25 Aralık 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Aralık 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ Insanlar da intihar ederler mi? dır, zannederim. Çünkü bizde bu fena huy, çok şükür, yok denecek bir halş gelmiştir. Eskiden bizde de intihar edenler olur, aşk yüzünden hayatlarına ni hayet vermeğe kalkanlar, içinden çıkamayacakları bir vartaya düştüler mi tabancayı almlarına dayayanlar, bu sakim usulle beyhude yere tatlı canları» na kıymak şaşkınlığına düşenler görülürdü. Bu içtimai derde bir çare aranırken nihayet çok pratik bir usul bulan- du; matbuat kanununa, İntihar vakalarının yazılmasını meneden, bir made de ilâvesi suretile mesele kökünden halledilmiş oldu. Gerçi bu tedbirden sen- ra gazetelerde bir takım garip kazalar görülmiye başlamış ve meselâ duvars çevrilmiş bir tabancadan çıkan kurşunun karşıya çarptıktan sonra geri dö nerek sahibinin beynine isabet etmesi gibi mantığı Mlâs etren tesadüfles, yahut bir tabancanm durup dururken patlayarak bir adamı oan evinden vurması tarzında insanı tabanca tekniği üzerinde şaşkına döndürecek zabıta vakaları çoğalmışsa da halkımızın güzetelerde görmiye görmiye intihar de nilen ruh çöküntüsünü unuttukları muhakkaktır, Bir kavgayı güzeteye yazmamak suretile olmamış hale getirmek demek olan bu wsulle insan ahlâkına kene gibi yapışmış bütün kötü huyların hırsıs. tıkların, ihtilâsların, cinayetlerin, ihtikâr teşebbüslerinin kökünü kazımak müm» kün iken bunun niçin sadece İntihar vakalarına tatbik edildiği ayrı bir bahis ise de, şu kaptan Langsdorf'un kendini öldürmesi bizim intiharları azaltmak için bulduğumuz tedbirin son terekkiyat karşısında eski kuvvetini kaybetti Çini göstermesi itibarile şayanı dikkattir. Çünkü bu hâdiseyi Anadolu ajana haber vermemiş olsaydı garetelerimiz yazmayacak, fakat Londra radyosum- dan Avustralyadaki istasyona kadar türkçe söyleşen yabancı gpikerler va kadan halkımızı haberdar edeceklerdi, Bundan sonra Avrupada sökün edecek gibi görünen İntihar vakaları için de vaziyet aynidir. Bu takdirde matbuat kanununun, halka. duyurmamak suretile intiharlar rı azaltmak tedbiri eski kuvvetini kaybedecek demektir. Bundan vazgeçerek daha müessir bir tedbir düşünelim, Şevket Rado Migren kahramanlığı aşhur cihan uzun mesafe koşu şampi- yonu Nurmi Helsinkinin hava müdpfaasın- da fevkalâde bir kahramanlık göstermiştir. Heisnkiye ilk defa Ruslar yirmi tayyare ile akın yaptıkları zaman Nurmi bu şehirde bulunuyordu. Payitahtın müdafaasız oldu- & bildiğinden Rus Layyarelerinin gel- mekte olduğunu haber alınca en yakın cep- heye yıldırım süratle koşnuş ye cephe kumandan) generale vaziyeti söylyerek bir mitralyöz âriyet almıştır. e Nurmi Heisin- kiye geldiği zaman Rus bombe teyyareleri de iyice yakınlaşmıştı. Derhal mitralyözünü düzelterek ataş &p- İ mıştır. En öndeki Rus bomba tayyareşi Ataşlar Içinde düşmüş ve diğerleri kaçmış. tr. Nurml bunlar: on mil mesafeye kadar takib etmiştir. Diğer bir borabardıman &ö- nasında Nurmi şehrin harieine kaçan ve karlara saplanan 200 kadın ve çocuğu ge- cell gündüzlü arıyarak kurtarmıştır. Nurmi spordan kazandığı paralarla sig sene evvel Halsinkide bir elbise mağazası açmıştı, Buradan kazandığı paraları da emlâke yatırmışta. İki apartıman yaptın mış ve üçüncüslnü yaptırırken harp patla- mıştar. Kargalara karşı harp Neuaş Wirner Tageblat gazetesinin ei #ına göre, Kanadanın bir cihetinde karga- lar o kadar çok türemislerdir ki, bunlara | karşı tedbirler alımmaman lüzum görül- müştür. O civarda bütün kargaları imhş ekimesi için piyasgoya benzer şu usul dü- | şünülmüştür, Bir karganın bacağına bip halka geçirilmiş ve bu kargayı getirme 5000 dolar verileceği İlân edilmiş ve karga uçurulmuştur. Bunu müteakib ml teş açılmış. Halkalı hmuncıya kadar 57,000 karga li tör, Çorap müzesi İtalyada Brilâno şehrinde husus! bir şah- j sa ald bir çorap müzesi vardır. Burada «aki ve yeni Ye bütün milletlere sid çarüplar bulunmaktadır. Afftze sahibi, Avrupada ilk defa olarak giyilen çoraplar- dan bir çiftine malik bulünduğu için bu- | Dünla me elmektedir. Bunlar, ve Henrt'in kizkardeşinin düRÜ- Sila giydiği çoraplardır. Müzede, Mari- Antuanct, kontas Dübari, İ dan boya ile yapılmış resimler de vardır. En çok hırsızlık eden kadınlar mu, erkekler mi? Nevyarkun hemen bütün mağazalarında birer hususi mektep vardır. Mağara hesa- bina aşılan bu mekteplerde mağazada ça- şan hizmetçilere, satıcılara ve m&murlari, hırazların mağazalarda tikleri öğretilir. Bu hususi gaza detektifleri de ders görürler. Detektif- derin hiç bir günü yoktur ki bir çok barsız- liz vakalarile meşeul olmaşınlar. Nevyor- kun hemem her büyük mağasasından se- nede 300 bin dolar kıymetinde eşya aşırı hır. Detektifler, bu yekünün aşmsmasna dikkat oderler. Bu sebepip mağaza sahip- leri. her yeni yıl bütçelerine 309 bin dolar tahsisat koyarlar. Gariptir ki, Nevyork mağazalarında en çok hırsızlık yapanlar, 18-71 ve 49 30 yap “dunlardar. ON İKİ GÜN İbir dakika istirahat etmeden diz kapaklarına kadar su içinde cephe ilerisinde çarpışanlar Pariş Soir gazetesinin harp muha- biri bildiriyor: Bir askeri otomobille cepheye gi diyordum. Bindiğim otomobilin ş0fö- rü âdeta cambazlık yaparak arabayi #evkediyordu. Kâh çamurlu tarlalar- dan, kâh yolu dolduran kamyonlar, traktörler arasından, bazen bir çuku- run bir iki milimetre yakınından ge. giyorduk." Hasılı şoför arabayı tabii vaziyette geçmesi İmkânsız olan yer Terden geçiriyordu. Durmadan gidiyorduk. Fakat bir dört yol ağzında tevakkuf etmeğe mecbur olduk, Bir asker ve bir jandaz- ma yolu kapatmıştır. Evvelâ uzaktan gelen bir kamyon kolu geçecek, sonra bis hareket edecektik, Kamyonlar yaklaştı, İçlerinde sakallar uzamış te gidiyorlar. İleri hatlardan geldik. leri iik bakışta belli oluyor, dedi. Şoför zeki bakışlı, sevimli çehreli bir gençti, Tamam Paris şivesile ko- nuşuyordu. Kaputu, elbisesi, ayakka- bıları tertemizdi, İleri hatlardan gelen bu çamur içindeki yorgun askerlere hiç! benzemiyordu. Fakat onlaris o kadar alâkadar oluyor, ilk hatlardan gelen- lere öyle muhabbetle bakıyordu ki bur pa şaşlım. Şoför hayretimi fark etti, ve anlatmağa başladı: * — Harbin iptidasından beri bu günkü güzel hayatı yaşamadım. Fil haklka şimdi! de çok yoruluyorum. Ba» gen günde 900 Kilometre katettiğim oluyor. Şimdi kış, günler kisa, orta lık çabuk kararıyor, Karanlıkta ışık yakmadan, yağmur altında otomobil idare etmek, yolu bulmak kolay İş de- Bildir. Fakat ne de olsa işi bitirineş scak yemek yiyorum, bir yatakta yatıyarum. Sabaha kadar yorgunlu. geçiyor. Esasen ben otomobil kul ğa alışmışımıdır. Pariste bir ti- carethanenin kamyonunun şoförü- yüm. Sabahtan akşama kadar müşte- rilerin aldıkları malları yerlerine tes- Him ederim. Sanatını şoförlük olmakla beraber harbe piyade neferi olarak başladım. Piyade neferi... Harbin bütün meşak- kati onların omuzlarına yüklenir. İle, H hatta gitmek için iki gün içinde 80 kilometre katettiğimiz oldu. Alman Izmirin imarı Fransız mimarı Korbüzye Mir pin yapacak İzmir (Akşam) — İzmir şehrinin Amar sahası dışında kalan eski ve geniş kısmının müstakbel imar plâ- &ının tanzimine yakında başlana- gaktır. Nafia Vekâletinin tevsiyesile İzmir Belediyesi beynelmilel şehirci- Hk mütehassıs Fransız mimari M, Korbuzyeyi İzmire getirterek fikir ve mütalâalarından istifadeler etme- dinden Fransız şehircilik mütehasa- İ sı, yakında İzmire gelecek, tetkikle- rine başlayacaktır. Belediye, bilhas- aa yukarı mahallelerin imarına ve bu semtte alçak duvarlı, bahçeli gü- zel evler vücuda getirilerek İzmirin güzelleştirilmesine büyük ehemmiyet | atfetmektedir. . Şehrin (o mütekâsif mmtakalarından yukarı mahallelere doğru büyük bulvarlar açılacak ve bunlar asfalt olarak inşa edilecektir. Şehrin müstakbel imar plân ha. İ mrlanamadığı için imar sahası di şındaki semtlerde Belediyece inşaata hatta binaların esaslı tamirine mü. saade edilmemektedir. İleri hatlarda mitralyöslü toprağına girdiğimiz zaman ay: geldi. Sonra birgün di hatlarımı. za çekilmek emri verildi. Haya en meşakkatli günlerini o vakit geçir- dim. Pakat bugünkü güzel hayatımı | © meşakkatlere borçluyum.» Yüzümdeki hayret ifadesini gördü, | sözüne devam etti: —Taburumuz çekilirken gönülü istediler. Gönüllü yamlanlar, tabur gerideki mevzilerde yerleşip bura #inı iyice tahkim edinceye kadar düş- manı durduracaklardı. Ben de gönül- | Müler arasına girmek istedim. — Neden? «— Onu ben de bilmiyorum. Insan | aradan zaman geçtikten sonra kendi- | si de buna şaşıyor... Fakat ne olursa olsun 1$ kişi ortaya gönüllü diye çık- tak. Bu 13 kişi içinde bilhassa Breton köylüleri vardı. Ben sporcuyum; fa- kat bu köylüler, kendileri bilmeden benden çok sporcu idiler, O ne inat, o ne cesaret... İleride 13 kişi kaldık, fakat geriye çağırıldığımız zaman 3 “kişi idik.Çavuş, ben ve uyku uyuma- maktan serseme dönen diğer bir ar- kada... . Bir çukurda tam 12 gün uyumadan kaldım. Bir otomatik tüfeğin başın: da gece gündüz tetikte duruyorduk. Ortalık kararınca Alman keşif ımüf. rezeleri birbirini müteakip şaldırıyor- GÜNÜN ANS Buşün hıristiyanlar Nosl bayramını kut- luyor. Noel İsa peygamberin doğuş gü- nüdür. Katolik kilisesince bu bayramın tesidine 4 üncü asırda başlanıldığı tahmin edili- yor. Her halde bu kutlama 338 senesinden evvel mavond değildi. gark kille ime 29 kânunuevvel bayramını Anlakyada 775 de ve İskenderiyede 430 yılında kabul etti. Grekler, İaanın zuhurünu üçüncü asirdan- beri 8 kânunusanide tesld derlerdi. Bugün. hüristiyan halk için bir maşe te- zahürüne vexiledir. Noelde, tekdiş odü miş bir kütük yakılır; bir çam ağacı ika metçbın içine getirilerek yaldızlı oyuncağ- larla ve karı taklid eden beyazlıklarla do- natılır; «Gece yarımı duası, edüir; Nosle mahsus ilÂkiler wardır; onlar söylenir; ç0- tuklara hediye dağıtılır. Bu hediyeleri dağılan, efsanevi bir Nodl Baba'dir. Bn beyaz sakallı, kÖlâLı, güler yüzlü, eli sopalı ve torbalı şahıs, sözde ge- geleyin bacadan içeriye girer, üstübaşı kara K 'ukların ocak önüne bir | ipa Seza be Vardı. mukabe lerin y Durmadan yağmur yağ İ gün diz kapaklarımıza kadar * kaldık. Buna rağmen nezle bile olma. dım. İnsan inanamıyor, fakat söyle. diklerim tamamen doğrudur... İçimiz. den bir kaçı yakınımızdaki metrük bi? çiftlik binasında uj Almanlar galiba buray: veya bu tarzda bi: koymuşlar, | içeriye girildi 4 arkadaş oradan dönemedi. # kişi süngü süngüye çarpışırken, yâ ralı iki arkadaş da yaralarından akan kan yüzünden ö! Bu surelie $ kişi kaldık. Buna rağmen mukavemete devam ettik. Nihayet 12 gün soyra bizi geri çağırdılar. Otomatik tüfeği- mizi alarak geri döndük Bir dakika bekletmeden geriye, istirahate gön- gerdiler. Burada olomobil kullanmağı bildiğimi öğrenince beni erkânı har- biye otomobillerinden birine şoför yaptılar. Harbi böyle bitirirsem ken dim için «Mesud bir adam» diyebili. rim.» Bu sirada kamyon kolunun şon rabası geçli. Şoför otomobilini hare- ket ettirirken tekrar etti: — Piyadeler... Harbin bütün meşak« katini çeken onlardır... İKLOPEDİSİ Hıristiyanların bu gece kutladıkları bayram : NOEL Pi Kamçısı Baha'nın değneklerindem Bis tara olarak bir tene kayar gider, RanasaDanE FE OAAMARAB EAA AEAEESEEI KALA AA AAA MAN ESA DAA amm RE KANSIZLI Nözasteni, zafiyet ve Chlorose 2 en

Bu sayıdan diğer sayfalar: