24 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

24 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski günlerde amini Selâmlar, müsafahalar, el öpmeler (vir koruma Bilirdi. Kelime, pii başa kaldırmak. (temenna) dan geliyor, Mânası temenni, rica, tazim yolunda ME eşi miş iz yeriştirişlere (kandili temennah) de- Birdi ki ekstrası. Bir gömlek farklılara, gene göğüs kavuşturup, gövdenin zembereği gev- getilip, kolun tek hareketile elin aşa- bdan alın hizasına gelişine Yerle 7 > beraber temennah) tabir olunurdu! geldiği mesafe daha kısa: Üçüncü nevi, Omuzdaş takım, hacı hoca, tekke müridi ve zakirleri, Armavud celep ve Boşnak korucu gibilerde de avucu İman tahtasına bastırarak: (Merha- ba!) Fazla ceberutlulara hâs, sinek koğma kabilinden bir temennah da- ba vardı ki buda sonuncu nevi, Maahaza eş dost arasında, vükelâ lâyığı kandillileri savuranlar: — Terfil rütben için yarınkı meclisi | bâsda senin nazırın kulağını büke- ceğim. Akşama gel, udi Nevrese re fakatle birkaç gazel okul. Emret velinimet!.. gakâlaşmalar da çok. Maahaza, usul ve erkândan hariç olarak, gençlerden tfrenkmişvarlılar da: (Bonjur), (Bonsuar) larla baş eğişler de hayli vaki, kabilinden Temennahın mutlaka sağ el ie ol- ması şarttı. Aceleye, dalgınlığa gelip, yanılıp sola kavançanın zırva tevili kabul edilmez, saniyede celâllenilirdi: — Herif düpedüz beni tahkir etti! Selâmı alan, ayni nevile iadeye mecbur. Bunda da telâşla görememiş- Mik, derecedeki fark hakaret sayılır, derhal hüküm verilirdi; — Burnu Kaf dağında fürumaye- nin; mutlaka birine çatmış!... Bu sebeplerle kaç yıllık hukuku ayak altına alıp ülfeti kesenler mi #orarsın? Kadınların temennahları muhtasar müfid; mide veya sağ böğür hizasın- dan bir kalkış iniş: Fakat bu şekil Yıldıza mensup bazı müthiş avurt za- yurtlulara karşı değil. | Huzurlarına girilirken, onlar da se dirlerde kurulurken, gafil mi bulun- dun? Etraftan fıslayan fislayana: — Dosdoğru eteklerini öpl — Diz çök, ayaklarına yüzünü gö- sünü sürsene!.. 'Temennah teatisinin daha şartı gartu çok: Rütbe ve yaşça büyüklere boyun ve | kamet bükülüp, hürmetkâr bir vazi- | yetle muntazır bulunacak. Evvelâ onlar sarkıtscâklar; (Allah ömürler yersin efendim) le mukabele. Müvacehedeki akransa önce dav- ranılacak, Meselâ caddede, kıraatha- mede, vapur iskelesinde. raslanılmış. refakatinde Aşina olmuyanlar da mev. gud. İşbu yabancı zatlar da dahi oi. mak üzere, cümlesine mütebessim mütebessim topyekün selâm vacip, ira ahbabın ahbabı da ahbaptır, Müsafaha, lügatte: (İki Adem bir. birinin ellerini tutuşmak) diye izah #diliyor. Şeriatçe de sünnetmiş, Yü'ruz Şeker ve Kurban bayramla» rına, Hicaz'dan dönen bacılarla ha | cılaşmağa münhasır ve iki şık da faz- Ma olarak (munnaka) yani (birbirinin boynuna sarmaşmak) da lâzımdı Babıâlinin Âmedi, Beylikçilik oda- m, Mektubi kalemi hülefaları gibi oto- Matik teşritat mostraları bile bu ha- rekete riâyetten geri kalmazlardı. Usulü, el ayalarını sımsıkı kavuş- turup: (Emsali kesiresile...) yi, (Te- kabbel Allah) 1 yapıştırmak, El sıkış, Alafranga beylerin her günkü mutad- ları. Tünel başında, Caddelkebir bo- yunda, kitapçı Vaysin kapısında he- | men: âmil) yi bastırıp, da sokmuş gibi ç çabuk sağ eldiveni çıkarır çıkarmaz, toka Kadınlardan tazelerde gene âdet değildi. Nen talı, ur), (Vagues argentines) a soları haldır huldur çalan; iy srallit'den yetişme enetitü- tsisinden (Manon Lescaut), (Paul et Virginie), (Graziella) (romanlarını sökmüşlerin çoğu bile bu sadede giriş- mezlerdi. Maamsfin daha monden müsles- #lar tümen tümen, Bu çeşidlerden | biri misafir salonuna çıkagelip etraf- la tokalaşır, baş kesişirken, seyirci hatunlarda fısıltı hazır; — Manakyanın tiyatrosundaki He- kimyanın eşi. — Bari şanoya çıksa da Sara) yı oynasa!... — Bizim efendi görse, râya diye alimallah baş ör birimizi yanına çıkartmaz! (Kontes bu taze ürmeden E! öpmedeki şart da dudakalra değdirdikten sonra mutlaka alina koymak Ekseriyet daha karşıdan kolu uza- tır, (El öpenlerin çok olsun) u dayar, bâzı kırk meraklar, meselâ kapı tok- mağını bile hırkasının yenile açan- lar - mikrop filân korkusu değil, kir vehimiileri , yanlarına sokulunur- ken (kâfi kâfi!) deyip ve şapadak vu- rup ellerini çekerlerdi. Faraza sübyan dinlemeyip yakala ş, salyalarını bulamış. Derhal: — Desturun sıkıştım, memşa ner& de? diye Kapağı atıp muslukta gel- sin şartlama... Bayramlarda, kandillerde, seneba- şı muharremin ilk günü, sokağa Çi- kar dönerken, mektebe gidip gelir- ken, sınıf geçişte, kaleme çırağ oluş- ta, bilhassa damad girişte büyüklerin alâmeratibihim, yani yaş sırasile elk leri öpülürdü. (Malüm a, kayınpeder tarafından damada verilen hediyenin adı bile el öpmelik.) Keza eve misafir gelen dede, amca, hanimnine, teyze makamındakilerin de ellerine varılır, (berhurdar ol) dk ye “arka sivazlamalarile duaları al» rirdi Mübarek günlerdeki el öpüşlerde kadınlar tarafında, dünürler, eltiler, görümceler arasında mutlaka bir tate sızlık çıkacak: — Damad ânasıyım ben; ben du- rurken daha önce kendi anasına gitti terbiyesiz! .. — Kartakını toruna bak; kadin- nem yerindeyken elimi öpüyor... Hiç yoktan yâş münakaşası çıkar, gittikçe azışır, (kırklıyız; sen büyük- sün; hayir ben küçüğüm) derken, İ haymana beygirliği.. yukanda (bahsettiğimiz | (birinin köşeye oturuşunda, berikinin erkekten bile kaçmadığı), (yağma yok, on ikisinde gelin oluşu halbuki onun Hh) sıraya di- zilir, hemen dargınlık çıkıp ölünceye kadar barışmamasına nâsıf nusuf töv- belerile ortalık zehir zakkum edilirdi. İşin gâribine bak, şimdiki bayan- larda da bir erkek el öptükten sonra başina mı koydu, küplere binen bine- ne — Ne görgüsüz, kaba, ahmak he- rif!... - Yoksa beni kocakarı yerine mi koyuyor, edepsiz, alçak? Sermed Muhtar Alus KÜÇÜK İLÂN okuyucularımız arasında EN SERİ, EN EMİN EN UCUZ vasıtadır. Alım satım, kira işlerin- de iş ve işçi bulmak için istifade ediniz! — Edirne kır koşuları birin Edirne (Altşam) — #* başkanlığı tarafından idare edilmekte İ olan kır koşularını, pazar gönü havanın kısmen yağışı olmasına rağmen &por ala- ni etrafındaki düz ve arızalı tarla ve şose ü de yapılmıştır. amanda bülge birinciliğini meyda- na çıkarması itibarile diğer yarışlardan da- ha fazla alâka uyandıran bu koşu re Idi. İştirak eden 15 atletten yedisi bağ- langiçten itbaren yang sonuna kadar dal. ma biribi tempo İle im $ön tura doğru bu didi i arasında hayli 8 ne ancak dört meliği ile neticelendi. İkinciliği ortaokul- dan Halli Çengel, üçüncülüğü Sanat oku- Yandan Sabri, dördüncülüğü ortakouldan Mehmet kazandılar. Yarışa iştirak edenlerin biri müstesna ol- mak üzere bepsi Yarışı İkmal etüiler. Birinciliği kazanan Hasan Öksüz bu me- safeyi 25 dakika 13 saniyede koşmak sure- ile arızalı olan bu sahada iyi bir rekor te- min etmiştir. Öğleden sonra lise ve erkek öğretmen okullar lig maçları havan yağışlı olması bâsebile tehir edilmiştir. Bandırma Gençlik klübü şampiyon oldu Bandirma (Akşam) — Balikesir saha- mında bölge şampiyonluğu final maçı için Havran gençlik kulübü ile Bandırma genç- Hk klübü arasında yapılan heyecanlı mü- sabakada Bandırmahlar bire karşı üç gol- le galip gelmişler ve bu suretle Balikesir bölgesi futbol şampiyonluğunu kazanmış- lardır. Bandırmalılar trenle 117 kişilik bir katie ile ve Havranlılar da üç otobüsle 60 kişilik kafile halinde Balıkesire gelmişler. dir. Maç esnasında her iki takımın taraf- tarları tarafından taşçi edilen sporcular ha- vanın yağmurlu ve sahanın çamurlu olma” sına Tâğmen çok muvaffak olmuşlardır. Maç intizam İçinde devam elmiş her iki takimin çıkardıkları temiz oyun takdir ediimiştir. Bandırma gençlik kulübü Tür- kiye grup birincilikleri müsabakalarında Balıkesir bölgesini temsil edecektir. Lig maçları hakkında tahkikat Son maçlarda zuhur eden bazı hadiseleri tedkik etmek ve alâkndarlarla temasa geç- mek üzere Beden terbiyesi yüksek hakem komitesi Azasından bay Sadi Karsan geh- rimize gelmiştir. B. Sadi Karsan bir hafta kadar şebrimiz- de kalacak ve bu müddet zarfında bir ay- danberi yapılmış olan lig maçları bakkın- Gn tahkikatta bulunarak neticeleri bir #a- porla genel direktörlüğe bildirecektir. Beden terbiyesi Td | > “iyasa iyi karşılandı İhracat maddelerimizin vaziyeti Bu hafta içinde en ziyade ehemmiyet verilecek hadiselerden biri, Milli koru- ma kanununun tatbik mevkiine geçme- sidir. Bu hususta piyasanın intibalarını şu suretle hülâsa edebiliriz: Başta sanayi erbabı olmak üzere itha- lât ve ihracat tacirleri Koruma kanunu- nun piyasaya büyük faydalar temin et- tiğine ka: ler. Bunlardan Sanayi bir liği reisi B, Halil Sezer, yeni kanun ve- silesile fikrini soran gazetecilere diyor kit «Kanun, fabrikalara ham madde te- min etmektedir. Bizce kanunun en müs- bet taraflarından biri de budur, Yeni ka- nun fabi ra bir emniyet bahşet gibi, gizli stokları da meydana çık caktır.» Sanayi birliği reisinin dediği gibi, yeni kanunun tatbiki üzerine bazı kim- selerin gizli stok bulundurması imkânsız bir hale girmiştir. İhtkâr yaşatan ve onu gizliyen sebeblerden biri de gizli stok- lardır; Milli koruma kanununun pratik taraf- larından biri de şudur: İcab ettiği za- man, piyasaya mal arzedilecektir. Bu da, her hangi bir ihtikâr hadisesini ortadan kaldıracak en müsbet bir harekettir. Haftanın diğer hâdiselerinden bahset- mek için, dış ticaret vaziyetimizi izah etmeği faydalı buluyoruz: Bu hafta içinde Türkiye - İsveç arasında yeni bir ücaret anlaşması hazırlıkları yapılmıştır. İstanbul Ticaret müdürlüğü, bu vesile ile İsveçle iş yapan ihracat tacirlerimizin fikrini sormuştu. Tacirlerimizin ifadesine göre, beynelmilel vaziyetteki tahavvül Üzerine, İsveçle ticaretimiz de biraz azalmıştır. Maamafih bu azalışda ihracat bakımından büyük bir fark yoktur. Tü- tünlerimiz her seneki gibi İsveçe sevke dilmektedir. Yalnız yaş meyvalarımıza karşı olan talebler azalmıştır. Bundan başka son aylarda İsveçte Türk halısı da arzu edilmektedir. , İthalâta gelince; piyasada İsveç ri TN Kâğıd hakkındaki taleblere, İsveç fabri- katörleri tarafından müsbet cevap almak mümkün değildir. Yeni anlaşma vesile- sile, aradaki münasebetlerin daha ziya- de inkişaf edeceğine kaniiz. İsveçten başka, Sovyet Rusya ile de ticaret anlaşması müzakereleri hazırlık- larına Meyzin Bulgaristanla da ye- mi bir anlaşma yapmak için hazırlıklar vardır İhracat maddelerimizin vaziyeti Yumurta — Son günlerde yumurta fintlerinde yükseliş devam etmektedir. İhracat en ziyade İtalyaya vaki olmak- tadır. Geçenlerde yazdığımız gibi, panya ile de kliring anlaşması yapmak kabil olursa, Akdenizde yumurtalarımız için ikinci ve büyük bir müşteri daha kazanacağız, vaktile İspanya, yumurta» larnımızın birinci dercede müşterisiydi. Biz de İspanyadan gelen poplin, zefir, ve yünlü kumaşların ii bir milgterisi ha- Lig maçi maçları Haftanın mühim müsabaka» ları Beşiktaş - İ. Spor arasında olacaktır Lig maçlarına yarın gene üç stadda bir- den devam edilerek beş birinci küme, dört e küme müsabakası yapılacaktır. Bu karşılaşmalar arasında puan oedve- linde mühim değişiklikler icra edecek bir müsabaka olmamakla beraber evvelce de işaret ettiğimiz gibi şampiyonluk yolunda çok nazik durumda bulunan Beşiktaşın Galatasaraya mağlöbiyet, Vefaya berabet- Uğinden sonra bütün imaçlarının ehemmi- yet kesbettiği malümdur. Bu cihetle ya- rın İ. Sporla yapacağı karşılaşmanın da bü- yük bir merak uyandıracağı tabildir. Geçen hafta Beykoz karşısında çok çetin bir müsabakadan sonra zorlukla galip ge- len siyah beyazlıların yarın Beykoz kadar sürpriz yapmakla iştihar eden İstanbul Bporun genç oyuncuları karşısında da ay- ni müşkülüta uğrıyacakları tahmin edile bilir, Normal vaziyette Beşiktaşın galip gel- mesi beklenebilirse de puan vaziyetinin oyuncular Üzerinde ika ettiği tesir dolayı- slle âsabları bozuk olarak sabaya çıkan şampiyonluğa namzed takım futbolcuları- nın ber zamanki gibi mutad oyunların çıkaramadıkları görülmektedir. Diğer taraftan İ. Sporlular de ihmal edilmiyecek bir kuvvet olduklarını geçen hâfta Vefa karşısında gösterdikleri temiz oyunis isbat etmiş bulunmaktadırlar,. Bu bakımdan yarınki karşılaşmanın çok ski bir şekilde geçeceğini kestirmek kabildir. Günün diğer maçları arasında mühim olarak gösterilecek bir ikinel küme müsa- bakasi vardır. İkinci kümenin B grupu şampiyonunu meydana çıkaracak olan bu karşılaşma Taksim stadında Beylerbeyi le Kurtuluş arasında olacaktır. Diğer maçlar arasında yukarda da işü- ret ettiğimiz gibi mühim bir müsabüka yoktur. Taksimde Vefa - Süleymaniye, Şe- tef'de Kasımpaşa - Beykoz, Kadıköyünde Onlatasaray - Hilâl, Fenerbahçe - Topkapı manlam vavulanaktız. line girmiştik. İspanyada teşekkül edem” Şark ticaret odası, Türkiye ile de müna* sebetlerini artırmağa gayret edeceği içime münasebetlerimizin yine tazeleneceğine güphemiz yoktur. Balmumu — Fiati artan maddeleri arasında balmumu da bulunmaktadır. Şimdiye kadar balmumlarımıza yalnız Bulgaristandan taleb vardı ve bu balmu-? mu Bulgaristan kiliselerine istihlâk edil- mekteydi. Geçen sene fiat 70 - 85 kur i ruş arasandaydı. Bu sene balmumu hiatleri 150 kuruşa kadar yükselmi; Romanya, Macaristan ve İtal; Ban karşı talebler artmaktar ir, Av derileri — Piyasa açıldığı halde büyük işler yoktur. Esasen av derisi sa“ hasında, karşımızda iki memleket bu” lanmaktadır. Biri, İngiltere, diğeri de Amerikadır. Son günlerde Amerikadan zerdeva, sansar, tilki derilerine karşı tâ“ lebler artmaktadır. İngiltereden yalnığ mektuplarla izahat istenilmektedir. Kuru meyvalar — Son günlerde kuru meyvalarımız arasında fındık piyasa tekrar canlanmıştır. Giresunda fiatler emme Bunun en büyük sebebi, İngiltere ve Fransadan fındıklarımıza karşı olan taleblerin artmasıdır. İkinci derecede alıcı memleketler şun lardır: Romanya, Macaristan, Yugos lavyadır. Alâkadarların ifadesine göre, bu gidişle elimizde stok olarak fındık kalmıyacaktır. i Arpa — Piyasa çok canlıdır. İhracat? hararetle devam etmektedir. Mevsirs bakımından o şimdiye kadar, muhtelif? memleketlere ihraç edilen arpanın yes künu 20 bin tondur. İthalât maddelerimizin vaziyeti addeler — Son günlerde İtalyadan yevi maddeler ve boya it“ halâ artmaktadır, Bu arada tibbi ecza da büyük bir yekün teşkil etmektedir. Demir, bakır, kalay gibi sanayide k pılan maddelere gelince; Ticaret Ve! letinin teşvikiyle kurulan ve limited ketindeki salâhiyettar bir zatın ifadesi: göre şimdiye kadar gelen demirler ihi yüaci temin etmişti. Gizli demirler bile piyasaya çıkarılmaktadır. Hükümetin aç” tığı akreditif muamelesi yüzünden, Am” rikadan demir tedariki imkân dahiline girmiştir, Bakır, kalay için de ayni ko! laylıklar mevcuttur, Manifatura piyasasında yoktur. Manifatura tacirlerinin ve Fransa fabrikalarına yaptıkları malar, piyasanın bu sahadaki ihtiyacın temin etmiştir. Şimdiye kadar yazdıklarımızı bir dahi bülüsa etmek lâzım gelirse, piyasada it“ halât ve ihracat bakımından, vaziyet ii de durgun değildir. Bilâkis yukarıda da arzettiğimiz gibi, bazı ihracat madde lerinin fiatlerinde yükseliş vardır ve mallarımıza karşı her tarafta | taleblef artmaktadır. Kimyev “Balkan kır koşusu Şehrimizde yapılacak koşul. için hazırlığa başlandı ren her sene ağrı bir memleketie teki lanacak olan bu yarışlara gerek miz vo gerek organizasyon komitesi en İz” ee teferrüsti göz önünde tutarak hami lanmaktıdırlar, i Müsabakalara İstanbuldan iştirik cok atletler yarışın yapılacağı Heybel da ikamet etmekte ve her sabah idn yapmaktadırlar. 3 Martta ayni yerde yapılacak olan TUS” kiye birinciliğinden sonra yarışlara gi nacaktır. Müsabaka günü akşamı da Jediye tarafından Tokatliyanda bir ziy verilecektir. ? ee dl Turnuva maçlari İ Balkan güreş şampiyonası dolayınlle ## Jecek hafta İstanbuldaki por nin ve bu meyanda İlç maçlarının tebif edildiği malümdur. Fenerbahçe - Galatasaray ve Beşikli klüpleri güreş müsabakalarının öğlediğ &onra yapılacağını göz önünde tutarak DE. zar sabah; yapılmak üzere bir tumuya tübina karar vermişlerdir. Bu tumuva Beyoğlu spor veya ge klüplerinden birisi de alınarak dötr KÜ arasında yapılacak ve öğleye kadar müs? bakalar bitmiş olacaktır. Yapılan WX Jaşmaya göre Galstasaray - Beşik! Fenerbahçe - Beyoğluspor veya Şişi

Bu sayıdan diğer sayfalar: