3 Mart 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

3 Mart 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YÜYRN a e ea ae Romanyanın Yaş şehrin- de arbedeler oldu Talebeler, üniversite vektörünü hançer. lediler. Kulübler, mason locaları ve teşkilât merkezi kapatılmıştır MBE'_'PS;J Demir entarililere! Tarih böyle birşey yazma- mıştir. dünyada. Şu büyük Türk'ün talihsizliği de ne bü- yüktür? Bin yıldanberi Arab'ın dinini dünyanın dört bucağına : ğhîrden Akisler " İzmir, erkek değil, tam 7; dişi güzelidir. Şemsiye ve palto ile beraber bas- ton, beyaz pantalon da taşımalı! Lodostan poyraza -- hop yağmur başladı- hayır kar düşüyor! p San'at ve kültür diyarımızda “Ar, adını taşıyan yeni bir filizin ikinci çiçeği açıldı (İkinci sayısı açtı). Bizde her eser, muayyen bir davanın hararetli ve ümitli tezahüratile doğar. Bükreş; 2 (Radyo) — Dün mühim bir kabine içtimaı ol- muş ve bütün Romanya üni- versitelerinin seddi hakkında mühim kararlar verilmiştir. Bu kararlar Yaş şehri üni- versitesi >rektörüne — müfrit sağ cenah fırkalarına mensup talebe tarafından yapılan sui- kasddan doğmuştur. Üniversi- teler yeni esaslar üzerine ku- rulacaktır. Yeni esasa göre üniversite- lerde herhangi bir şekilde siyasi propaganda ve cereyan- lara müsaade edilmiyecektir. Bündan başka bir lâyiha daha kaleme alınmıştır. Bu lâyihada papazların siyasetle iştiğali yasak edilmektedir. Üçüncü bir lâyihai kanu- niyede farmason teşkilâtını ve buna benziyen siyasi kulüble- ri sed ve lâğvetmektedir. İstanbul, 2 (Hususi) — Ro- manya üniversite talebesinin nümayişinde mühim hâdiseler cereyan etmiş, taleben bazı- ları Yaş üniversitesi rektörünü hançerlemişlerdir. yayan Türk'ün daha dünkü, daha birgün evvelki tabileri Ermeni'lerle bir olmuşlar, çek- mişler silâhları, giymişler de- mir entarileri, bağırıyorlar: — Türk'ü istemeyiz!.. Bu istemedikleri Türk, bu silâh gö sterdikleri Türk kim- dir? Bunu bir bilen, bir tarih okuyan Arab yok mu orada? Demir Türk'e yaraşır ya ahil.. Kan, Türk'ün rengidir ya veledil.. ** Odur kanla ve demirle dünya medeniyetini kuran. Tarihe abasez yedd çi BUYEİ 4 Konak iskelesi ve Orduevinin önü dün böyle idi Onda genç, gürbüz, yaşamağa kudretli bir varlık görür gibi oluruz. Biraz sonra işitiriz ki, zavallı eser, geaç yaşında, muradına ermeden değil, ar- zusunu bile ancak hecelemeğe başladığı ilk dakikalarda so- lop gitmiştir.. Derler ki: — Cemiyetin kendi şuuru, yaşamağa müstahak olmıyanı tasfiye ediyor, ona hava, ziya ve gıda vermiyor. Kültürü yüksek cemiyetlerde, bu hal, belki mevzaubahstir. en. * ai Muhakkak - ki, barometre, | kolsuz gömlek te al.. Çünkü BE e S Ba’veklllmlz Sular ıiçin k;ıırgı gibi bir hareket veren | |zmir gümrüğüne girerken ken- | vapura binerken lodos olur, S_nlm k;r)dı içimize bakarak 9. d T i odUN, dini toparlıyor: biraz ileride inbat, daha ötede | “Yyoruz kı: ——— —— " Yalunfla Londra'ya| Bir Proje tanzim | *t a gibi dünya ya- | — —. Eyvahl -diyor- ayak bas- | gündoğusu başlar. İster misin, | — — Bizde hiç mi hiç san'at, gıdecekler olunuyor.. tağından akıtan, medeniyetlere | tığım memleket, bana dünya- | şehri su basar.. Daha neler | fikir ve kültür eseri doğma- Ankara, 2 (Hususi) — Baş- vekilimiz İsmet İnönü, yakında İstanbul'a gideceklerdir. Başyekilimizin, İngiltere kralı İstanbul, 2 (Hususi) — Umu: mi Ve Kusust suların mülkiyeti ve bu suların iyi bir halde tatulması bâkkıtda Dahiliyo Vekâletince mü- Sa Majeste Altıncı Jorj'un taç iyme merasiminde hazır bu- üzere yakında yapa- cağı seyahatte kendilerine re- fakat edecekler arasında ordu t©üfettişi general Kâzım ile Amiral Şükür Okan da vardır. Vali olacak Güreşçilı.aı.' Finlandiya'da 27 müsabaka kazandı İstanbul, 2 (Hususi) — Fin- landiya'ya giden güreşçileri- miz, şimdiye kadar yapılan devreler açan odur ya ahil. O olmasaydı İslâm'lık, bir avuç Arab çölü ortasında, her hangi bir kayanın dibinde veya bir vahanın etrafında kıl çadırlı bir aşirete münha- sır bir batıl itikad gibi kala- caktı.. Nuseyri, Zeydi, Yezidi, Nes- turi gibi çölün bir ucunda bir de “Muhammedi, mezhebi kalacaktı. tarihte.. nin çeşitli cilvesini gösterecek- tir. Kış olunca, zikzak yapa yapa, birkaç sene içinde eski- yeceğim ve papuçlarım dama Satılacak! Gene muhakkak ki, denizden ve rüzgârdan anlıyan her kap- tan, İzmir körfezine girince, anlayışını ve ölçülerini bir ke- narâ birakiyor: — Bana pasol -diyor- be- nim bilgim, burada, sökmüyor! | lâkırdıya olmaz: Kar bile yağar, kar!.. İzmir derler bu kâfirin adma.. ter misin biraz sonra bararet otuz dereceyi bulsun! Şurada dökersin.. nezleyi kaparsın, köşe başında burnundan çı- karır, vücudundan ter halinde Haydi güle güle, tutmıyayım bayım seni, Bak, vapur kalkmak üzere, Karşıyaka'dan İzmir'e indim. mıştır?. Bunun inkârına mahal olmadığına göre, cemiyetin şuur ve sevgisile büyüyüp ser- pilmiş ve kemal çağına gelmiş hangi fikir veya san'at veya edebiyat mecmuamız vardır? Tek-tük yaşıyanların arkasında ya asilâne bir himayenin ve- yahud da yana yana kül ha- line gelmiş bir enerji yığınının ve borç hamulesinin bulun- duğu muhakkaktır. ıaylaulgrımız__ 42 müsabakadan 27 sini ka- ğ ... Meslektaşım Abidin Daver, | Pis, berbad bir rüzgârla bo- Bunlara ilâveten diyeceğiz ki: İstanbul, 2 (Hususi) — Bazı | Zanmışlar ve bugün Finlândi- Bin yıldır temiz kanı, sağ- İzmir ve İstanbul'un güzelli- | ğuşmağa başladık. Kuru ze- — Bu genç ve ümitli eser- saylavların — valiliklere tayin | yadan İsveç'e müteveccihen | lam imanı ile Muhammed'in ginden bahsederken; minden kalkan topraklar, sert edilecekleri söylenmektedir. Bu. âarada Çanakkale saylavı Bay Şükrü'nün Çanakkale va- liliğine, İzmir saylavı Bay Hüs- nü Çakır'ın Trabzon valiliğine, Bay Edip'in Mardin valiliğine, Bay Mehmed Ali'nin Samsün valiliğine ve Bay Ali Galip'in de Tokad valiliğine tayin edil- meleri muhtemeldir. ayrılmışlardır. Hariciye Vekilimiz Sefirleri kabul etti Ankara, 2 (Hususi) — Hari- ciye Vekilimiz Bay Tevfik Rüş- dü Aras, bugün sefirleri kabul etmiş ve Alman sefirile bir saat kadar görüşmüştür. Bu mülâkata husüsi bir ehemmi- yet verilmektedir. doğru sözüne Muhammed'den ziyade inanan Türk, onu kendi medeniyeti ile söyliyerek en faik medeniyetlere kabul - et- tirdi. * Türk; İslâm'lığı yamyanlar, bedeviler gibi iptidai insanlar içinde değil, Avrupa'nın gö- beğinde mütekâmil ırklar için- de yaydı. Haçlıların oniki seline göğ- —İstanbul dişi güzelidir, İz- mir de erkek güzelil Demiş. “Teşbihte hata ol- maz.,, Darbimeseli buraya ge- lince değişiyor. Çünkü Abidin Daver'in teşbihinde hata var- dir. İzmir, halisüddem dişi güzeldir. Hem de, eski erkek zihniyetinin, diş bileyip de homurdandığı fettan, vefasız, ve deli rüzgârın elinde adetâ sert, dikenli bir kamçı olmuş, lerin gelişmeden ölüşünde, on- | ların esasen sahte bir ışık al- tında hasta ve mariz bir bünye iniyor suratımıza, giriyor göz: | taşıması değil, bizim okuma lerimize, zımızal.. Önümde raşıyor. giden iki kız, başladılar öksürmiye.. Bi- risinin gözüne toprak kaçınış | olacak. Temizlemek için uğ- Hafifçe bir göz hr- burnumuza ve ağ- genç iştihamızın ve fikir, san'at sev- gimizin hastalıklı oluşu, yani onlara gıda vermek, kıymet vermek kabiliyetinden mahrum bulunuşu âmil olmuştur. Ar mecmuasını elimize aldı- ğimiız ve onun çok yaşaması B. Yansen P ünü öi ? bikarar, dönek, insanın başını | laltım: bi öi ı değ e e 'a sünü geren kimdir ya ahi?.. * ». KAENUZ OUU z iş g temennisile sahifelerini karış- Dahiliye Vekâleti imar bt lfoan'::gltı ti Anadolu'da'bir Kılıç Arslan | Petâya sokan, dört yüzlü dişi | - O mübarek sürmeler, o kir tırdığımız. ilk dakikalarda bün- nx.lşıvlrnğine gıtlı,'lltıi)l. tutulacak olmasaydı, Kudüs'te Salâhiddin gqutllherde;ı Tl?':“ç Fik B P'kış'dekâ mahuld mıııck:_(lîr ları — düşünüyorduk. — Kısa, nkara, Di bie D ti ik Fikret; “Ba- | yayılmı; ayılmış. Gözü- | . ü hiliye Vekîlı(tı:uî::ınr ıımıı:n Ankara, 2 (Hususi)— Pala- çıkmasaydı, Suriye'de Arab'lık D DA dryaki Ki AŞT AY p güzel etüdlerle başlıyan bu Müşavirliğine mimar Bay Yan- sen tâyin edilmiştir. Bay Yansen, Avrupa'nın Meşhur şehircilerinden ve mem- leketimizin imarile eskiden- beri alâkadar olan bir zattır. itibarla — hükümetimizin, imar işlerine bundan sonra daha büyük bir ehemmiyet Vereceği anlaşılıyor. Avusturya'da Komünistlerle mücadele Viyana, 2 (Radyo) — Fev- kalâde mahkeme birçok ko- Münistleri muhtelif cezalara Mahküm etmiştir. H;ydır Rüşdü ÖKTEM Hünmi Heşriyat ve yazı işleri Telgenf: İzmir — ANADOLU mMemleketler için senelik abone ücreti 27 Hiradır mut ihracatını kontrol - için hükümetçe bir nizamname tan- zim edilmektedir. Bu nizam- name, yakında sona erecektir. İsveç parası Stokholm, 2 (Radyo) — İs- veç kronunun fiatının düşü- rülmesi hakkında bir haber çıkmıştır. Bu haber, efkârı umumiyece hayretle karşılan- mıştır. Bu münasebetle neş- redilen resmi bir tebliğ, bu haBeri kat'i surette tekzib et- miştir. Şan-Su-Lyan Bütün kuvvetlerini hükü- metin emrine verdi Şanghay, 2 (Radyo) — Syang-Fo'dan alınan son ha- berlere göre yeniden vazife- sine iade edilmiş olan mareşal San-Su-Lyang kuvvetlerini Sul- meti emrine vermiştir. Tokyo, 2 (Radyo) — Japon maliye bakanı; — Japonya'nın kalır mıydı ya veledi?., Adiryatik kıyılarından Ma- caristan ortalarına kadar hâlâ bir beyaz sütün gibi dikili duran Türk minarelerinde Av- rupa'nın tâ göbeğinde Arabça- ya kim bağırdı. Bin yıl süren “İlâyi kelimetüllâh, mücade- lesinde kaç Arab öldü ya İbni?.. Buna mukabil Arab'ı ve onun dinini korumak — için dünyanın her köşesinde, çölde, Ikçılar, şiirinde: “Deniz kadın gibidir inanmak olmaz hal,, Mısramda, hem denizi, hem de kadını taşa tutmuştu. Mıs- ran ilk kelimesini: “Bu yer kadın ilh..., Şeklinde tebdil edersek tam yerini bulmuş olur. * .. Gece yarısı idi. Bizim kire- mitlerde şeytan - dolaşıyordu sanki.. Kapıları sarhoş devler denizde, stepte ve dağ başın- da ölen Türk'ün, Müslüman Türk'ün sayısı sizin çöldeki kumlardan çoktur. İşte onun sayesinde hâlâ ipekli entarini giyip fiskıyeli köşkünde - teevidli — lisanınla ince udunu tıngırdatıp — duru- yorsun. Git çıkar şu demir gömle- ğini ya ahi, bu gittiğin yol Dr, Necati Kemal Ankara, 2 (Hususi) — Eski tekaüd kanununa göre tekaüd tekmeliyor ve evin her katında cadılar tepiniyordu. Baktım, tüzgâar başlamış.. Sabah oldu, sokaklara atıl- dik. Bir gemiciye sordum: — Nedir bu esen rüzgâr! — Şimdi yıldız -dedi- son- rasını bilmem.. Henüz üç adım atmıştım ki arkamdan seslendi: — Şemsiye alayım mı der- çizme de al, kürk te al... Bir kahkaha atarak devam nün içi kan çanağı gibi.. Kız- cağız utancından yerin dibine girecek sanki.. Hava, öğleye kadar böyle Rüzgârlar, iplerini ko- parmış azgın hayvanlar gibi koşuşmağa başladı. Öğle vakti olmuştu: Gene vapura bindik. Şimdi denizde fırtına başlamıştı. Lo- dos esiyordu. Çatalyaka'nın tepesi, bir sarhoş kafası gibi ve tutkundu. Deniz, uykudan uyanıyormuş gibi ya- vaş yavaş geriniyor ve sırtını gitti. göklerin bulanık kabartıyordu. Denizciler; — Başlıyor -dediler- mübarek! içinde — Ne olacak? Diye sordum. — Ne bilelim, dediler, fır- - Somu 6 ıncı sahifede — TAKVİM neşriyat hayatı, eğer birçokla- rına mukadder felâketle karış- mazsa, elbetteki daha geniş sahada faydalı olmağa çalışa- caktır. Onun yaşama mücadelesini takibederken, bilhassa şundan korkmalıyız: Kabına, sahifelerinin arasına yarı çıplak kadın fotoğrafları, meselâ mevzun bacaklar, açık, dolgun göğüsler, ahu bakışlı gözler konulması.. Çünkü bunun manâsı, fikir ve san'atın, yüzde bir kendi varlığını — gösterebilmek - icin, iptidaf zevk ve telâkki enizi ğini de karie uzatması demek- tir, Yani ilmi otoritenin yaşa- mak ve satış zoru karşısında kendi asaletini kaybetmesi, dejenere olması demektir.. Büdürü: Hamdi Nüzhet yang'dan geri çekilmeğe karar — Bayım -dedi- gördün mü - Bu hal, k dökümü yazm Ce SS İ vermiştir. ' biz 'demir gönleği, ipok | YidiBi naneyi, gimdi de poy İ Kemt- 1359 Ç ARBT3S3 İl , Pa bal yaprak. dörümüne İzmir İlimci salağı Mareşal San-So-Lyang bü- *u Cemir SÖNEĞN, _"'P? raza çevirdi., AM 18 S t elerisi busl C. Halk Partisi binân içinde tün kuvvetlerini Nankin hükü- | “atari gibi yırtan bir milletiz. B gomisi züntlir adaf mecmuası, sahilelerini bunr tahsis ettiği gün, biliniz ki, Telefon: 2776 « Posta kutusu 105 Si l » Ş onun içine kurtlar düşmeğe, ABÖNE ŞERAİTİ Japo nya Eski mütekaitler sınî. ? a başında kasırgalar esmeğe baş- Yallığı 1200, 4lu aylığı 700, üç Para istikraz etmek Vergilerin birinden Vallahi - Bayım, — eğer lamıştır Ölüm ona vülül yaç, *B 500 kuruştur. mecburiyetinde istisna edilecekler uşakların varsa şemsiye de al, e T miştir, kurtuluş ümidi de he- men hemen kalmamıştır. AMĞ 5. Meeayer ü ük bir isti Z ili i *ÂAr,, a uzun ömürlü, temiz Üüi aükae 25 hariçten büyük bir istikraz | olanlarla Zytam ve- Eramilin | etti: AFn ğ d nnn aa aa yapmak mecburiyetinde oldu- | vergilerden birinden istisna — Mayonu da, beyaz is- | ve ağır lğ”'_' bir. san'at yol- * ANADOLU MATBAASINDA ğunu ve Yen'in fiatten düşü- | edilmeleri, hükümetçe düşü- | karpinini de, beyaz pantalo- culuğu dilerim. y BASILMIŞTIR rülmiyeceğini söylemiştir. nülmektedir. nunu da al., İhtiyaten bir çift Orhan Rahmi Gökçe

Bu sayıdan diğer sayfalar: