27 Şubat 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

27 Şubat 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N M 27179937 Türk-Alman ticari müna- sebatı yeni bir safhada Alman piyasaları, Türk mahsulleri için sıcak bulunmakta devam ediyorlar Ankara, 26 (Hususi) — Al- manya ile olan ticari müna- sebatımızın daha iyi ve geniş bir safhaya girebilmesi için, nisan iptidasında her iki dev- let adamları yeni temaslara başlıyacaklardır. Bu - itibarla bir Alman heyetinin memle- ketimize gelerek — ricalimizle konuşmalarda bulunacağı söy- leniyor. ”. Berlin Türk ticaret odasın- dan, mahsullerimizin Alman piyasalarındaki durumları ve Almanya'daki iktısadi hareket- | ler hakkında alâkadarlara bir | rTâpor gelmiştir. Bu rapora göre, Almanya ile Romanya Arasında, mükerrer — vergiler hakkında cereyan eden müza- kereler müsbet netice vermiş ve bir mukavelename imzalan- mıştır. Almanya ile Çekoslovakya arasında imzalanan yeni ticaret Muahedesine yöre de, Almanya bu yıl, yüzde 12 nisbetinde fazla mal alacak, buna karşı Çekoslovakya da Almanya'dan | ithalâtını arttıracaktır. Almanya'nın Çekoslovakya- dan alacağı mallar arasında Halkevi köşesi: ei Bu akşam Halkevinde “Mulyer'in me- Pakı,, piyesi tekrar ediliyor. Halkevi temsil heyeti, evelki gece, Ahmed Refik Paşanın tercüme ettiği “Mulyer'in me- rakı, adındaki piyesi muvaf- fakıyetle göstermiş ve umumun takdirlerini kazanmıştır. Halk- evi salonu baştan başa doldu- ğundan ve hattâ gelenlerin birçoğu geri dönmek mecbu- Tiyetinde kaldıklarından, piye- sin bu akşam tekrar edilmesi Muvafık görülmüştür. Piyes, saat 20,30 da başlı» Yacağından, seyircilerin ona göre davranmaları ve ailelerin, beraberlerinde çocuk götürme: meleri lâzımdır. .. Te komilesi, baştn aşat 15 de ve Güzel san'atlar ko- Mitesi de saat 17 de toplana- caktır, . Konya'saylavı B.Ali Rıza Türel tarafından Hatay temel yasası hakkında 6 Mart Cumartesi Bünü Halkevinde gayet de- ğ_rıli bir konferans verilecek- tir. Bu konferans herkes tara- fiından dinlenebilecektir. Fırtına Ali B Büyük Korsan Romanı Yazan : -83. Zaten korsan demek, fırsat- tan istifade ile avını yakalıyan adam demekti. Onların ara- Sında merdce dövüşmek ve Teydan okumak, ancak çok hraman olanlara mahsus bir Beydi. İlk maksat ve hedef y seriya bir avı yakalamaktı. Oksa onunla vuruşmak, onu ıı':pılımk ve şerefli, terli bir ha ıtİı:le etmek değildi. 'nlar daima tetikte yaşar- ıy':d'ı Merhameti az tanırlardı. qî":'dl. çapulda güzel kadın, , Düyük nimetti, en dolgun i ş Bay İvon Delbos'un bilbassa kercste,, buğday v buğday unu vardır. Mahsullerimizin satış ine gelince; bu hafta kuru üzüm piyasası normal geçmiş- tir. Ancak işler meysim do- layısile mahdud nisbette ol- müş, yalnız günlük ihtiyaçla- rin kapatılmasına münhasır kalmıştır. Bununla — beraber fiatlerde düşüklük yoktur. Son hafta fiatleri yüz kilosu sif Hamburg Türk lirası üze- rinden şöyledir: 7 Numara ekstrisma Kara- burun 18,25; 8 numara kiup Karaburun 19,25; 9 numara auslese Karaburun 20-20,25; 10 numara nec plus ultra 24; 11 numara ekselsior 27 liradır. vazi: beyanatı — Başı 1 inci sayfada — münasebetle İspanya hükümeti, her taraftan yeni kuvvetler toplamak. tadır. İspanyol kızları gönüllü ola- rak kıt'ata - kaydedilmektedirler. Valans, 26 (Rtadyo) — İspan: yöl kabinesi toplanmış ve silâbla: rile tutulan âsi esirlerden nedamet gösteren veya icbar edilmiş bulu- nanların idam edilmemesine karar vermiştir. Salamank, 26 (Radyo) Âsi kuvretlere mensub bir top çeker, Cebelüttarık boğazında Rundo is | minde bir Hollanda vapurunu tev: kif etmiştir. Bu vapurda Madrid hesabına 200 ton harb levazımı vardır. Londra, 26 (Radyo) — İspanya işlerine ademi müdahale tüli ko lanmıştır. Ba — içtima ve bu sabah tekrar mite dün üç sant sürm toplanılmıştır. İspasiye » Püsüma ; ve glapsayı” Portekiz bududları kontrolünü tet- kik etmiştir. Ba münasebetle bir edilmiş — ve vaziyet hak- kında izahat verilmiştir. Yarın bir içtima daha yapılacaktır. | Londra 26 (A.A) — Tâli | ademi müdahale komitesi dün öğleden sonra 3 saat süren bir toplantı yapmıştır. Fransız | ve Portekiz hudutlarının kon- trol plânlarının telifi ve Sov- yet vapurlarının İspanya sa- hillerinin hangi — kısımlarını kontrol edeceği hakkındaki müzakercler hiçbir netice ver- memiştir. Komite bugün saat 10,30 da yeniden toplanacaktır. Se- fir Von Ribentrop Fransız, İs- panyol ve İspanyol, Portekiz | hudutlarını kontrol — edecek | olan beynelmilel memurların adedi hakkında Berlin'den talimat beklediğini söylemiştir. Sovyet sefiri Bay Maiski de Sovyet — gemilerinin İspanya İ KAzdmkmüz M. Ayhan, Faik Şemseddin O gün, gezinti ve eğlence, hakikaten güzel olmuş ve Petro bir aralık tepelere tır- manarak enginleri araştırmıştı. Fakat hiç bir şey görememişti. Harem yolcuları; büyük bir Çınar ağacının dibinde serilen geniş kilimlerin üstündeki yu- muşak minderlere uzanmışlar- dı. Dallara ipten salıncaklar kurulmuştu. Ağa da sırtını Çınar ağacına dayamış, çubu- ğunu yakmıştı. İki aşçı kadınla iki uşak ayak hizmeti yapıyorlardı. Sahte Mustafa ve diğer bir uşak, | siyah makarna gibi kir döke- | rek hamamı | önlerini paçavraya çevirdi, fa- ..İşledi Bayramda en çak iş gören yerler nereler ve nelerdir, di> ye dün bir anket açtın. Al- dığım cevaplar şunlar oldu: 1—Posta ve Telgrafhaneler, tebrik haşrü neşir oldu. 2— Bıçaklar işledi. Koyun gırtlağından — başlıyan bıçak, çeşid çeşid et doğradı, biçti, durdu., 3 — Gırtlaklar faaliyete geçti, habre tıkındı ve yuttu. 4 — Meyhanelere ikbâl doğdu. Meyi nüş- terinin dudağı, salâta, piyaz tabağı, hiç durmadan işledi. Arkasından da ahlar, ohlar, küfürler, bıçaklar, tabancalar işledi. Fare gibi deliğe sinmiş duran kahramanlığın dişi de hem bazı vak'alar işledi. Hem bazı insanın etini, budunu dişledi. $ — Kayın validelerin çe- nesi açıldı ve çekemediği ge- Tin için komşunun kapısında, mutbahın köşesinde homur- dana homurdana işledi. Gelin ise hiç aldırmadı, keyfine baktı. 6—Pudra kutular, kromler, rujlar, ondüleler, hamamlar işledi. Hattâ hamam taşlarına vesilesile hanecinin el kirletenler — bile oldu, fakat hamam işledi. 7 — Vapur, tramvay — ve otobüsler işledi, fırtına dağlar gibi yürüyerek Kordona çıktı, Konak ve Alsancak iskeleleri kat her vapur, hiç olmazsa Pasaport'la Karşıyaka arasın- da işledi. Alsancak ve Pasa- port'ta bekleşen de çeneleri işledi yulmadı. 8 — Göklerin çatısı delin- di. Meçhulde duran bir ha- vuz, zemine doğru dökülüp işledi mi, işledi. Arkasından da bayram gezintilerinden mahrum kalan biçare çocuk: ların, Allah'a yükselen e yetleri işledi. Fakat şikâyetna- meler pulsuz gittiği için bun- dan bir netice çıkmadı. | 9 — Nargileler, tavla zar- | ları, mikroplu iskambil kâğıt- | ları, domino taşları masalarda har vurup harman savurup karşıdan karşıya bayram saa- det ve tebrikâtile işlediler.. 10 — Muhterem ve muhte- müşterilerin amma du- sahillerinin hangi kısımlarına nezaret edeceklerine dair Mos- kova'dan talimat - beklediğini beyan etmişti ağanın muhafızları ile tâ ile- ride başka bir ağacın altında oturmuşlardı. Petro ara - sıra gözucu ile Çınara doğru bakı- yor ve salıncakta kahkaha atarak sallanan Zeliha'yı gör- dükçe, burkulduğunu hissediyordu. Yemekten sonra, herkes bi- rer pârça uyumak için uzan- mışti. - Zeliha, — uyuyamamış, can sıkıntısı ile ağır-ağır, arka taraftaki bahçelere doğru yü- tümüştü. Kırlarda güzel çiçekler aç- mıştı. Lâleler kucak-kucak ol- muştu. Hem yürüyor, hem topliıyor. hem de ara-sıra du- rârak elralâ bakıyordu. Sahte Mustafa, Zeliha'nın gidişini görmüştü. Yavaşça ye- rinden kalkmış, başka bir is- içinin | vafık olacağını tikametten bahçeye muttasıl Habsburg’lar mes'elesi Bu mes'ele, dünya barışı ile alâkadar görülüyor — Başı Tinci sahifede — | lerci diktatörlük hazırlanmakta idi, Bugün Nâzi tahrikâtçıların faaliyeti hor zamankinden zi- yade artmıştır. Fakat bununla beraber bunlar partiyi kay- betmişlerdir. Zira Macaristan onal Sosyalistlerin Avus: turya'da muzalferiyet kazan- malarıni hoş bir nazarla gör- miyecektir. Acaba Macar'ların birdenbire kendilerine - gelip enerjilerini istirdad etmeleri Bay nig'e cesaret mi bah- şetli Pötü Jurnal gazetesi diyorki: İki ihtimalden, yani Avus- turya'nın Almanya'ya - iltihakı veya Habsburg han tanatının iadesi ihtim: kalacak olan Fransa timalin — tahakkukunu iltizani | etmenin kendisi için daha mu- pek- yakında idrak edecektir. | nin kı yük devletlerinin kabinelerin: de Almanya'nın Viyana'da 4 devlet arsında askeri bir ittifak teklifinde bulunup bulunma- dığı sünli zihinleri işgal et- mekte idi. Bu dört devlet şun- lardır; Almanya, İtalya, Avusturya, Macaristan, Peuple gazetesi, B. Şuşnig'in Roma'da ne suretle istikbal edileceği hakkında şimdiden bazı tahminlerde bulunmak- tadır. Avusturya başvekilinin B. Mussolini'den umduğu te- zahürleri görmesi ve hali ha- Roma— Berlin mihveri- imasına şahid olması ihtimali yoktur. Le Jurnal diyor ki: — Alman'ların B. Şuşnig' ten saltanatın muhtemel iadesi vaidler al- zırda mes'elesinde mak istemiş oldukları söylen- mektedir. Fakat — Avusturya Başvekilinin taahhütlere giriş- Öyr gazetesinde - Mme.Ta- bowis diyor ki: Viyaba'da M Şuşming'in.Ror ma: seyahatı için hararetli ba- zırlıklar yapılmaktadır. Salta- natın iade olunacağı hakkın- daki emniyet hör zamankinden ziyadedir. Avusturya başveki- linin istediği şey B. Mussoli- ni'nin -geçei Sönbaharda B. Guldo Smit'e yapmış olduğu vaidleri teyid ettirmekten iba- ret olmayıp ayni Duçe'den saltanatın iadesi için bu anın münasip zaman ol- | duğu telâkkisinde bulunduğu | mütaleasını istihsal etmektedir. | Mme Tabouis ilâve ediyor: | Dün akşam Avrupa'nın bü- zamanda aa şem para hazretleri, ağır ağır sokaklara Ççıktı; birkaç mari- fet işledi ve çekildi, gitti. 11 — Sevgililerin biribirine hasretle, heyecanla'bakan kalp- leri ve gözleri, karşıdan kar- şıya, yakından veya uzaktan | binbir mana ve iş- ledi. Hem de rüyâlar ve hül- yalarla işledi. — Wonge süzi Bayanın veya sokakta rastgeldiğinden iyi gi- yinmiş bir kadının arkasından, yanından, diğer — kadınların gözleri ile beraber, — Şunun şurası, şunun ve- ya bunun rengi, biçimil! Diye diye dudakları da iş- ledi.. Ahn bilseniz, daha neler ve neler işledi!. Çimdik Hollanda'lı Amiral Van Graeffin kontrol - teşkilâtının Londra merkezine riyaset ede- ceği haber verilmektöadir. oradan da gelmişti. zeytinliğe geçmiş, bahçenin kenarma O da sanki çiçek toplıyordu ve güya, Zeliha'nın geldiğin- den hiç haberi yoktu. Bir ara- Lk, ağaçlardan birinin dibine oturdu ve yavaş:yavaş mınl- danarak, bir papatyanın yap- raklarını koparmıştı: | — Olacak mı, olmıyacak- | mı?. Olacak mı, olmiyacak m? miş olmasına ihtimal verilme- mektedir. Zira gazeteler Arşi- dük Otto'ya ateş püskürmekte ve Arşidük'ün lehinde Pra- güe'da hasıl olmuş olan mü- said tebeddül aleyhinde acı acı mütalealar serdeylemek- tedirler. Paris, 26 (Radyo) — Bayan Tayoi Övr ” gazetesinde, mil- letler cemiyeti |mehafilinde, Bay Şuşning'in Arşidük Otto- yu tahta davet edeceği ve küçük itilâfin bu davete ciddi muhalefet istihbaratına tadır. Göriç; “26(Radyo) — Ar- şidük Otto, beraberinde üç kişi olduğu halde hududa ka- dar gelmiş ve Avusturya'dan gelen 'birkaç kişi ile görüştük- ten sonra dönmüştür. Fransız Parlâmentosunda gösteremiyeceğini atlen — yazmak- sunüz. Diye bağırmıştır. B. Filânden sözüne devam ederek: Gidişimiz, frangı bir kat daha düşürecek ve harici si- yasetimize tesir yapacaktır. Fransız — milleti, bugünkü bvâl kürşisinde' inüttebit öL malıdır. Halbuki hükümet, bir ikilik tevlit etmeğe çalı- şıyor. Amele himaye edilirken rençber unutuluyor. Ben, amele ihmal edilsin. demek istemi- yordum. Fakat, bir taraf gö zetilirken, diğer taraf ezdiril- memelidir. tanım, affedersiniz.. Zeliha, sahte Mustafa'nın yanına kadar geldi: — Nafile, geç kaldın Mus- tala?. Ben nc yaptığinı gör- düm.. Söyle bakalım, ne diye fala bakıyordun!. — Vallahi sultanım.. Hiç, başka bir şey için.. — Meselâ, ne gibi? Bizim sahte Petro fal ba- | kıyordu. Zeliha ansızın onu görmüş e hafilçe korkmuştu. Fakat bir de Petro'nun papatya yap- raklarile fal baktığını görünce, | bir kahkaha atmaktan kendini | alamamıştı. Petro, Zeliha'yı yeni görmüş | gibi yaparak doğruldu, papat- yayı sakladı ve: — Affedersiniz -dedi- sul- — Bizim kuvvetimiz, gâ- | vurların dinine galib gelecek- mi, gelmiyecek mi, diye baktım. — Yaaaa, çok iyi.. Sonra ne oldu? — Galib geleceğiz — sulta- nım: Bizim dinimiz, hiç şüp- hesiz dinlerin -en - gerçeğidir, en iyisidir değil mi? — Sormya ne hacet Mus- tafa? İslâm olanın bunda şüp- hesi olur mu hiç? | edilecektir. | arasında bir filotillâ ana ge- | misi ile sekiz torpido muhribi | duğu ilân olunur. * Başı | inci sahifede - | Ingiliz donanmas! Yeni gemilerle takviye ediliyor Londra, 26 (A.A) — Bah:- riye bakanlığı yeni silâhlanma programı mucibince önümüz- deki aylar içinde en az 28 milyon İngiliz li siparişte bulunacaktır. Bilhassa beheri yuvarlak hesap sekiz milyon İngiliz lirasına olacak olan Üç yeni zırhlı kruvazörün inşası mevzuubahistir. Bundan başka yakında Di mal | de tipinde beheri 5000 ton- luk diğer üç kruvazör Diğer inşa siparişler vve Deş ll & bin' tenlkle VA kruvazör ve bir — miktar küçük gemilerle denizaltı ge- mileri mevcuttur. FOTO OR Refik Lütfi Or Zevkinizi okşayacak poz Temiz işçilik Hükümet civarı Kaymakam « Nihad bey caddesi No, 20 Bayındır us Memurlu- ğundan: Bayındır'ın Demircilik ma- hallesi 60 hanede yazılı Cırık oğullarından Mustafa kerimesi Ayşe Binnaz iken nüfus kütü- güne Ayşe olarak yazıldığın- dan Bayındır. Asliye Hukuk Hakemliğinden 2-12-936 ve 243-228 sayılı ilâmla adı Bin- naz olarak tashih edilmiş ol- 545 ÖTT YNMN TAN | Birinci Sınıf Mutahassıs ' Dr. Demir Ali Kamçı oğlu Cilt ve Tenasül hastalık- ları ve elektrik tedavisi İzmir - Birinci beyler sokağı Elhamra Sineması arkasında Telefon : 3479 parlâmentoda mühim bir tesir uyandırmıştır. Başbakan Bay Leon Blum, riyaset makamından söz alarak küt çıkmış ve takib ettiği dahili ve harici siyasayı uzun uzadıya müdafaa etmiştir. — Hayır, öyle deyek iste- medim.. Fikrim şu idi: Dini- miz hak din olduğuna göre elbette Allah ta bizimle bera- berdir, demek istedim.. — ©O başka.. Evet, öyledir. Son din, bizim dinimizdir. — Ağzınızdan da duyuşum iyi oldu sultanım.. Zeliha güldü: — Neden Mustafa? — İnsanın gaflet zamanları — vardır. Halbuki bunu her za- man tekrarladıkça insana hi- dayet erer, insan Allaha yak- — laşır. Zeliha, — topladığı lâleleri, — çiçekleri düzeltiverdi: : — İlâhi Mustafa, ne garib — Şey imişsin sen! Mustafa, boynunu büktü: — Sonu var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: