29 Haziran 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Haziran 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Haziran 1940 Sahife $ DAN AKŞAMA | Kavrulmuş si ği | ilânı harp! | YU İ Birçok memleketler siyasi rejimle- edursunlar, biz de hehe »k rejimimizde bir inkılâp | yar an bemle iddia z oykot Deni pi avaya yağı kor, Kızdınısız; ani tavi nı doğrar, içine atar, pembeleşti iğürüceün: Bu, besen b atimizin zeminini teşki o canım İmambayıldı nefis olur) ka zere hazırlanmış £ ben şu kırk yıl ben kendi tecrü- 6 edeceği : Kavrulmuş edeceğ nda da bunu söyli- İ ! | | yir, bütün taba Yazın « kısın (iyi pişirilirs puska hep e iy endir, hık arr kendi şahsımda ve baş- inde gördüğüm nümune- bl yle ie ka ağ vera uildür. Bizi kahreden ağımıza hiç Kani demiyorum. asulümüzün cev- kalırsa halimiz ya- kanaatindeyim eder. İ yeni | İ koymıyalım! samutfak heri mandır, Otuzun. inde kara€ Hep bu soğan d Bir doktor. ie elif ce Teşrih masa t We tırın. Nişteri vurup ebed- Sakınca bizim memleketli mi pe ar » baska tarzda gıdalarla Tl arım... Bi- teni sol e illetine yakalana dirler 7 etişmiş insan mıdırlar » iç uzuvlarımız işti şekilde bosuktur! - demiş i değil, bedii cihet: Sebebi, kavrulmuş ayni zim hepimizin Yalnır sıhhi bek salma derdi! soğan. İmambayıldırın ortasındaki birçok damaklara lezzetli neler ge daha lokmanı bitirme ei e yapak su daha... Yemek- kahveyle de tekrar $u. Mnan, gönra da bir şerbet olsa... Ço- “nt Şuradan bir buzlu gazoz alı- nes- Aman bügün ne kadar da ersen € verse ilm... Ve susuyorum! karınlar küp içim yanıyor. Londra- dü. Tığ gibi olmuş. Sebebini anlattı: Oranın ye- meği Diğer bir vatandaş, den felâkete âile cihetin- uğradığı için Beyoğlu a yalnız kald. Dokuz ay garp usulü yemek yedi. Sık- beş altı kile kaybet- kemerindeki delikle- nuhiti 12 santim daimi bir kalmadı... aliyet Simdi de ne zaman oğan esasından yemek kinlik başlangıcıdır duyar, ortasınd. müddetle letinden ancak gmen Belinin m Ve midesinde mesine TAR re bakıyor: garali vardı; arttı. yanıklı kudreti kavrulmuş yese, bir si ere N az pal! İti ex dağ nasil yaparmı" ai ve ikiye ayıralım: Birinci faslı Ecdadı hareketleri içinde iye birçok vüc' cud şarmış. D* : fa sen z ci faslı ” miş, İkin iyi hamurdan yaratıldı manlarmış kötülete ni esli kötülete gr yale ra ulak tefek yen vr e li ıkma mıza sebep olmuş... ru biz! ılmuş soğan Mületi şu 5 sekilde bizi bir urtara “ avuşturacak insan içi arasına yle bir adam yütema ad sından ki tahahate milli kurları âhilerimiz ktir, BE -gi hak edece elini, girmeği a es ralarımıza heykeli zuhur ederie za tatlosunu koye yemek od (vi - Nü hım! İtalyanın Kahire sefiri dün geldi, akşam Romaya hareket etti Mısırın Roma ekspresle » konsolos- 40 İtal Toros Sefir sa d'İtaliada gelmiş! Mazzolini İtalyanla mki ekspi hane er- sn dün lerine kânı bir k meml teveccihen şehrimizden 3 Bebek - Eminönü tramvayı Bundan sonra Sirkeciden dönecek 1940 Dünkü yağmur Birçok alm yerleri su bastı leri su ba bir kişinin olmuşt I helâda duvar çöle kalarak yaüştür. Yağmur 7 Büyükada yangını dikkat- sizlik eseri sefareti erkânı da dün sabahki lardır akşam Ron Romadaki Mısır sefareti erkâni sefareti ilâno Karilerimizin mektupları Kadın çorapları gene pek bozuldu apları sıkı $ ıldu, Halkı: i (Birçok bayan imzaları) | İ KÜÇÜK HABERLER: | gürlüğü, di 1 birikmiş tar. uzda fevkalâde ören raları man 1 dağıt nlarının ta- Köprü ş r İşini b a Adliye kadrosunda münhal kâtiplikler adliye Kad: pi nı dün ya- r kazanan waffakıyet di aklan; e kâtlplikler boşaldıkça sara yin edilecek! solosu ve konsolosu! e bunlar | Romadan şehrimize geldi ci gar zdeki Mısır baş kon karşılanmı Mısırın Roma iri Murad Seyid Ahmed edilmek üzere İsviçr tardır, Şehzadebaşı cina” yeti muhakemesi Hacı Molla, tatliciyi öldürmediğini söylüyor mahkem: Evrak < Ben un Hacı Molla Abdülkad — Otobüsle gelirken Yük arabasının oku yolcular. dan birini yaraladı 3 1mara büsü dün Ker man ismindi otobüsün camına Yunanistanın Moskova elçi İstanbula geldi i Moskova elçisi B, Di- itmek (üzere arp dışında k deyim. Bulgaristan, sulhün 4 ve bi —— İSTANBUL HAYATI Tesadüfi mütehassısla Mütehassıs, deyince hatıra, he hangi bir iş üzerinde uzun tedkikle yapıp çalışarak bir çok tecrübeler ne ticesinde tam bilgi sahibi olmuş bi adam gelir Fakat tesadüfler yar te, hiç rinde birdenbire kolay s oluveriyor. insan bazan dığı bir İş üz ca mütehass Geçen kış ce topl arkadaşın evinde ge ahibi ya Be Evde im radyoyu her zaman ben tamir ederim dedi aklım erer. — Getir bakalım şunu nim böyle şeylere Radj nı söyliyen 24 o or çeldi. işten anladığı la ev sahibi tamir fa- aliyetine giriştiler. Saatlerce uğr: tıktan priz takılınca bütün emeklerin boşa gittiği anlaşıldı. Bu işlerden hiç anlamadığım gibi, evim- sonra de radyo da olmadığı için uzaktan onların kanter içinde çalışmalarımı sey Tamirin devamı İçin pek alâ. kasız görünmemiş olmak için ben de yanlarına sokuldum. Bir hayli daha tec yine müsbet neti- Artık ümidi kesmişlerdi. Onlar yorgun, be ken, lâf olsun diye nin içir e vitrini gibi lere rediyordum yo ikinci defa sökülünce, ştılar ce vermed geriye çekilir- makine- sıralan- ben de ceza bir el uzat- pullerden biri yaparım di- mış a tum. ayip şi Dokund kımıldanıverdi öyle gum a Bir ka ye korkmama rağmen sola çevirip sıkıştırmak kendimi alamadım... Ne dersiniz? Düğmeyi çevirince radyo cıyak cıyak bağırma- ğa başlamaz mı. Odanın içinde al kış şakırtıları başladı: mpulü sağa — Bravo, bırakmalıdır. Her işi mütehassısına İhtisas Bak elini sürer sürmez yiverdi. başka şeydir. makine ikle- İhtisas şöyle dursun, bu işten hiç anlamadı radyonun sadece bir tesadüfle i mi söyledimse de Velhasıl, 6 gece bir- ssısı olup çık- ku da hâlâ öy- Radyosunun dinletemedim denbire radyo tım. Dostlardan bir çı le bilirler sesini beğen» miyen bazı ahbap evlerine davet edi- lip tamirler de yapıyorum. den çektiğimi ben bilirim Bu yüz- Böyle hüdainabit, hassısları pek çoktur. Bu vesile ile hatırıma bir hikâye geldi; oVaktile, çok palavra atan bir adam kadı ola- rak hir yilâyele tayin olunmuş. Ora- da kendisini tanıyanlardan biri, öte- kine berikine; «Bizim kadı çok alıci- Günün birinde mahallin hükümet memurları bir Jar gezintisi tertip etmişler ve orada tüfekle nişan tecrübeleri yapmağa balamışlar. Der- ken, sıra kadı efendiye gelmiş, tüfeği eline tutuşturmuşlar. Kadı efendi bu işi beceremiyeceğini söylemişse de ötekiler; — Olmaz efendim. olduğunuzu biliyoruz. Diye ısrar etmişler, Kadı efendi bu kadar ısrar karşısında çarnaçar tü- feği alıp karsıya dikilen destiye çe- virmiş, ateş etmiş. Ve, diğerlerinin vu- ramadıkları testi, kadı efendinin, körü taşı, körün kuşuna, kabilinden attığı ilk| kurşunla parçalanmış. Bittabi kadı efendi de o günden itibaren atıcılık mütehassısı olup çıkmış Cems tesadüf müte- dır demiş Biz, sizin atıcı Refik Bay Amcaya göre! ml apısında | kadar eheromiyet' verirler... B. A ede oldukla — Her halde çok şey İ elâ otele

Bu sayıdan diğer sayfalar: