19 Şubat 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

19 Şubat 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

H Mektebliler için Yıldızın Umutsuzluğu.. — — Böyle tatlı tatl hikâyeler dinlemekten hoşlanan küçük İnci yerinde duramıyarak etra- fına bakınırken yıkık bir düvar üstünde — açan — kurtağızlarımı göstermiİş: — Ya bunlar, demişti, bun- ların da bir efsuneleri var mıdır?| — Elbette. Bakın anlatayım: — İç Anadola'muzun otlak yaylalarından birinde, Erzaram kenti içinde sürülerile geçinen çok güzel bir çoban kızı vardı diye Her a anılırdı, şam kuzularını ağılla rıno yerleştirdikten sonra kulü besinin — kapısı önüne — oturan Yıldız bacıya kaval çalar, ince Cik kıvrak sesile şarkılar söyler, ya da kendi kendine duğü- oyanak dans eğlenir, zıplar dururdu. Böyle likle köy kaşaba topruklarımı aramaz, daha çok eğlenirdi. Yıldız. bacı en gözel çalgı- lardan, en güzel konserlerden daha çok kendi kavalımı, kendi sesini severdi. Belki de sesini ve kavalını bu kadar sevmekte Yıldız haklıydı. Çünkü o diya- rın yararlık mesleği diye anı- lan en kocaman perisi bile yakit vakit uzun gezintilerin. den vazgeçer de küçük çobanı- mın gözel sesini dinlemiye da- lardı. Çok* defalar da — yaralık mesleği — Yıldızın — kulübesine girer, onunla baş başa üzün uzun konuşurdu. Fakat İşte bir mayıs akşamı dost peri her vakit yaptığı gibi Yıldızın kulübesi önünden ge- çerken ne onun ne de kavalı- nın sesini alamıyordu. Perl: — Acaba, dedi. Yıldızın ba- şina birşey —gelmiş — olmasın? Haydi bir göreyim.. Diyerek çoban kızının kulübesine girdi. Köçük çobanın sindiği bir köşede ağlamaktan gözleri şiş: tiğini görünce: — Ah! Benim güzel dostum, dedi; korktuğum yersiz — değil. miş. Neden ağlayıb duruyorsun? Derdini söyle de derman suna- yım, Zavallı Yıldız bacı o kadar ağlıyorda ki, hemen cevab ver- medi. Biraz kendine gelib te açılınca: — Bir kurd sabahtan — beri şuralarda — dolaşıb duaruyor, bize o kadar korku salıyor ki kuzularım da ben de dışan çıkamıyoruz. Bu böyle giderse ye çok Zzaman hayvanlarımı otlatmıya çıkaramazsam, ne olu- ruz? Kurdu dışarda bilerek çı karsak ne oluras?.. A benim yararlık meleğim, ben ağlama- yıb ta kim ağlamn? Dedi. — İyi kalbli melek Peri, bu alçak bayvanın — gizlenebileceği — yeri bulmak için kendi kendine dü şündü, düşündü, düşündü. Fa. kat birden yüzü güldü. Çönkü aklıma en güzel bir şey gel mişti. Yıldıza döndü, — Şa ayakların önündeki çiçeğe baksana, Dedi, Yıldız yere baktı, orada ta- mam ayaklarının önünde o gü nedek hiçbir yerde — görmediği çok güzel bir çiçeğin açıldığını ve bunun da tıpkı yiyecek bir. şey bekliyen bir kurdun ağzına benzediğini gördü. Yararlık perisi yıldıza: — İylice bak... Bu çiçek bir kardan ağzını andırır, ayakla- rın önünde bonu her gördükte kurdun oralarda olduğunu an- la ve yolunu kıvırarak kuzula- Fını başka otlaklara getir, dedi. oydur: havalarile Muthış Hava Faciası.. (Makon) Balonu Nasıl Düştü ve Mü- rettebatı Nasıl Kurtarıldı? Balonun Kaptanı Faciayı Anlatıypr. (Makon) balonu ve mutfak kısmı.. (Makon) balonunun müthiş bir kaza neticesinde düştüğünü geçen gün ajana haberi olarak yazmıştık. Son posta ile gelen Avropa gazeteleri bu facla hak- kında aşağıdaki tafsilâtı vert yorlar: Vaşington telsizi; 1933 yılı- nın 4 Nisanında, acunu he yecana düşürecek bir haber ve- riyordu: Amerika'nın, daha doğrusu bütün acunun en büyük hava sefinesi, bir kaza sonunda düş- müş, parçalanmıştı. ç Aykon” adım taşıyan bu bava ejderi, filhakika, denize düşmüş ve bütün yolcuları ile beraber kaptanı “Maffet,, de boğulmuştu. Bu müthiş kaza, Amerika'lıların — cesaretini kır- mağa yetmedi: Az bir müddet sonra, (Aykon) un eşi ve belki daba büyüğü olan (Makon) hava sefinesi yapıldı. (Makon), 240 metre uzunluğunda ve seaatte 130 kilometre mesafe kateden bir ejder idi. Sefinenin içinde alınmış olan tertibat, herbangi bir kaza vukuunu tesirsiz bıra- kacak kadac — esaslı idi, 1933 yılmda, Amerika donanmasının Güba sularında yapmış olduğu manevralarda, Makon basara uğradı. Tamir edildikten sonra uzun bir sefer yaptı. Bu sefer esnasında da mühim avaryaya maruz kaldı. Bununla beraber, Amerika hava bakun- hğimn mütahassısları başta ol duğu halde herkes, bu muaz- zam hava sefinesinin, herhangi büyük bir tehlikeye karşı ko- yabilecek kadar kuvvetli oldu: ğanu ve her ârızanın, bu ejderi yolundan alıkoyamıyacağına Inan- mışlardı. Hayfaki Makon; bu ayın 12 inci günü, akşam saat 17 de Fransleko'dan 100 mil kadar uzaklaştıktan sonra çok yük. sekten uçarken — bir kasırgaya oğramış ve tehlikeyi atlatabil- m k için daha yükseklere çık. mak İstemişti. (Makon) u İdare —cacedbüi lll Perinin sevimli - oğüdünden küvvet alan çoban kızı - rahat. landı, sevindi. Ertesi gün her vakit gibi sabah erkenden ku- zularını otlatmıya getirdi. Be- reket ki yararlık perlsl gözle- rini açmıştı. Önüne gelen İşa: rete göre yolunu — değiştirdi. Bundan sonrada artık bep böyle yaparak korkulu yırtıcı bayvandan uzak, çok uzak oldu, Akşam dönüşlerinde ise gene şen gönülüyle kavalına, şarkı- larına, daoslarına kuvuştu. Muallim 8. A. Ülün edenler, havanın daha yüksek tabakalarında rüzgârın haftf olduğunu zannetmişlerdi. Fakat bu zan, aksi neticelerle kargı İaştı ve yarım saat sonra, şİd detli rüzgür, saatte 100 - kilo metre alacak kadar bir sür'at kosbetti. Makon, baştanbaşa ve — çok korkunç bir balde sarsılmağa başladı. — Felâket, — dakikadan dakikaya bekleniyordu. Mako nun çırpındığını gören ve teh- Hike hakkında telsizle haber #lan Amerikan donanması, hava sefinesinin uçtuğa sahada te- Tüşla dolaşmağa başladı. Fakat karanlık gittikçe basıyor ve yaziyet müşkilleşiyordu. Tam saat önsekizde Makondan ge- len blr telsiz, tehlikenin mu- hakkak olduğbnu ve — tablatin ortaya çıkardığı evgellerle pen. çeleşmenin imkânsız bulundu- ğunu bildiriyordu. İki üç dakika sonra bir haber daha geldi: « — (Makon) mahvoluyor. Mukadderatımızı boşluğa terk. etmek mecburiyetindeyiz. De- Dizin sathına az bir - mesafe kuldığı zaman kendimizi sefi neden atacağız." Bundan — sonra başka bir baber gelmedi ve (Makon) düş- meğe başladı. Artık donanma nn yardımı bekleniyordu, va: ziyet vahimdi, fena akıbet mu: bakkaktı. — Herker, muazzam hava ejderinin, Okyanos'un de rinliklerine nasıl batacağını me- raretle bekliyorda. Gecenin karanlıklarında de- nize düşen hava sefinesinin, 500 metre kadar — derinliklere battığı tahmin olanuyordu. Ba- tün Amerika harb gemileri, araştırmalara koyuldular. Bir saat süren bu — araştırmalardan sonra evvelâ (Pikmonet) zırh: hısından telsizle bir haber geldi. Bu huber de, havanın taham- mül edilemiyecek derecede ağır olan müşkülâtna rağmen hava sefinesi mürettebatından — bir kısmıdın — kurtarılabildiği — bil. diriliyordu. Felâketzedeler, en evel (Pin sılvonya) zarllısına gönderildi Hava ejderinin battığı deniz alanı, barb gemilerinin projek. törlerile aydınlanmıştı. Felâket mahalline lik koşan (Pıkmond) zırblı, 64 kişi, (Konkond) zırhlısı 11 kişi kurtarmıya mu- vaffak olmuşlardı. Diğer zırblı- ların da kurtardıkları kezazede- lerle beraber kurtulanların ye künu SI kişiye baliğ oluyordu. Hava sefinesinin telsiz memuru, herkesin denize düşmek üzere « bildirdikten alıldığın dan bulunamamıştır. Ba 40 yükseklikten atlamıştı. Makonun kaptanı, bir sandal tarafından kurtarılmış ve derhal Pikmond sarlılısına — gönderil miştir. — Felâketzede — balonun kaptanı Ullyo zırhlisinin — kap hazır bulanması sonpra kendisi devize me- mur, metre tafsilât verdi. Kaptan, izabatta şunları sölemiİştir: — Hayatımda bu vahim dakikalar geçirmemiştim. Hayatım mevzuubabis - değildi. Ben, hava sefinesini ve onun Mürettebatını — düşünüyordum. Havanın şiddetinden aaat — on- yedide muavin pervanelerden birkaçı kırıldığı zaman, — sefi- nedeki bütün infilâk madde lerinin denize atılmasını rettim. Biraz sefine, büsbütün yan uçmağa başladı. Bu tefer ümldi kestim ve ne: rede büolünduğumuzu — telsizle harb — gemilerinden — sordum. Ondan sonra, yalnız Ba - ile temasa geldiğim zaman denizo düştüğümüzü anladım. Alınan son haberlere göre, kazanın fecaatine rağmen sefi. nenin mürettebatından yalnız iki kişi kayıhtır, ——— Borsa —.. .—— Borsada dünkü üzüm ve za- hire satışları aşağıdaki — şekil. dedir. verdiği derece em sonra üzüm Satışları Ç. Aber KB Kd 266 Kooperatif 11 14 182 S. Söleyma. 13 25 13 15 41 E. Kirlspin 13 15 50 15 Akhisartü. 14 75 14 75 9 H. Alyoti 13875 13875 518 Incir Satışları Ç. Alıcı KSES 55 j.N.Benma. 7 50 — 7 50 Zeytinyağı Satışları Kilo gr. 79350 Muhte. alı. 24 25 27 2000 P S SAĞ 19 (P. yağı) Zahire Satışları Ç. Cinsi ü RAS 150 ton buğday 50 3 50 259 Arpa 75 3875 97 Buarçak 50 4 Mısırdarı 25 4 Börülce 368 Pala, ken, 205 595 P. çekirdek — 2 7 133 B, pamuk — 48 tanından büdiseyi telsizle her | tarafa bildirmesini rica etti ve | Yunanistan Ve Bulgaris- tan'da Spor Hareketleri Yunanistan'da Atletizm: Atina — Kulüpler urasında yapılan 9 kilemetre güç geçme yol müsebakasına 26 atlet İşti- rak etmiştir. Müsabakada Pana Uoalkos kulübünden Arvavitie 30,17 dakikada birinci olarak gelmiştir. Müsabakaya İşlirak eden bü tün atletler, pek gü olan bu koşüyu — mübtelif — derecelerde bitirmişlerdir. Puvan — hesabile yapılan bu müsabakada - birim etliği Etaikos, ikinciliği Pane üçüncülüğü Panatinaikos | ri kazanmışlardır. k Muhteliti Pire Muhtelitile Beraberedir.. Selânik — $ arasında puvan hesabile yapıl makta olan kupa müsabakala rının İkinet devresi Selânikte Selânik - Piro — muhtelitlerinin tüşeillü Ma. hir muhtelitleri başlam Mahkemelerde sabaka, ber iki takımın ayl kuvvette olmasından çok hey? canlı geçmiştir. Her iki taral İkişer sayı yaparak müsabak? beroberlikle — neticelenmiştir. Bulgaristan'da Milli Bisiklet Müsabakaları.. Atina — Bulgar bisiklet (€ derasyonu — tarafından — tertlf edilip hareket menşei — Sofff olmak şartile öcümüzdeki İlk babarda Balkan devletleri P siklerçilerinin İştirakile yapılt cak olan Bulgar — tarnavasıl Younan federasyonunun da raki bildirilmiİştir. Balkan devletlerinin bisiklet çileri muayyen günde Sofya'daf hareketle sıra ile Bükreş, Bel grad, Atina yolile gene Sofyf ya dönecekler ve turnava;! ba suretle bitmiş olacaktır. Müsabakayı — birinci — ola bitürecek — bisikletçiye — Balköf birfncilik şildi verilecektir. Gazete Satıcısı Nasıl vi Niçin öldürüldü? Dünkü (,elsede. ölen (ıencın Ka deşi Vak'ayı Anlatmıştır İkinci kordonda Köçük Kar: diçalı hamı önünde gazeto &a ticisi Tevfik'i öldürmekle suçlu Falk oğlu Hasan'ın dürüşma. tına dün Ağırceza mahkemesin de devam edilmiştir. Şahid sı. fatile dinlenen maktul Tevfi kin kerdeşi bay Feyzullah vak- ayı şöyle anlatmıştır: — Ben Küçük — Kardiçalı banı içindeki kahvede arkadaş larımla oturuyordum. O sırada bir gürültü koptu, bana da hü.- cum edildi, bir tokat yidim. Ortalık karışmıştı. Bu sırada: — Ah yandım! Diye kar- deşim Tevfik'in sesini işittim, bakınca elinden kan akmakta olduğunu gördüm. Yaşar adında birisi de Tev: fik'i tatüyordu. Tütmasaydı belki ölmiyecekti, çünkü Hasan bundan iİstifade ederek bıçağını Tevfik'e iki defa sokup — çı kardı. Diğer şahid bay Raşid ve Avni de vak'ayı görmediklerini, yalnız Hasan'la Tevfik srasında Alsancak'ta gazete gatmak mes'e- lesinden bulundağunu söylediler. Başka dinlenecek şahld kalmadığından gelecek duruşmada müddelumu- mi muavini Bay Şevki iddiasını serdedecektir. Ortağını öldüren Kadın. Urla'nın”Ulucak köyünde or: tağı bayan Melek'i — kıskançlık yüzünden — öldürmekle — suçlu Müstafa karısı Emine'nin — du- ruşmasına dün ağırcezada — de.- vam edilmiştir. Suçlu — Emlne; vak'ayı kendi yapmadığını ve kardeşi Ahmed'in yaptığını, fa kat kendisini ölümle tehdid ettiği İçin şimdiye kadar bu hakikati gizlemek — mecburiye- tnde kaldığını söyledi. Sonra eskidenberi husumet | Na gi keene eee şünnm bapisbanede bulunsn bazı me” kuf kadınlar şahid olarak dif lendiler. Bu şahidler; Ahmed'i” birkaç dafa bspishaneye gel kız kardeşi Emine İle — görüt | tükterini, fakat ne görüştakl? rinden haberleri — olmadığıf' yalnız Ahmed gittikten sontfi — Bu cinayeti işliyen Ktf deşimdir ama beni tehdid yor, hakikati söyletmiyor, d gini duymuş olduklarını söyl” mişlerdir. Evvelce dinlenmiş olan B? ziban da vak'a gecesl AhnlJ Melek'in öldürüldüğü taraçt gördüğünü — söylemiş. — Köyü bunu bilen bazı şahidlerin di? lenmesi için muhakeme güne bırakılmıştır. Asansör Cinayeti Asansör üzerinde bir kabff de kumar oynamak — yüzün aralarında çıkan kavgada | navad Lâtifi bıçakla yaralıjf rak öldüren sabıkalılardan Mehmed Ali şehrimiz Ağırcef/ mahkemesinde yedi yıl elt ağır hapse mahküm edilmii Mahkemeye Verilecekler.. Klirnig mub” olan — met Türkiye ile velesi akdetmiş ketlerden yadeli veya ankob yasyon gelen mallar için İt? İât tacirleri — tarafından huriyet merkez bankasına len taahhütnamelere rlayet miyen ve şehrimizde — tic meşgul bulunan 16 müc aleyhinde kanuni — tokibat pilması muvafık görülmüş " bu mücasese sahiplerinin adi”” kambiyo müdürlüğünden gel miz cümhuriyet müddelat' miliğine bildirilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: