26 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA Mikromani ve megalomani İkisinin de birer manevi hastalık olduğunu herkes bilir; Kendini küçük görme ve büyük görme illetleri... Ve hepimiz muhtelif çağlarda bunlara uğramışızdır. Meselâ minimini iken şahsımızı tas mamile âciz, ancak annemizin yasiliği le hareket edebiliriz sanırız Derken günün birinde, lâstik topu çiliz kolla- rımızla kaldırıp atabildiğimizi, eli. mizdeki düdüklü kamçı ile mindere pat pat vurabildiğimizi hayretle gö- rürüz, Hemen içimizde: « — Meğer ben neymişim yahu? hasıl olur, Ve sesimizi kalınlaş rak, gözlerimizi aça aça böbürleniriz; — Anne!,.. Ben bir vursam, karşıki evi yıkarım, değil mi? Evvelâ bu söz civarda herkesin ho- şuna gider: — Tabii, evlâdım, tabii... olur musun? İnkişaf halindeki muheyyile lar; — Tahta kılıcımla, rı ki İm?... Kayışdağının fi Yıkmaz işle istersem, Şu Şuradan bir at lasam, tepesine kona- rim! Artık muhitte usanç * belirmiştir. ığımız bir aksülâmel uyan- dırmıştır np! 1!.. Kes bakayım; Haydi, atla, göreyim seni... Yavrucağız bir hamle yapar; dura- ışır.. Zihninde yaşattığı ma- bir müddet daha, oyun n devam eder... Lâkin yavaş i ileri ve onlar ortasın- di kuvvet ve kiymetini başlamıştır... kavra- Oh hele şükür... sâde sopadan atına bindiği vakıt | nu oynuyor... Diğer müddetler zarfında kendini büyütmüyor! Hayatımızın başka safhalarında da mikromani ve megalomaninin tesirin- de kalırız. Ben şahsen, 1918 senelerin- Şairim!. diye ortaya çıkıp da z- meşbür ediblerinden teşvik görünce 6 yıla kadar biriktirdiğim in- tibalarla eserler yazınca kendimi dey aynasında seyretmiştim. Birkaç ay nefsimi ufacık loratta bir peygamber saydım. Öyle ya: Peygambere sema- dan Cebrail kanadında vahy nazil olur, bana da ilhâm perisi ile manzu- meler iniyordu!! Fakat vakta ki bir kaç atımlık barıtum harcandı, benim de kendime itimadım tüketti, O tafr üzerime bir bedbinliktir çöktü. Hâlâ yazabilen ve bol bol eserler neşreden arkadaşlarım. la kendimi kıyas ediyor ve esfeli safi. line batmış sanıyordum. Buna ri dar, nün biriz manın sıfırı furuşluk yerine irinci tahminim ka. cisi de yanlıştı. Nihayet gü- e muayyen vasatide birşey. ler yapabildim ve sanırım mütevazı değerim hakkında artık realist bir fi. kir edinebildim... Ki cidden bunu edin. mek lâzım birşey... İki Yalnız ferdler hususunda değil, ce. miyet mikyasında da lizimi, elzem, Ve cemiyetler de kâh mikromaninin gayyasına İniyor kâh megalomaninin efsanevi şahikasına sıçrıyorlar. Tan- zimattan evvel burnumuz kafdağın- daymış. Yemişiz felekten darbele Derken «Biz ne âciz mahlüklarız..» diye düşünmek mezelletine düşmüşüz... Bir çeyrek asırlık evvelki pesimizmi- miz tadır: «Biz birşey yapama- yız..» Hâşa ve maazallah... Derken , Milletler ailesinde yeni semtler tehasım B. Prost'un Üskü- yün nâzım plânını hazırla- lisinin ni- B. dağıtı- Üsküdar ve Kadıköyü Üç min- maktadır: nzarası arzeden eski Üskü- Kadıköyün yeni iskân mıntakası, ca uzanan ikamet sahası. Mütehassıs evvelâ Haydarpaşa limani- nım vaziyetini tedkik etmektedir. Bu hu- sustaki mütalâası şudur: Sahilinin tabii Yaziyeti dolayısle Haydarpaşa limanı pek ahdud şekilde inkişaf etmiştir. Burada büyük sınai tesisat yoktur. 6: 51, lise ve hastane binaları yüzünden İi- man bu Ş Haydarpaşada- ki şimendifer yolunun Kadıköy koyuna doğru uzatılması muhtemeldir, Kadıköy İle te- him ve lüzumludur. bundan sonra Üsküdara geçiyor. Bu hususta, eri de şudur: üda, ula açılacak bü- Balıkpazarı civarı Açılacak sahalarda yeni bina inşasına hemen başlanacak Şehrimizdeki istimlâk işlerini mümkün olduğu kadar kısa bir zamanda intaç &$- mek üzere vali muavini B. Halük Pepeyi'nin. reisliği altında komlayon teşkil edil- diğini yazmıştık. - Komisyon, istimlâk işle rindeki idari bazı müşkülleri kaldıracak v iyle nü gününe takip edecektir. imarı bakımından en ziyade müsına ehemmiyet verilen Eminönü We apanı arasındaki sahada Balıkhane alar yil hane civarındaki binaları; | | ı p met Ke müş ve konan kıymetler mal sahipleride tebliğ dilmeğe başlanmıştır. İstimlâk, bu | | #ebiiğ işleri ve konan kıymetlere mal sö- | hiplerinm itirazı Üzerine işin mahkemeye intikal etmesi istimlâk muamelelerin! uzat- | maktadır. Bu müddeti asgari zamana indirmek için k zi tedbirler almıştır. Bunun sahiplerinin meçhul bulunan ad- sa bir zamanda bulunarak tebli- ı vakit kaybetmeksizin yapılması dü- ektedir, n bu tedbirlerle, bu beş yüz küsuz iki ny içinde 3 cakt İ takulan arsaları satarak buralarda yeni binalar yaptırmağa karar verdiğinden açi- | lacak sahalarda yeni inşaata hemen baş- hayr mevcudiyetler gösterebildik yukarda tasvir ettiğim romantizme kapıldık. Evet kıymetimi var, İslida- dımız büyük. Bunları müdrik olmalı» yız. Lâkin yine de burnu büyüklüğe ne bâcet, canın? «Milli itimadınefs kadar âlâ şey yoktur!» Yoktur amma, en iyisi reel değerimizi görehilmekte- dir. Mesleki sahalarda, dilde, tarihte, sanatte, herşeyde... Esasa müstenid olmuyan atıp tutmalar, insanı olduğu kadar cemiyeti de gülünç eder; fena i mevkie sokar... ç İ Ne mikrosuç me megalosu hiç bir mani istemez... Hesablı ölçülerle kendi. mizi tanımak ve bilmek yegâne çıkar İ yoldur! (va - Nü) 3 — Moda ve Marmara sahilleri boyun- ve tıpka | nası bir yük yolun nihayetidir. Ayni şamanda Londra ara - Bağdad - Hindirtan İ yolu üzerindedir ve mühim bir medhaldir. İ Üsküdarın alçak kısmındaki gayrimenkul- lerin yeniden tanzimi lâzımdır. (Mütehas- 8s bünun nâzıl olacağını tafellât plânın- da izah edece İskele meydanı tevsi edilecektir. Bellibaşlı meşhur mezarlıklar, bilhassa Karacaahmed tanslm edilerek muhafaza olunacıktır. Mezarlıkların orta sından geçen geniş bir yol açılacaktır. İskele meydanı tütün depolarına kadar uzatılacaktır. kelesi yapılacaktı Üsküdar başlıca dört yolun medhali ola- rak kabul ediliyor: i — Boğaziçine, 27 — Ankara ve Bağ- dadn, 3 — Plü yamaçlardan, kismen deniz kenarından geçen yeni tadde, Şile, Küçük Çamlıca, An- kara ye birleştikleri noktada bir meydan vücuda (getiriyor. Üsküdarın merkezine hâkim olan tepelerdeki mahal- tadilât azdır. Burada ye- mertebe istimlâkten ka- ktır, Vaktile yan- line getirilecek! sınai tesisat için mü- Kari mektupları Tramvay arabaları Bayın gazeti, in 21/2/M0 tarihli nüshasında (Maçka tramvayları) baş- Tıklı yazida idaremizin elindeki araba- ları hakiki ihtiyaca uygun olarak semtlere ve hatlara dağıtmadığından ve Tramvay şirketinden kalma bir seyrüsefer programının halen tatbik edilmekte olduğundon şikâyet edil- mektedir. Halbuki idaremiz, dan kalma şirket zamanın- programını tat- k sık halkın ve önünde tu- göre seyrüse- z her zaman tadil et- mektedir. Hassaten şikâyet edilen ve kalabalık muhit olan Maçka hattında tramvaylar diğer hatlara nazaran haddi âzamiyi bulmuştur. Bu hatta her gün 16 sı: Maçka - Beyamd ve 12 si Maçka - Eminönü olmak üzere 28 ara- ba işlemektedir. Bu mikdar diğer hat- lara işilyen arabaların ve seferlerin iki mislidir ki bu cihet Maçka hattına verilen ehemmiyeti tebarüz ettirmek- tedir. Sinema ve tiyatro ihtiyacını karşı- Jamağa gelince bu hususu öledenberi nazarı dikkat ve ehemmiyete alan ida- remiz sanat yirmiden sonra ayrıca Maçka - Tünel seferleri ihdas suretile yada d ulunmaktadır. 2 rağmen ah- ile hariçten vesali karşısında bundan asına imkân bu- halkımızın tedariki müşkül fazla ier yapı ni muhterem takdirine bırakıyoruz. İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel işletmeleri umum müdürlüğü KUÇUK HABERLER: 4 Şehrin henüz kanalizasyonu yapılmı- yan bum yerlerinde lâğım ağızlarının yö zın farla koktuğu ve sıhhati bozduğu gö- rüldüğünden havalar ısınmadan bu lAğım ağızlarının temizletsirilmesi kararlaştırıl. mıştır. Bu gibi yerlere mikropları öldüren iâç dökülecektir. 4 Vötman Ahmedin numaralı tramvay arabası dün, Harbiyede manevra yaparken yoldan çıkmış, müng- kalât beş dakika kadar sekteye uğradık- tan sonra temin edilmiştir. Son günlerde muhtelif yerlerde bu şekilde yoldan çık- ma vakaları olduğu idarece nazari dikkâ- te alınmış, ajikadarlara âzami dikkat tav- siye olunmuştur. Bir rıhlım ve araba vapuru ja doğru sahil, 4 — Kısmen | üsküdar ve Kadıköyün imari B. Prostun hazırladığı nazım plâna göre bu şekil alacaklar ? sald değildir. Lima Mrse o zaman kat B. Prost 933 se tinin talebi üzerine de, Dahiliye Vekâle- Fenerbahçe yarıma- dasının imarına aid teferrüat pifnını ha- zırlamış, bu plân Nafla vekâl tarafın- dan tasdik edilmişti. Mütehassıs bu sahil- de otesi yapılmamasını istemişti. Şimdi oteli, koyun diğar sahilinde Ingasını tav- siye etmektedir. Mütehassıs şehrin bu kısımlarının bugün göste- ren bir haritanın behen irlma- sını istemekte, harita olmadan hiç bir şe- hirellik harekı barüz ettirmektedir. Mülehnsssa göre Fenerbahçe, Suadiye, Kadıköy ve Modaya muhtaç olmaksızın, ayrı bir semt olarak tanzim ve ıslah edilecektir. Sahil gezin mahalli olarak tanzim edilecek, buradan içerilere doğru yollar açılacaztır. B. Prost yeni binaların katlarını tesbit etmeği haritaların yap:lı a bırakmak- tadır. Parkların, çocuk bahçelerinin, oyun sahaları, hastane, mektep gibi yerlerini sonra tayin edecektir. Şebrin Ar rupa ve Asya kısımlar araba vapuru ve Haydarpaşaya işliyecek büyük araba vapu- ru ile temin edileceğinden İki sahi sında köprü ve tünele lüzum yok Haliç vapurları idaresi Kati şekil verirken memur- ları da düşünmek lâzım Haliç vapurları” şirketi, beş sene evvel artık mesalsine devam edemiyeceğini hü- kümete bildirince o zaman Dahiliye ve İk- erinin verdikleri karar Üze- 8 Haliç yapurlarının işletilmesi işi be- iyeye verilmişti. Belediye, © züran bir taraftan işlekme işine başlarken diğer taraftan da gşirket- ğı olan yüz küsur bin liranın tah- tasile vapur iskele- nut ıberi vapurlarını tamiş ettirmediğinden belediye, ilk iş olarak va- purları tamir eitirmişii, Belediye, Uk sene için bütçesine işletme işinin temini mak- sadile bir mikdar tahsisat koymuş, fakat müteakip yıllarda elde edilen varidat ile işletme işinin temin edildiğini görerek büt çesine yeni tahsisat koymağa lüzum his- setmemişti Beş snedenberi işletme işinin hiç biz aksaklık görülmeksizin elde edilen muvaf- fakiyete rağmen bu muvakkat vaziyete nihayet vermek zamanı gelmiştir. Haliç | vapur münakalâtını da diğer müesseseler gibi resmi ve kati şekle bağlamak zaruri- Bu da, fikrimizce hükümete ve bele- diyeye düşen bir vazifedir. Esasen bun- dan altı ay kadar evvel Başvekli B. Refik Saydam da bu işl in kati bir şekle kö sını ali ra emretmiş ve Münakalât Vekâletinde bir de komisyon teşkil edilmişti. Bundan başka şirketin hissedarlar umumi heyeti de şirketin fes- hile tasfiyesine illifakla karar vermiş ve tasfiye için de bir komisyon kurulmuştu. Bütün bu vaziyetler, bu işe katl bir netice vermek imkânını hazırlamıştır. Bu veslle ile şunu da hatırlatmak İste- riz ki beş senedenberi büyük gayretlerie çalışan şirket memurlarının vaziyetini de düşünmek lAzındır. Bu memurlar, bu müd- det zarfında şirket zamanıma nazaran maaşlarından büyük fedakârlıklar yapa— rak çalışmışlardır. Müsssesenin kati bir şekli alması takdirinde memürların da müktesep haklarına göre istikballerinin te- min edilmesi temenniye şayandır. 4 Dün, Maçkada Vehbibey apartımani- Je Tahtakalede Mehmedin kömürcü dük- kânında birer yangın başlangıcı olmuş derhal yotişcn itfaiye tarafından ateş söndürülmüştür. 4 Kasımpaşada an on yaşlarında Aziz, odada yanmakta olan mangaldan intişar eden gazla zehirlenmiş, zabıta ta- rafından Şişli Çocuk hastanesine yatırıl- miştir. nin kabil olmadığını te- | hiç bir bakımdan | binaların | | | Iktisadi meseleler | Ucuz kömür meselesi Başvekilimizin riyasetindeki Koor- dinasyon heyeti, İlk iş olarak kömür havzası hakkında isabetli kararlar vermiştir. Bu kararları iki gün evvel havadis sütunlarımızda yazdığımız için tekrar edecek değiliz. Yalnız bu kararların içinde amele meselesi üze- rinde durmak istiyor Yüksek he- yetin kararına göre, hs amele i tatbik edilecektir. Hav- ıslah etmek ada mükellefiy zadaki &mele şartlarını için bundan daha cezri bir çare ola- mazdı. Kömürü ucuza maletmek için her şeyden evvel amele meselesini ıslah etmek lâzımdı. Şimdiye kadar müle- hassısların üzerinde durdukları mese- le buydu. Halbuki (o Zonguldakta daimi (Oamele mevcut (o olmadığı için, mütehassıs amele kadroları te min etmek kabil değildi. Ekserisi yarı köylü, yarı amele olan ve kömür İs- tihsaline henüz alışan bu işçi kuvve- tinin randımanı, Avrupa amelesinin randımanına nazaran azdır, Bu hususta evvelce yazılmış rapor- larda, Zonguldak 2melesinin vasati randımanı 700 - 800 kilo olarak hesap edilmiştir. Halbuki Avrupa kömür havzalarında, bir amelenin kabiliyeti 1200 kilodur. Aradaki fark pek büyük- tür. Bu yüzden kömürün maliyet &- ati de yüksektir. Maliyet flatini indir. mek için herşeyden evvel amelenin randımanını arttırmak lâzımdı. Hükümetimizin amele mükellefiyeti usulüyle bu işe çare bulacağına şüphe yoktur. Amele mükellefiyeti sayesinde İ bir nevi dalmi işçi ordusu bulundur | mak suretile, mütehassıs amele elde etmiş olacağız. Maamafih mesele bun- dan ibaret değildir. İşçi ordusunu hay» zada nilelerile birlikte iskân ettirmek çanelerini de aramak lâzımdır. Vakia Zonguldakta amele evleri yapmak su» retile bu işe başlanmıştır. Fakat ba hareket, hiç bir zaman geniş mikyasta bir amele iskânı hareketi diye telâkki edilmemelidir. Binlerce insanı allele- rile birlikte kömür havzasında İskân ettirmek İşini mütehassıslara bırak» mamız icab eder. Bu hususta ecnebi mütehassıslarından da istifade etme liyiz. Çünkü şimdiye kadar yapılan amele iskânı tecrübelerinden İyi neti- celer alınmamıştır. Amele ailesile bir- likte havzaya gelmediği için, kendisi. ne ayrılan amele evinde birkaç ay kalmış, yine köyüne dönmüştür. Hal. buki her memlekette dalmi sanayi amelesini barındırmak için, fabrikala- rın yanıbaşında ailelerile birlikte, on- ları yaşatmak için mahalleler kurul muştur. Bu gibi mahallelerde amele aileleri de küçük bahçe zirmati İle işti. gal ederlerse daha faydalı. unsurlar | haline girmiş olurlar. Bu İtibarle Zon- kuldakta amele iskânı meselesini ted» kik ederken, bahçe zirâatine elverişli yerleri intihap etmek lâzımdır. Hüseyin Avni Bit mücadelesi devam ediyor Bile mücadeleye devam eden belediye, * üstübaşı kirli fakir halkın meccanen yi- kanmasına Balat ve Kasımpaşa hamamla- rını tahsis etmiş, Bazı noksanlar Ikmal edildiğinden bu hamamlar bugünlerde açı- lacaktır. Esasen şehrin muhtelif yerlerin- de kiralanan diğer altı hamamda da biti insanlar yıkanmaktadır. Alınan bu te- mirlik mücadelesinin şimdiye kadar çok faydası görülmüştür. Ancak, bir ay evvel hamamlara sevk edilip üstübaşı ve ev eşyası etüvden geçi- rilenlerin yeniden kirlenmeleri ihtimali dü- şünülerek hamama sevk ve temizliğe tâbi tutuldukları tarih gön önüne alınarak bun- ların yeniden yıkattırılmaları kararlaşiz- naştur. i hastanesinde bir hasta zi- Yaretine gidiyo: Amca, biçare kim bilir ne halde? B. A. — Merak etme can nede ya, sen ona bakl.. um bay m, hasta A akk “e ay Amcaya göre. > ——— > 8 — Fakat yersizlikten yer yatağındal.. İ Ma ŞA Mele ———— B. A. — Kuru tahta üstünde değil al. — Evet amma ne de olsa sıkılıyor! Aman müsaade et, gidip teselli edeyim!., B.A, — Al şü gazeteyi de götür, oku- sun, ferahlar!. —? B. A, — İçinde yamlacak silâtı vazl,, Mecidiye köyünde 1000 yataklı hastanenin taf-

Bu sayıdan diğer sayfalar: