3 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

3 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Şubat 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA Meslek şerefi Bir doktora gitmiştim, Diğer bekle- yicileriş birlikte intizar salonunda oturuyorduk. Munyene odasından sesler geliyor: — Kocanızla... (ih)... Bu hastalığı nızın sebebi... (ilh)... İlk çocuğunuz doğduktan sonra... (ilh)... dı. İhtimal içeriki bayan da bizim şim- di maruz kaldığımız tecrübeyi geçir diği için sesini mümkün mertebe ya- yaşlatmağa gayret ediyordu. Fakat hekim fütursuzca çıngırdatıyor orta- mığı. Bağırması bir hata... Muayene ve bekleme odaları arasın- daki tertibata dikkat etmemesi başka bir hata... Mesleğinin bu gibi incelikleri oldu- ğunu düşünmemesi ise hata ender ha- ta... Rakip saydığı meslektaşını alâme- Icinnas çekiştirenler de eksik değildir: Yalnız doktorlarda değil, hemen bü- tün firma sahiplerinde... Keza, bazı avukatlar, üzerlerine, bo- Şanma davası nevinden şerefle alâka- dar bir işi almışlardır. İsim tasrih et- meseler bile, hususi meclislerde öyle tafsilât verirler, misal gösterirler kl, insan kimden bahsettiklerini kariney- le anlar, Bunlar, insanım ekmek yedi- Ğİ işe ihanet etmesi gibi birşey... Mesleğimizin inceliğine ihtimam- sızlık göstermek hususunda biz mu- harrirler de elbet kabahatlıyız. Çok tenkide lâyık zaaflarımız vardır. Bun- ların ne olduklarını düşünürsek ken» dimiz buluruz. Kaş yapalım derken göz çıkarmamak için, mesleki şeref. | ten bahseden bir yazıda meslek şe- relimizi bir de ben lekelemiyeyim!! Devlete sırtını vermiş bazı meslek- ler de var ki, mensuplarının tevazüu, silikliği, büsbütün şereflerini arttırır, Kalabalık hir yerde, kendi yüksek mev- kini orlaya vurarak halktan teferrüd eimek gayreti kadar çirkin, göze ba- tan, irkiltici birşey tasavvur edilemez! Geçenlerde anlatıyorlardı. Bu tarif. te bir zat garsonla dil kavgasına tu- tuşmuy: — Ulan kârata! - diye sözü alevlen- dirsniş. — Ben kârata değilim. — Benim filânca olduğumu söyle. miyorum, Söyleseydim, ağzını kulak- larına kadar yırtacağımdan korkar, bu karşılığı veremezdin ya... Ve böylece susturmuş karşısındaki- »İ amma, dinleyenlerin kendisine ne not verdiğini siz tahmin edin, Piyasadaki irili ufaklı serbes mes- lekler hakkında tenkidler yürütmek daha kolaydır. Tüccarlık, esmaflık gi- m müstenid işlerde hile hud'a, Yalan, yalan yerlere yemin birinel *hemiyeti ahıveriyor. Besleki şeref Söyle dursun, bütün bu yüz kızartıcı Güzenbazlıklar meslek icrası için Âde- da bir zaruret sayılıyor, Âmmece, bu “yle kabul ediliyor. Meselâ, hususi #yatında asla doğrudan ayrılmıyan $ tüccar, esnaf tanırım ki, dükkün- a ie günde seksen martaval kıvırır- db) allahili, billâhiti, tallahiti cinsin- Milli nokta, ö lan, ferdi noktadan Şe- şelimize çok dikkat ettiğimiz. halde, ğa noktadan buna zerrece ehem- iz meydana çikiyor. AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Yeni adliye sarayı ve Prostplânı Adliye Vekâleti plânda adliye sarayı için ayrılan yerin dar olduğunu ileri sürerek Sultanahmed meydanının genişletilmesinden vazgeçilmesini istedi Şehrin nâzım plânı yapılmış, buna göre tafsilât plânları da hazırlanmağa başlanmıştır. Bu suretle şehrin | istik- balde alacağı şekil, esaslı hatları itiba rile tebarüz etmiştir. Bunu düşünen 99- hircilik mütehassıs B. Prost İstanbulda yapılacak büyük, resmi binalara nit plânların kendisi tarafından görülmeden tatbik edilmemesini, bu suretle bu gibi inşaatın imar plâinının esaslı hatlarile te- Dazlir teşkil edebileceğini bildirmiştir. Mütehassısin bu müracaati üzerine be- İediye tarafından keyfiyet Nafia ve Ad- liye Vekâletlerine bildirilmiştir. | Nafia Vekâleti B. Prostun bu fikrini pek ye- rinde bulmuş ve Vekâlete gönderilecek İstanbul resmi inşaat binaları plânlarını tasdik etmeden evvel mütehaesisin re- yine müracaat edileceğini bildirmiştir. Bundan başka Adliye Vekâleti da, Adliye sarayı etrafında belediyeye bir tezkere yazmış ve hapishane binası ye- rinde yapılacak Adliye sarayının plânı ile Saltanahmed meydanının müstakbel seklini telif edecek bazı şekiller ileriye sürmüştür. Prostun hazırladığı plâna göre şimdi- ki Sultanahmed meydanı, tapu idaresine ve eski hapisane arsasından derinliğe doğru genişletilecek, yeni Sarayın önün- de 14 metre genişliğinde bir cadde açı- lacak, Sarayın tramvay (caddesindeki köşesini teşkil eden kısmındaki binalar istimlâk edilerek buradaki Firuzağa ca- mii -etrahı yeşil bir saha ile çevrilmek suretile- meydanda kalacaktır. Halbuki Adliye Vekâleti, Prost plâ- nına göre yeni Adliye sarayı geriye çe- kilmek ve önünde 14 metre genişliğinde bir cadde açılmak suretile inşa edildiği takdirde saraya edilen arsanın kâfi gelmiyeceğini ve bu suretle geride- ki binaların da Binbirdirek caddesine kadar istimlâk edilmesi zaruri olduğu için bir milyon liraya yakın istimlâk parası sarfedileceğini bildirmiş ve mey- denin genişletilmesinden vazgeçilmesini istemiştir. Adliye sarayı planını yapan mimar B. Asım Kömürcüoğlu dün belediyeye müracaatla Adliye Vekâletinin bu nok- tai nazarını B, Prosta ve imar müdürlü- üne izah etmiştir. Fakat Prost, şehrin en mühim ve tarihi meydanını teşkil eden Sultanahmed meydanının tanzimi hususundaki noktai nazarda rar et- mekte ve plânından hiçbir fedakârlık yapamayacağını bildirmektedir. Yapı, yollar kanununa göre, imar edilecek sahalarda yapılacak resmi in şaattarı mütevellit istimlâk masrafları da iplerine ait olduğundan Prost plânı aynen tatbik edildiği takdirde Binbirdirek caddesine kadar uzanan bi- naların istimlâki de adliyeye ait olacak- tir. Adliye, saray inşaatından başka bu masrafı da yüklenmek (istemediğinden sarayın eski hapisane arsasında yapıl. ması bu suretle müşkülüta uğramakta- dır. Maamafih, imar müdürlüğü Adliye Vekâletinin mürnceatı üzerine keyfiyeti yeniden tetkik edecekitr. Bit mücadelesi genişliyor Mahmudpaşadaki büyük hamam da halka açılıyor Şehrimizde #uhur öden Ufüs vakalarına biran evvel nihayet vermek Üzere yapılan bit mücadelesi bir kat daha genişletilecek- tir. Belediyenin açacağı Bulat, ve Kasımpü- şa hamamlarından başka Mahmutpaşa ha- mamırın da açılması kararlaştırılmıştır. Tamamile Belediye malı olan ve Fatih devrinden kalan bu hamam küçük bir ta- Pazar akşamına kadar Ayaspaşa yolundan nakil vasıtaları geçemiyecek Belediye rels muavini B. Lütfi Aksoy, dün yanında bahçeler müdürü 8. Reşad. te- imizlik müdürü Dr. Palk olduğu halde Mü- bahçe geçirmiştir. Beşiktaşta Barbaros türbesi civarmdaki binaların da biran evvel yık- tarılması için bazi tedbirler almıştır. şa yolundan vesali nakliyenin geçmesi edümiştr. men Tramvay ve sular idaresinin malzeme ihtiyacı. Ankaraya giden Val! ve Belediye Relst Dr. Lütfi Kırdarın elektrik ve tramvay idaresine ald 1,100,000 ve sular İdaresine ald de 600,000 liralık malzemenin tedariki için teşebbüste bulunacağını yazmıştık. Bu malzemenin İngiltereden Ledariki mümkün olasığı yapılan tedkikler netire- anlaşılmıştır. Ancak bu maizemenin primi ile tedariki takdirinde yüzde ş nisbetinde bir fedaklrlık yapmak etmektedir ki bu da ihtiyacı karşıla” tir, Şimdi Dr. Lütfı Kırdar, İstan- ektrik ve tramvay ihtiyaçları işin mlu görülen malzemenin serbes dövie- ini temin etmekle meşgul olacık- tir. Lüzumlu görülen malzeme içinde bil- haası elektirik ve tramvay telleri başta gel- mektedir. miz gün, büyük bir kusurumuzu dü- 2 (Vâ-N0) TAVZİH «çen günkü nüshamızm eDikkatler, fıkrasında. asfalt yollardan bahsedilmiş. . Hiç bir mahal kikredilmeksizin ve Rig bir kimse kasdedilmeksizin, umumi mahi- yetde yazılan bu fıkrada bilhassa İştanbul- da son iki senede yapılan asfalt yollar is- tihdaf in şimdilik havuzlanamıyacaktır. Havuzlardı Bay Am Karilerimizin mektupları Tifüsün yayılmaması için alınan tedbirler genişletilmelidir ban ve kahvehanelerin de dezenfekte edilmesi lâzımdır. Bu hususta nazarı dikkati celbet- menizi rica ederim. A.K KUÇUK HABERLER: # Boş havuz bulunmadığı için Tirhan yer açılıncıya kadar Tırhan, Haliçte dem. 11 bekliyecektir. Geminin havuzlanmasına «a- rar verildiği gün, bir fen heyeti Tırhanı muayene edecektir. # Tiftik ihracat birliği, dün, toplanarak ihraş edilecek tiftik fiatlerini tesbit etmiş- tir. Buna göre oğlak tiftikleri için kilo ba- şana 210, kaba deri tiftikleri için de kil) başına 145 kuruş fiat biçilmiştir. # İstanbul gümrük baş müdürlüğünde 14 Künunuevvelde yapılan müsabaka imti. hanında kazanan lise mezunlarından B. Niyazi Işik, Muzaffer, Muhtar, Cevad Mü- fid, Cemal, Perruh, Murad, Hayrünnisa, İzmir, Zonguldak, Trabzon, Bodrum, Ista- hiye, Fethi, Refik, Sırı da İstanbul güm- rüklerine tayin edilmişlerdir. # Türkiye sanat mektepleri mezunlar cemiyeti tarafından bir seri konferans | tertib edildiğini yazmıştık, İlk konferans | dün 18 de cemiyet relsi dokter Hafs Lok. man Hekim tarafından Eminönü Halkevi #alonlarında verilmiştir. 4 Mecidiyeköy - Eminönü seferini yap- makta olan 83 numaralı tramvay dün sa- bah saat yedi buçukta 'Taksimden Beyoğ- Juma doğru hareket ettiği bir sırada, yol- dakl bir ârıza dolayısile hattan çıkma ve münakalât bir müddet sekleye uğradıktan sonra hat tamir edilerek seyrüsefer tanzim olunmuştur. 4 Beyyar satıcılık eden Mehmed İsminde biri, dün Aksarayda Çakırağn camli civas rından keçerken on Üç yaşlarında Kemal isminde bir çocuğun kendizile alay etmesi- De kızmış, elindeki kesöri çocuğun üzerine fırlatarak başından tehlikeli surette yara» lanmasına sebep olmuştur. Polis; çocuğu teda altına aldırmış, sa» ici yakalanarak hakkında kanun! taklha- iz. ir. saya göreln Nüfus sayımı .. için hazırlık Bakırköyündeki sayım tehir edilmiyor Bakırköyünde bir tecrübe mahiyetinde olarak yapılacak nüfus sayımının tehir edileceği ileri sürülmüştü. Bu hususta mai- lhmatına müracaat eden bir muharririmi: Ee veli muavin! B. Halük Nihad Pepel şu beyanatta bulunmuştur: — bir sayım tecrübesi yapı- lacaktır, Günü henüz malüm değildir. Sa- kırköyünün köyleri ihtiva otanesi ve mer nevi sınal müessesali bulunması itibar'le sayım tecrübesinin bu kazada yapılması Mstatistik umum müdürlüğünce tensip edildi. Beş sene evvel yapılan umumi ağ- yeniden “yapıl- için Bakırköyündeki noksan Dumura lâvhalarının tamamlarım alâkadarlara bir ay evvel tebliğ edilmişti. Geçen hafta Bakırköy merkezinde ve köy- lerinde yaptığımız tedkikte bası noksan- lar gördük. Bunların şehir dahilinde olan Jarının tamamlanmasını Belediyedeki nu- martaj bürosuna ve köy hududunda olan- lar için de kaymakamlığa emir verdik. Todkikatımızda yeniden numara ve lây- haları konulan bazı binalar Üzerindeki JAvhaların ve kırnuzı boyaların inşaat se- bebile kaybedildiğini gördük. Bu gibi yer- lerin numarası büromuzua tamamlanmış sayıldığından ve ikinci bir tedkikte de gör- den kaçmış olmas ihtimali bulunduğun- dan sayım gününde sayıma memur olan- ların bu mahalleri bulmakta güçlük çeks- cekleri muhakkaktır, Bu yüzden hem va- kit kaybolacak, hem de halkın vaktinden fazla, evlerinde kalmalarına sebep olacak» tar. Halktan konulan lâvhaların ve kırmızı rakamların hüsnü muhafazasını rica ederim» . Dün yeniden 200 bin Jlralık ihracat yapılmıştır. Bu arada İtalyaya 17 bin kilo Oinoe kepek, Hollandaya tütün, Mısra yün hali, kestane, Amerikaya Yağ, iş fındık, susam, sansar derisi, İngiltereye; tiftik, iç ve ka: buklu fındık, sığala yağı, İsveçe iç fındık, İsviçreye koyun barsağı, Fillstine elma gönderilmiştir. k Yaşar adinda bir delikanlı iki arka- daşlle böraber Beyazıd civarında İeblebici Haltlin dükkânına girerek yüz paralık leb- lobi almuşlar ve çıkarken Yaşar, içinde lab- lebi tatlısı dölü bir kavanozu da alıp kag- yaağa başlamıştır. Bunun farkına varan dükkân sahibi Hali) kendisini takib etmiş ve tam yakalıyacağı sırada Yaşar birden- bire geriye dönerek elindeki bıçakla Halt yaralamıştır. Vakayı mütenkib yakalanan Yaşar dün Bultanahmed ikinci sulh ceza mahkemesin- de muhakeme edilmiş, suçu sabit olduğun dan on yedi gün hapsine karar verilerek bevkif edilmiştir. k Hasköyde Kalaycıbahçede oturan altı yaşlarında Nesim isminde bir çocuk; man- galda kaynamukta olan bir teneke suyu devirmiş; dökülen sularla vücudünün yarı» 5 haşlanmıştır. Nesim, hastaneye kaldıcıl. ISTANBUL HAYATI Kışın Boğaz yolculuğu Bebek açıklarına doğru ilerledikçe vapurun kaburgalarında (o şaklıyan dalgalar büyüyor, rüzgârın homurtu- ları korkunçlaşıyor. Keskin ıslık vızıltı Tarı arasında çırpınan kar tanecikleri, denize kadar iniyorlar; birdenbire ür- kek zıplayışlarla tekrar yükseliyorlar, beyaz, narin kanadlarını pencere camlarına çarparak parçalanıp ber rak sızıntılar halinde çerçeveleri yah- yorlar, Her taraf kesif bir tipi perde- sine bürünmüş. Mürekkep renkli dalga kırbaçlarile pençeleşen vapurumuz boğuk boğuk inliyerek sağa sola çar- pılıyor; alnında şaklıyan sillelerle şahlanıyor, kapkara su tepeciklörini yarıp ilerlemeğe çalışıyor. Puslu pencerenin ardından ileriyi seyrediyordum. Boğazın derin, esrarlı karanlıklarına baktıkça ürperiyorum. Kara bulut yığınlarile mor dalgaları birleştiren ufuk, bir dev ağzı korkunç- Tuğıyle sırıtıyor, sanki, vapur, kudur- muş bir devin salyalı dili üzerinde ilerliyor; biraz sonra bu buruşuk dü kıvrılacak, o korkunç ağız birdenbire kapanacak, salyalı avurtlar arasında ezilivereceğiz. Derinlerden gelen ca- navar düdüklerinin boğuk iniltileri manzaranın haşyetini büsbütün artı- rıyor. Bazan şiddetli bir sarsıntı ile yana doğru çarpılıyoruz. Kıyıya yaklaştık- ça gölgeler koyulaşıyor, birer hayalet gibi yükselen bina karaltıları beliri- yor. Vapur bir çılgın gibi tepinerek kalın halatlarile iskeleye sarılıp onu da esrarlı karanlıklara doğru sürük- lemek isterken, demir parmaklıkların ardında sabırsızlaşan yolcular, mo- rarmiş burunlarını, puslanmış gözle- rini oğuşturarak koşuyorlar, Şiddetli bir sarsıntı, acı bir çığlık, hırçın tepinmeler... İskelenin çarpık beline bir tekme atıp savuşuyoruz. Ei- lerini hohlayarak demir kapıyı sür- güleyen çımacı, kudurmuş dalgalarla boğuşmağa kalkışan sandallar gözden siliniyorlar, Sahil boyuna sıralanan boş yalılar, gözleri oyulmuş birer hort- lak gibi sırıtarak geriye çekiliyorlar, Ev kümeleri arasında kirli şeritleri andıran sokaklar bomboş... Vapur çırpına çırpına ileriye atılır. ken gönüllerde bir tahassür sızısı bur- kuluyor. Mavi ufuklarında sakız kanadbı martiler uçuşan, berrak göğsünde ge- lin duvaklı sandallar süzülen sevimli Boğaz ne hale gelmiş. Papatya yaş. maklı yeşil tepeler nerede?... Mor göl- gelerde oynaşan şakrak bülbüller ne olmuş?... Tatlı baharın hasretile kıvruna kv. rana, kışın kırbaçları önünde sende liyerek ilerliyoruz . Cemal Refik Türk - Sovyet ticari münasebetleri Dün piyasmda dolaşan yislara göre Sovyet Rusya de Türkiye hükümetleri ara» sında yakında yeni bir ticaret anlaşmını müzakerelerine başlanılacaktır. Şehrimiğ- deki Rus ticaret mümessiileri, ihracat pis yasamızda tedkikler yapmaktadırlar, İhrnent tacirlerimizden bazıları evveldi gün ve dün Sovyet mümeseliliğine darsi edilerek kendilerinden sussun, tiftik, zep- tulyağı ve zeytin Çiklleri hakkında İzahak alınduğtr. Sovyet ticaret mömessilliği, ihe racı memnu olmiyan diğer maddeler fat» leri hukkında da izahat istemiştir. # Birkecide bir kahveye müşteri sıifatilş girerek diğer müşlerilerden Bahneddin 4 paltosunu çalıp kaçarken yakalanan Hü- seyin dün Sultanahmed birinci sulh ce.a mahkemesine verilmiştir. Maznun Höseyta sorgusunda bu paltoyu yanlışlıkla kend paltosu zannederek aldığını söylemiş fakaf yapılan tahkikatta kendi paltosunun bağ" ka renkte olduğu anlaşılmış ve tevkif edil- B. A — Eşya fiatlerine bakmamak şartile harp hariciyiz bayım...

Bu sayıdan diğer sayfalar: