27 Ekim 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

27 Ekim 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yi Teşrinlevvel 1939 ek AKŞAMDAN AKŞAMA — Bu adam deli mi? — Hayır, oruçlu! Balıkpazarı taraflarında bir dük- kânda işim vardı, Girdim, İçeride meşgul olurken, arkamdan bir ses duydum: — Yay babam vaaay. vanay... Dönüp baktım. Eli tesbihli, esnaf- tan bir adam... Surnlı asık, kaşları ça- tık, homurdanıyor: — Vay babam vaaay... Vay babam vanay... Tuh be... - diye tekrarladı. Canı sıkılmış bir şekilde kafasını iki yana salladı, salladı. Ne selâm, ne sa- bah; başka bir söz söylemedi. Tesbihi- ni ahest aheste çekerek çıktı, gitti. Dükkândakiler onun bu hareketini garip bile bulmamışlardı. Alışılmış mecnun müdavimler olur; acaba bu da onlardan biri miydi? Sordum; — Deli midir? — Yok, beyim. — Neğir bu ya böyle?... İçeri girdi; mânasiz, mânasız söylendi, çıkıp gitti... — Oruçludur da... — Anlıyamadım. — Komşu dükkânda zerzevatçılık eder, Saati yok. Gelip bizim duvarda- kine baktı, On bir olduğunu anlayın- ca, karu'nın daha şimdiden acıkmasi. Je iftara kadar olan uzun zamanı kı- yas etti, «Vay babam vay» lardan son- ra «tuh be» yi savurdu. Dükkâncılardan bir Rum, kendine mahsus şivesile; — Vallâhi pasam! -dedi.- Hâsa ben Allah olsaydım bu adam oruts ka- bul etmezdim... Vay babam ... Diyelim ki zerzevalçı basit bir in- san; fakat dini vazifenin bu suretle telâkkisi ona mı mahsustur? Müftü enam efendiler bile taassubun ve ka- vaid ile erkânın en revaçta olduğu de- virlerde coruç keyfi. bin türlü huysuz- Vuklar yapmağı kendilerine mübah saymazlar muydı? Saat alaturka on bir oldu mu, üç dakikada, beş dakika- da bir piryollarını çıkârır, ha bakar, ha bakarlar... Tahammül bıçağının kemiğe dayandığını her hallerile et- raflarına anlatırlardı, Bu, vazife telâkkisinin bir noksanı. dır. Bir mükellefiyeti boynuna almış, kabüllenmişsin, seve seve ofsuz, pof- Suz, şikâyelsiz yapsana, a birader. * Gösterdiğim oruç misali, ahlâk tel. kini inhisarını asırlarca müddet üzer- lerine alan hocaların, vâizlerin bu işi hele «vazife» felsefesi cihetinden hal- ka iyice sindiremediklerini gösteriyor. Maddi ve mânevi borcunu seve seve ödememek milletin iliğine işlemiş gi- bidir. Memursa erbahı mesalihe «oruç | keyfi. zihniyetile çatar; çıkışır, aile | babası ise, evinin ekmeğini: «Alın, ziftlenin Allahın belâları! Beni yordu- nuz, bu hale soktunuz!» tarzında başa kakarcasına sofraya koyar... Vergi ol- sun, diğer umumi ve hususi işler ol- sun her türlü hizmet ve mükellefiyet- leri: «Of!» diye «pot!» diye, «lâhavl £»| diye kabullenir... Her sahada kökünden kazılması icab eden bir zihniyet... (Wâ - Nü) 4 Haseki hastanesindeki Neşet Ömer pa- Yiyonu ingaatı bitmiştir. Paviyon, Cümhu- İyet bayramında açılacaktır. İ sna gitmek üzere yedi kişi Hasatun san- İhtikâr vakası zabıtaya bildirilecek Polis derhal zabıt tutarak tahkikata iştirak edecek İhtikârla mücadele komisyonu dün de | mıntaka ticaret müdürlüğünde toplanmış- | tir. Toplantıya, ilk defa olarak İstanbul emniyet diroktörlüğünden bir murahhas da iştirak etmiştir. Komisyonda mühim mü. zakereler cereyan etmiş ve yeni kararlar verilmiştir. Komisyon, dün, biri fayans, diğeri kalay olmak üzere iki ticarethanenin daha sed- Taksim bahçe- sindeki gazino Güsikuriyet Edyyay akşamı | balo burada verilecek | | Taksim bahçesindeki gazinonun “İnşası | bitmiştir. Tefrişat da bu akşama kadar ik- ma) edilecektir. Elektrikli fıskiyeler İle tec- hiz edilen gazino önündeki havuz Cüm- hutiyet bayramı münasebetle İstanbul Yalisi tarafından guzinoda verilecek balo vesilesile işletilecektir. İstanbula gelmiyen Alman profesörler İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesi Roma hukuku profesörü Alman Honik ile fen fakültesi müdürü Mizes'in önümüzde- Ki ders yılında memleketimize gelmiyecek- leri anlaşılmıştır. Misss'in yerine, fen fa- kültesi döçentlerinden birisi tayin edile- | cek, Honik'in halefi de bekrâr Avrupadan getirtilecektir. Tavuk avıl Mahkeme avcıları üçer ay hapse mahküm etti Receb Mustafa, Hamza adlarında üç | kıpti ile Saide adında bir kadın, iplerin ucunu misr taneleri bağlıyarak Kastnpa- şada şehir dışarısında Oülizarın bahçe- #inde tavukları avlarken Gülizar görüp polise haber vermiş ve dört tavuk avcısı cürmümeşhud halinde yakalanmışlardır. Adliyeye teslim edilen bu dört kişinin, muhskemeleri neticesinde suçları sabit öl» duğundan üç ay hapislerine kardr verii- miştir, Bir şoför bir sene hapse mahküm oldu Melâhat adında yirmi yaşlarında bir kır Aksaray durak yerinde tramvıydan inip kaldırıma çıkmak İsterken gelen ve yolcular geçip tramvayın hare- ketini beklemeden ilerliyen şöför Musta- fanın kmayonu çarpmış, Melâhat ezilip ölmüştü. Şoför Mustafanın mevkufeh muhake- mesi dün asliye birinci ceza mahkemezin- de yapılmıştır. Muhakeme sonunda şoför Mustafanın e tedbirsizlik ve dikkatsirlikle Melâhatin ölümüne sebebiyet verdiği sabit olduğundan bir sene hapsine ve otuz hira para cezası demesine karar verilmiştir. gotör Mustafa, ölen Melâhatin varislerine de beş yüz lira ölüm tazıninatı verecektir. Sandal neden devrildi? Bir müddet evvel Pendikten Pavli ada- dalına binmişler, adaya yanaşacakları si- rada sandal devrilerek yolculardan Vah- ram, Anlranik ve Zarohi boğulmuşlardı. Dikkatsizlik ve tedbirsizlikie ölüme sebe- biyet vermekten maznun: Hasanın mev- kufen muhakemesine ikinci ağır ceza mah- kemesinde başlanmıştır. Hasan mahkeme- de bu kazada kendisinin kabahati olma- dığını, sarhoş olarak sandala binen yol- culardan birinin ayağa kalkması yüzün- den kazanın vuku bulduğunu iddia etmiş- tir, Dinlenen birkaç şahid ise kendilerinin sarhoş ölmadıklarını ve Hasanın yolda yelken açması yüzünden sandal devril- diğini söylemişlerdir. Gelmeyen şuhldlerin çağırılması için muhakeme başka güne bırakılmıştır. — Halka temizliği sevdirmenin ko- layı şimdi bulundu . Sanıyorum bay Amca, den hoşlanmıyanlar üstünde aksi tesir yapardı!.. Ba dine karar vermiş, bu kararı tasdik için vi- âyete arzetmiştir. Dünkü toplantıda tacir- ler, asla ihtikâr yapmadıklarını, ticaret oda» sının mutad piyasa cedrelleri üzerinden fiat takdir ett ni, binmenaleyh ihtikür mevzuubahs olmadığını iddia etmişlerdir. Bu gibilere, badema, flat tesbitinde 31 ağus- tos akşamındaki flatleri esas tutmaları icab estiği tekrar ihtar olunmuştur. Karilerimizin mektubları Muzır koku ve ses neşreden yerler İmzasının mahfuz tutulmaşını isteyen bir karilmiz yazıyor. Gezelenizin kariler mektubu sütu- nunda Kadıköyünden yazılmış ve ba- Hırmalardan şikâyet eden bir mek- tup okudum. Mektup sahibi zat bir ye- sin de bin şükretsir. Biz de Kadıköyünün en mağdur se- kenesindeniz. Çuhadarağa sokağında bir fırın civarında oturuyoruz. Gece- nin bir iki saati müstesma olmak üze- Te bu firinin motörü sabaha kadar iş ler, Müstahdemini de bağıra bağıra şarkılar söyler ve tahammül! edilmez aşakaslarla nezih ve masum kulakları rencide ederler, Bundan manda 15-25 metre muhiti- mizde iki aded muazzam odun deposu yardır. Akşama kadar işleyen destere makineleri mahaliz sekenesinin sinir- lerini fena halde bozuyor. Gene ayni mahullede demirciler sihhate muzır du- man peşrediyorlar, Ve bir mahalle teş- kil edecek kadar çok ahırlardan mil- yonlarca sinek zuhur ediyor, Onun için, bizimki dururken başka mahallelerin halinden şikâyet edilme- sin? Oturulan semllerle bu gibi muzır ko- ku ve ses neşreden mahalle arasından uzaklaştırmak Hizamdır. 9ay, 10 gün hapis Kadehine amonyak doldurul- masına kızarak arkadaşını yaralıyan genç mahküm oldu Çarşıkapıda birkaç arkadaş rakı içerler- ken bunlardan Hakkı arkadaşı Osmanın rakı kadehine amonyak “eleirms, bunu. içince ağzı yanan Osman da büyük bir demir eğe ile Hakkıyı ağır surette yara- Jamıştar Öldürmek kasdile adam yaralamak su- çundan mahkemeye verilen Osmanın mu- hakemesi ağır ceza mahkemesinde bitiril- Muhakeme neticesinde Osmanın öldürmek kasdile yaraladığı sabit olma- dığı gibi kadehine amonyak konması da tahrik sebebi mahiyetinde görüldüğünden kendisinin dokuz ay on gün hapse konul- masına karar verilmiştir Üniversitedeki Alman bahçıvan Vaki neşriyat üzerine üniversite rektör- lüğü, fen fakültesindeki Alman bahçıvanın vaziyetini sormuştur. Verilen malümata göre bahçıvan B. Stefan lise mezunudur. Liseden sonra Berlinde bahçıvan mektebi- ni bitirmiş, lalinceyi öğrenmiştir. Bundan başka 4 sene de Berlin nebatat bahçsinde ücret mukabilinde pratik bahçıvanlık tah- stili görmüştür, Hâlen, Üniversitemizden iki yüz'lira maaş almaktadir. Hükümet, Ziraat mektebinden mezun bir genel stajyer ola- rak yanına vermiştir. Stajyer, ayni zamanda Üniversitemizde nebalat derslerine devam edecek, ve lâtin- ce öğrenecektir. Bu malümalı iktisah ettik- ten sonra Türk bahçıvan, Alman bahçıva- nin halefi olacaktır. Amca ve temizli Dün verilen kararlar arasında şu da var- dir: Her vatandaş, bir ihtikir vakasına rasgelince, derhal en yakın zabıta memu- runa keyfiyeti ihtar edebilecektir, Memur, zabit tutmağa mecburdur. Bundan böyle ihlikâr mücadelesine zabıta da resmen iŞ- tirak edecek, ve yakalananlar hakkında takibat yapacaktır Sokakta bir yaralı bulundu Hastaneye kaldırılırken öldü,: hüviyeti tahkik ediliyor Evvelki gece saat 2 sıralarında polis dev- riyeleri Galatada Necatibey ehddesinden geçerlerken kaldırım kenarında bir adamın yattığını görmüşler, bunun yaralı olduğunu anlayınca derhal bir otomobile koyup Ben- jorj hastanesine götürmüşlerdir. Fakat yol- da giderken adam ölmüştür. Vaka adliyeye bildirilmiş, tahkikata -girişilmiştir. Ölen adamın üzerinde hüviyetini tesbit edecek bir şey bulunamadığından kim ol- duğu anlaşılamamıştır. Kendisi 35, 40 yaş» larındadır. Kıyafetinden, bir deniz amelesi olduğu tahmin ediliyor. Sağ kasığında de- rin bir bıçak yarası vardır. Adliye dökloru B. Enver Karan dün cess- di muayene etmiş ve otopsi yapılmak üzere morga kaldırmıştır. Adamın hüviyeti, kim» ler tarafından ve ne suretle vurulduğu tah- kik ediliyor. Iktisad Vekili Dün de tedkiklerine devam İktisad Vekili B. Hümü Çakır, şehrimiz- deki tedkiklerine dün de devam eliniştir. Vekil, dün sabah Sümerbanka gelerek fab- rikaların ham madde ve&sir ihtiyaçları üze- rinde uzun müddet meşgul olmuş, bilâhare Ticaret Veklleti dış ticaret müdürü B. Bür- han Zihniyi kabul etmiştir. B. Bürhan Zih- ni, yeni Rumen - Türk ticaret anlaşmasın- da müzakereye memur I »timizin reisidir, İktisad Vekili aynı zamanda Ticaret Vekâ- Jeti vekili olduğu için B. Bürhan Zihniden diş ticaretimiz ve Rumen - Türk ticaret müzakereleri hakkında izahat almıştır. Ve- kli, B. Bürhan Zihni ie iki saat görüşmüş- tür, Atatürk ölümünün yıl dönü- münde yapılacak merasim programı bildirildi Atatürkün ölümünün birinci yıldönü- münde memleketin her tarafında yapıla» cak iMhtifaller için bir program hazırlan- dığını yazmıştık. Program dün alikadar- lara bildirilmiştir. Küçük haberler: * Yeşildirekte Zeliha ve Emine odında iki kadın dedikodu yüzünden kavga etmiş- tir. Emine demirir Zelihayı başından yara- lamıştır. Yaralı Haseki hastanesine kal- dırılmış, Emine hakkinda takibata baş- lanmıştır, # Kurtuluşta oturan Kosti, evinin cam- larını silerken düşmüş, muhtelif yetlerin- den yaralandığından hastaneye kaldırı muştar. # Yetmiş yaşlarında Matild adında bir kdaın fazla sarhoş iken evinde on metre yüksekliğindeki bir merdivenden düşmüş, | surette yaralandığından hastan darılmıştır. 4 Tiçaret odası sanayi müdürlüğü, 4000 | müessese ve ticarethane arasında ham mad- de ihtiyaci ve nereden emin edilebileceği mevzuu etrafında bir anket açmıştı. Gelen cevaplar tasnif edilmiş, ve netice bir rapor halinde Vekâlete bildirilmiştir. * Şehrimizden tütün vesair ihraç mad- desi alacak olan Amerikan şilebinin 1 teş- rinisanide limanımıza geleceği haber alıns mıştır. Vapurun ilk seferi olduğu için ge- | mide bir ziyafet verilecektir, Harp ve yeni roman kahramanları Avrupalı bir mauharrir tarafından son günlerde yazılan bir hikâyeden bir kaç satır okuyorum: «Düdükler acı acı çaldı. Genç adam: — "Tehlike işareti!.. diye bağırdı. Bir işini takib maksadile büyük $ ketlerden birinin binasında idi. Her- kes sığınağa doğru koşuyordu. O da kalabalığın içine karıştı. Bir takım merdivenlerden indiler, Sığınağa gir- diler. Burasi oldukça kalabalıktı. De- likanlı genç bir kadının karşısına düşmüştü. Arasıra birbirlerine baki- yorlardı. Sığınaktaki genç kadında küçük bir heyecan bile görülmüyor. du, yanındaki arkadaşına; — Tehlike olsun, olmasın... Şehirde her gün tehlike işaretleri veriliyor... Doğru sığınağa koşuyoruz. Artık alış- tım da heyecan duymuyorum!... di- yordu, Delikanlı ile genç kadının birbirle- rine bakışları gittikçe o sıklaşıyordu. Erkek onun gözlerinde derin mânalar okuyordu. Tehlikenin uzaklaştığını bildiren işaretler verilince sığınaktan çıktılar. İşte onlar ilk defa birbirlerini bu sığınakta, dışarda — tehlike işaretleri acı acı çalarken gördüler. Aralarında büyük macera böyle başladı. Bunu okuduktan sonra, insan eski roman kahramanlarını, eski hikâye kahramanlarını düşünüyor, bunların seviştikleri yerleri hatırlıyor. Daha sekiz hafta evveline gelinceye kadar eski roman ve hikâye kahramanları çok şairane yerlerde sevişirlerdi. We- selâ içinde nilüferler açmış, durgun sulu bir göl kenarı. Yahut çılgın dalgaların kayalıkları dövdüğü bir deniz kıyısı.. Engin denizlerin üre- rinde iİlerliyen bir transatlantikie, mehtablı bir gecede, bir güverte kö- şesi... Erik ağaçlarının tomurcaklan- dığı bir ilkbahar gününde, ovalar arasında uzanan şairane bir yol.. Dışarda lâpa lâpa karların yağdığı bir kış gecesinde harıl harıl yanan bir ocağın karşısı!... Ormanların, tarla- ların arasından saatle bilmem kaç kilometre giden bir trenin kompar- tımanı.. Bundan iki ay evveline kadar ro man ve hikâye kahramanlarının s6 viştikleri yer aşağı yukarı bunlardı. Şimdi hikâye, roman kahramanları- nın seviştikleri yer, aşk dekorları de- gişti. Şairane göl kenarları, mehtablı ge- celer yerine sevgilileri bir sığınak içinde görüyoruz. Eski âşıkların baş- başa dinledikleri bülbül seslerinin yerine de «tehlike işaretir geçti... Hikmet Feridun Es Cümhuriyet bayramında vapur seferleri Çümhüriyet bayramı münasebetile Akay gece 10 da Köprüden Kadıköy ve Adala» Tü, 2.30 da da yalnız Kadıköyüne vapar tah- rik edecektir. Şirketi Hayriye ise gece 120 da Köprüden Rumeli ve Anadolukavağına Ka- dar, 230 da dn Köprüden Çengelköyüne ka- dar seferler ihdas etmiştir. Üç gün bayram zarfında bu tarifeler cari olacaktır. X Gazi köprüsünün tecrübelerine başlan- maşlır. Tecrübeler 5 gün sürecektir. Köprü, ilk defa olarak dün öğleden evvel işletme» ge açılmı, sonra kapanmıştır, Köprü işle- meğe açılmış iken, Halice vapur giremiye- cektir. #4 Şehir meclisi 1 beşrinisani çarşamba Bünü toplanacaktır, İçtimada riyaset diva- hı, daimi encümen ve ihtisas encümenleri intihabı yapılacak, Şehir Tiyatrosu kon- tratı, Darülücezs ve Karaağaç mezbahasınız 1937 senesi kati hesab raporları okunacak» tır, ... Çünkü eskiden temizlik tavsiye- leri birer emir şeklinde verilir ve emir- 2 g MİR MASTAR üne vey yalnız pisliğin iktifa ediliyor, ... Halbuki şimdi zararı gösterilmekle ... Eh, yaratılışta temizliği sever bir millet oluşumuza göre sokakları- İ yani vatandaşların sütüne havale!,. ,| muz gülüstana dönecek demektiri.. alarm şli. B. A. — Her yerden eyvel İstasyonlarımız 14 iskelelerimiz! temizlesek!.. — Neden?., B. A. — Avrupadan gelenlerin toprağımı- sı rahalça öpebilmeleri içini...

Bu sayıdan diğer sayfalar: