, Nina da o de idi; bayılınadan önce nasıl gili meğe başlıyan etrafımızı vuzuhla gö” rebilmek için bütün kudretimizi gö zümüze toplar ve gene istediğimiz? eremezsek Nina da öyle yapıyor, $” ranın yüzünü daha iyi görmeğe çaba” ladığı halde bir türlü sevdiği hatisi arzu ettiği kadar vuzuhla ayırd cö” miyordu. (Arkası var?

Bu sayıdan diğer sayfalar: