29 Aralık 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

29 Aralık 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

>> Kânu nuevvel 1948 üm AKSAMDAN AKŞAMA Kes bana 10 gram Cemal Nadir tarafından! Evvelki akşam Taksim geline“ yanda B. Reşad Mimaroğlu tarafın- Ban gnzetecilere bir ziyafet verildi; tafsilât da dünkü nüshamızda inti- şar etti, Fukat büyük masanın bir tarafın. dn bazı meslekdaşlar arasında uza duran bir bahis vardı ki, cidden Bel ve eğlendirici fikirlerin ortaya atılmasına sebebiyet verdiği için gayri münteşir kalmalarına razı ol; madım. Bazı parçaların aşağıya Sermayesi kâfi derecede ve tesi ufak bir hacim içine ancak bam ajans telgraflar giriyordu. Gazeteyi &nrete yapan makaleler, telkinler, ve halkın hoş, istifadeli eğlencesini teşkil eder kıraat mevzuları giremi- yordu. Kâğıd da tasarruf edilmi- yordu. Çünkü yalnız İstanbul şehrin. de refiklerimizin söy 17 yi buldu. Sermayesi az olan bir gazetenin mensubu? — Fakat böylelikle de biz ezili- yoruz, — Niçin? 'önkü sizin sermayeniz, maki- neleriniz müsaid; btediğiniz kadar basabiliyorsunuz... Bizimki değil. — Öyleyse küçük hacimde ucuz Et fiatleri Mürakabe komisyonu yarin toptan ve peraken- Fiat mürskabe körmisyonunun ya» rınki toplantısında toptan et fiatlerile perakenda &t fistleri arasmdaki fat farkının ne mikdardan Ibâret olacağı hususu konuşulacaktır. Toptancı kasaplar komisyon ta- #afından emsal cedveli vücude ge- tirmeğa davet edilmiştir. Toptanelar meydana getirecekleri emsal cedvelin- de her cins etin toptan satışından sonra (Okasap dükkümna gelinciye kadar geçireceği safhaları göste- reoek, bü yüksekliğin yüzde kap nis- betinde bulunacağını işaret edecekler. dir. Emsal eedveli hazırlandıktan son- ra birer pfatınaı flat mürakaba ko- misyonu kararlarını tatbika memur edilen memurlara dağıtılacaktır. Memurlar kasap dükkânlarına gir- dikleri sırada flntleri gösteren etiket- leri todkik ederlerken #latlerle etnsnl esdvelini karş racaklar, hileye ön» edeveklerdir. Devlet Demiryolların- da initihan Devlet Demiryolları işletmesine alı- nacak hareket memurları için dü Dokuzuncu işletme ve Haydarpaşa imtihanlar yapılmıştır. Bu imtihan yüz genç iştirik etmiştir. İmtihan evrakı Münakalât Vekâle- gazete çıkarın... Bir kuruşa kadar Yolu var... Hayır... Müsavi BEY Vahidi kıyasi biz — Fakat azizim, ln; daha ax veakle diğer vatandaşlar da ruhur edebilir: «Biz şapirografla büsaca- gız... Müsavat olsun... Diğerleri de bizim şeraitimize insinl...» diyebis lirler.. Diğer bir arkadaş atıldı: — Hattâ: «Mavi kopye kâğıdile btinah edeceğiz!» diyenlere kadar! da yol var... Önün için sanaylin her Bzenilecek şey «en mükemmel» dir. a Li Daha ne fikirler, — Fin'ler, hacme göre olsun... Dört sahifeli gazete taraftarları: — Bizimki beş kuruş olkun... Si. gir. daha fazla sahifeli nüshaları da-! ha pahalıya satın... Biri hesapladı: «— Buna göre, Cümhuriyetin bir, müshas 8 kuruş 30 para, Akşamınki | 9 kuruş İO para edecek... — İstiyen, istediği kadar alsin... — Öğle ya... Meselâ, sabah güze- teletinde falanca telgrafı © tarafından İstemez... son huvadirler kısmından yüz para- lık kesi» der... — Bam memleketlerde karpuz taneyi satılmaz da okkaya vuru- bur, onun gibi... Biz de, gazeteleri metreyle, yahut gramla satarız... — İşte o zaman, bir komedidir başçösterecek.... 4Carşıda, pazarda: «— 10 gram Cemal Nadir tara- fından kes! «— Şundan 75 santim ölç baka- han... Amma içinde Etem İzzetin makalesi olmasın... Baştan aşağı si- nir... Yenir yütulur #ey değil. 23! santim Osman Camal karıştır... Çeş- nili olsun... Biraz da ressam Ramiz tarafındar kes... Evde çoluk çocuk İstiyor... .. Her kafadan bir ses çıkarın ga- getecilik neredeyse bu hale geti rilecek.. Bence, er makul, en münasip ça- re bu işi tabil revişine bırakmaktır. (Va - Nü) Vakıflar umum müdürü Ankaraya döndü Şebirlimisde bulunan vakıflar umum | üdürü B. Fahri Kiper İstanbul Vali! Belediye Rels! Dr. B. Lütfi Kırdar | iysret etmiştir. Van vakıflar “mum müdürü Belediye ie evkaf iikadar eden muhtelit meseleler et. | #mda koruşmuşlardır. B. Fahri KI | x dün akşamki treni Ankaraya; jhmreket etmiştir po ve kimyevi madde-| er ithal etmek istiyenler! Almanya De evvelce yapılan 21 mi)- » Uralık anlaşma esasına dayanarak oya”ve kimyevi madde siparişinde ulananlar Vekâleten ilsans isterlerse ndilerine bu maddeleri ithal edo- ilmeleri için ithalât müsandesi veri- Jlecektir, Mekteplerin ecnebi memleketlere seyahat tertibi Maarif Vektletinden viiüyetlerdeki) yilâkadarlara gönderilen bir tamimde Bi r ve bayram tatilleri omasında İslebenin enebi memleketlere seyahat tertib etmelerinin yasak edildiği bil- rilmiştir. #lnea tedkik olunduktan sonra karan» mış olanlar vazitelere tayin edilecek» verdir. Dolmuş usulü Şoförler tekrar ihdası için belediyeye baş vuracaklar İstanbulda bir gün çulışıp bir gün garajlara çekilen taksilerden çift nu- süyım 430, tek numaralı- ların sayısı 370 kadardır. Bundan bir müddet evvel Belediye, takz'lerde dol muş usulünü ihdas etmiş, takat şoför- İer iiraz ettikleri için oOsonradan yasak edilmişti, Tek ve çift numaralı taksilerin münavebe ile çalıştırılm. İna başlandıktan sonra dolmuş usul İnme ziyadesile ihtiyaç hast olmuştur. Dolmuş usnlüne kendiliklerinden tek- rar başlıyan şoförler! bu sefer de po- diğinden, huklarında era zaptı tan sim etmişlerdir. Şöförler tekrar Vilâyete müracaat etmeğe ve dolmuş usvlünün Ihdasına müsaade olunmasının teminine çalış- mağa karar vermişlerdir. Bolörlerin bu yoldaki mürueaati, Balediye Reis mu- avini B. LAtfI Aksoy teşekkül eden Seyrüsefer komisyonuna İ sevktdilecek, muvafık bulunursa, dol- muş usulü tekrar ihdas olunacaktır. Bilhassa sabah ve akşamları tenm- vay arabaları daha Yk istasyonda dol- duklarından, halk, sldip gelme işinde büyük müşkülâtla o karşılâşmaktadır. Birkaç kişi bir utaya gölofek taksi otomobiline binilebileceğinden, İzdi- bam nlsbeten hafifliyebilacektir. Polis düdüklerini fahiş fiatle satıyormuş Yenicami civarında Osman iaminde biri İngiliz mamulâtı polis düdükleri. | nl fahiş flatle sattığı ideastle Adiiye-| Verilmiş ve hakkındaki tahkikat! evrakı dördüncü müztantiktiğe terdi! edilmiştir Karilerimizin mektupları Bir biletçinin kirli eli Berberlerin önlükleri, lokantala- rın mutfuğı, fırmların tesgâhı te- mizlik noktamından Belediyece muayene ediliyor. Biraz da oto- bü biletçilirinin haline bakmalı- dır, Dün bir otobüs bileteisile pa- ta alışverişinden dolayı temas et- tim. Yarabbi © ne eldi Öyle! Ay- lardan beri su yüzü görmemiş, kir kir üstüne binmiş, gömlek göm- lek, tabuka tabaka; massallahi Otobüs sahipleri alâkadar olmı- yazaklarsa, Yu işle Seyrüsefer ve daha geniş müânastie Belediye uğraşmalıdır. Umumi hizmetleri görmek Üsere şehirde hizmet alanlar kimseyi maddi ve münevi muztarip etmiyecek bir şekil ve şemallde bulunmalıdır. İ w Karanlık sokaklar okuyucumuz yasiyor: Kumkapı ile Çarşıkapı arasında Gedikpaşa Tiyatro caddesi Esirel Kemaleddin On: Aaokağındaki il Mollabey ve ğında elektik limbalan çoktan beri yanmıyor. sokaklarımız okarad- lıkır, Elektrik Idaresile Havaya- m şirketinin naxarı dikkatini çe- keriz. pan kasapların bectiyelerine tevessbi)« isler çevirmişier, bu usul yasık edi.) * Şehir Tiyatrosu Temsilleri APTAL Yazan: Selâmi lâmi İzzet SEDES de fiatleri tetkik edecek! 1084-1098 tiyatm mevsiminde, Roar Nuri o Günlekini İsransz tiyatzo a jdamı Guton Bs- tdan teroüme etti- 4 Dostoyefski'nin «Cürüm ve câğden Muhsin (O Ertuğru! çocuklarının omuz- Jarında bir tüy ka. dar hafitmiş hissi uyandırarak taşın dığı için Tepebaşı Belediye salaşı kır sekin gece temelin- den çatısma kadar dolmuştu. Bu umulmadık başan hem mttter- cimi hem de reji Güntekin 1034-1936 mevsiminde o gene Pransır tiyatro Cahide adamı Kopo'dan Dostoyefskinin #Ka- İramazat kardeşlerini terelime 41, Muhsin de sahneye koydü. Bu ki temsii İstanbul Şehir tiyatro- su yejisörü İçin bulunmaz bir İmti- ndı. Gaston Bati sözün tam mâna“ 8 Wodern bir rejisördür. Onun İçin tiyatro: dekor, makenizma, biome- kanlama'dır. Kopo ise Arkalamaldan yanadır; dekor yok, azma Yok, biomekanizma yok sanatkâr vardi. yen tiyatro adımıdır. Batinin «Cürüm İ ve osruast 20 teblo, Kopo'nun «Kara- İmazof kardeşlers! bö4 perdedir. Muhsin biribirine aykırı bu iki ma- todu da sahnemizde aynen tatbik! 0$- #fak oldu. İsbnt etâkki: Medeni cihan tiyatro âlemlerinde uzun, bitip tükenmeş münakaşalara yol aşan sahneye koyma Öslüp ve mö- todlatıbı bir salaş tiyatroda tatbik et. mek kabildir, her iki Hoktal nazat da münakAşasız kabul edilebilir. Bu başarı sırasında bir gün Nurul- Jah Ataç Muhsin Ertuğrula? — Sahneye koyman için bir eser tereime eğmek istiyorum dedi, hangi eseri tayeiye edersin? Ne terdime ede- yim? Muhsin Ertuğrul — dört sene evvel oğasında konusularilari hörkese yay« memleketimizin tek tiyat- erim, bumu ti- z kültür mhiplerine « İ gösterdiği tevazu ve mahviyetle — Siz neyi muvafık görürseniz 1 cevabını ırallah Ataç Dosto siz muharrirlerinden Noziyörin neleştirdiği rAptalsı istedi. M eser! buldurup Nurullaha gönd 06-1089 tiyatro me yatrosun mecmuasında şu fln çıktı «Aptal - Yazan: Dostoyefski, Tercü- me eden: Nürullah Ataç Zantan göçti — zaman çabuk ge- çer — bir gün İstanbul Şehir tiyatrosu sörüne bir genç bir eser getirdi — Dostoyefskinin «Aptalımı tercü- me ettim! dedi Muhsin | börle anlarda o me kadar tur — dolgun ve olgun bağının diplerine kadar kızardı: Bu eseri Narullah ediyor diye kekeledi, Genç gülümser gibi oldu: sah tasavvur edem saç Alaş tercüme — Vaz geçti bana biraktı, ben ter-| cüme ettim. Bu konuşmadan b Ji vardır beş azır- sahnesinde neler yök k ptalarn 1887 inel Alber Uyalrosunda ğini kayd versiyon ve temsil hakkmda ya l - bugünkü ahv Rübenştayn'ın isteği , | kendine de Binştok adlı bir Rus yar- dune! buldu. İda Röbenştayn Fransa- rin zengin musevi kadın sanatkfrla- ) f rından birldi tediği #aman is bir cakacıdır. 31 mart 1928 de Vodul tiyatrosunda «Aptabda kendimi göz-, tedi Pransanın bir zaman başına yerin) *#1 beynelmilel şöhret yaptığı İda İ Rübenştayn «Apallsi bir gece oynadı | Cahide Sonku belki otur defa oy İ heyecam duyup duyuracaktır. Cahi- Büyük sanatkârmız ski'nin Fran.|? yetağine e ekmek parası bu. Inbilmek için yez- maktan başka ça- esi kalmadı, Bu dört sene içinde üç gırpıştardı: «Aptal - Kümar- baz « Meczupliar» «Aptal içinden Kolay kolay çik- naz bir mevzudur; vâdiseler o biribiri- ve pamuk ipliği le ağlanmıştır, tah- riyes karışıktır. ahdetten o mah» 'umdur, Günü gü- süne Yazılan bir) alan tefrika hisal ve sanki o Dostoyi bir tefrikaya baş- miştar, baş tarafı karilerin.. hoşuna gidince gasete sa- hibi: sAman uzat» Sonku demiş ve müelüf eseri, belli başlı kahramanlarını ikinci hattâ üçüncü pla atarak, gişirmistir, sonra patrön: «Artık kesirdeyince mü- ellif belli başlı kahramanlarını ön sa» fa alarak fikirlerin! derleyip taplamış: «Bitti demiştir. İstanbul Şehir tiyatrosunda seyret- tiğimiz — dinlediğimiz diyemiyeceğim, çünkü genç edip, şair Ahmed Muhip Drünas tercümeye itina etmemiş. bel- ki de Nozyerin virgölüne bile sadık kalmıştır. Nozyer de Dostoyefekiye sa- dik kalmış olabilir, Batıl makisünaleyh olamıyacağına göre Ahmed Muhip Dranast marur addedemiyeceğim - «Aptals romanın karışık tahkiyesini basitleştirmek gayesini güttüğü halde muvaffak olamamış ve eser gene vah- detsizlikten kurtulmamıştı. Ancak or- lüp olan kahraman İda Rübongtayn, yanl Natasya Piliporna kalmişti. Sayrettiğimiz 1 inci tablo tamamile Nozyerin ilâvesidir. Romanın baş ta- rafındaki tasvir ve tahlilleri muhave- releştirmiş, romanın birinel kısmını 3 nel ve 3 Ünel tablo yapmış ixinel #çlineü kısımlar ile dördüncü kısımın mın sonlarını fiç tablo hâlinde ye koymuştur. Bu sahne Ma muvaffak mi- nü» uhsin Ertuğrulun #Mos- rinde Dostoyefski adına t M. Hotman da Rus eder * | Döstöyefeki'nin sahneleştirilmiş esbr- lerinden bahsetmiyor. Sovyet Rusya- nın ne Bati, ne Kopo, ne Nüzye: İrene Noge versiyonunu o benimseme- diği muhakkaktır; eğer bu versiyon- larından birini olgun Sovyet Rusya sahneleri tatbik etmiş olsaydı Pran- sız matbunlında herhslde bir uyandırırdı. Ancak biz şı söylyelim ki, bütün aksakiıklarına, eserin ruhunu meyda- na koyamamalarna rağmen nasil «Cürüm ve cara» ila «Karamazaf kar- deşler. sahnede vakanın ana hatlarını kabartma haline koydularsa, «Aptalım sahneleştirilmiş şekli de seyirciyi he- yecalandıracak hüdiseleri tebarüz et- triyot, dek! azameti bu- ade etmeğe sÂpıtalı m'ter adım ba » ba alkışlarmış : bile bu temsilin tkârlarımı. bulup söyli- iyoruz. Eğer bizde garip görünmi- Dizaydım, lx temeli ge- perde kapanıp alkış tufi arasında tekrar açıldığı zaman köllü- aİ ğumdan sahneye fırlar, hepsinin el- t ayrı ayrı sıkar, Muhsinin önün- zı İle eğilir ve şöyle derdim 1934 de: Ersa ve elvar ahengi ide. Öyle âni dönüşleri, öyle yerin de baş kaldırışları, öyle sırasında ölü sahnelere eki ıztırabı güzle- inde okumak ka bil, iç duygularını ağ» gile tilatırken, göz bebeklerinde 4 İ canlan yor, Konuşuşu güzel; meleri tekiz ederken Xi, söylediklerini exbere söylemiyor; ağzından çıkan sözün değerini biliyor ve her kelimenin telâf'uz dozunu tam veriyor, Cal ZAİN 1E- tada Nozyere göre tek kalması mat-; baş taraflarını atlayıp dördüncü kıs-' Pol Geselin | ps e akis) denin kadrini bilelim, Cahildenin kad-| tır tan bir akşam yıldım, 7 Hkbahdr İ bilmeyen zavallılardır. Cahideye dil)? s İ uzatanlara ise Cahide küçük diilerini | tiğim Cahide Sonku ile gene 1844 de yatturmasını bilir. Bunu bildiğini de Tal konuşurken, Telli yürür bu sefer ishat etti, Talât bakarken, Talft ağlarken ondaki bin kişi bir kiği oluyordu. şi öldükten sonra, | Bahnede bir söz çok kere bin sözün ye- yeğenlerinin o yükünü de|rini tatar, Tal omuzlarına aldı ve gırtlağına kadar)bin sözle bi: boron girdi. Alacaklılarından yakasını | masını nasi bildiyse, bir sözü ie, bir kurtarabilmek için Rusyadan kaçtı! Jesti ile sahne sanatının var heyeca- diyar diyar dolaştı (1867-1870 bir hayal Alemi yarat.| | adık- | 10 İmeteliğini de kumara verdi. Bir Jokına | Iln başlarına izliy vor de büyük sanat-| Belediye otobüsleri Serbes döviz meselesi halledilince belediye faaliyete geçecek İstanbul Belediyesinin getirimek 15- | tediği otobüslerin hangi memleketten satın alınabileceği tedkik edilmekte $di, Tedkikat sonunda serbes dövizle ancak Amerikadan otobüs satın alı- nabileceği anlaşılmaktadır. Bu busus- ta İstanbul Belediyesi tarafından An- karada alâkadar makamlarla yapılan temaslar ilerismektedir. Belediye ser- bes döviz temin edilince derhal faali. yete geçecektir. İstanbul Belediyesi ne otobüs satmak üzere hariçten bir çok müracaatlar yapılmıştı. Bu fir- mıaların İleri sürdükleri şartlar Bele- diyede mahfuzdur. Şimdi 1s Amerika firmalarından talep beklenmektedir. Amerikndan otobüs satın alınmak irsi İÜ ekme geçildiğini haber irncaat etmi, elinde mevcud otobüsleri satmak istediğini bildirmiş- tir. İsviçreli tirma mümessili tarı dan teri sürülen şartlara göre #irma- nın elinde hâlen on baş otobüs bulun- maktadır, Pirmar yelsliği tarafından dir. Son aylar içinde İsviçre ile olan tisari münasebetlerimiz gittikçe in- Kişaf göstermektedir. İsviçreliler mem. leketimizden her nevi madde bilhassa ham madde ktadır, İsviçreliloriei otobüsleri bienlldiği tskdirde ticari münasebetlerin verdiği imkfndan fs- tifade edilerek otobüsler satın alina» bilecektir. KUÇUK HABERLER # Ölçü ve yar işlerine nezaret öt mek üzere alınacak memurların im- tiharıları yapılmıştır. * İstanbul Vali ve Belediye Relsi Dr. B. LAtfı Kırdar dün akşam Val konağında şehrimizdeki! esnebi kon- soloslar şerefine bir çay ziyafeti tar- tib etmiştir. X Dün Köstenceden deri eşyasi, eldiven, ev eşyası, demir eşya, kâğıd, sinoma filmi, cam, mürekkep, mu- samba, kireç halinde soda, gazete kâ- #ıdı, mukavva, lâstik ithal edilmiştir. Çekmeceye fazla tren işletilecek Çekmece istasyonu ilerisinde 24 Ün- — — bare) Şöhrete dair.. Abdülhak - Hâmidin sağlığında, kendisile edebiyat hakkında bir gö- rüşmede bulunmak üzere Maçka- palastaki dairesine gitmiştim. Şairin misafirleri vardı. Bunların İhemen hemen hepsi matbnat, ede | biyat, sanat âleminde şöhret yapmış İkimselerdi. Şimdi birer birer bütün misafirleri hatırlamıyorum. Yalnız üstad İbnülemin Mahmud Kemal ile Sami Paşazade Serai gözümün önüne geliyor. Bu âdein bir meşburlar toplantısı idi ve işin en ehemmiyetli tarafı da s#öbret denilen şeyden bahsolunu- yordu. Abdülhak Hâmid bazan şöhret — Byron'un şu sözleri ekseriya İşöhretin ne kadar kolay ve çabuk geldiğini gösteren iyi bir misaldir. | Byron diyor ki: «Bir sabah uyan- dım ve kendimi meşhur buldem..» Bundar sonra bay İbnülemin Mahmud Kemal; — Şöhr . bi: âfettir.. dedi ve büyük şöhretleri yüzünden çok defa meşhurların başlarına gelen acı sey leri anlattı. Üstadın bu sözlerine adadaki meşhurlardan çoğu iştirik etti. Hattâ pek tanmmış bir edip de şu hikâyeyi anlattı; — Gayet meşhur Avrupalı bir romsuncı evinde yazı yazarmış. Bir çok sahifeler doldurduktan sonra yoruluncı yerinden kalkar, odanm içinde dolaşır, pencereye yaklaşır; gelip gidenleri seyredermiş. Hergün muayyen zamanlarda romancının evinin önünden geçen gayet pis boğaz bir adam varmış, Bu adamın elinde dima bir kesekâğıdi içinde el ma bulunurmuş. Sokaktan bunları iırt: wira, yiye yiye geçer, gidermiş. ur romancı bu adamın haline gıpta edermiş; — Ne kadar hür bir insan... So- kakta elini kolunu sallaya sallaya İgiderken biryandan da hem de ka- İbukları ile beraber elmasmı yiyor. | Ve hiç kimse ona karışmıyor, ona İdikkut bile etmiyor. Biri çıkıp das «Yahu sana ayip değil mi? Hiç ol- mazsa kabuklarını soy da öyle ye.» cü kilometre denilen mahalle banliyö! demiyor. Halbuki şu hareketi ben treninin çok seyrek işlediğini gören | yapsak. kıyametler kopar, herkesin civar biri, Münakalat V Vekili B. Cev-İdilinde dolaşırım. Gazeteler benim det Kerim İncedayıdan fazla tren IŞ asel âdetâ bir rezalet ielmesini rica eylemişlerdi. Vekilin | pu Bareketimden > banliyö hattı üzerindeki bu 4s. | Yepınışım gibi bahsederler. Demek tarla tahrik benim şa olmalarını yiyerek sokak- 3 | geçer adam kadar hürriyetim w. Buna da sebep şöhretim.. İmera bir çoklarının bileklerine ce- miyet tarafından vurulan bir kelep- a mektepler o pazartesi | çedir. Bu kelepçe onların hürriyetle- ünleri, #ikmektep. İrini tahdid eder. Bu suretle meşher 1 sonra çarşamba | olmayanların yaptıkları bir çok şey» eri senebaşı tatili İleri onlar yapamazlar.» Meşhur romancı bir kaç (hafta Heykeltraşlar ve Taksim sonra kırda dalaşırken bu elma yi- âbidesi e adama rasgelir. Yanma yakla Türk beykeltraşlarından mürekkep | * bir heyet dün öğleden evvel vilâyotte| — Hergün sizi elma yerken görü- İstanbul Vali ve Belediye Reisi Dr. B.| yorum. Ağzım sulanıyor. Bir tane Lüffi Kırdarı ziyaret etmişlerdir. Hey-|de bana versenize. Burası hazır kır... keliraşlar bu riyarelleri esmasmda| Kimse beni görmez!.. der, Owen bu Taksim meydanına verilecek yeni #€- özleri kil ve Taksim âbidesinin tamiratı et- üzerine elma yiyen adam bir rafında izahat vermiler, meydan ve | taraftan elindeki meyvayı wırrken Abide hakkında - fikirlerin! söylemiş.|romancıya ters ters bakar: lerdir, eat” — Arıp değil mi size?... Sirki Otomobil lâstiği geldi (<0 bir edebiyatımız. Böyle Şehrimize © harleten Otomobil ei yapmak size yakmır mı? Böy- kamyon İlstiği gelmistir. Vüâyet, le uygunsuzlukları ancak ben yapa- lhstöklerin ne şekilde tevri edileceğini | bilirim...» der ve elindeki elmasın Ticaret Vekâ büyük edebiyatçının hayretli bakış- 4 müdürlüğü kamyon Jâs- ları “nünle mideye indirir. otomobil | Vaktile şöhret hakkında dinledi. uzunun ie tavaf! “| gim bu hikâyeyi geçen gün bir kere “İdaha hatırladım. ir Gazetelerde Fransada 1620-1708 seneler! arasında yaşamış Ninon de e Valim. mili Ne elele an Cevdet Kitapsı izminde biri İd. Ayağı 4 » Rabsediliyeie arda bairkal Ahmedden sıldıpı du. Aradan yüzlerce sene geçtiği mikdar kavurmayı yiyetek zehir. |halde bu kadının 16 yaşında iken ve plâimi göstermiş, İşe el koyan kardinal Richelieu ile münasebet polis tarafından Balat hastaneslne|peyda ettiği yazılıyordu, Eğer kar» yatırılmıştır. Zabıla, kavurmayı mü-İdinalm yerinde meşbür olmıyan Sadere ederek berayi tahlil kimyaha- başka â bulunsa ZAMAN, neye göndermiştir. Birde ydı Reşad Mimaroğlunun konferansı Bukün. mat 15 te Şiyi Falkevinde, Istanbul vi&veti C. EL P. idare heyeti relsi ve İzmir mebusu Reşad Mimarof- lu tarafından ahvali haztraya mütcal- Mik bir iü! ms verilecekti düsman kür çelengini koyayım! Sonra Avni Dilligil, Suavi Tedüyü, Hadi Hünü, Necdet Ayrah, Nevin Ak- Mekteplerde yılbaşı tatili Ter anlı güz ve pe be gü yapacaklardı: ve bu kayayı Bumiye Güvenert gösterir: — Bu fedakâr, bu sahne Aşığı genç- ler de yarın bu gelensin en kuvveti namsedleridir! & Mahmud Moralin Benin, R, Kemal Ard Şasiyeriln sahnemizin değerleri ölçü- lemez emektarları deki büyük muvaffak; gördüğümüz için isimi Muyoruz. Mepsinl hepsin! saygı ve Selâmi İzzet SEDES rl Üetinde dir. sevgi ile söz Son | bun da aşıladı dediğim Talât Arleme. ! Mimlarım, İrax Adliyeye teslim e Belediyece cezalandırılanlar Dün yapılan seyrüzefer kontrolan- da hareket halinde bulunan tramvay- lara inip binen kirk ki kişi cezalandi- rılmışlardır. Bundan başka Beyoğlu cihetinde 1, j Fatih ehetinde de 5 dllenei yaka'inna. mişlerdir. 18 ta goförü hakkında da muhtetif mçjerden dolayı Geza alta İlanı tanzim olunmuştur, vk otobüs

Bu sayıdan diğer sayfalar: