1 Haziran 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

1 Haziran 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ AKŞAMDAN AKŞAMA | 1 Haziran 1940 T İdealli ve idealsiz in- | sanlar ve cemiyetler Dünkü hüshada totaliter ve otori- ter rejimlere atıp tuttum: «Bunlar modern istibdadlardır!» diyerek hük- mü giydirdim! o Demokrasiler ise: «Hürriyet, müsavat» vesair güzel er- salın mecmaı! — Peki, öyleyse, bütün eski dünya“ yı dolduran milyonlarca ve milyonlar. ca insan ahmak nm ki, bu güzel yolu bırakarak, o zincirli ve kamçılı rejim- lere mukadderatlarını bağlıyorlar? Böyle bir sual varid olabilir... Hattâ şöyle de ilâve edilebilir: — Hem, modern rejimlere pek o ka. dar iptidai insanlar değil, beşeriyetin en ileri uzuvları arasındaki milletler katlanıyor. Bu içtimai hâdiseyi: «Bir kaç zalime zebun olmuşlar.» diye baştan savma İzah edemeyiz. Körü körüne, yahut metazori bir şekilde, yüz milyonlarla insanın sürüklenip yürütülmesine ihtimal verilir mi? Yeni rejimlerin tenkide şayan ta- rafları yanında, methedilecek, nümü- ne ittihaz olunacak tarafları da sayk lıyor. Bunların dinamik, yani hare- ki, yani kolaylıkla kabili sevk olduk- ları, canlı, çalâk bulundukları — de- mokrasilerin lâgarlıklarına kıyasla — birinci plânda tebarüz ettiriliyor. Fa- | kat şüphesiz ki, totaliterlerin yüz mil yonlarca insanı muvaffakiyetle peşles rine takabilmelerinin ve onları bir ta- kım gayelere doğru azim ve cezmile sevkedebilmelerinin başlıca sebebi ma- nevidir: İdeal sahibi oluşlarıdır! İşte asıl kuvvetleri bundan ileri geliyor. İdenlsiz insan: Gününü hoşca ge- girmek, mevcudu muhafaza etmek, eh şöyle böyle de para kazanmak İs- ter.. Olsa olsa, — fazla gırtlağına basıldığı takdirde — ailesinin ve ken- dinin malmı ve canını müdafaa için kavgaya tutuşur... Ama, nice seferler; belâyı atlatmak teşebbüslerine giriş- tikten sonra... İngiltere, Fransa, Amerika ve on- ların mısıf küresinde bulunan diğer küçük demokrat memleketler aşağı Yukarı buna benzerler. Hattâ «Harbi let pek vazih bir müstakbel dünya levhası çizememektedirler. Üç aşağı beş yukarı «eskinin iadesi», elbette yüz milyonları — bilhassa bunlar ara- sındaki genç unsurları — kurunu vüsta silâhşörleri tarzında ileri sevk- €decek, bir mutaassıp gibi döğüştü- Tecek muharrik değildir. İdealli insan; İhtimal bugün fakir- dir, âcizdir; fakat dimağında yaşattı. | ğı muhayyel hayatı tahakkuk ettir mek için, varını, yoğunu da verir; ge- ceyi gündüze katar... “Yotuliterler, bunlara benziyor. Ve asıl kuvvetleri bundadır. Belki Amerika sanayii de tayyare, tank imalinde yardıma koşacak; şüp- hesiz, nâmütenahi omenabii imdada gelecek; tecrübenin, gün görmüşlü- ğün üstünlüğü kendini gösterecektir; ben de çok İnanıyorum ki, demokrasi- Ter, galebe çalacaktır. Fakat şayet ide- alsiz adama benzemek aksaklıkların telâfi etmezlerse, bir türlü tam ma nasile sağlam olamıyacaklardır. Bu- güm değilse yarın başka bir cereyan gönülleri fethedip onları tahtlarından devirecek, taçlarını başlarından ala- caktır. Türkiye misallerile tarif edelim: Os- Adliye sarayı | B. Prost yeni bir plân hazırlamağa başladı ki hapishane binası arsasında yapı- idm al sarayının müstakbel şekline ald plin ve maket — Sultanahmed meyda» nının da İleride ulacağı vuziyele göre — hazırlanmıştı. Fakat adliye sarayını İnşa işini deruhde eden mimar B. Asım Kö- mürcü adilye sarayını inşa etmek üsere — Prost plânına göre — binayı geriye çek» mek lâzım geldiğini görmüş, bu takdirde Sultanahmed o meydanından Yerebatan caddesine kadar uzanan sahanın istim- İâk edilmesi lüzumlu görülmüştü. Fakap her binayı inşa etmek, hem de istimlâk masrafına katlanmak mümkün olmadığın- dan pilinin tadili iâzım gelmiştir. Şimdi şehirellik mütehassısı B. Prost, yeniden bir plân hazırlamağı başlamıştır. Bu plân, Sultanahmed ve Ayasofya mey- danlarını da bir kül halinde tedkik ede- rek meydana ve adilye sarayına yeni big şekli verecektir. (o Adiiye Vekâleti bu plânı kabul ederse sarayın inşasına baş- lanacaktır. Şohrimizdeki mahkemeler, dü» ğınık bir halde bulunduklarından yeni bir adliye sarayınm inşası zaruri görülmekte, bu plânın biran evvel tamamlanması is- tenmektedir. Kontrol başladı Beyanname vermiyenler cezaya çarpılacaklar Hükümetin kabul ettiği son zam ve ver- gi kanunu dolayısile toptancı ve peraken- decilere verilen beyanname müddeti dün sabah bitmiştir. Dün sabaha kadar be- yannameşini vermemiş olduğu anlaşılacak tacirler hakkında Kanundaki ceza ahkâ- mı tatbik edilecektir. Dün, görek mıntaka ticaret müdürlüğü, gerek Ticaret Vekfleti ve gerek maliye müfettişleri semt semt teftiş ve kontrollere » Ben- din iştihlâk vergisinin bazı yerlerde yan- Uşlıkları mucib olacak şekilde telâkki edil. diği Ticaret Vekâletince Öğrenilmiş ve Vekâlet keyfiyeti tavsihe lüzum görerek bütün mıntaka teare müdürlüklerine, Denizine yeni vazedilen istihlâk resminin litre başina Üç kuruş altmış beş santim olduğu tamim edilmiştir. Gıda maddelerinden bir kısmı üzerine yeni vazedilen vergi dolaymile bazı semi lerde ihtikâr mevzuubahs olduğu İleri sü- rüldüğü cihetle mırsaka ticaret müdürlü- ğü de bunu ehemmiyetle nazarı dikkate almiş ve önümüzdeki pazartesi günü ya- pılacak — ihtikârla mücadele komisyonu toplantısmda bu cihet hakkında da cerri kararlar alınması takarrür etmiştir. Şişli Halkevinde konferans Gazetemiz muharrirlerinden arkadaşı- miz Mustafa Ragıb, bu akşam suat 21 de Şişli Halkevinde (İstanbulun fethi sıra- sında Fatih gemilerini nereden çıkardı?) mevzulu bir konferans verecektir. manlı devleti idcalsizdi. Yeni rejimi- miz ise şimdiye kadar milli kurtuluş, içtimai inkılâp, sanayileşme, müda- | faa cihetinden kuyvetlenme ve ümran ideallerile yaşadı. Bunları okısmen tahakkuk (ettirdi, ettiriyor da.. Ufukta yeni idesllerimiz be lirmektedir: Kuyvetlenmeğe ve ma- murlaşmağa daha kesif bir şekilde devam etmekle beraber içtimai sigor. ta nevinden teşkilâtla her meslek, her zümre ve her ferdi garanti altına almak... İstikbalde de mütemadiyen ve ihtiyaca göre, milleti idenller pe- şinde yükseltmek zaruret olacaktır. Bunlar, milli hududlar içinde... Bü- tün insanlık hudutları içinde icap eden muadillerini demokrasiler sami. miyetle bulamazlarsa, yani yenileşe- mezlerse, gençleşemezlerse, dinamik- leşemezlerse, galeb çaldıktan sonra dahi vay hallerine! (Vâ - Nü) Haklı şikâyetler Yoğurt kapları Yoğurt yerken ötedenberi midemizi bulandıran bir şey varaa o da bu kap- ların pisliğidir. Evvelâ üstündeki kay- mağı atarız, tenekenin dibine ve ke- arlarına da dokunmayız. Çünkü kay» mağin üstünde geldiği yollırın bötün mumlar tozları ve şehrin de pislikleri vardır, a Geçen gün, merak ettim, bir parça- sını mikroskopun altına kayacak ol- dum. Aman yarabbi, neler görmedimi Yoğurdun dibine ve Kenarlarına ise temizlenmeden kullanılan o pis kabın içindeki tozlar yapışır simsiyah, kap- kara, yiyebilene aşkolsun. Artık ten&- Kelerin sıvama pasından bahsetmiyece- Bim. Çünkü tedkik buyurduğunuz 70- man onu bizzat göreceksiniz. Şimdi, aca»a bu derde bir çare bu- lungmaz mı? Meselâ, ne bileyim, ka- kın veya kınimaz camdan, yahud da bu işe elverişli herhangi bir maddeden bir kap yapsalar, yoğurdu o kaba dök- seler, Üzerlerine de yoğurt yapılan ve temiz olması Tâsim gelen yerde sıkı sıkı ince bir kâğıd örtseler maksada kârı gelmez mi? Kasım Nami Koyu KÜÇÜK HABERLER: X Rumen hükümetinin daveti üzerine Romanyayı ziyarete gitmiş olan B. Abidin Darer, B. Zekeriya Sertel, Dr. general Tev- fik Sağlam ve Dr. B. Aziz Fikret dün Be- sarabya vapurile Köstenceden şehrimize dönmüşlerdir. k Dün sabah Avrupadan kovansiyonel trenile Milânodan bir Türk talebesi, Isviç- reden de üç Iraklı talebe şehrimize gel miştir. A Bazı vapur iskeleleri civarına yana- gan motör, yelkenli ve emsali deniz me- rakibinin umumi vapur eeferlerini ihlâl edecek derecede yer aldıkları liman ida- resi tarafınden tesbit edilmiş ve bü şekil de hareket eden bu kabil deniz merakibi- nin sahiplerinin tecziye olunacağı alâka- darlara bildirilmiştir. Belediye Haliç idaresi; Yemiş iskelesini tamamen yıktırıp yenisini yaptırmağa ka- rar vermiş ve aon günlerde sulara gömül- müş bir hale gelen iskelenin yıkılmasına dünden itibaren başlanmıştır. # Fatihte on beş yaşlarımda Alımed is- minde bir çocuk, Cevad adındaki arkada- şile oynarken kavşa etmişler, Cevad, bi- çakla Ahmedi ndan tehlikeli surette yaralamıştır. İşe el koyan polis, Cevadı müşterilerinden Hüseyin ile kavga etmiş, Hüseyin bir aralık eline geçirdiği büyük bir çivi ile Dursunu omuzundan yarala- muştur, X Önümüzdeki teşrinievvel ayında yapı- lacak umumi nüfus sayımı için yapılan numarataj o islerinin ( huzlandırılmasına karar verilmiştir. Bu maksatla bugünden İibaren numarataj ekipleri arttırılacak ve 15 temmuza kadar şehirdeki bütün nu- marataj işleri tamamlanacaktır. # İç ticaret umumü müdürü B. Cabid dün Ankaradan şehrimize gelmiştir, Mu- malleyh burada umumi mahiyette tedki- katta bulunacaktır. # Bir müddet evvel geceleyin Şehyade- başmda #atlıcı dükkânında tatlıer Abdül- kadiri boğazını sıkarak öldürmekten müg- nun arabacı Hacı Molla hakkında dördün- cü sorgu hâkimliği tarafından mevkufen devam eden tahkikat bitirilmiştir. Haci Molla evrakile birlikte ikinel ağır cera mahkemesine verilmiştir. Yakında muha- kemesine başlanacaktır. # Findıklıda Hamam sokağında oturan ve ötedenberi sara hastalığına müptelâ bulunan Adem isminde biri, dün Kabataş caddesinden göçerken yine sarası tutarak düşmüş, başını tehlikeli suretle yara- landığ: cihetle polis tarafmdan Beyoğlu bastanesine kaldırılmıştır. 4 Sirkecide otomoyil tamirelsi Süley- man, dün bir taksiyi tamir etmekte İken kaynak makinesinden sıçrıyan kıvılcımla otomobilin oturacak kısmı tutuşmuş, sra- ba bir mikdar yandıktan sonra ateş sön- dürülmüştür. Harbiyede oturan Kohen İsminde biri Karaköy Palasın önünde tramvaya binmek İsterken pardöcüsü takılmış, kendisi de içeri giremiyorek düşmüş ve yaralanmıştır, Bay Amcaya göre!... m A a) N a Karagözün heykeli Doktor Osman Şevki Uludağ ve avukat Raminin teşebbüsleri Karagörün yaşadığını ve Bursada met- fun bulunduğunu #ddis eden Konya me- büsa Dr. Osmüun Şevki Uludağ ile meşhur Karagöz muhiplerinden avukat B. Rami Karagüzle Hacivadın Bursada Çekirgede bir heykelini dikmeğe karar vermişlerdir. Heykelin beş bin liraya malolacağı tahmin ediliyor. Avukat B. Rami, kendisile Dr. Osman Şevkinin heykel masrafına önayak olmak üzere beşer yüz lira teberrü ede- ceklerini söylemiştir. Avukat B, Rami, Karagözün otuz muh- telif oyununu bütün taklitlerile, nüktele- rile oynalmağa muktedir olduğundan hey- kel inşaat masrafını çıkarmak üzere ge- niş programlı bir Karağöz müssmeresi tertip edecek ve hu müsamerede Karagö- zün başlıca oyunlarını bizrat oynatacaktır. B. Rami, yapılacak Karagöz ve Hacivat heykelinin kaldesinde imza makamında olmak üzere kendi resminin küçük bir kabartması bulunmasını arzu etmektedir. Iki hırsız Hapisten yeni çıkan sabıkalı bir yankesici tekrar yakalandı Ankara ekspresin- $ de vukua gelen ba İN hırsızlıkların Otah- idaresi silicilerinden Mehmed Ali olduğu tesbit edilerek yakalandığını yazmıştık. Mehmed Ali hakkında zabitaca yapılan tahkikat ikmal olunmuş ve kendisi; cü- rüm mahalli itibarile Üsküdar adilyesin, teslim ve mahkeme kararile tevkif edil- miştir. Emniyes müdürlüğü ikinci şubesinin alâkadar memurları dün alı bir gece hırsızın, daha yakalamışlardır. Bundan bir buçuk ay kadar evvel; yine hırsızlık suçlarından dolayı İzmit hapishanesinde müddetini ikmal ederek çikan Kör Ali; trene atlıyarak Haydarpâşaya gelmiş, doğ- ruca Üsküdara geçerek Tabağlı mahalle sinde Ahmedin, ondan bir müddel sonra Karagümrükte Derviş All mahallesinde marangoz Ahmedin, daha bir müddet son- ra da Sundiyede İstasyon arkasında keres- (e tüccarı B. Süleyman Südinin evlerini soymuş, elins geçirdiği yükte hafif paha- da ağır oşvayı; Haliçte Ayvansarayda heme! şerilerinden Ereğlili Arif ve Mehmed isim- lerinde Iki kişiye satmıştır. işte ba sırada zabıtaca yapılan takibat heticelenmiş ve Kör Ali bütün suç delii- lerile birlikte ele geçirilmiştir. Çaldığı eş- yalardan bir kışmı sattığı şahıslardan 1s- tirdad olunmuşlar. Bu yaman hırsız hak- kındaki tabkikat derinleştirilmektedir. Şehirde et nakliyatı Bugünden itibaren et nakliyat işi fülen Belediyaye intikai ettiğinden şehrin e ihtiyacın sekteye uframaması için dal- mi encümen tarafından bazı esaslı karar- lar verilmiştir. Belediyenin et nakliyat işi için tedarik ettiği kamyonlar, Amerika- dan sipariş edilmiştir. Bunların et nakline elverişli bir hale konulması için içlerinde soğukhava tertibatı vücude getirmek lâ- mamdır. Bu İş için de üç aylık bir zamana fhliyaç vardır. Belediye, şimdilik üç ay müddetie kasaplar şirketinin nakliya va» Sitalarını ayda 13,200 liraya klralamıştır. 4 Şamandırada bağlı bulunan Amert- kan bandırılı Ekapor vapurundan yük böşullan ameleden Nureddin, vinç sapa- nında bağlı bulunan demirlerin vücudü- ne çarpmasile ağır sursito yaralanmış, polis tarafından berayi tedavi Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. İn N a NR ii N | ISTANBUL HAYATI m Hastalık modası © Giyinmemizden konuşmamıza ka» dar her şeyi modaya uydurmağa © kadar alışıklık peyda emişiz ki, has- talıkları bile modalarımız arasına sokmaktan zevk alıyoruz. Tababet ilerledikçe, insan vücüdünü kemiren yeni yeni hastalıklar meydana çıkı- yor. Garip isimler alan bu menhus marazlar birçok moda meraklıları arasında bir de; «hastalık modasb» meydana çıkardılar. Birkaç seneden- beri hir: «Tansiyon modası aldı yü- rüdü. Lüks muhitlerden kenar ma- hallelere kadar yayılan bu acayip modaya uymıyan kalmadı. Vücudleri sağlam, sıhhatleri yerinde iken, sade- ce modaya uyup güsteriş yapmak için sık wk tansiyon muayenesine giden ve bunu bir iftihar vesilesi olarak ötede beride anlatan birçok kimseler biliyorum. Bu garip merak bilhassa bayanlar arasında pek revaçta... 'Tramvayda başları yemenili, kışlık mantolu birkaç bayan konuşuyorlar: — Fatmanın kızı biraz zayıflamış gibi geldi bana... Hasta mı acaba” — Evet, pansıman hastalığı var. mış. İnsanın pansımanı çoğalırsa hasta olurmuş. — O, pansuman değil ayol. Pansi. yon derler onun ismine, pansiyon. Vah vah. Eğer pansiyonu bozuldu ise zavallının halinden korkulur. — Aman kardeş, evvelki gün sa- bahleyin salatalık yemiştim, midemi ortasında bir sızıdır başladı Sakın bende de o hastalıktan olmasın — Haan... Allah göstermesin amıma, olur mu olur. Sen bir doktora gitsen de pansiyonuna baktırsan İyi olur. Son zamanlarda bir de, sinir be- zukluğu moda oldu, Kime merhaba deseniz yana yakıla anlatıyor: — Âsabım çok fena azizim. Son zamanlarda sinirlerim o kadar bozuk ki. Tanıdığın iyi bir doktor var mı?... Bu zata, hastalığının ne gibi âras gösterdiğini sorarsanız emin olunus ki, kekeler, pepeler, bir türlü makul bir cevap veremez. kiz yaşlarındaki çocuğunu sevmek ürere çağırırken büyük annesi kaş göz işaretleri yaparak yanıma 80- — Aman, amcası, yavrucuğum ha- lini sorma. Âsabı o kadar bozuk ki.. Bir doktora götürmesi için babasına wrar ediyoruz, dinletemiyoruz, — Maşallah, gürbüz, topaç gibi ço- cuk. Bu yaşta sinir hastalığı nasıl olur? Dedim. Büyük annesi içini çekti: — Ah, oluyor işte, evlâdım. Sınıfını geçememişti, dersine niçin çalışmı: yorsun? diyecek olduk, hemen ağla. mağa başladı. Sinirleri çok zayıf yav. rucağın. Hele, bir taraftan neşe içinde kah- kaha atarken bir taraftan da &sab bozukluğundan şikâyet eden sıhhatli, genç bayanlara bu moda hiç yakış- Cemal Refik memurları; dün; emekii dilin refikas bayan Siyretin kajbetniş olduğu bin beşyüz İi- ra kiymetindeki pırlanta bir yüzüğü kısa bir samanda meydana çıkarımışlardır. Bu yüzüğü Heşiktaşta Sald bulmuş, çar. şıda, kuyumcu Sadığa, 0 da diğer kuyum- cu Kasıma satmıştır. Polis, kıymettar yü züğü son side bularak sahibine teslim eye Iemiş, Said zabıtaya teslim etmemesi itibarla kanunl takibata girişmiştir. — Bu izdivaç gemisini yürütemiye- Ceğim artık bay amca!... Handiyse Deştankara edeceğim... ... Düyanılır gibi değil efendim, her gün bir şey istiyor. Bu sabah gene kaşıma geçti: . (Üst kattakiler sekiz silindirli oto aldılar, ben de dokuz silindirlisini is- terim!) diye tutturdu... ».. Yarın bir apartıman, öbür gün bir köşk isterse ben ns yaparım? B. A — Almanya ile İtalyanın istekleri ni düşünürsün! — Neye yarar bay Amca? B. A. -- Bayanın İstekleri gözünde kü- çülüveriri,, hakkında da bulduğu şeyi ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: