26 Eylül 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

26 Eylül 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ni Aİ İmanyanın plânlarinı meydana çıkaran harita Polonyadan sonra nerelerini, ne zaman işgal etmek istiyordu hakından evvel neşredilmiş haritalı bir eser, Ro- Jden ele dolaşıyor. Bu harila, anyanın rnyok tedir; . sl sonbaharında yapılacağı haber verilmişti. tur istilâ edilecek idi. Bu ikin. mış ve 1939 senesi likbaharır Münih ikmal ıda yok olacaktı, Pakat sloyakyanın nl icab ettirmiştir. ti 1939 senesi sonbaharında y plı tarihi 1940 ilkbaharı irae 1940 senesi sonba! süç- şündi gösterilmişti. nda ald olacağı kay- smile, Lüksemburg, İsviçre, Belçi- ak edileceği bildirilmektedir. 5 esi sonbaharında düşmesi lâzımdır. 9 — En nihayet 1948 seilesinde İngiltere, İspanya ve Portekiz dabil olmak ül tün Avrupa ile küçük Asya, Hi miyeti altına düşmelidir. Bu beyannamez rlâvhası şudur; «Bir millet, bir Alır ya ve bir Führer. b ya, her geyir ir» cümlesi vardır. i re bÜ- ariteanm İGÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ| il Sa ar Sl gal rl e ime m) Yahya Kemale ilham membaı olan MOMHAC «oh. intişar et e Yahya Kemalin türküsür le bir mans al rejim devam etti kralı ikinel Lul, 1508 da doğup 1 yaşında iken tahta geçmiş, 20 yaşında da Zayıt bir hükü 1 Jas'ın oğluydu. Vadesir evvel doğduğu için hakkında şöyle den miştir ac, Macaristanda Baramya' mın garp kolu edir, Bu kol ikiye ay nlp Mohnez yahud Margitta denen adayı teşkil eder ki, biz Kasabanın 17100 evlendi, erkor 1ac'da mağlüp ölmesile, Macsr alı ikinc harebe, Kral; ik, ortu pler r mekte N 1 görülüyu fettişleri meklepleri tef şilerdir. lerde sabah 7,40 du. tek tedrisata * lerde sekiz buçukt > başlıyan talebe ile İngiltereden çıkarılan dört tedhiçşi tekrar İngiltereye girmiş Londra 25 (A.A) — Daily Express gazetesinin bildirdiğine göre Iri makamları İngiltereden çıkarılm ol ri tehlikeli tedhişçini İngilte kümetine haber vermişlerdir Çinin Japonya ile sulh yapacağı doğru değil Hong - Kong 25 (AA) — Che ajansı bildiriyor; Birçok Çin şefle 1in ve bu arada Komintang müme: nde yeni bir hükümet teşkil Jap lerinin Ç etmeğe ve verdik ğe kara edilmekte yamin, bir mer la çarparak muh iştir, 1 başındaki sa erlerinden yaralan - haberler, | etmemektedir. ye SAP ve SAMAN :::;- ağn (Gülcemal)i hatırlıyorum - Aruz ve parmak hesabı - “Türküm ve düşmanım sana 1914 büyük harbinden zihnimde | kalan ilk gayri tabil manzara şudür: Sinoba İstanbul postasını getiren | Gülcemal vapurunun, demir atme- | dan, birdenbire, ürkmüş gibi liman ağzından hızla geri dönmesi ve kap- kara dumanları ca ranlığına hoh meşhur Karaburun sından acele, geceye karışıp kaybolması. Şu yukarıdaki uzunca cümlemde haddinden fazla «K», lik var... Farkındayım. Fakat ne ya payım ki hatıra yazıyorum, uydur- muyorur ru, ne zamani mleketin coğ- bilirim. Vapu- Kar rTadeniz çevirmek, Karabu- tunu hiç olmazsa Bozbururila değiş- tirmek, kömür dumanların da ört bas etmek suretile manzarayı olduk- ça beyazlatabilirdim amma, doğrusu- nu isterseniz bütün o karalar, karal- tılar, ranlıklar umumi be dair yanlan makâlenin başlangıcına, ru- huna ve hakikate uygun düştüğün- ğı tercih edi a yok. ga yapm bü satırlara, meselâ zifaf odasına girerken hi- caba kapılmış bir'afife misali siyah Jarından aşağı dökerek üzüne ana kucağına n, ben de o sırada garip bir tesadüfle: kareler giydim, seninçün ağlarım! mırıldanmak: ürken insanın ylesini ürperti uk yaraşıksız bir ilâve yapar, bununla, m dehşetini ve oku- tesir arttırmış are gözlüm, azin hazin nda nerede, yalı çikmiş, yapıyordum. ediyordum tabiri bilhassa otelci kızına ha r!) sürgünde bulunuyordum a pek genç e, gönlüm ümidli gezintisine zile flört (Burada kurta aman; icniz ve bu güneş taze oynak ipi ufkunda mesud (Pek çocü : ir ve teşbih old 1attâ, belki de eski e musiki meraklısı olmıyan mışlardı: imâle zarureti, işte ka- böyle are, pâre, yâre telâffuzu vererek sü- zük, rüppe. soğuk neva bir hale s0- kardı. «Bir yâreye doktor...» şâr kısında olduğu gibi... O şarkıdaki ya- ya, yâre şeklini saldığı için gözüme vilce kadar küç ik görünüyor; ekırk bir pâre top> nde de top sesi ça hafiftir; «kare gözlü nün ım bahsettiği Kara gözlü, nazlı dilber! zlerindeki o koyu Karalık, d lik ve cevher, nerede ünkindeki sulu ii cılazlık! emen her ta nda düyuluvezdiğinden - nr çi kadar yer - tesiri yapmış, kasabanın vü denebil bütün tüyler n olmuştu. Halkta bir ye- bir ür perme ki, rinden kımıldama, başını kaldırıp et- rafı dinleme hali seziliyordu; o za- manki Anadolu için bu, bir heyecan sayılabilirdi. Dünyadan haber alma vasıl yalnız «Milli ajans» in ş8- pirografta basılmış, boyasını atmış basma kadar soluk ve lekeli puslaları- na inhisar ettiği için herkes onların dağılmasını bekliyordu. Nihayet öğ- rendik: Almanya, Rusyaya ve Fransa- ya harp ilân etmişti. Derhal bir «oh> çektim, O kadar mı zalim, kandan, kital- den hazzeder, haydud ruhlu, nizam sevmez bir anarşisttim? Bibette ha- yır... Fakat Avrupaya ve büyük dev- letler diplomatlığına (Odüşmandım. Kendimi bildim bileli bu Avrupa ve bu diplomatlık bizi didikliyor, parça- lıyor, vücudumuzu lime lime edip et- lerimizi ürüyenlere, uluyanlara dağı- tıyordu. Türbe kapısında boğazlan- mış kurbanlık koyuna, kâh kuyruk sallayıp kâh kuyruklarını bacakları- nın arasına sıkıştıran sokak mah- lüklarına baş, göz sadakası olarak da- ğılılmış bayat ekmeğe dönmüştük. Bosna - Hersek, Şarki Rumeli, Garp Trablusu, Rumeli'nin tamami doğra | nıp bitmiş, gitmişti, Harp eden bizdik, tazminat veren biz, fedakârlık eden biz. Bizim kanı- mız tükeniyor, yurdumuz yıkılıyor, benliğimiz eziliyordu. Büyük devlet- ler, yüksekten bir bakışla, kayıtsız, hissiz, üstümüze eğilmişler, cigarala- rını tüttürerek, pipolarının dumanını suralımıza püfliyerek, fan fin, arala. ürüterek va» kit geçirmişler, eğlenmişlerdi. Hattâ Balkar harbinde, belki kazanıveririz diye endişeye düşer g-ne olur- sa olsun, statükonun değişmiyeceğini bile söylemişler, biz yenilince sözle- » “ Midye ve örümcek rinden dönmüşlerdi. Emin Bülend: | <Türküm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişili» vecizesini o devirde ya- ratmıştı ve bütün bir millete tercü- man olmuştu. Bu küçük harp eğlencelerini uzak- tan, koltuğa gömülüp temaşa edenle rin, şimdi, birdenbire etekleri tutuş- muş, ateş bağırlarına düşmüştü. Ar- tık kendi ülkelerinin yıkılışını, kendi kanlarının Akışını göreceklerdi. Ya- zık ki biz seyirci olarak kalamamış- tık İşte Gülcemal, £ ken - bu seferki harbin başlangıcın da da vapurlara verilen tali i hemen dönmesi için merkezden bir telsiz emri almış, doludizgin İstanbu. Ja kapağı atmıştı. Zavallı Gülcemal! Geçenlerde Haliçten kayıkla geçerken gördüm. Bir kenarda Jengerendaz, zincirleri paslı, boyası soluk, cildi k- zıl lekelerle'kaplı, kötürüm ve inmeli, şüphesiz midyelere miskinhane ol- muştu. Harap, boş binaların örüm- ceklere mesken oluşu gibi Midye, bu itibarla, gemilerin örüm- ceğidir. Hem ben, bir şeye dikkat etmişim- dir: İstanbulda insan ölülerile vapur cesedleri yan yana, komşu k tarlar. Eyüp ve Edin da dolaşımız, yamrı Yu! çurpuk, biribirlerine aba sız mezar taşlarile k: Aşağı indiniz, den buldunuz mu, gene öyle yamrı yumru, çarpık çur. puk, biribirlerine dayanmış, bakım- sız, fakat taş y bu sefer demir. den mezarlara Sırttakilerin serviler sallanır, £ ki alt yosun 'servileri. .. erine siyah nda REFİK HALİD Üzüm Kürü 3-6 hafta devam eden bu kür bir çok ârızaların önüne geçer kuru- üzüm satılıyor. Bu bolluktan ve üzüm suzluğundan istifade etmek üm ap yemekten dal Fransız profesör- için: «Üzüm suy demiştir. Bir kilo üzümde 774 kalori vardır. Bu kadar kâlori ancak 1190 gram patateste 1150 387 gram ette, ya- but 297 gram e © bulunur. Üzüm kürü diğer hiçbir küre ben- zemez. İnsan seve seve bunu yapar. Üzüm kürü ri zamanda tenin her- raklaşmasını temin eder, Bu kür 3-6 bafta sürer. Birinci hafta günde 500 gram, ikinci hafta bir kilo, üçüncü hafta 2 kilo üzüm yemelidir. Bu ül mü bir defada değil, muhtelif fasıla- larla yemek. muvafıktır. Meselâ ilk hafla sabahleyin 250 gram, ikindi vakti 250 gram yemek muvafıktrı Öğle ve akşam yemekleri pek hafif olmalıdır. İkinci hafta sabahleyin 250, öğle yemeğinden evvel 250, ikindi vakti 250, Akşam yemeğinden bir saat ev- ve) gene 250 gram yemelidir. Öğle ve akşam yemekleri çok hafif olmalıdır. Üçüncü hafta yenilen miktar bir mis- li arttırılacak, fakat akşam kaldırılacakt şam yem hafta i yerini tutar. Dördüncü ümü ikinci, beşinci hafta bi- rinci miktara indirmelidir. Hangi üzümden yemeli? ta bir emeğe lüz i, yahut ufak uz beyaz üzümde vi- nisbetle daha fazla ol- duğundan, beynz. tercih edilebilir. Üzüm kürü y dalıdır. Yürüyüş arttırır. Iki kilo üzüm 1548 kalori verir sanın bir günlük ihtiyacı 1700 kalori olduğundan üzümle beraber pek aa şey yemek kâfidir. Üzümün mugaddi olmüsi, içinde muhtelif şeker mâdde- leri bulunmasından ki şeker en büyük gıdadır. 4 parça se- ker 100 gram etten fazla hararet ve- rir. Üzümde albümin az olduğundan asid ürik ve sair azotlu teressübat bi- rakmaz. Nihayet taze ehirli gadeler na yardım eder 4 8 - 15 günlük çıkmasını, önü tırır ve çıkma: Hü wücuddaki i ta izüm kürü bars m ım ciha- zehirlerin saki temin eder, karaciğeri ve ha znı yoluna romatizma Ağrılarının, inkıbüzin önüne g€

Bu sayıdan diğer sayfalar: