27 Şubat 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

27 Şubat 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l 27/2/937 Hava' kuvvetlerimiz Ankara, İstanbal ve İzmir için yeni tayyareler ismarlanıyor. Ankara, 26 (Hususi) — Türk Hava kurumu, yakında Baş- wekilimiz İsmet İnönü'nün riyaseti altında mühim bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda, hava kuvvetlerimiz hakkında müza- kereler cereyan edecektir. Hava Kurumu; Ankara, İstanbul ve İzmir için yeni tayya- reler ısmarlamağa karar vermiştir. Türkkuşu tayyareleri, bugün hava seyahatine çıkmışlardır. memleket dahilinde büyük bir Ankara, 26 (Hususi) — Türkkuşu paraşutçüleri, bugün Es- kişehir, Bursa yolu ile Ege turuna çıkmışlardır. Bakü'da ——— .0 | Toplanan Rus-İran konferansı Bakü 26 (A.A) — Çekirge ve diğer haşeratla mücadele için burada toplanan üçüncü Sovyet-İran konferansı mesai- sini bitirmiştir. Konferans bir itaraftan Azerbaycan ve Türk- Mmenistan Sovyet cumhuriyetle- ri ve diğer taraftan İran ara- sındaki hudud bölgesinde son bahar zarfında yapılan tedki- kat neticelerini gözden geçir- Miştir. Kabul edilen — plâna göre buyil İran — toprakları Üzerinde 40 bin ve Sovyet topraklarında da 5 bin hektar arazi dezenlekte edilerek ha- şeratın kanatlanmadan tama- men imhası temin edilecektir. Dördüncü konferans 1937 Temmuzunda - toplanacaktır. Mısır Tepeden tırnağa kadar silâhlanmalı imiş Kahire, 26 (Radyo) — El- helığ gazetesi İrak, İngiltere ve İsviçre'nin Mısır'ın Uluslar Sösyetesine alınması hakkın- daki teşebbüsünü takdirle zik- Tetmekte, fakat Uluslar 80s- Yetesine girmekle beraber Mı- Sır'ın tepeden tırnağa kadar) Silâhlanmalı lüzumunda ısrar etmektedir. Avam kamarası Müdafaa hakkındaki l::ıllkı-ızı kabul etti dra, 26 (A.A) —'Avam ı.lllııııı'_ müdalaa — istikrazı ı_"_uundıkî kanun lâyihasının ikinci müzakeresini — bitirmiş Ve Tâyihayı 132'reye karşı 307 Teyle kabul etmiştir. Ş Bay Vanzeland akında Londra'ya gidiyor. Londra, 26 (A.A) — Siyasi 'B.::;lfll İngiltere hükümetile İçika'nın bitaraflığı mes'ele- görüşmek (üzere Vanze- ğ"d"h buraya geleceğine ih- mal vermektedirler. Sahip ve başyazzamı uklâydar Rüşdü ÖKTEM "'"hni Heşriyat ve yan işleri L ! Hamdi Nüzlhet Çançar İstir İkineci Ti Hak Pertisi binan İçiede ı,,:W: İszmir — ANADOLU Sü: 2776 « Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Y T 1200, lt ayliğı 700, öç Yabar, / P8 500 kuruştur. Memleketler Habeş mes'elesi —a o Mayıstatamamen halledilecek Cenevre, 26 (Radyo) — Al- man istihbarat bürosunun bil- dirdiğine göre, 26 mayısta toplanacak olan Uluslar sos- yetesi könseyi Habeşistan'ın sösyeteden — uzaklaştırılmasını kararlaştıracaktır ve bu suretle Habeş mes'elesi tamamen hal- ledilmiş — olacaktır. — Ancak, İtalyan'ın Habeşistan — üzerin- deki hâkimiyetinin sosyetece tasdikinin hiçolmazsa Eylüle tehiri için Cenevre'de gayret- ler sarfedilmektedir. Mısır'ın Mayısta Uluslar sos- yetesine girmemesi için bazı sebepler vardır. Mısır, ancak Eylül'de sosyeteye intisap ede- bilecektir. Bursa Belediyesinin güzel bir kararı İstanbul, 26 (Hususi) —Bursa Belediyesi, bilâ sebeb, Türk- çe'den başka dil konuşan Türk'lerden beş lira para ce- zası almağı kararlaştırmıştır. Yazım kanunu Bu sene tatbik mevkiine girecek İstanbul, 26 (Hususi) — Nü- fus kütüklerini değiştirecek yazım kanunu, bu sene tatbik mevkiüne girecektir. Fransız kabinesi Salı günü mühim bir toplantı yapacak Paris, 26 (Radyo)— Kabine Elize sarayında Salı günü mü- him bir içtima yapacak ve bu içtimada tatbik mevkiine konacak birtakım kanun lâyi- haları tedkik edilecektir. Lokarno Hakkında Belçika'nın cevabı. Londra, 26 (Radyo) — B. Eden Belçika hükümetinin Lo- karno hakkındaki cevabı üze- rine alâkadarlarla noktai na- zar müdavelesinde bulunmuştur. Arbede çıkarmışlar Paris, 26 (Radyo) — Ce- zair'de Surandan alınan bir habere göre, Seydi Belâbes- mada bir takım hâdiseler ol- muştur. Hadiseler komünist- lerle sağ cenah mensupları arasında çıkmış ve silâh ta kullanılmıştır. Bir maktul ve birçok yaralı olduğu söylenmektedir. Zabıta asayişi iade etmiştir. Birleşiyorlar Paris, 26 (Radyo) — İş koönfederasyonunun teşebhüsü ile komünist ve sosyalist par- tileri birleşecekler ve büyük bir fırka tesis edeceklerdir. WŞark'vilâyetleri İçin yeni kültür prog- ramı yapılıyor Ankara, 26 — (Hususi) Kültür Bakanlığı, Şark - vilâ- yetleri için ayrı bir kültür programı hazırlamaktadır. Bu programa fgöre, Van vilâye- tinde bir halk üniversitesi açı- lacak ve mıntaka yatı. mek- teblerine bilhassa büyük ehem- miyet verilecektir. Kültür Bakanlığı; programı yakında ikmal etmiş - olacak ve yeni tedris senesinden evel tatbike başlıyacaktır. İran'lılar Bizden ipekböceği tohumu alıyorlar İstanbul, 26 ( Hususi ) — İran tüccarları, memleketlimiz- den ipekböceği tohumu alı- yorlar. — Anlaşıldığına göre, lranda ipekçilik için yeni ha- reketler başlamıştır. Mayısta Yapılacak atletizm müsabakaları Ankara, 26 (Hususi) — An- kara stadında mayısın 19 uncu günü, İstanbul, İzmir ve An- kara atletleri arasında mühim atletizm müsabakaları yapıla- caktır. Üzümler kontrol edilecek.. Ankara, 26 (Hususi) — İk- tısad vekâleti, çekiraeksiz kuru üzümleri kontrol için esaslı tedbirler almış ve bu hususta bir nizamname hazırlamıştır. Bu nizamnameye göre, üzüm- ler, gayet temiz bir halde çu- vallanacak ve yabancı madde- lerden âri olması temin edile- cektir. İtalyan generalı Ameliyal neticesinde bir ayağından mahrum kaldı Istanbul, 26 ( Hususi ) — Adis-Ababa suikasdinde yara- lanan İtalyan generalı Liyota- nın bacağı, yapılan ikinci ame- liyat neticesinde kesildi. Ge- neralın sinirleri müteessir ol- duğundan, gözlerinin de kör olması ihtimali kuvvetlidir. Tayyare seferleri Martta ;başlıyor İstanbul, 426 ( Hususi ) — Martın onbeşinden — sonra İs- tanbul, VAnkara ve Adana arasında tayyare seferleri baş- İıyacaktır. Japonya elçisi İs- tanbul'a geldi İstanbul, 26 (Hususi Japonya'nın yeni sefiri Toko- vağa bugün Tokyo'dan bura- ya gelmiştir. Sefir, , yarın (Bu- gün) Ankara'ya gidecek ve itimatnamesini — Reisicumhur Atatürk'e verecektir. İspanyol vapuru Muvaffakıyetle kurtarıldı İstanbul, 25 ( A.A)— Dün sabah Çanakkale'de Hamidiye tabyası önünde karaya oturan Madrid hükümetine mensup Cabo Tres Borcas vapuru Türk gemi kurtarma şirketinin Hora kurtarma gemisi tarafın- dan dün akşam büyük muvaf- fakıyetle salimen kurtarılmıştır. İy FT | isük dükleim | Ylalk n Köylü ve değişen kıymet Tire'de doğdum. O şehirin toprağında, taşında, suyunda ya iyi bir hatıram, yahud 15- tırablarımdan bir patça, ya bir alın terim vardır. Şebirlisi, köylüsü beni iyi tanır. Yarı köylü bir çocuk olarak bağ- rında bir müddet yaşadım, Bayram günü, tanıdığım ih- tiyar bir köylü İzmir'e gelmiş. Kemeraltında beni — gördü. Yemen illerinden dönmüş bir gürbet çocuğunu karşılar gibi elime sarıldı. — Bay *dedi- bizi unuttun acanım.. Sen bizim elimizde büyümüştün.. — Unutmadım -dedim- unut- mam da.. Ben her zaman si- zinle beraberim. Sizin olarak yaşayıp çalışıyorum. Başladık konuşmağa: — Canım, ne olursun; at- layıver - otomobile, çık — gell.. (O)kilometre birşey midir;ki?. Daha bilemedin, bir -telefon çek, haber versinler. Uzak değil, ikibuçuk saatte bizim köydesin.. İyi bir muallimimiz - var. Çalışkan çocuk.. Tavuk, yu- murta boll.. Suyu da temizle- dik korkmal.. Otomobilden indin mi; biz sana bir at yol- larız. Hani, bildiğin eski yollar değil.. On dakikada köy mek- tebinin önündesin... Mektep, dedim de aklıma geldi. Öyle ya, sen mektebi bilmezsin. Daha kurulalı, üç yıl oldu. — Demek ki, sizin köy epi- ce değişmiş... — Değişti ya!.. İnsanın ka- fası değiştikten sonra köy de- ğişmez mi biç?., — Köyün arkasındaki sırt- larda biraz da-zeytin yetiştir. seydiniz!. — Zeytin mi?... O deliceler hep aşılandı. Şimdi genç, iri ağaçlar oldu.. Çay kenarım da bahçe yaptık, Şimdi sebze de var, hele sen gel, bir kerel.. — Gelirim, gelirim, hem de herhalde geleceğim.. Ve, ayrıldık.. * .. O etrafiı tetkik ede ede yürüyordu. Ben de ona ba- kıyordum, Şu köylü, benim yarı çocukluk hayatımda tanı- dığım adam değildi ve beni, © köye gözü kapalı götürseler, ben orasını seçemiyecektim. Dünkü harap, biçare mes- cidin yerinde şimdi mektep varmış. Şimdi köy çocukları, çöplükte, köy yollarına seri- len kuru, yaş tezekler arasın- da veya sahipsiz harınun de varının üstünde değil, mekte- bin avlusunda oynuyorlar. Dün, ayni adam, bir mesafe mefhumu tanımazdı. — Oniki saatlık bir köyü sorsalar: — Ihıcık! Derdi. Şimdi bana kilomet- reden behsediyordu. O adam ki, telgraf, telefon değil, an- cak sâiyi tanır ve onun “Âya- ğının türabı,, olurdu. O köyü şu satırları karalar- ken tekrar hatırladım: Bir bahçevan köfesi içinde ıspanak geçirmişlerdi de halk, parası iki kat ve peşin olmak üzere, bu nesneyi yağına — et- mişti. Yaban ahlatın hükümdar- hk ettiği eski çıplak dağda, “Delice, denilen nesne şimdi Şehirden Akisler e okuyor, kitap satışı ne halde? Ecnbiler tesbik vatın alıyor. Saç boyası, alabildiğine revaçtadır. Helhel denilen cam bileziklerin yerinde artık yeller esiyor Hisar camii altında tuhafiyeciler. Hisar camii meydanlığı; Pi- yer Loti'nin yarattığı muhay- yel şark diyarından bir parça | değildir. Hattâ, arkasında uzun bir tarih yaşıyan camiin uh- revi, sessiz görünüşüne, cami altındaki sıra sıra tuhafiyeci, attar dükkânlarına, - ortadaki yeşil boyalı havuzuna, tohum torbalarına, fidanlara, çiçek- lere ve taşlığa atılmış sandal- yelere, tokurdayan nargilele- re rağmen, burası sadece, eski Hisar camüi. İzmir'in güzel bir parçasıdır. Burası, yazın, yeşil ağaçlık- ların altında serin rüzgârların geçid yaptığı yerdir. Arkadan su şırıltıları gelir ve bütün bir yazın yorgunluğuna ve reha- vetine rağmen, insan - orada serin bir dinleniş duyar. .. Kemeraltından geçip te ora- ya giderken, çatlak ebir gra- mofonun kulağıma taktığı şu parça ile dolup boşalıyor ve gülüyordum: el zeytin ve yağ — veriyormuş.. Başımı salladım ve düşünü- yorum: Bu ne yürüyüştür? İçtiğimiz su, zehir gibi acı idi. Sıtmadan karnı şişmiş bir yığın insan sürüsü, yaz. günü, saçakların altında sırtımı - bir ince şilteye, bir hasıra verir, tiril tiril titrer, sarı sarı ter döker, abdal abdal mırıldanır, sarsak sarsak yuvarlanırdı. Cahil bir köy imamının ye- rinde bir köy muallimi!. Keçilerin zor geçtiği yerde mükemmel bir yoll. Hayır, hiç, hiçbiri değil, bana, kafa değişmesinden bah- | seden bir köylü var karşımda! İnkılâbı ben, herşeyden evvel, | olarak | onun, benimle haklı müsavat iddia eden, eski kıy- met ölçülerini söküp yerine yenilerini takmış olan — varlı- ğında buldum.. Orhan Rahmi Gökçe Anam olasın Ömer Benim olasın Ömer Yetim kalasın Ömer Vayyyyyyyl. Köşeyi kıvrılıp camiin kapı- sına gelince, bu parçanın beni sinirlendiren ihtizazları da ku- lağımdan çekildi ve rahatıma kavuştum. Daha geçen yaz, şu ağacın dibindeki sandalye- lerde büyük bir münevver ve edebiyatçılar grubu oturuyor- du. Aralarında güzide şâirimiz Yahya Kemal de vardı.. Ne- dim'den, “Nailii kadim , den Fuzuli'den, Baki'den, Nefi'den, parçalar okuyorlardı. Sanki divanlar ellerde açılmış ve rüzgârla beraber yaprak yap- rak İçevriliyor, tekrarlanıyor- lardı.. Evet, itiraf ederim ki, burada diyan edebiyatından parçalar okumak, hoşa giden bir ahengin tam yerini bulması demektir. Yanımdaki dostumla ilerlerken, köşedeki eski ke- bapçı dükkânını tutan - Halız Hüseyin bizi selâmladı. Ben onun müşterilerinde- nimdir. Eski edebiyattan ve tarihlerden bir şeyler bulunca, beni de haberdar eder. Selâm verdik ve daldık içeriye.. Evet; eskiden, bu dükkânda birbiri üstüne konmuş pideler, etler, köfteler, kebaplar satılır ve durmadan — midelere - inerdi.. Acaba, onların yerini tutan şu kitaplar da ayni iltifatla kafaya ve cebe gidebiliyorlar mı idi? — Nasıl, dedim, işler nasıl gidiyor?. — Göüzel, güzel - cevabını veriyordu - satışlar iyi gidiyor. Elden düşme kitap, kâldı- rımlardan haysiyeti kurtarılıp kitapçı dükkânına getirilen ki- tap satılabiliyormuş.. Ne ka- dar sevindiğimi bilmezsiniz? — Halk neler okuüyor, asıl halk? — Benim anladığım şu ki, okuma, eskiye nisbetle artmış- tor. Keremle Aslı, Seyfi Zül- yezen, Âşık Ömer, Niyazi Divanı, Yunus Emre Divanı çok aranıyor..Devlet matbaası — Sonu 6 ıncı sahifede — Evkat Ezan Vasat Evkat Ezan Vasal Süneş 12448 6,30akşaml2,00 1175 öğle — 6,30 12,27yatsı 1,31 19,26 inci 9435 15,32 imsak 11,03 — 5,00) . Sayfa 3 Hü KU sütüdürdüm lüeüin li akder ı ddi Büdüslükdekün n d Üüi üd

Bu sayıdan diğer sayfalar: