30 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

30 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Comedie Française artistleri ilk temsillerini verdiler Artistler dün sabah trenden inerken kalabalık bir halk kütlesi tarafından tezahüratla karşılandılar Balkanlarda ve diğer baz, Yakın Şark şehirlerinde turneye çık&n Co- mâdie Française artistleri dün sabah 11,10 da ekspres ile şebrimize gelmiş- lerdir. Semplon ekspresi her sabah 1,20 de geldiği için, Şehir tiyatrosu artistleri, Türk ve ecnebi gazeteciler ile kalabalık bir halk kütlesi, daha erken saatlerden itibaren Sirkeci İs- tasyonunu doldurmağa (başlamıştı. 'Trenin fiç saatlik bir rötarin 10,45 de geleceği anlaşılınca meraklılar kafi. Jesi, gardan çıkarak civardaki kah- vehanelerde beklemeğe (başladılar, Böylelikle, Sirkeci istasyonu civarı, gitikçe artan bir meraklı. kalabalığı zabıta, her hangi bir İntizamsızlığa meydan verilmemek maksâdiyle is- tasyon İçinde ve dışmda inzibati ted- birler almak mecburiyetinde kalmıştı. Buna.rağmen halk, istasyona ak- makta devam etti ve trenin tekrar bir saatlik rötar yapacağı anlaşılınca sa bırsızlanmağa başladı. Bu sefer, kar- glamağa gelenler arasında Belediye namına turizm şubesi müdürü bay Semuhi, Şehir tiyatrosu namına baş- ta bay Behzad olmak üzere bir artist. ler grupu, İstanbul Fransız baş kon- &olosu B, Binet, eski askeri ataşe General Sarro, Reuter ajansı mümes- aili B. Kanoti ve Fransız kolonisi göze çarpıyordu. Tren tam on biri on geçe, İstâsyona girince, kalabalık arasında bir kay. naşma oldu. Artistlerin İlk vagonlar. da olduğunu tahmin eden meraklı | lar, derhal vagon kapılarına hücum etti. Zabıta memurları, trenden çıka, | cak artistlere yol açmak için hareke. | | unutmadım. Tekrar gelmek fırsatını te geçmek mecburiyetinde kaldılar ve gelenlere güçlükle yol açıldı. Tren- den ilk inen artistlerden bayan Ger- main Rue olmuştur. Bayan Germain Rue 1933 denberi Comddie Fran- çalse'in en parlak yıldızlarındandır. Belediye turizm müdürü kendisine kırmızı lâlelerden mürekkep güzel bir buket verdi. Genç kadın, hararetle teşekkür etti. Müteakiben diğer artistler de indi- ler ve birer birer Fransız konsolosuna takdim edildiler. Yinız, inen artistler arasında, gi“ Dema meraklılarınca tanınan ve ara nan Marie Bel yoktu. Genç kadın, ar. kadaşlarını nasıl bir meraklı kütlesi tarafından kuşatıldığını görünce, ar- ka vaçonlara geçmiş, oradan da ya- nında bir kadın arkadaşı olduğu halde perona inmşiti, Telâşhı #dımlarla yürüyerek kalabalık ara- mından uzaklaşmağa çalışırken tanın- dı. Artık istasyondaki kalabalığın merkez sikletini o teşkil etmeğe baş- Yamıştı. Biraftını saran hayranları arasında ve zabıtanın delâlelile güç- Kikle yürüyerek bir taksiye bindi, doğruca Park otele gitti. Diğer artist- MK Artistler istasyondan çıkarla rken ve Ünyon Fransezdeki çayda Vali ile görüşüyorlar ler de, ayrı ayrı taksilerle Park otele hâreket ettiler. Marie Belin gazetecilere beyanatı Gazeteciler, misafir artistlerle an- i cak otomobillerinde görüşebilmişler. dir. Marie Bel, ezcümle demiştir ki: #— Menileketinize ilk defa 1929 senesinde gelmiştim. Aradan 11 sene geçti, Fakat, güzel memleketinizi aslâ bulduğum için çok memnunum, Türk halkının beni ve arkadaşlarımı böy- le hararetli surette karşılamaşından ne kadar memnun olduğumu tasay- vur edebilirsiniz.» Artist fazla heyecanlı görünüyor- du. Park otelde kendisinden tekrar mülâkat rica eden gazetecilere bu se- fer de: «Çok mütehasslsim. seyahatimden çok memnunum. Başka söyliyecek bir söz bulamıyorum.» demekle iktifa etmiştir. Bâyan Germain Rue de gene oto mobilde kısaca şunları söylemiştir: Küçüklüğümdenberi sanat ha- yatına bağlıyım. 1924 senesinde kon- servatuârdan mezun oldum. 1988 denberi Comâdie Française'deyim. İstanbula ikinel defâ geldiğim için çok seviniyorum. Andromak rolünü Ooynıyacağım.» Artistler şerefine çay ziyafeti verildi Fransız artistleri şerefine, dün 17 de Ünyon Fransez'de bir çay ziyafeti verilmiştir. Ziyafette Türk ve Fransız hükümetleri mümessilleri ile Türk ve — Fransız artistleri hâzır bulunmuşlar. dır. Comâdie Française trupu, dün ge- ce, 21 de Tepebaşındaki Şehir tiyat rosu binasında ilk temsillerini vermiş. lerdir. İlk temsilde (Andromak), oy- narmıştır. Fransız artistleri, oşehrimzde üç gün kaldıktan sonra Ankaraya. gide- ceklerdir. Ankaraya Pazartesi akşa, mi gidileceğinden Pazartesi günü şe bin namına artistler şerefine bir ve da ziyafeti verilmesi muhtemeldir. Ankarada da gün kalındıktan son. Tâ İrup, Suriyeye gidecek, Berut, Şanı ve Trablüz Şamda temsiller vere- cektir. Comâdie Française trupu, Toros ekspresi ile tekrar memleketimize dönerek 11 nisanda şehrimizde bulu- nacaktır, Bu sefer, temsil verilmiye- cektir, ..EUAAEEEEEAAEREEEEESEDER, * z vi ii $< İngiliz | muk taleplerini tatmin etmekten ziya- İ de önümüzdeki senenin pamuk zeriya- | yağı diye kullanılmaktadır. Haftalık Piyasada kayda değer piyasa değişiklik yoktur - ihracat maddelerinin vaziyeti Piyasada geçen haftaya nisbetle kay- de değer bir fark yoktur. Hattâ geçen | haftaya nisbetle hafif nisbette durgun- Juk hissedilmektedir. Bu durgunluk en ziyade iç piyasada ithalât malları Üzerildedir. İthalât tacirleri, mal sataş- larında ve devir hususunda ihtiyatlı hareket etmektedirler, İhracat maddelerinin vaziyeti Dokuma ham maddelerinden tiftik üzerine haraetli satışlar cereyan et- mektedir. Son günlerde Sovyetler 900 balye tiftik talep etmişlerdir. Bu mad- de üzerinde Romanyadan, İtalyadan yapılan siparişlerin mikları pek azdır. İngiltereye gelince, alâkadarların ifa- desine göre şimdiye kadar İngiltere kâ- fi derecede tiftik almıştır. Belki de bun» dan sonra da yeni siparişlere girişe- cektir. Dokuma ham maddeleri ara- gında pamuklarımıza karşı talep çok- tur. Her memleketten bol miktarda pa- tını takviye etmek lâzımdı, nitekim Ziraat Vekâleti pamuk istihsalâtını mümkün olduğu kadar genişletmek için asami gayretler sarfetmektedir. Geçenlerde pamuk zeriyatı hakkın- da yazılan bir raporda, istihsal mikta- rının geçen seneye nisbetle pek ziyade olacağından bahsedilmektedir. Esasen piyasada yüksek flatle yapılan pamuk taleblerini gören zürra da bu işe lâyık olduğu ehemmiyeti vermektedir. Dokuma ham maddeleri arasında at kılı, keçi kılı da ehemmiyetli bir mevki tutmaktadır. Bu maddelere karşı dâ talepler artmaktadır. Deri — Piyasada kuzu derisi fintleri artmaktadır. Kuzu derisinden pilot, şoför ceketleri yapılmaktadır. Bu itibarla deri, harp yüzünden fiat lerf artan maddelerin başında ger y'e gelince, Ticaret Vekâle- tinin emrile teşekkül eden deri Mmited şirketi, Amerikadan kâfi miktarda de- Tİ ithal ederek alâkadar fabrikalara tevzi etmişti. Yeniden mal getirmek için akredelif açılması ihtiyacı var- dır. Balmumu da harp yüzünden pahalı- laşan maddeler arasında bulunmak- tadır, Geçen sene kilosu 65-70 kuruşa satılan balmumları şimdi 160-170 ku- ruştur, Bunu gören köylü balmumu işine daha büyük bir ehemmiyet ver- mektedir. Balmumunun istihlâki yal- niz kiliseler değildir, Balmumundan muhtelif yağlar yapılmaktadır ki, tıb- bi lâburatuarlarda ve sanayide parafin | Kuru meyvalar — Şimdiye kadar harp yüzünden #latleri artan madde. lerden bahsettik. Bundan sonra da harp yüzünden f#iatleri düşen madde- ler hakkında izahat verelim. Harbin en ziyade menfi tesir yaptı- fı maddelerin başında yaş meyvalar bulunmaktadır. Bu sene iç piyasada portakal pahalı olmakla beraber, ih- TACAt yok denecek kadar azdır. Yalnız Çekyaya bir parti portakal sevkedil- mişti. Bu malın da yollarda şiddetli kışlar yüzünden donarak işe yaramaz bir hale geldiğinden bahsedilmektedir. Elma ve armud pek az miktarda Filis- tin ve Mısıra ihraç edilmiştir. Kuru meyvalara gelince, Rge mın- takasından gazetelere yazılan mek. tuplarda üzüm ve incir p parlak bir devre geçirmedi sedilmekle beraber, tüccarı memnun €i düşkünlüğüne tesadüf müs Maamafih İngilizler ordu ihtiya mühim miktarda üzüm & Fındık ve ceviz fiatleri geçen nisbetle yarı yarıya düşkündür mafih geçer fakat Alman k yan fiati ! K imkân bulamıyor caktı, Nitekim yakın se alivre satışlardan son stol ceye kadar fındık işi spe! olmaktan bir türlü kurtulamam Av derileri — Amerikadan av - rine karşı talepler pek azdır, Fiatlere gelince, harbin menfi tesir ye bir ticaret sahası da, av derileri için fiatler düşkündür. Tütün —'Tütün ihracatçıları tütün satışları hakkında İngiliz fir ie temaslar yapmaktadır. Bu h 'Türk tütün tacirlerinin büyük gayr ler sarfettiklerine şüphe yoktur tâ maruf tütün tacirlerinden bazıları, Londraya kadar giderek tütün a için İngiliz ticaret evlerile görü lerdir, Fakat bu gürüşmülerden derhal netice elde etmek mümkün değildir. Bu hususta tütün tacirlerine sabır tavsi- ye edilmektedir. İstanbuldaki İngiliz ticaret odası da bu hususta büyük bir hüsnünliyet göstermektedir. İngiliz tü- tün müstahliklerini Türk tütününe alıp tımmal işin biraz daa Beklemek, Vir- jinya tütünü yerine, Türk tütününü ikame etmek lâzımdır. Bu mühim da- vanın kısa zamanda tahakkuk etmesi de mümkün değildir. Tütün satışları umumiyet itibarile İyi bir devre geçirmektedir. Son gün lerde şimal memleketlerinden talepler daha ziyade artmaktadır. Bunlarm arasında yeni sulha kavuşan Finlân. diya bile vardır. İthalât maddelerimizin vaziyeti Yazımızın baş tarafında ithalât pk yasasında durgunluk mevcud oldu- Bundan bahsetmiştik. Bu durgunluk biraz da mevsim kumaşları üzerinde hissedilmektedir. Mevsim itibarile kas dınlara mahsus yünlü baharlık kumaşı Jar gelmiştir. Geçen sefer de yazdığı. mız gibi flat iki misli derecesinde paha lıdır, bu itibarle satışlar pek durgun- dur. Erkek kumaşlarımna gelince, her se- ne bu mevsimde yünlü mensucat fab- rikaları her taraftan sipariş alırdı. Ku» maş satan büylik mağazalar, dokume fabrikalarına henüz sipariş vermemiş lerdir. Diğer taraftan büyük ve kücük terziler de büyük mağazalarda mey. simlik kumaşları araştırmağa lüzum görmemişlerdir. Yiyecek maddelerine gelince, yalnış son günlerde kuzu eti bir miktar ucum- lamıştır, Diğerlerinde büyük bir far yoktur. Hüseyin Avnj eee PPP İNŞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: