31 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

31 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SLMat100 AKŞAMDAN AKŞAMA —— Comedie Française!'in| ; şehrimizdeki temsilleri İstanbul münevverlerinden bahtiyar bir zümre, iki gündenberi, bütün Türkiye namına, Fransız zekâ ve s4- natini Comâdie Française artistleri. nin şahsında alkışlamaktadır. Birçok devletler ve rejimler, «pro- paganda yapalım!» kaygusile bütçe dolusu paralar sarfeder. Papye kuşe kâğıdlarla risaleler dağıtırlar, kimse okumaz; radyolarda hattâ müzikli yaygaralar koparırlar, kimse kulak asmaz. Ne mes'ud tecellidir Fransız irfanı için ki, Racine isimli bir evlâ- dının 1667 de yazdığı manzum piyesi 1940 da bütün Yakın Şarka yepyeni bir Paris modası revacile getirebiliyor. Halkımızın, yirmi liralik resmi fiati olan locayı başka bir müşterinin elin- den elli liraya, beş liralık bir koltuğu on liraya kapattığını ben tesbit ettim. Meşhur bir beyit vardır; Marifet titifata, tâbidir, Müşterisiz meta zayidir. Fransızlar, âleme gına veren yeni tertip beyhude propagandalara vakur ve cazip bir karşılıkta bulunmuş sayı- lırlar. Türk münevverleri de bir yâ- bancı kültürü bu derece hüsnü kabul edebilmek (o inceliğini (göstermiştir. Temsiller, asırlık Fransız - Türk dost- Tuğunun yeni bir sarmaşması olmuş- tur. Yüzde sekseni Türk olmak üzere koca bir salon dolusu İstanbullunun, musralarındaki inceliğe kadar kavra- dığı bu Fransız eseri hakkında fikir vermek için bir mukayese yapayım: Bizim şairlerden Nabi (1642 - 1712) ve Nailii Kadim (ölümü: 1666) Macine'le ayni devirde yaşamışlardır. Birincinin edebiyatından «Meşhur adamlar» ese- rine alınmış misal: Bimar ise de hernekadar çeşmi siyahı Uşsaki perişan edecek haleti vardır. İkinciden misal: Pelâsparsi rindi beduş kâse bekef Zekâti mey Verilir bir diyaredek gideriz. Racine'den yirminci asır ansiklope- disine alınmış misal: Pour gul sont ces verpenis gul sifflent sur vos tötes? Şimdiki mekteplerimizde tahsilleri- ni bitiren gençler bu üçüncü misali ilk ikiden daha mı güç anlıyabilecek- lerdir? İşte bu, Fransız kültürüyle alâkamızın derecesini gösterir. Benim evvelki gece seyrettiğim «serde Bn. Germaine Rouet, Andro- mague rolünü oynuyordu. Sesinin, inşadının, mimiklerinin ve trajedi öslübu ahenktar tavırlarının gü- zelliği ile hepimizi teshir eden bu Fransız sanatkârı, memleketi nam ve hesabına oynadığı güzel rolde her halde bütün bir Propaganda nezare- #inden daha az müessir olmuyordu. Başlıca erkek mümessil B. Yonnel'in de aslen Romanyalı olduğunu unut- muyalım. Kültürü içine aldığı bu adamı herhangi bir nazariye ile «harici!» diye kapı dışarı etmemesile de, Fransız camiası, bizim felsefemize ve tarihi ananelerimize ne yakın ge- Yiyor. Başka propagandaların aksülâmel uyandırmasına mukabil, Fransız pro- pagandasının üzerimizde böyle iyi tesir etmesini, ancak şununla izah edebiliriz; Propaganda olmamasile! (Vâ - Nü) Denizyolları kooperatifinin senelik toplantısı Denizyolları kooperatif şirketi, 1989 se- nesi hesap devresi heyeti umumiye âdi top- lantısı dün yapılmıştır. İdare meclisi raporu okunduktan #onra, £eçen seneye ald zarar müsebbibleri hak- Kında münakaşa cereyan etmiş, bunun Üzerine reye müracaat edilerek haklarında takibat yapılmasına karar verilmiştir. Sğy. lendiğine göre, Denizyolları kooperatifinin zararını mucip olan ş6y, Su satışlarıdır. Hissedarların ekserisi, su meselesine bir &on verilmesini istemektedirler. Müteaki- ben idare meclisi ve mürakipler raporu okunmuş, meclis âzaları ibra edilerek iç- timaa son verilmiştir. Sabıkalı bir hırsız altı ay hapse mahküm oldu Sirkeci civarında muhtelif otellere gire- Yek eşya ve para çalmaktan mazmun sabı- Kalı hırsızlardan Mustafa dün Sultanah- med birinci sulh ceza mahkemesinde mü- hakeme edilmiştir, Mustafa kendisine Isnad olunan suç- ların bepsini inkâr etmişse de mevcud deliller ve şahicilerin İfadelerile suçlar 8a- P bit görüldüğünden kendisinin altı ay müd- İk det hapsine karar verilmiştir. Hava taarruzlarına karşı müdafaa tecrübeleri yapıldı Silâhtarağa elektrik fabrikasında yapılan müdafaa |, PÜR sabah saat onu çeyrek geçe elektrik idaresinin Silâhdarağadaki fabrikasında, hava taarruzuna karşı pasif müdafaa tec- rübeleri yapılmiştır. Fabrika müdürlüğü tarafından verilen tehlike işaretini müteakip pasif koruma işinde vazife alan bütün ekipler faaliyete geçmişlerdir. Tecrübeler başladığı zaman elektrik şir- Keti erkânı, emniyet seferberlik işleri mü- Gürü ve diğer alâkadarlar hazır bulunu- yorlardı. Bu sırada tayyarelerden biri fa- rafından atıldığı forzolunan bir ti düşmüş, fakat bu bombanın pat- lamadığı görülmüştür. Bomba düşünce, bu işle uğraşan ekip derhal faaliyete geçmiş ve altmış santim kalınlığında bir kum tabakası ile mefruz bombanın üstü örtülmek suretile tehlike. nin önü alınmıştır. , Bunu müteakip, bir zehirli gaz bombası atıldığı farzedilmiş, bu işle uğraşan ve ara- larında iki de bayan bulunan güz maskeli ekip hazırlamış oldukları kireç mürekke- batı ile zehirli gaz tehlikesini izale etmiş- ler, fakat bu sırada bir işçinin de zehir- lenmiş olduğunu görerek derhal getirilen bir sedye ile bu işçiyi revire mâklederek tedavi altına aldirmışlardır. Vilâyet bütçesi Yarın mara Umumi meclis daimi eöcümeni, evvelce esaslarını yazdığımız vilâyet bütçesini ted- kik etmiş, belediyenin de varidat bütçesi- le sıhhiye kısmını tamamlamıştır. Bu büt- geler, yarın nisan devresine Yaşlayacak umumi meclisin tedkikine ürsedilecektir. Vali ve belediye reisi B. Lütfi Kırdar, mec- Mein açilmasini müteakip bir nutuk ööy- Myecek ve bü nutkunda geçen seneki büt- çede tahakkuk ettirilen vergi ve diğer va- ridat membalarındaki mikdarın fazlasile tahsil edildiğini, bununla beraber mezba- ha rüsumunun ve gümrük varidatindan Be- Jediyeye ald hissenin azalması dolayısile bütçede görülen açığın gebeplerini anlata- caktır. Vali, varidalin tenakuzu dolayısile açığın kapatılması için bazı memuriyetle- rin lâğvi suretile tasarruf yapıldığını ve bu suretle meclisin bütçede tevazün teminine muvaffak olacağını söyliyecektir. Yunan sefiri Ankaradaki Yunan sefiri B, Rafajl iki ay mezuniyet alarak şehrimize gelmiştir. Mu- maileyh buradan Yunanistana ve Mısıra gi- decek ve temmuz iptidasında vazifesi ba- gına dönecektir. Bin yataklı hastane B. Walter inşaata nezaret edecek Mecidiyeköyünde yapılacak bin yatak- lik hastane plânını yapan Fransiz mimarı B. Valter'in muavini B; Mareski ile vali ve belediye reisi B. Lütfi Kırdar arasında dün wilâyette bir mukavele N Bu mukavele, beşinci noler B. Semih ta- rafından tanzim edilmiştir. Mukayeleye göre hastanenin plânlarını yapan B. Val- ter inşaata da nezaret edecektir. Mimar, plânın tatbikat plânlarımı pey- derpey hazırlayıp gönderecek ve bunun üzerine münskasa ilân edilecektir. Müna- kasa için mümkün olduğu kadar geniş bir müddet verilecek ve bu suretle yerli, ecne- bi firmaların iştiraki temin edilecektir. Hastanenin inşasına nihayet üç aya kadar başlanacağı tahınin ediliyor, Kadıköy ve Üsküdarın nâzım plânları Şehircilik mütehâssısı B. Prost tarafın- dan hazırlanan Kadıköy ve Üsküdarın Nâ- sam plânları bugünlerde umumi meclise ve- rilecektir. Plânın esaslarını, evvelce neşret- miştir. Hükümet, müstakbel limanın Hay- darpaşa civarında yapılmasını münasip gördüğünden mütehassıs, Üsküdardan ve Kadıköyünden Haydarpaşaya açılacak yol ları ona göre tanzim etmiştir. Ancak İlma- na ald esaslar, teferrüat plânında güsteri- lecektir. İ Karilerimizin Ekipler bu işlerie meşgul olduğu bir sı- rada; fabrikanın bir kısmına bir yangın bombası düştüğü farrolunmuştur. Yangın bombasının düştüğü farzedilen yerden alevler yükselmeğe başlamış ve ateş büyü- | mek istidadını gösterirken itfaiye grupu | yetişerek bütün vesaitile çalışmış ve ateşi sündürmeğe muvaffak olmuştur. Bu şekilde hava tanrruzuna karşı bütün pasif korunma tecrübeleri ikmal edilmiş ve alikadarlar bu tecrübelerin muvaffakıyet- le netieelendiğini görmüşlerdir. Saat on biri geçerek biten tecrübeyi mü- teakip «tehlike geçtir işareti verilmiş ve herkes dağılmıştır. Dün, saat onu çeyrek geçe; İstanbulda aktif bir müdafaa tecrübesi yapılmış ve şehre geldiği farzedilen düşman tayyare- leri, üzerlerine top ateşi açılmak suretile defedilmişlerdir. Bu tecrübe de tam bir muvaffakıyelle pelicelenmiştir. Bu tecrü- be esnasında liman reisliği tarafından ev- velce İlân edilmiş olduğu veçhile, saat on ile on bir arasında Kadıköy, Haydarpaşa, Harem, Salacak ve Adalar vapurları işleme» mişlerdir. Amiral Mouren vilâyette Evvelki akşam İzmirden şehrimize gelen | mektupları Radyo ve mühim temsiller Fransız tiyatrosu geldi; temsillerini de verdi ve veriyor, Ankarada, keza verecek. Localar yirmi, koltuklar beş Hraya. Bu parayı gözden çıkaranlar tecrübelerinden birkaç sahne pasif koruma mütehassısı Fransız amirali Mouren, dün sabah vilâyete gelerek vali ve belediye reisi B. Lütfi Kırdarı ziyaret et- miştir. Vali, amiralın şehrimizde yapacağı ted- kiklerde Kendisine yardım etmek ve bu hususta mümkün olan delâletlerde bulun- mak üzşere vali muavini B, Halük Nihadı memur etmiştir. Amiral Mouren, valinin nezdinden çıktıktan sonra vali muavini B. Halükun odasında bir toplantı yapılmış- tır, Bu toplantıda amiraklan we B. Halik Nihaddan başka Dahiliye Vekâleti, seler- berlik müdürü B, Hüsameddin, emniyet müdürü B. Muzaffer, vilâyet seferberlik müdürü B, Ekrem hazır bulunmuşlardır. Evvelce hazırlanan vesikalar ve harlta- lar üzerinde amirain izahat verilmiş, pasif koruma tedbirleri meyanında teşkil edi- Jen ekiplere dair malümat verilmiştir. Amiral Mouren bu toplantıdan sonru İs- tanbul komutanlığına giderek komutan ge- neral İshak Avni Akdağı ziyaret eylemiştir, | Amiral, bugün istirahat edecek, yarın- dan itibaren hazırlanan program dahilin- de şehrimizde tesis ediler sığınakları, teş- kil edilen ekipleri tedkik edecekâir, Çay ve kahve Perakende satışlarda 15 - 20 kuruşluk bir yükselme görüldü Dün, çay ve kabve satışlarında kilo ba- ga on bes Him kuruşluk bir yükselme edilmiştir. Halbuki, birkaç gün evvel, tcaret müdürü, çay ve kahve tacirlerini nezdine davet ederek alınan ihbarlara gö- re fatlerde bazı yükseltme teşobbüslerine Birişeceklerinin sabit olduğunu, bu hare- ketin ise milli iktisadı koruma kanunu bile yer bulamadı. Bu gibi diğer vaziyetler oluyor. Me- selâ meşhur konserler ve saire, Radyo denilen modem vasıtadan ni- çin istifade etmemeli? Her yerde ya- pıldığı — bizde de bazan resmi nutuk- Jarda tatbik edildiği — gibi, bu temsil- leri bütün Türkiyeye ve dünyaya din- letmek kabil değil midir? Radyodan ille mütemadiyen yeknasak nağmeler mi işiteceğiz? Milâno ve Peşte sergilerinde manifaturacılarımız Ticaret Vekâleti szandandizasyon müdürü B. Faruk ile Dış ticaret dairesi ikinci rei- si B. Celâl, Milâno ve Peştede açılacak ser- gilerde hükümetimizi temsil etmek Üzere bugünlerde Ankaradan şehrimize gelecek, buradan da Tİtalyaya gideceklerdir. Heyeti. mizin İtalyada bulunmasından ve yeni Türk - İtalyan ticaret ve tediye anlaşmasından istifade etmeği düşünen manifaturacılar, heyetle birlikte İtalyaya murahhas gönder» meğe karar vermişlerdir, Dün Ömer Abid hanındaki teşkilâtlandırma tinüdürlüğünde şehrimiz manlfaturacılarının iştirakile bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda, İalyan manifatura sanayi müesseseleri İle temasta, bulunmak üzere Ttalyaya bir murahhas he- yeti gönderilmesine ösaş itibarila karar ve» rilmiştir. Ticaret müdürlükleri teşki- lâtında tadiller Ticaret Vekâletince hazırlanan bir ni- Zamnameye göre ticaret müdürlükleri teş- kılâtında tadil; yapılacağını, bu arada İs- tanbul mintaka ticaret müdürlüğünde iki müdür muavinliği ihdas edileceğini yazmış- tık. Öğrendiğimize göre vekâlet, görülen lü- yum üzerine, İstanbul ticaret müdürlüğün - deki muavinlikleri üçe çıkarmıştır. İç tea- yet ve esnaf işleri ile meşgul olacak bu mu- avinliğe, halen müdürlük müşavirlerinden B. Hayreddin Şükrünün tayini mukarrerdir, Diğer muayinliklere de, müşavir bay Neç- meddin Meto ile halen İstanbul teşkilâtlan- dırma müdürlüğünü vekâleten yapan B. Hakkı Nezihi Erkson tayin edilmişlerdir. Denizyolları umum müdürü Denlayolları umum müdürü bay İbrahim Kemal Baybora dün sabah, Ankaradan şeh- rimima gelmistir, hükümleri dahilinde takibatı icap ettirece- Bini anlatarak bu hareketten vazgeçmeleri- ni bildirmişti. Aradan iki gün geçtikten sonra çay ve kahve flatlerinde tereffü baş- lamıştır. Anadoludan gelen bazı tacirler, dün, ticaret müdürlüğüne müracaat ede- rek hiç bir kahve toptancısının kendilerine mal vermek istemediğini, ancak bir tane- sinin bir çuvallık kahve stokunu satmağa hazır olduğunu bildirdiğini haber vermiş- lerdir. Evvelce de yazdığımız gibi kahve ve çay toptancıları, ikinci 68 mal satmak su- retile stoklarının tükendiğini iddia etmek- tedirler. İhtikâr ile mücadele eden ma- kamlar, bu fkinci ve icap ederse üçüncü, dördüncü ellerden de beyanname İstemeğe karar vermişlerdir. lihalât birlikleri Vekâlet icap eden tedbirlerin ikmalini emretti Ankaraya gitmiş olan “Ticaret Vekületi İstanbul teşkilâtlandırma müdürü B. Hak- kı Nezihi Erkson, dün şehrimize gelmiştir. B, Hakkı Nezihinin, Ankarada bulunduğu müddet zarfında Vekâletle temaslar da yaptığı ve yeni bazı direktifler aldığı anla- “ şılmıştır. Öğrendiğimize göre Vekâlet, ithalât n- mited şirketlerinin bir an önce bir birlik haline ibilğı cihetine gidilmesini, bu hu- susta İcap eden tedbirlerin alınmasını toş- kilâtındaki alâkadar makamlara emretmiş» tir. Şehrimizdeki Vekâlete merbut ma- kamları, ekseri birliklerin toplanacağı İs- tanbula ald faaliyet projesini hazırlamış bulunmaktadırlar. Bu birlikler, birer züm- revi teşekkül halinde çalışacağı için mü- eseselerin faaliyet şekli ile bütçesinin, İthalât şirketlerininkinden ayrı olması icap etmektedir. Bunun için şimdiden 12 kişilik bir bütçe komitesi kurulmuştur. 'B. Hakkı Nezihi, Ankarada bulunduğu müddet zarfında Vekülete, bu 12 ler he- yetinin mesaisi hakkında da izahat ver- miştir. Şirketlerin reisleri, umumi kâtip, icra komiteleri idâre beyeli namını alacak, umumi kâtiplerin inhası Vekâletçe yapıla- caktır. İthalât birliklerinin teşekkülüne &ld kararnamenin, önümüzdeki hafta için- de Vekiller Heyetinden çıkacağı haber ve- rfnektedir. İSTANBUL HAYATI Traravayda biletcilik desi Tramvay HMarbiyede sardalya kutu- su gibi doldu. Arka tarafta duran boynu çantalı biletçi zili çekerek mağ- rur bir oda ile haykırdı: — İki yüz dokuuuz.. Uyuma oğ- um, Gel bakalım iş başına, Kasketinin çuhası solmuş, geniş ceketinin yakası yana çarpık, traşı elinde ucu lâstikli kocaman kalem, koltuğunda bilet kutusu ikin- ci biletçi baş taraftan göründü. Ken- dine yol açmak için kerli ferli müş- terilerin omuzlarını okşayarak yavaş sesle; e — Pardon ediniz baylar, biraz lüt- fen pardon ediniz de geçeyim. Diye murıldanışından bu işin pek acemisi olduğu (anlaşılıyordu. Biraz daha yaklaşınca beriki tekrar hay- kırdı: — Haydi oğluuum. Aç gözünü. Böyle uyuklarsan, keklik kaçırırırz sonra, Anladığıma göre bu tâbir; bi- etsiz yolcu taşımak mânasına ola- cak. İki yüz dokuz, şaşkınlıktan elleri titriyerek bilet kutusunu Sol kolunun üstüne yerleştirip kapağını açtı, boyalı kalemin ucunu dilile »s- latarak emre âmade kaldırdı, Öteki emir verdi: — Kes, dört tane sonuna kadar, beş şebeke, iki paso, üç tane üç on para... İki yüz dokuzun zımbaladığı bilet. leri, yeni işçisinin bönservisini ted- kik eden bir fabrika müdürü umu- misi azametile alıp gözden geçirerek müşterilere dağıtıp para topluyordu. Bir aralık yolculardan biri parayı acemi biletçinin eline uzatarak bilet istedi. Bu hareket berikinin gururu- na dokundu. Sert bakışlarla yolcuyu ve iki yüz dokuzu süzerek homur- dandı: — Bugün amma da halden an. lamaz adamlara çattım ha... Yanım- dakinin çırak olduğunu bir türlü an- Jamıyorlar. Tüiddetle içini çekip hırsını İki yüz dokuzdan aldı: — Oğlum, ben sana hiç kimseden para alma, diye tembih etmedim mi? Sen çıraksın, çıraklar vara alamaz- lar. Kimseden para almıyacaksın, yalnız bilet keseceksin Kanapede oturan yaşlı bir kadın dudaklarının arasına sıkıştırdığı on kuruşu telâşla alıp kucağındaki boh- çanın arasına sokarak yanındaki ka- dına döndü: — Bugün, donanma filân mı var acaba? Baksana, tramvaycı para al madan bilet dağıtıyor. © Telâşla acemi biletçinin eteğini çekti: — Allah kesenize 'bereket versin evlâdım. Bari, şu parasız biletten bir tane de bana ver. Hırkaişerife lohu- sa yoklamağa gidiyorum. Onlar münakaşaya tutuştukları sırada ben tramvaydan indim, Cemal Refik Kaynar su ile haşlanmış Kınalıadada oturan otuz üç yaşlarında bayan Memnune ocakta kaynıyan su ten- çeresini kazaen düşürerek ayaklarından yandığı cihetle polisce tedavi altına aldıni- mıştır. Kasımpaşada cerh Kasımpaşada oturan Hüsnü, kahvede Ri- za ile kavga ederek bıçakla yaralamıştır. Po» )is Rizayı yakalamıştır. rumlar tutuşarak yangın çıkmış ise de der- hal yetişilerek söndürülmüştür. Halı hırsızı Topal Hasanla yatağı yakalandı Dün. Emniyet müdürlüğü sirkat kum memurları Bivaslı Topal Hasan isminde bir apartıman hırsızını yakalamışlardır. Topal Hasan; birkaç apartıman dairelerinden kıymetli halılar aşırmış ve bunları Beyoğ- lunda Bursa sokağında bir apartımanda ka- pıcı hemşerisi Aliye saklattığı tesbit edile- Tek o da yakalanımış, çalınmış halılar ve di- ğer eşya meydana çıkarılmıştır. Suçlular hakkındaki tahkikat derinleştiri!lmektedir. Bir kadın düşerek yaralandı Kadıköyde Yeldeğirmende oturun Nazlı isminde bir kadın dün caddede giderken tramvay arabasının kenarına düşerek ya» ralsudığından polis tarafından nümüne hastanesine kaldırılmıştır. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: