12 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

12 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ Durmaz kalbler ayyareci Lindbergh ile dokiet? Alexis Carrel'in biz müddettenberi im sanlara ebediyen çarpacak bir kalb hediye etmek için sarfetiikleri gayrete henüz nihayet vermediklerini bildiren haberi tecssüfle ok Bum, Çok şükür, yeni bir muvaffakıyelsisliğe uğramışlar. On beş senedenbezi muntazaman çalıştırdıkları bir tavuk kalbi, buna nezaret edenlerden birinin ihmali yüzünden, dürmuş. Memnun oldum. Şüphesiz fki Alim tarafından derhal kapıdışarı edilen tb- malkâr neraretçiye teşekkür ederim. Bir ihmali ile bütün beşeriyeti pek hazin bir âkibetten, sonu gelmiyecek olun bir bedbahtlıktan hir müddet için koru muş oldu. Eğer o verilen vazifeyi dikkatle yapmış olsaydı, belki de âlimler, te- vuktan ayrı olarak 15 sene çarptardıkları bu kalb sayesinde insan kalbinin de ebediyen durmaması sırrını keşfedecek ve yalın bir zamanda beşeriyete «Durmaz kalbler» tevriine başlıyarak yaşamanm tadmı biras daha kaçırmış olacaklardı. Göğsünüzde, heyacanların hiç bir nevine alâka göstermiyen, kanı vücudda terkos suyu gibi dolaştırmaktan başka gayesi olmıyan otomatik bir kalb ta şıdığınızı düşününüz: Öyle bir kalb ki mes'ud dakikalarınızda hızını ar. | tırmıyor, öyle bir kalb ki aşk nedir bilmediği için bir akşam üstü hiç ümid et mediğiniz bir zamanda sevgiliniz karşımsa çıkınca duracak gibi olmuyor ve ona en samimi ifadenizle «Kalbim yalnız senin için çarpıyor!» sevgiliniz, sizin «duran kalbler» zamanından kalma &di bir yalan söy- mar lediğinizi pekâlâ biliyor. Hayatınızın en romantik sahnelerinde elinizi göğsünüzün sol tarafına dediğiniz xa- koyarak ifade etmek istediğiniz şeyin artık münas yok. Çünkü «Kalbim! Kalbim!» dediğiniz matah ustalıkla yapılmış bir emme basma (tulumbadan başka birşey değildir. Durmuyor, fakat işlemesi de beyhude, Binbir hisle heye- can gelmiyen, arasıra sızlamıyan, burkulmiyan, merhametsiz, taş gibi bir kalb. Tayyareci ile doktor bir gün böyle bir kalb yapmıya muvaffak olsalar bile insanlar, şüphesiz bir tayyare motörline benzeyecek olan bu kalbi nefretle reddeğeceklerdir. Bir güzel çaynin tahakkuku İçin hızımı arttırmıyacak ve yaşamak mânasız bir hale geldiği zaman dunnıyacak olan kalbe linet olsun! DA VE Şevket Rado Dünya yüzünde yaşıyan insanların yüzde 70i harp halinde imiş Bir istatistiğe göre bugün yeryüzünde 1500,000,000 insan harp halinde bulunu- yor. Harp barleinde olan insanlar yalnış 413,000,000 kişi imiş. Bu rakkamlara göre bütün insanların yüzde 701 harp halinde bulunyop, demektir. Bir İngiliz gazetesinin işaret öttiğine göre, İngilterede, Pransa- Kadın , harp doli yardımcı Kâdın tâburlarma, taşkilâtlarma, gönünü olarak girmişlerdir ve askeri ma- hiyette hizmet görmektedirler, Londra tiyatrolarından birinde tanınmış akirislerden bayan Elinjer, ayni şeretle kadın yardımcı taburlarından birine gö- nUlü olarak kaydolunmuş ve hizmet göğ- mek için itfalye taburlarına sevkedilmiştir. Birkaç gün evvel Londrada kendisinin da ve bunların dominyonlarında ve müş- temlekelerindeki umum nüfus 690 mil yondur. Çinde 330000000 miyon Çinliye karı Japonlar harp etmektedir. Avrupa da im 80 imliyon Alman, UM milyon Ras ve takriben 4 milyon Fin de harp ediyoğ. itffalye neferi bulunduğu kadın itfaiye taburu mrkesin- &e telefon zili çalmış ve bayan Etinjer'in erinde yangın çıktığı bildirilmiştir. İlel Dul kadınlar klübü 0,000 Almanın ne olduğunu araştırmakta, dır. Bu Almanlar, ne İngiltereyi terk ede- tek Almanyaya dönmüşler ve ne de İngii- terede kalacaklarına dair hükümetten mü- sande istemek için kendilerini kaydetdire- tek ruhsatname almışlardır. Sadece izlie- Tİ Kâybolmuştur. En idareli hayvan: Tavşan Kıtlık, harp, ihtilli ve muhasara gibi fe- lâket zamanlarında insanların imdadına tirilmektodir. Tavşanın idareli olmam bun- ları beslemek için humus! yem tedarikine 1. olmamasından ileri geliyor. Mutfaktaki patatas va soğan ve sebse kabukları ve ar- tıkları tavşanları beslemeğe kâfidir. Kırlar. Yeni Dalay -Lama Jay - Lama'nın mevkiini ilyaş in dünyayı alâkadar ediyor. Tibet Dulay - Lamasi Lhassb'da oturur in bu mıntakadaki en bü. Hükmünü Butan, Kaş- in üzerinde de yürütür. Bu- distlerin itikadına göre, insanla Ülühiyet rüksek bir mevkli vardır. k öldüğü vakit, ni hsiyatine göçtüğüne dâir Budistle. 1 itikadı vardır, Bu çocuk baran eski Dalay - Lama (a- kafından, hayattay işaret edilmiştir. Paknt ei etle ilmi nücum e çocuğum mevki hüviyeti keşfedilir, Çocuğun es- ki Dalay - Lama ailesine mensup olmam katiyen gart değildir. Prensip 40 gün zarfında, eski ruhun yeni vücuda geçmesidir. Fakat bu geçiş rep men daha uzun bir müddet sarfında tesbit olunur. Bugünkü günde, Tibet Dala - laması altı yaşındadır. İsmi Tong - Cbon'dum Kokonor şehrinde doğmuştun, Eski Dalay - Lama'nın vefatından sonraki önltanaâ fa- slam altı sene sürmüştür. Üç yüz namsnd çocuk arasmda mukaddes alâlmi gösteren çocuk bulunup seçilmiştir. Harbin bir kurbanı Monako prensliği bütçesi ilk defa olarak açık verdi Harp iki seneden fazla devam ederse Monako prensliği iflâs etmek tehlikesine maruz Monte Kazlodan gelen haberlere gö- re (Monaco) prensliği büyük bir para sıkıntısı içindedir ve harp bir parça uzarsa ilân etmek tehlikesine maruz” dur... Bu haber her tarafta büyük bir haytet uyandırmıştır. Çünkü (Monaco, pek küçük olmasına rağmen, dünyanın en zengin hükümetlerinden biri diye ta- anmaştı. Bu bükümetin (mali vaziyetinin sar sılması harbin bitaraflar üzerinde tah- min edildiğinden fazla tesir o yaptığını göstermektedir. Monako Fransanın cenubunda, Akde- niz sahilinde, Nis ile Menton arasında küşük bir hükümettir. Mesahası 30 kilo- misire murabbai, nüfusu 23,956 dır, Monnco, Fransız toprağında nokta ka» dar küçük bir ver işgal etmekle beraber, tamamen müstakil bir prensliktir. Yüz kişiden mürekkep bir ordusu, iki topu vardar. Avrupada Andorre ve San Ma:rina gibi diğer birkaç küçük hükümet daha vardır. Fakat Monako bunların hep den küçüktür. Arazisi 3 kilometre urun- luğunda ve 10 kilormetre genişliğindedir. Bazı yerlerde genişlik bir kilometreden de azdır. Hükümetin başında bir prens vardır. Bu prens beş kişilik bir heyetle hükümet işlerini görür. Bu heyet hem hükümet, hem (inetlis hükmündedir. 9Il senesine kadar Monakoda mutla- kiyet vardı; prens ileri istediği gibi idare ederdi. O tarihte halk ayaklana» rak kanunu esasiyi prense kabul ettir miştir. ko tamamen müstakil bir prens lik olmakla beraber kanunu esasisinde garip bazı kayıtlar vardır. Bu kayıt! göre prens ile ordunun zabitlerinin Fransız tebaası olmaları lâzımdır. Or- dudaki zabitler bir miralay, bir binbaşı ve bir yüzbaşıdan ibarettir. Bunlar Fransız ordusunda teksüt edilen zabit” lerdir. Prense gelince, o da Fransız or- dusunda generaldir. Vakit vakit gidip Fransız ordusunda vazifesini görür ve hatta geçen harpte Monako bitaraf kal- dığı halde pres Fransız ordusile birlik- te harbe iştirak etmiştil. Monaco'nun ayrı param da yoktur. Burada Fransız frangı geçer. iş Ecnebisi yerli halkın 20 misli fazla! Monakonun nüfusu 23,956 olmakla beraber asıl yerli halk, yani prenslik tebaası 1761 dir. Diğer 22,195 kişi sc- nebidir ve bunlar herhangi bir memle- kette ecnebilerin gördükleri muameleye | tabidirler. Bu 22,195 kişi arasında 5İ millete mensup insan vardır. Bu arada | 7 Letonyalı, 4 Haytili, Z San Marinolu, bir Çinli vardır. Ecnebilerden büyük bir kısmi Monte Karloda oturan kumar meraklısıdır. Bir kısmı da burada muh» telif işlerle meşgul olurlar. Monako tebaasının bu kadar ax olma” sı Monako tabiiyetine geçmenin güçlü ğünden ileri gelmektedir. Bir yabana Monakolu olmak için bin bir kayda ta- bi tatulur, Bunlarında başında aakerlik- le alâkası olmaması, yaşının altmışı gep miş bulunması gelir. Bu şartları haiz olar rak müracaat edenlerin de senelerce uğ- taşması lâzımdır. Bunum için bir Fran- sz muharriri; sAlumış yaşından sonra Monako tabiyeti için samzedliğini ko- yarak senelerce uğraşmaktansa cennete namzedliği koymak daha akıllıca bir ha- rekettiri> diyor. v Monako tabiiyetine geçmenin bu ka- dar güç olması Monakoluların birçok imtiyazları malik olmasından ileri geli yor, Bu imtiyazların en mühimleri şun- lardır; | — Monakoda askerlik mükellefiye- Monakohular diyorlar ki: tabilyetine geşmeği bir parça kolaylaş- brsak bu imtiyazlar yüzünden milyon İ kumarhanesinin hasılatı Monte Karlonun larca insanın Monakolu olmak istiyeceği süphesizdir. Gerçi o zaman derhal 200 milyon nüfuslu büyük bir hükümet olü- ruz, fakat bunun neticesi olarak asker- lik mükellefiyetini tesis etmek ve vergi tarhetmek lüzam gelir. Bu küçük arazi purçası 200 milyon nüfusa kâfi gelemi- yeceğinden hayat sahası atamak derdi- ne de düşeceğimiz muhakkaktır!» Montekarlo kumarhanesi Monako hükümetinin bütün masrafı- nı Monte Karlo kumarhanesinin hasılatı Monte Karloya dünyanın kumar meraklıları lar birakir» lar. Bu mliyonlar hiçbir vergi topla Umumi harpten evvel Monte Karlo çok büyüktü. Bütün masraf; kapadıktan başka hükü- metin elinde mühim para kalıyordu. Bu paradan bir kısmı ihtiyat akçesi olarak ayrıldıktan sonra mütebakisi ile yollar almış, müzeler tesis edilmiş. parklar Monako adeta bir bahçe şeh- e getirilmiştir wbi müteakip bamlat bir iştir. Bunun iki sebebi Umumi denbire az: vardır: Ii — Monte Karlo müdavimleri Rus grandükleri, prensleri idi. Bunlar pek büyük pasa bırakırlardı. Harpten sonra R Almanyada hükümet şekli değiş paramz kalan grandükler ve prenaleri Monte Karloya ayak basma mağa başlamışlardır. — Monte Karloya birçok rakipler çıkmıştır. Bir zamanlar rulet, “Monte Karlodan başka» hiçbir yerde yoktu. Halbuki sekiz on sene evvel Fransa hü- kümeti Fransadaki büyük gazinolarda, rulet oyununa müsaade etmiştir. Bunun üzerine Nis, Kan, Dovil vesaire gibi birçok gazinolarda yület konmuştur. Evvelce Monte Karloya giden rulet me- raklılarından büyük bir kımı bu gazi- lara gitmeğe başlamışlar, bu yüzden de hasılat azalmıştır Açık başladı Monako hükümeti Monte Karlo ku- marhanesi hasılatının azalmasına rağ- men idareli hareket ediyor, masrafını iradına uydurmağa, hatta az da olsa, senede birkaç para bir kenara koymağa muvaffak oluyordu. Geçen sene varidat kumarhar İman 35 milyon, masraf ise 53 milyon frank- | tı. Eylülde harp başlayınca masraf kı- sılmış, 44 milyon franga indirilmiştir. Kumarhanenin bu parayı temin edece- ği tahmin olunuyordu. Halbuki varidat senenin sonunda ancak 33 milyonu bul. muştur, Binaenaleyh bu derecede mü- him bir açık vardır. Böyle bir hâdise Monakoda ilkdefa görülmektedir. Alman | | büyüklerimize meşhur gazinosu ihtyalı hareket bir kenara 40 Monako hükümeti ederek fena günler iç milyon frank koy Açık, bu ihti yat akçesinden alınacak para ile kapa- tlacaktır. Fakat harp devam ederse ih tiyat akçesinin ancak iki senelik Ow ağı kapatabileceği hesap ediliyor sonra hall İecektir, Monakolüların e: ret ettikleri sey İse v küçük bir resim ke mesi mühim hâdiselere sebep olmuştu. Binaenaleyh bu defa yine vargi konmağa kalkışılırın ihtilâl çıkacağı muhakkaktır. Kömür buhranı Mönakonun harp yüzünden marug kaldığı bir sikinti da kömür derdidir. ın elektrik ve hava gaz fabri- kası vardır. Hava gazı fabrikası için het sene bir İngiliz vapuru İngiltereden k8- mür getirir, bu kömür bir senelik ihtira- ca kâfi gelirdi, Uksmuth adındaki bu İngiliz vapuru bu sene de Monakoya kömür getirirken Şimal denizinde tor- $ ve batmıştır. Bu yüzden hava i Fabrikası kapanmak tehlikesine ma- yulunuyor idir ağn teşebbüs edil- Monakon Monakoda kahve de azalmıştır. Haf- tada bir gün et bulunmuyor. Hulâsa kü- çük hükümet, bitaraf olmasına rağmen, harbin sıkıntıla mi harp Mona Bu defaki h bütün fakir di m çekmektedir. Umur Un servetini saramaştı. p uzarsa Monakonun büs- nesi muhtemeldir Egede üzüm stoku azaldı İzmir (Akşam) — Exe bölgesinde çok azalmıştır. Dış memle- siparişlerin çokluğu sebebile on zamanda üzüm fintlerinde yükseliş olmuştur. İzmir kuru meyva ihracatçılar birliği heyeti umumiyesi t0p- lanarak Orta Avrupa memleketleri için üzüm fintlerini tesbit etmiştir. Son var ziyet sebebile 9 numara üzüm fiati 24 şilin olarak Ticaret Vekâletinin tasvibi- ne gönderilmiştir. Yeni fiatler, Vekâletin ibine gönderilmiştir. Yeni fatler Ve- kületin tasdikinden sonra muteber ola- caktır. üzüm stoku ketlerden yapılan Niğde umumi meclisi toplandi Niğde |! (A, A.) — Niğde vilâyı umumi meclisi dün vali Safa Apaydının reisliği altında 18 azânın buzurile sene- lik toplantısını yapmış ve reisin açılış nutkunu müteakip ebedt şef Atatürkün hatırasını tazizen üç dakika ayakta et. küt edilerek mutad seçilmeden . mesaiye başlanmıştır Umumi rneclis Milli Şefimize ve diğer bağlılıklarının arzına karar vererek ruznamesindeki ig- lerin mtizakeresine devam edilmiştir. saygı ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: