8 Kasım 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

ea , olan bu 4000 — senelik Vicdanlar ve açık hesab Valimi: Fazlı Gül, in başkanlık ve partimizin hakikaten adı üstünde faziletkâr başkamı ve tiği merkez yardım komitesi, bir yıllık çalış- madan soyra dün gürültüsüzce toplandı, bir yıllık hesabını verdi. Temiz, alaı açık ve cidden mes'ud ve rahat bir halde, daha doğrusu bahtiyar olarak bir yılını kapadı. Vicdani işler içtin tırlar ve tevarula yan-yana- yürür.er. icabettirir. $ yardımlar, faziletler, iyilikler, alayişten uzak- İşin kendisindeki —asalet, bunu Eminim ki İzmir'liler, komitenin bu bir yıllık randımamını gözden geçirib de komitenin verdiği açık hesabı görünce, kendi fedakârlıklarının ve yaptıkları içtimai hareketin parlak neticesi ile bizzat övüneceklerdir. Halk, hesablaşmaktan zevk alır. Ve verdiği paranın, santimi — aanti- mine kadar böyle nereye sarfedildiğini kavradığı müddetçe, onun vicda- ni daima hareket halindedir, hiçbir şey esirgemez. Komite bir yıl içinde binlerce düşküne, * fakire, çıplağa, hastaya, pıdasız yavruya, kitabsiz — talebeye, yersiz yurdsuz millet çocuğuna el uzatirken İzmir'in vicdanından emindi, ona güvendi. Şimdi de hesab veriyor. Önümüzdeki yıl içinde, gene ekele bu davanın yürüyeceğinde her- kesin ittifakı vardır. b Eyvah.. Böyle adam bu- lunur mu hiç? Holivut — çılgınları şimdi *Tam bir insan, arıyorlar. Tam bir insan... acaba ne demektir? diye mi düşünü- yorsunuz? Bunu size de an- latahm: Tam bir adam olmak için Klark Gabl'in başına, Şarl Boöyer'in — gözlerine, Fransis Siyeld'in burnuna, Gari Ko- perin ağzına, Juel Makkranın vücuduna, Lesli Hovardın el- lerine, Herber Marselin sesi- ne ve Rober Taylorun şahsi- yetine malik olmak - lâzımdır. Fakat bu hüküm — henüz kat'iyet kesbetmemiştir: Çün- kü Goldvin direktörü Veyler — tam bir. adam için — Jüvel — Mekkranın — başına, Roland lmanın — gözlerine, — Jon -Barrimorun burnuna, — Lesli “Hovardın ağzına, Şarl Şaplen:- in ellerine, Arthur Hopelin sesine, Gari Kooperin şahsi- I:lnine malik olmak lüzumuna idir. Maruf sahne müdürlerinden B. de Mil Amerika genç kız- larından, Veyler de, Avrupa genç — kızlarından bu - tarif edilen şekillere göre “Tam bir erkek,, bı ni istiye- cektir. Alâ... Fakat böyle bir er- keği bulan kız, bunu Holivut çapkın ve şımarıklarının ara- sına salıverecek mi? Altın ne kıymetten düşmez şey.. —- Çin, Küba, Cenubi Ame- rika devletleri gibi, mütema- diyen ihtilâl içinde bulunan memleketlerde reiskâra gel- miş olanlara herhangi bir ihlimale —karşı firara hazır bulunurlar; Bunların - emirleri altında zamanın en seri nakil vasıtalarından birisi ve mühim miktarda para.. Luvr enstitüsüne mensub ——— —— A, bir Fransız arkeolog Mısırda Tund'da eski bir mabette, bakır bir kasa içinde mühim miktarda ve çubuk halinde altın keşfetmiştir. Milâttan 20 asır evvele â'1 ak. . çubukların eski bir. müstebi- din -eski tabirile bir firavunun- firar zamanına — hazırladığı m p “İkiz, üçüz mes'elesi Geçende Fransada çok ço- Di cuklu valideler müsabakası açıl- mıştı. Bir kadın bu - müsaba- kaya iştirak - ederken; “FHülen Saime Sâdi bir defada üç çocuk doğurur- sam rekor bende kalacak!., cevabını vermiştir. Bizim memleket hastane- sindeki üçüzlü doğuma bunun için bir fevkalâdelik vereme- dim. Daima Hindistanda iki, ikibuçuk çift çocuk doğuran- lar çok imiş. Rusyada ise üçüzlü doğumlar az değilmiş. İkiz doğumlara gelince bu hiçbir fevkalâdelik arzetmiyen bir iş imiş.. Rus istatistiklerine — göre 1936 senesinin ilk altı ayında Rusyada 22,158 ikiz doğum kaydedilmiştir. Uyku, derd olur mu? İngiltere'de bilhassa -Lon: dra'îı henüz hava gazile ten- vir. edilen sokaklar çoktur. Hava gazını yakmak ve sabah- ları söndürmek mühim bir iştir. Londra fener yakıcıların- dan birisi Artür Derbi son günlerde tekaüde sevkedilmiş- tir. Bu adamcağız tam yirmi sene gece yatağına girib yat- mamıştır, Bu hâale o kadar alışmıştır ki şimdi tekaüd ol- duğu halde uyuyamamakta ve Her gece çıkıb sabahlara ka- dar dolaşmaktadır. İtiyadın icbarı- bul Kolay şey değildir! Huylu, huyundan vazgeçmez derler çok doğru- dur. İşin garibi, yirmi sene gece uykusu bilmiyen bu ada- mın çok dinç ve taze görün- mekte olmasıdır. Almanya'da nüfus 1935 te Almanya'da 1934 senesine nisbetle 63,000 daha fazla çocuk doğmuştur. 1934 te Almanya'da doğum miktarı 227,000 idi. 1933 se- nesine nisbetle yüzde dört fazla demektir. Almanya'da doğum miktarı bu suretle mütemadiyen, art- maktadır. Bundan başka ölüm- de azalmaktadır. Bugün doğan çocuklar.. ZIT11936 Geçen günlerin fena müceir- lerinin neticesi olarak bugün me- rih ve oranusun şiddeti altında bulunmak — muhakkaktır. Husulu mühtemel — kazalardan başka aşk yüzünden bir takım münasebetler, delilikler de mukadderdir. Bugün doğacak çoçuklar zeki olacaklar kendilerini iyi idare edebileceklerdir. Fakat bugün do- Ban çocuklar, şahst teşebbüslerine ANADOLU YEHİRMHABERLERİ Bu kış, kömürsüz kalmı- Küçük san'at- yacağımız anlaşılıyor. Piyasadaki stok kömür miktarı dört ay yetebilecektir. Kömür ihtiyacını karşılamak için kesime tâbi tutulan or- manlardan eskisi gibi odun kesilerek kömür imaline mü- saade edilmesi için şehrimiz Orman müdürlüğünden, kaza Orman memurluklarına emir verilmiştir. Bu ayın ilk gününden iti- baren bazı yerlerde kömür imaline başlanmıştır. Bu hafta içinde piyasaya yeni kömür gelmeğe başlıyacaktır. İzmir- deki kömür stoku, dört aylık ihtiyaca yetecek miktarda ol- duğu için kış mevsiminde ih- tikâra meydan verilmiyeceği gibi kömürsüz kalmak tehli- kesi de yoktur. Zaten resmi daire, müesseselerle şirketler, kışın maden kömürü kullan- dıklarından odun kömürü buh- ranı mevzuubahs olamaz. Vilâyetçe deniz yolundan gelen köm rlerin ihraci için iskele olarak intihab edilen Karataş vapur - iskelesinden kömür ihracına başlanmıştır. Şimdiye kadar kömürler, bi- rinci kordonla Alsancak'ta taş iskeleden çıkarılmakta idi. Ka- rataş vapur iskelesi, İzmir'in muhtelif semtlerine yakın ol- duğundan burasının kömür ve odun ihracı için muvafık ol- duğu kömürcüler ve müşteri- leri - tarafından kabul - edil- Paralar, teneke. nin altında çıktı.. Memleketimizden Yunanis- tan'a para kaçırmak istiyen Mihal kızı Mariya ve kardeşi Varvara, zabıtaca suç üstü tutulmuşlardır. Karantina tramvay cadde- sinde 564 numaralı evde hiz- metçilik eden Mariya, Sakız'da bulunan anasının yanına git- mek üzere pasaport çıkart- mıştı. Kız kardeşi Varvara ile sureti mahsusada yaptırdıkları küçük bir tenekenin altına 20 Türk Hrası saklıyarak tenekeyi lehimlettirmişlerdi, Vapura bin- mek Üüzere iken gümrük ve polis memurları tarafından ya- pılan araştırmada - kaçırmak istedikleri para bulunmuş ve kendileri kaçakçılık suçundan adliyeye verilmişlerdir. Sururi Devrimer Şehrimiz naha şirket ve müesseseleri komiseri — Sururi Devrimer, Nafha Vekâletince terfian İstanbul nafıa şirket ve müesseseleri başmüfettişli- ğgine tayin edilmiştir. Sururi Devrimer İzmir'de pekaz bu- lunmuş olmakla beraber vazi- fesinde muvaffak olmuş de- ğgerli bir gencimizdir. Kendi- sine muvaffakıyetler dileriz. Sıhhat meclisi Vilâyet umumi hıfzıssıhha meclisi bu ayın 11 inci günü sıhhat ve içtimai muavenet müdürlüğünde vali Fazlı Gü- leç'in reisliği altiında toplana- rak vilâyetin sıhhat işleri üze- rinde görüşecek ve gereken kararları alacaktır. Lâğım ve kaldırım inşaatı Belediyece Gündoğdu mev- künde Demir çember soka- ğında inşa edilmekte olan lâ- ğım bitirilmiş ve döşeme in- şasına başlanmıştır.. Damla- cık'ta Hacı Mehmet sokağı ile Değir:nendağı'nda Halil Ri- fatpaşa caddesinde 130 metre uzunluğundaki lâğım inşaatı bitmiştir. Türkiye - Japonya ticaret anlaşması Türkiye - Japonya arasında akdedilmiş olan 22-12-934 ta- rihli ticaret anlaşmasının fes- h_edilmi; oldi ad Ve- N Muhacirler Bir kısmı Manisa'ya İskân edilecek. Bulgaristan'dan Nazım va- purile "'vla tahaffüzhanesine gelmiş olan muhacirlerin hay- vanlarına Mallein tatbik etmek üzere bugün Urla'ya Baytar gidecektir. Diğer taraftan dok- torlarda bu partide gelen 1645 muhacirin sıhhi vaziyetlerini - tetkik etmektedir. Muhacirler, Kızılay tarafından iaşe edil- mektedir. Bir grub, Manisa Vilâyetine gönderilerek orada iskân olunacaktır. Diğerleri de Vilâyetimizde muhtelif kaza- lara sevk ve iskân edilecek- lerdir. Kırkağaç ve Torba- l0'da tütünlerimiz Kırakağaç, (Hususi) — Mer- kezimizdeki tütünün yüzde 80 i satılmıştır. Kumpanyalar 75-95 Şerif Riza halefleri 105, Kırk- ağaçlı Riza Dolman 115 ku- ruştan mübaycat yapmışlar- dır. Di Amerikan mümessili, çok lâkayt davranmış, ancak 4 parti mahsul almıştır. Geri- ye kalan yüzde 20 nisbetinde görülmediğinden satılamamış: tır. Köylerimizin, merkez nefa- setindeki tütünlerinden henüz satış yoktur. Merkezdeki mü- tebaki mahsul ile köylerde 150 bin kilo satılmamış mah- sul vardır. Fikrimizce, köylerde İnhisar idaresinin önayak olarak na: zımlık rolü oynaması lâzımdır. Çünkü köylü, inhisar maddesi olan tütünü s*-hire getirip ar- zedemez. A cıların tamamen serbest kalması — takdirinde köylünün ziyan etmesi ve mah- sulün kıymetten aşağı - satıl- ması ihtimali vardır. Köylü, bu hususta İnhisar idaresinin tedbirlerini bekliyor. Tavas, (Hususi) — Tütün- lerimizin denklenmesi bitmiş- tir.. Bugün yarın piyasanın açılması beklenmektedir. İki çocuk Dilenciliğe sevk Ve teşvik edilmiş.. İkiçeşmelik'te küçük Camgöz sokağında oturan Ahmed ka- yısı Fatma 12 yaşında Kemal ve 10 yaşında Kadriye'ye di- Jencilik yaptırdığı ve bu iki çocuğu kazanç ve menfaat va- cutlandığından . ların yesi Aaşnşiy. Şehrimizdeki küçük - san'at- kârlar, dün saat 16 da işçi ve esnaf birlikleri kurumu - salo- nunda vali Fazlı Güleçin baş- kanlığında toplanmışlardır. Bu toplantıda İktısat vekâletince hazırlanmış olan ve küçük san'atların teşvik ve himaye- sini istihdaf eden kanun pro- jesi okunmuş ve ayn ayrı maddeler üzerinde durulmuş- tur. Toplantıda belediye reisi Dr. Behçet Uz ile Ticaret ve Sanayi odası umumi kâtibi Mehmet Ali Eten de hazır bulunmuşlardır. Kanun projesi, çok iyi ha- zırlanmıştır. Küçük san'atkâr- ları her cihetçe himaye ede- cek maddeleri ihtiva etmek- tedir. Hükümetin alacağı ted- birler muvafık görülmüştür. Bazı noktalar hakkında ti- caret ve sanayi odası mütale- asını hazırlıyarak - derhal — İk- tısat vekâletine gönderecektir. Adliyede Müddeiumumilere İsalâhi 'yet verildi.. Meşhud suçlara bakmak üzerinde İzmir müddeiumumi muavinliklerine tayin edilmiş olan Soma müddeiumumisi Hami, Kırkağaç müddeiumu- misi Nadir ve Kemalpaşa müddeiumumisi Seyfi'nin, bü- tün müddeiumumilik muamelâ- tına bakmak üzere kehdile- rine umumi salâhiyet verildiği Adliye vekâletinden şehrimiz Cumhuriyet müddeiumumiliği- ne bildirilmiştir. Asliye mahkemesi aza mua- vini Hikmet'e onbeş gün izin verilmiştir. Müddeiumum? Asım gitti Şehrimiz Cumhuriyet müd- delumumisi Asım Tuncay dün ekspresle Ankara'ya gitmiştir. Asım Tuncay, müddeiumumi- liğe, mahkemelere” ve İzmir hapishanesine ait bazı işler için Adliye Vekâletile temas- larda bulunacaktır. Müddei- umumilik vazifesini vekâleten müddeiumumilik — başmuavini Mazhar Yuca görmektedir. Adliye tâyinleri Adliye de açılmış olan kâ- tiplikler için yapılan imtihanda muvaffak olan Burnava'dan Fuad Asliyeceza mahkemesi zabıt kâtipliğine tâyin edil- miştir. Mîşhud suçlar — için müddeiumumilik — kadrosuna ilâve edilen dördüncü kâtib- liğine müddeciumumilik me- murlarından Şerif, onun yerine ahkâmı şahsiyede kâtip Ah- med Fevzi, onun yerine De- nizli Ağırceza mahkemesi zabıt kâtiplerinden Necati, Sulhceza mahkemesinde tekaüt edilen zabıt kâtibi İbrahim Hakkı'nın yerine terfian ayni mahkeme kâtiplerinden Ahmed Şenay, onun yerine ayni mahkemede kâtip Cemal, - onun - yerine mübaşir Said Atalay terfian ve mübaşirliğe de açıktan Mütn- taz oğlu Hüseyin Riza tâyin olünmuşlardır. Arnavutluk'da siyasi buhran.. Tiran, 7 (A.A) — Arnavul- luk hükümeti, meclisin gayri üsaid bir kararı üzerine istif: - deler BSon zi Nutuklar.. Pek tabif olarak gibi İngiliz hariciye - nazırı Avam kamarasında Bir nutuk ederek İngiliz harict siyasetinin hatlarımı bir daba izah etti. Bu genç hariciye nazırmın bi | nutku da, her nutku gibi, çok ÖBH talı, vazih ve cidden şömül | Her fıkrası ayın bir ehemmiyet ” — çıyan ve şüpbesiz dünya gasetelf | rine haftalarca sermaye teşkil ©İ — cek olan bü mütkun bügün İSİN | bizce bilhassa İtalya - Başvekilidi | son nutkuna cevab veren kısımlâft — çok mühimdir. . Maruf bir atalar sözü rıl'.!ı Hayvanlar koklaşa koklaşa, inıîş konuşa konuşa anlaşırlar. Her W0 tarafta da ayni anlayış & ve bilhassa anlayış ve hazırlığı AF? İtalyan Başvekilinin nutkundaki balâpervazane — cümlelere — rağıttf Eden'in nutkundan sonra anlaşmt ları için bir zemin tasarlanımıt ; mek mübalâğa sayılmamalıdır. cak zemin tasarlanmış olmakla bi nefis anlaşmak arasında hiç değilr İtalya ile İngiltere arasındaki kadif mesafe vardır.. 1 Museolini o şişkin Tâdinlardi” tevrid edilince uutukta şa- tesi TÜf Andaa etmek istiyordu. / <Akdeniz İngiltere için mil İ bir yöl olmaktan başka bir kıyımtir malik değildir, halbuki ayni devİ İtalya için bir hayat memat lesidir. Binaenaleyh İngiltere ı:: zaviyeden görmiye temayül takdirde aramızda ihtilâflı mokta kalmıyacaktır. Buna bil İngiltere hariciye nazırının kunda da şu cümlelere dikkat ©&7 | lim: sAkdeniz'in Büyük Brii ya içia beysti bir menfanti Hü olmayıb yalnız bir kolaylık S#ft mekte bulanduğu hakkındaki iddit Üsçilk menlistlerine stam aüf | tekabül etmiyen - bir âddisdeliklü deniz bir kısa yol değil, esaslı #07 yoludur. Biz Müsyö Mussolini'# Akdeniz'in İtalya için bizaat bAfZ demek olduğu hakkındaki sörlef gin'doğu olmadığını iddia #L yoruz. Fakat şurasını — iddia 4 ruz ki ba sularda “eeyriselaklflli bestisi Büyük Britanya impatratif lağu için de kelimenin en 'gv münasile hayati menfaati bair V— Tunmaktadır.» İnsan ça İki döyler adamlf | nutuklarındaki cümleleri böyle B gılaştırınca birdenbire acaba arsl randaki ihtilâf nereden çıkıyof. : | ıîîâ | | l vi hayat memat mes'elesidir. Şa Akdenizde İtalya bahri faiki, İngiltere tarafından kabul ve diki lâzımdır. Buca mekıbü iş (EiSİŞ nutkundan — şu — manayı : icabeder: " | Eden'se Akdeniz İtalya içif | hayati bir. ehemmiyete maalikt fakat ayni deniz seyri sefala tisi itibarile İngiltere için derecede — ve belki daha ehemmiyete maliktir. Binaenskt, dünyanın bütün denizlerin! de w* Ü j N K VK X tarafın b nazan kelime - oyunlarından 17 edilince —aradaki — ihtilâf ehemmiyeti ile untıyor. İ—); gerek Mussolini'nin ııııııd" rok İngiliz hariciye nazırınıti beyanatında yukarıya ş cümleleri takibeden birt aha — vardır ki rki, bi