6 Ekim 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

6 Ekim 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve » 6 'Teğrinievvel 1939 AKŞAMDAN —AKŞAMDAN AKŞAMA Polakiilen Hürriyeti olonyadan Hürriyeti Ebediye tepesine gelen kuş Ğ Ayağındaki mühürde © «Polonya 429218» diye yazılı küçük bir kuş, marangoz bay Âkli tarafından Hürri- yeti Ebediye meydanında Flober tüfe- Biyle vurulmuş. Bir çok memleketlerde, kuşların ne yolları takib ederek göçtüklerini ted- N eden ilim müesseseleri var. Bun- r, muhtelif hayvanların ayaklarına yle İşaretler bağlıyor. Diğer mem- erde yakalanınca, o cins kuşla” e hangi mevsimlerde nerelerde bu- unduğu meydana çıkıyor, Hürriyeti Ebediyedeki av, normal bir zamanda Vi bu kadar basit bir hadiseydi. akat şimdi, böyle bir harp ve darp | yılında da biçare mahlükun semaları | mermi, ta; hi ve yyare, ateş, duman içinde ik a kuş, kafeste kuş, seyahat | ie ku$, avlanan kuş, azad edilen Ema » İnsan çocukluğundanberi bun- in alâkadar olur. Kuş, şiirin ve diğet Sanatlerin de mühim unsurlarından- dır. Kanadı mahlüklar, hürriyetin timsalidirler. Şimdiki Varşoyada ya- #yamayıp buralara o gelmelerinden tabii ne vardır? i Alphonce Daudet'nin bir hikâye. sini hatırladım: Almanlar Alzas'ı al- dıkları zaman, mekteplerden fransız- ©a dersini kaldırıp yerine kendi dille- | rini koymuşlar, O gün hoca, son defa | olarak sınıfa giriyor. Ana dilini ihmal etmemelerini tavsiye ettikten ve milliyetçi hisler aşıladıktan sonra, susuyor. O sırada pencere açıktır. Dışarda lâtif bir bahar havası hüküm sürmek: tedir. Kuşlar ötüyor, Muallim birden- bire coşarak: & — Kuşlara da almanca ötlürecek eğiller ya... - diyerek çocukları heye —— düşürüyor... Bu zavallı kuşun macerası bana O Yeyi hatırlattı, Onun şuursuz ve Esen bir hürriyet aşkile mavi boş- w larda kanad çırparak huraya ka- t kaçması ve burada mânidar bir Meydanda son netesini vermesi tama- Mile tesaiifi midir? Bazan hâdiselerin esrarengiz bir iu lif tarafından mâna kesbettiri- ei bir mahiyeti oluyor. Bu kuşca- Mai Macerası da bana o hissi verdi: ö liyet ve istiklâl şuurları tamam, ii aşkları asla mevhum olm ii. n milyonlara Polonyalının vata- diye kopup dünyanın her tarafına Mz Şırpına dağılan feryaddan Fkiyeye bir in'ikâs... ye taki kuşların almanca ötmi- hi e Yarım asırlık bir tecrübe ile Ez ana çıkmıştı Onun gibi, sanı | Ti. hiç bir Avrupalı milletin esaret | .. © yaşıyamıyacağını da yakın Pnalneler güsterecektir. Küçük kuş, bana bu fikrin sembolü göründü, (Vâ-Nü) — Dünya ahvali nihayet bizim ke- | N Şe dokundu bay FE İ — Saz maskesi mi aldın?.. İ Bunlardan eczacılar, sattıkları bem fi len ie AKŞAM Ecza, çivi, cam tacirleri dinlendi Tacirler fiatlerde yükseklik olmadığını, ihtikdra delâlet edecek vaka görülmediğini söylüyorlar Solda ecza tacirlerinin dünkü toplantısı, sağda dün İstan bula gelen Çek mülteciler İhtikârla mücadele komisyonu dün öğ- ieden sonra Mıntakâ Ticaret eüdürtüğün- de tekrar toplanarak geç vakte kadar mü- sakerelerde bulunmuştur. Komisyon dün | eczacıları, eczayı tıbbiye satanları, Çivi, tel, demir ve cam tacirlerini dinlemiştir. eezaların yüzde sekseninin zaten Sıhhat ve İçtimai Munvenet Vekâletinin resmi tarifesi dahi- linde satıldığını, yüzde yirmi nisbetindeki malların ise fiatlerinin serbes olduğunu, dükkân kiralarının bu yüzde yirmi nisbe- tindeki oozalarda mü Gazi köprüsü. Cümhuriyet bayramında açılma resmi yapılamıyacak Gazi köprüsünün Cümhuriyet bayramın- ( da açılma merasimi yapılması kabül ola- sağı evvelce tak diler - kapı ile zimi bayrama xadar r. Bun- dan başka burada erler idaresine alt bir bina da henüz istimlâk edilememiştir. Bu binanın da müamelesinin ikmali, Cüm- huriyet bayramından sonraya kalacaktır. Maamafıh göprü bir müddet sonra açılsa bile, meydanlardaki betonun kuruyabilme- si için bir buçuk aylık zamana ihtiyaç ol- duğundan, bu müddet geçmeden köprüden yalnız yayalar geçecektir. Karadeniz seferleri Üçten dörde çıkarılmasına karar verildi Denizyolları umum müdürlüğü, Karadeniz seferlerini dörde çıkarmağa karar vermiştir. Evvelce üç olan bu seferlerin ihtiyaca Kâfi gelmediği görülmüş ve bu Karar ittihaz edil miştir, İlk seferi yapacak vapur, bugün sa“ at 10 da Galata Fihtimindan hareket ede- cektir. Mersin ve İskenderun seferleri de buz günden itibaren başlamakladır. Evvelce İs- konderun seferini yapan vapur, Rodosa da uğramakta idi. Yeni seferlerde bu hat kâl- dırılmıştır. Mudanya hattı kış tarifesi de buzünden itibaren mevkii tatbike konacaktır. Devlet Demiryollarına alı- nacak memurlar için imtihan yapılacak Devle; Demiryolları teşkilâtı genişlediği için, bugünkü memur kadrosu ihtiyaca kü“ ! fi gelmemektedir. Merkez teşkilâtında, iş- letmelerde ve atölyel e çalışacak memur alinacaktır. Her işletme müdürlüğünde bir müsabaka imtihanı açılacaktır. Şehri- mizde de teşrinievvelin 16 sında Haydarpa şa ve Sirkeci işletmelerinde müsabaka İm- tihanı yapılacaktır. delâlet edecek hiçbir vaka kaydedilmediği- ni, maamafih Avrupadan gelen müstah- zaraba ait stoklar biltiği takdirde, Çiatlerde de yükseklikler olabileceğini beyan etmiş- lerdir. Bunlara, ecza stokunun hüsnü idare edilmesi cihetine gitmeleri ihtar edilmiş- tir, Çiriciler, hariçten tel gelmediğini, elek- trik ve sair masraflarının arttığını, bun- dan dolayı fintlerde biraz tereffü mevcud olduğunu söylemişlerdir. Camcılara gelin- ce, camcılar, pencere ve 5 küçük ebad- daki toptan cam fintlerinde asla tereffü merzuubahis olmadığını, perukende cam- larda yüzde altı, yedi hisbetindeki yüksek- Haklı sikâyetler Telefon muhaveresini böyle kesmek olamaz! Dün gece anal LAN 214 88 ankamdan te- Isfonla matbaamız a- rada telefonumuz 3 heyeti şehir dahili numaradan telefon ettiği belli olmıyan bir zattan mühim“birshavadis alıyor- du. Tam bu sırada santral memuru araya girmiş ve sormağa bile lüzum görmeden muhavereyi kesmiştir. He- nörz havadis verenin kim olduğunu öğrenecek kadar konuşulmadan bu inkıta. tahrir heyetini merak İçinde bırakmışlar. Çünkü alınan haber ol- dukça mühimdi. Şehirden gazeteye - yahut her han- gi diğer bir aboneye - açılan telefon çok defa Ankaradan da, hattâ Avru- padan da açılan telefondan ehemmi- yetli olabilir. Nitekim dün gece de böy- ie oldu. Belki de bize telefon açan, habere ehemmiyet vermediğimiz için telefonu O kapadığımızı zannetmiştir, Kabalığınıza hükmederek bize güsen- miştir. Her halde böyle oldu ki geç vakte kadar bir daha telefonu çal- madı, Şayet Ankara imkân yoksa Hattının Kesiyoruz, | derler. Biz de tekrar görüşmek üzere, karşi- muzdaki zatın telefon numarasını alı- riz. Buna da imkân vardır. Ansızın hat kesmenin önüne geçilmesi hususunda alâkadarların ehemmiyetle nazarı dik- katini çelbederiz. Küçük haberler: — Eminönü meydanını tanzimi için 08 bin İiralık bir münakasa açılmıştı, Dün İhale edilecekti. Fakat talip xuhur etmedi- &inden Ihalesi yapılamamıştır. Belediye, şimdi başka bir şekil düşünmektedir. 4 B. Prost bin kişilik hastanenin yapı- lacağı Meeldiye köyündeki Dutluğa gide- rek mahallinde tedkikat Yapmış, bundan sonra Tozkoparan caddesi arkasında saha ittihaz edilecek arsayı da tedkik et mişti hattımı bekletmeğe i i Meyva ve sebze / i Her odada musluk bulunma- i | : liğin perakendeciler tarafından yapıldığı- nu, yalnız duble vitrin camlarında matlüba göre kesiş farkı bulunduğunu, bu kesiş far- kint da müşterilerin seve seve ödediklerini söylemişlerdir. Komisyon. dün dinlediği tacirlere, stok larının beyannamelerini ve 91 ağustostaki #latlerini bildirmelerini tebliğ etmiştir. Kampidoglio isminde bir İtalyan vapu- rile Talyadan küliyetli miktarda cam, tıbbi ecza, kâğıt, pamuklu ve yünlü men- sucat, lâatik eşya, suni ipek ipliği gelmiştir. Tıbbi ecza müvaredatı devam ettiğinden, eczacıların ileri sürdükleri stok bitmek ih- simali varid görülmemektedir. Fiatleri ucuzlatmak için umumi mağazalar açılıyor Ticaret Vekâletine bağlı Yaş meyva ve sebze kooporatiti, meyva ve sebze flatleri- ni yüzde otuz, kırk nisbetinde tenzil et- mek üzere şehirde umumi mağazalar aç- mağa karar vermiştir. Bu yede, 'Tophyne: açılmış, bugün de Kadıköyün tır. Bu mağazalarda meyvalar beğef kilo- ambalâjlar dahilinde teşhir edilecek- ir, Ticaret Vekâleti müsteşarı pazar günü Ankaraya gidecek Ticaret Vekâleti müsteşarı B. Halid Naz- mi, dün İstirahat etmiştir. Pazar günü ak- şamı Ankaraya giderek hükümete Londra ve Pariateki temasları hakkında izahat ve- recektir, istanbul otelleri sı, duvarların boyanması bildirildi Hıfmasıhha kanununun bir maddesine göre otellerin her odasında bir musluk ve yıkanacak yer bulunması ve duvarların da yağlı boya ile boyanmış olması lâzımdır. Kanunun bu maddesi Ankarada tatbik edildiği halde İstanbuldaki otellerde tatbik edilmemiştir. Kanunun bu maddesini nazâ- | rı dikkate alan Eminönü kaymakamı, kon- di mıntakasındaki ölellere tebilğat yapmış ve kanunun lüzum gösterdiği şekilde hare- ket etmelerini bildirmiş ve bunun için de kendilerine yirmi günlük mühlet vermiş- tür. Kaymakamlığın bu tebliği üzerine Emin- önü kazasındaki otelciler dün Delediye İk- #isad müdürlüğüne müracaat ederek, evve- lâ verilen mühletin az olduğunu, saniyen musluk ve porselen lâvabo gibi maizeme- nın harp dolayışile gelmediğini ve bunların yapılmasının güç olduğunu söylemişlerdir. İktisad müdürlüğü, kanunun tatbikini tehir etmek kabil olamıyacağını otelcilere bildirmiştir. — Yok canım, hani bizim evin üst katında kiralık iki oda vardı ya... .. Tam kirayâ veteceğimiz sırada Almanlar hayat sahası aramağa çık- tılar, bizim müşteri de caydı! ... Uzun lâfın kısası, bizim iki oda iki aydır boş duruyori., Bahife 3 ISTANBUL HAYATI HAYATI Sinirleri gerilmiş — Vay bayım, iskarpinleri kaça aldın? Amma da şık ha... — Evet. Hoşuma gitti, Yedi buçuk liraya aldım. — Gömleğin de tam mânasile kom- şu çatlatan, Nereden aldın onu?... -— Ne demek istiyorsun yâni?.. Pa- ramla aldım. — Ne kızıyorsun canım? Elbet de Pâranla aldın. Çalmdam . Hangi dükkândan aldın demek istiyorum. Öteki derin derin içini çekti: — Hımmımm... Mutlaka bunda bir maksad var. Nereden aldın diye hır- sıza sorarlar. — Ne, ne, ne?.. Benim bir maksa- dım mı var?.. O da ne demek?.. Ben şimdiye kadar kime karşı fena mak- sad beslemişim?... — Haydi uzatına lâkırdıyı, — Mayır, ne demek istediğini izah et bakalım. Bir ahbap evinde sohbet ediyorduk. Ticaretle uğraşan iki arkadaş alışve- riş vaziyetinden şikâyet etliler. Av- rupa harbinin acı tesirlerinden derd yanıyorduk. Arkadaşlardan biri bah- si değiştirmek maksadile lâtifeye başladı. Bir aralık da, işlerinden şi- kâyet eden ahbapla aralarında, yukarı. daki münakaşa başladı, Şakadan baş- lyan münakaşa gittikçe kızışıyor, sinirler geriliyordu. — Dilinin altından baklayı çıkar da ne demek istediğini izah et... — Haydi, kes lâkırdıyı, Ağzımı aç- tırma benim, İş kavgaya doğru gidiyor, sizara- ların biri bitmeden öteki tutuşturu- luyor, odada dumandan göz görü görmüyordu. Araya girip iki tarafı teskine ça- lıştak; — Bırakınız gürültüyü yahu. Or- tada kavga edecek bir şey yok. Dedik. Tüccar olan zat hiddetle haykırdı: — Bir şey yok olur mu azizim? Sinirlerim gerildiği sırada bana hur- sızlık isnad edilir de susar mıyım?... Öteki, bir perde daha yüksekten bağırıyor: — Aklını başına topla, Senin sinir- lerin varsa biz de sini , Ben sana harsiz benim gizli mak lat bakalım, Gürültü arttıkça ev sahibi telâşla- niyor: — Baylar, şark cephesinde bile gü- rültü durdu. Bırakınız şu kavgayı. Kavgacılardan biri homurdanıyor: — Ben kavgacı bir adam değilim bayım. Fakat tecavüze uğrayınca da elimi kolumu bağlayıp duramam. Baksanız a, Polonya bile gücü yetti- ği kadar dayandı. Öteki tepiniyor: — Bak, bak, bak. Hâlâ hakarete devam ediyor. Mütecaviz yerine ko- yuyor beni... Daha fazla oturmağa imkân yoktu. Gergin sinirler, şakanın sonunu f6 naya vardıracaktı. Kavgacıları zorla alıp çıktık. Cemal Retik maa am k Mecidiyeköy - Eminönü seferini ya” pan vatman Hüseyinin idaresindeki tram- vayla Şişli - Fatih seferini yapan Şoför Mehmedin kullandığı otobüs, dön banka lar vadesinde biribirlerile çarpışmışlar, ber ikisi de hasara uğramıştır. k Beyazıdda oturan Ali isminde biri, Bakırköyde Ömerin evine misafir gelerek burada bir miktar bal yemiş, 82 sonra 18- hirlenme alâmeti gösterdiğinden polis ha- berdar edilerek hastaneye kaldırılmıştır. B. A, — Aman yavaş söyle!.. —?. B. A. — Belediye boş bir yer oldu- gunu duyarsa yeşil saha yapmağa kalkarl,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: